Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/228 E. 2021/724 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/228 Esas
KARAR NO: 2021/724
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/02/2016
KARAR TARİHİ: 12/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı —- imzalandığını, sözleşmeye dayanarak—–kullandırıldığını, — taksitli krediler kullandırıldığını, ———imzalandığını, sözleşmeye uygun olarak borcun ödenmemesi nedeniyle—– numarasıyla ihtarname gönderildiğini, ödenmesi aksi takdirde tüm alacağın muaccel hale geleceği ve tüm alacağın tahsili için yasal yollara başvurulacağının bildirildiğini, borçlunun borçlarını ödemediği ve söz konusu ihtarnameye herhangi bir itirazda bulunulmadığını, —- —–sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak üzere genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri gönderildiğini, davalı/takip borçlusuna tebliğ edildiğini, davalı/borçlular söz konusu takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, takibin haksız olarak durdurulmasına sebebiyet verdiğini, davalıların borçlu olmadığına ilişkin vaki itirazı yerinde olmadığını, müvekkili ile davalı arasında imzalanan bu kredi sözleşmesinin her iki tarafı da tacir olduğunu, davalı ——- sunduklarını, davalı kefil——-şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davalı kefilin de —- müteselsil kefil olarak imzalarken ticari amaçlar ile hareket ettiğini, borçlu tarafından takip konusu alacağa ve ferilerine ilişkin yapılan itiraz da ilgili kredi sözleşmelerinin maddeleri karşısında geçersiz olduğunu, söz konusu sözleşmede müşteri ve kefillerin gecikmeye düşmeleri halinde alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren bankaya fiili ödeme tarihine kadar, —— yazılı gecikme faiz oranı üzerinden temerrüt faizi ödemeyi kabul ve taahhüt ederler denmekte ve ayrıca—– kanunun gösterdiği hudut dairesinde, —– vurgulandığını, yeni ———– dendiğini,—-tarafından verildiğini, dairenin—- banka ile imzalanan—- gereği ticari iş niteliğindedir. — ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenecektir. Bu durumdaki — hükümlerinin ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır——– faiz oranına ilişkin öngörülen sınırlamaların ticari işler bakımından geçerli olmadığına hükmettiğini, borçlular ihtarnameye süresi içinde itiraz etmediğini ve yükümlülüklerini de yerine getirmemesi sebebiyle temerrüde düştüğünü, davalıların haksız ve yolsuz itirazları takibi sürüncemede bırakmak amacını taşıyan kötü niyetli itirazlar olduğunu, davalı tarafından——- dosyası ile açılmış takibe ve ferilerine ilişkin itirazının kaldırılması, borca ve ferilerine yapılan itiraz nedeniyle % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesinin gerektiğini, takibin devamını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Dava dilekçesinin davalı—- tebliğ edilmiş, davalı —–cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava dilekçesi başlangıçta davalı şirkete tebliğ edilmişse de raporun tebliği aşamasında davalı şirketin ——–uyarınca sicilden terkin edildiğinin görülmesi üzerine mahkememizce davacı vekiline davalı şirketin ihyası için dava açmak üzere süre ve yetki verildiği, davacı vekili tarafından davalı şirketin ihya edilmesi için —- dosyasında dava açtığı ve ilgili mahkeme tarafından davalı şirketin ihyasına karar verildiği, başlangıçta yapılan tebligatlar usulsüz olduğundan davalı şirkete—— atanması nedeniyle davalı şirket tasfiye memuru ——dava dilekçesi, tensip zaptı, bilirkişi kök ve ek raporu, duruşma tutanaklarının tebliğ edildiği, davalılar tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile; —- —- getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı —-davalı borçlular aleyhine—- tarihinde İlamsız icra takibine başlamış, ödeme emrinde: ————banka alacağının, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yukarıda belirtilen oranlarda işleyecek temerrüt faiz, icra harç, masraf ve avukatlık ücreti ile birlikte —— tahsili talep edildiği, ödeme emrinin davalı borçlulara tebliği ile davalıların süresinde sundukları ayrı ayrı itiraz dilekçelerinde özetle: borçlarının bulunmadığını, borca, yetkiye, faiz, faiz oranı ve ferilerini itiraz ettikleri, icra müdürlüğünün kararı ile takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, her ne kadar mahkememizce öninceleme duruşması yapılmışsa da davalı şirket terkin olduğundan yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle davalı şirkete yeniden usulüne uygun tebligat yapılarak ön inceleme duruşması yeniden yapılmıştır. Mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Her ne kadar davalı borçlular icra dairesine sundukları itiraz dilekçesinde; icra dairesinin yetkisine itiraz etmişlerse de yetkili icra dairesinin gösterilmediği, dolayısıyla icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın usule uygun olmadığı anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Banka kayıtları üzerinde bizzat bilirkişi tarafından yerinde inceleme yapılmak suretiyle davacı bankanın davalılardan kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağının olup olmadığı varsa miktarının tespiti açısından bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
Talimat mahkemesinden alınan bilirkişi raporunda özetle: Ayrıntısı rapora açıklanmak suretiyle takip tarihi itibariyle toplam —- asıl borçlu sıfatıyla, — tekerrür olmamak kaydı ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu oldukları, davacı bankanın takip tarihinden itibaren ———uygulama ve talep yetkisinin bulunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davalılar tarafından takip tarihi sonrası dava tarihi öncesi —– ödeme yapıldığı belirtilmekle bu ödemenin icra müdürlüğü dosyasına yapılmış olma ihtimaline karşılık icra müdürlüğüne müzekkere yazılarak takip dosyasına davalılar tarafından yapılan bir ödeme olup olmadığı sorulmuştur. —- cevabında; dosyaya borçlular tarafından yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı banka vekilinin — tarihli beyan dilekçesinde; takip tarihinden sonra, dava açmadan önce banka lehine rehinli—- Kişiye satıldığını, davacı bankaya bu tutardan ——- reddiyat yapıldığını, dosya borcuna ilişkin, takip tarihinden sonra dava açılışından önce başka herhangi bir tahsilat yapılmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce bilirkişiye banka kayıtları üzerinde yetki verilerek inceleme yapmak suretiyle davalılar tarafından yapılan ödeme dikkate alınmak suretiyle——– dikkate alınarak —– alacağın tespiti için ek rapor alınmıştır.
Talimat vasıtasıyla alınan ek raporda özetle; yapılan tahsilatın iş bu davanın dayanağı ———- ait olmadığından yapılan tahsilatlar — alınmak suretiyle öncelikle faiz ve gider vergisine mahsup edilerek —- dava tarihi itibariyle banka alacağının hesaplandığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından, davanın, davacı bankanın kredi sözleşmesi ve kredi kartından kaynaklı alacakların tahsili amacıyla davalı asıl borçlu şirket ve müteselsil kefil şahıstan alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, davacı banka ile davalı —–bulunduğu,—– tamamınını davalı şirketi temsile yetkili —- şahsi olarak müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu nedenle davalı —- kefaletinin geçerli olduğu, — istinaden davalı asıl borçlu şirkete taksitli ticari kredi kullandırıldığı, —- de —– kullanıma açıldığı, kredi ödemelerindeki aksamalar üzerine kredi hesapları — edilerek davalılara ihtarname keşide edildiği ve davalıların —- temerrüt durumunda borca, — uygulanan en yüksek faiz oranına bu oranın —- ilavesi suretiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizi uygulanacağının belirlendiği, İhtarname eki hesap özetlerinde de görüleceği üzere bankanın en yüksek kredi faiz oranı yıllık —edildiği, gider vergisi—- ise de, vasıtalı bir vergi olması nedeniyle sözleşme ile müşteriye yansıtılabileceği, taraflar arasındaki sözleşme maddesinde de bu hükmün bulunduğu ve davalı borçlularca da kabul ve taahhüt edildiği, kök raporda davacı bankanın alacağı takip tarihi itibariyle hesaplanmış olsa da davalılar tarafından takip tarihinden sonra davadan önce bir miktar ödeme yapıldığı anlaşılmakla söz konusu ödemelerin itirazın iptali davasında, borçlunun takip tarihi itibariyle mevcut olan borcundan düşülmesi gerektiği, — takipten sonra ancak davadan önce yapılan ödemelerin, itirazın iptali davasında dikkate alınmasının zorunlu olduğu gözetilerek, söz konusu ödeme tutarın —-maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan olmak üzere, davalıların takip tarihi itibariyle mevcut borcundan düşüldüğü ve bilirkişi tarafından ek raporda dava tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının hesaplandığı, yapılan hesabın gerekçeli ve denetlenebilir olduğu ve mahkememizce de uygun görüldüğü, bu nedenle ek raporun hükme esas alındığı, davalı —- borçlu sıfatıyla, davalı —– tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla söz konusu borçtan sorumlu oldukları, sonuç itibariyle ek rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalıların itirazında haksız alacağın likit oluşu göz önünde bulundurularak davalıların %20 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalıların —– takip dosyasında itirazlarının;
a) —-
—-
——
—-üzerinden iptali ile, takibin ——- oranında gider vergisi işletilmek suretiyle devamına,

—-
—–

— üzerinden iptali ile takibin—- temerrüd faizi ve faizin—- işletilmek suretiyle
takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan —- oranında inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı—- harcın davalılardan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan—- harcın davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan — olmak üzere toplam — yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen —- vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/10/2021