Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/188 Esas
KARAR NO : 2019/1301
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/02/2016
KARAR TARİHİ : 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—–günü müteveffa——– plakalı aracın geçirdiği tek taraflı kaza nedeniyle hayatını kaybettiğini, dava destekten yoksun kalma zararına uğrama sıfatına istinaden açıldığını, müteveffanın kusur durumunun yada kusurlu olup olmamasının davalarının esasını etkileyen bir yanı bulunmadığını, dosyanın tazminat hesabı için bilirkişiye gönderilmesini, müteveffa ——- kazadan önce gelir durumları asgari ücretin üzerinde olduğunu, davanın seyri esnasında tanık ve diğer delillerle ispatlayacaklarını, 6100 Sayılı Kanunun 107.maddesine göre destekten yoksun kalan davacılara belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınmasını talep ettiklerini, dava konusu kazaya konu aracın davalı şirkete sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketleri maddi tazminatın ödenmesinden kusur oranına bakılmaksızın tüm zarardan her bir ilgili poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, davalı tarafın ticari faaliyet yürüten bir şirket olmasından gerekse de taraflar arasında kurulan sigorta sigorta sözleşmesinin Türk Ticaret Kanununda düzenlenmesinden dolayı davada kaza tarihinden itibaren işleyecek avans ticari faiz uygulanmasının gerektiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesine göre belirlenecek 800,00 TL destekten yoksun kalma temelli maddi tazminat ve ülke geleneklerine göre bilirkişi ve tanık ifadeleri ile belirlenecek şimdilik 200,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan olay tarihi ile ticari temerrüt avans faiziyle tahsil edilerek davacıya ödenmesini, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin de tüm davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen —– plakalı araç kaza tarihinde müvekkili şirkette sigortalı olduğunu, bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddini, dava öncesi müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunmadıklarını, hasar dosyasının bulunmadığını, dava konusu talep hakkında husumet, zamanaşımı ve derdestlik itirazında bulunduklarını, dava kazadan yaklaşık 9 yıl sonra açıldığını, müvekkili şirket sigortalısının kusuru oranında ve murisin müterafik kusuru kadar indirim yapıldıktan sonra poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, bu nedenle murisin kazada ve ölüm olayında müterafik kusuru olup olmadığını, davacının dava hakkının bulunmadığını, çünkü davacının murisi kazada tamamen kusurlu olduğunu, ölenin tamamen kusurlu olması nedeniyle illiyet bağı kesildiğini, işletenin ve dolayısıyla sigortacısının yasadan kaynaklanan bir sorumluluğunun bulunmadığını, eğer işleten sorumlu değilse müteselsil sorumluluk uyarınca sigortacısının da sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin sorumluluğu 2918 sayılı yasaya göre işletenin 3.kişilere karşı olan sorumluluğu prensiplerine göre olduğunu, işletenle birlikte bu yasada belirtilen hükümlere göre 3.kişilere karşı bir sorumluluk varsa ancak bu halde sigortacının da işletenle birlikte limitle sorumluluğu söz konusu olduğunu, % 100 kusurlu olan ölenin mirasçılarının dava hakkının bulunmadığını, 2918 sayılı KTK’nın 98/1,99/1 maddesi gereği müvekkili şirket açısından dava öncesi işlemiş faiz talebinin reddinin gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini, davanın usule ilişkin itirazlarının kabulüne, davanın husumet nedeniyle reddini, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze giderlerinin tahsili talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış olmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile husumet derdestlik ve zaman aşımı itirazında bulunmuştur.
Her ne kadar davalı vekili derdestlik itirazında bulunmuşsa da derdest olan dosyayı bildirmediğinden ve dosya içerisinde buna ilişkin herhangi bir bilgiye rastlanmadığından davalı tarafın derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir.
Kazanın 27/08/2007 tarihinde meydana geldiği, davanın 17/02/2016 tarihinde açıldığı ve ölümlü trafik kazalarında uzamış ceza zaman aşımı süresi 15 yıl olması nedeniyle zaman aşımı definin reddine karar verilmiştir.
Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek yargılamanın ön inceleme aşaması bitirilmiş, tahkikata geçilmiştir.
Davalı sigorta vekili ibranamenin üzerinden 2 yıl geçmiş olması ve ibra nedeniyle hak düşürücü süre itirazında bulunmuştur.
Tarafların ekonomik sosyal durum araştırması, araç tescil kayıtları, hasar dosyası, ——– yönelik müzekkere cevapları, soruşturma dosyası, ————- yazı cevabı dosyamız arasındadır.
İstanbul ———-. Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- Karar sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış yapılan incelemesinde; davacı —— aynı kaza nedeniyle trafik sigortasında hakettiği maddi tazminatı talep etmek üzere gerekli işlemleri yapmak için davalı——- vekil tayin ettiği, sigorta şirketinin davalı temsilciye ——maddi tazminat ödemesinde bulunduğu, davalının müvekkilini yanlış bilgilendirmek suretiyle kendisine 5.000,00 TL ödeme alındığını belirterek sadece bu kısmı davacıya verdiğinden bahisle bakiye 29.616,00 TL’nin tahsili amacıyla dava açtığı, söz konusu tahsilatın yapıldığı hususunun davalının da kabulünde olduğu, davalının bundan sonra davacıya ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği, davalının davacıya bakiye 29.616,00 TL’yi ödediğini ispat edememesi nedeniyle davanın kabulüne karar verilerek 29.616,00 TL’nin davalı—- alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 09/11/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Gaziantep —-. Asliye Ceza Mahkemesinin— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış yapılan incelemesinde; maktulün—- olup mahkemece keşif sonucu alınan bilirkişi raporunda; sanığın kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olmaması, maktulün asli ve tam kusurlu olması nedeniyle sanığın beraatine karar verildiği görülmüştür.
Kazanın meydana gelmesinde müteveffa sürücü—tam kusurlu olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaması ve kusurun tazminatı etkilememesi nedeniyle kusur raporu alınmasına gerek görülmemiş davacının talep edebileceği tazminat olup olmadığı varsa miktarının belirlenmesi açısından aktüerya hesap uzmanından rapor alınmıştır.
——– tarafından hazırlanan raporda özetle; müteveffa —- olsa bile destekten yoksun kalan davacı hak sahibi eşinin zarar gören 3. Kişi olarak maddi tazminat hesabının yapıldığı—-plakalı aracın —- vadeli ve 60.000,00 TL teminatlı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (ZMSS) poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, ancak; davacıya yapılan 34.616,00 TL ödeme sonrasında bakiye teminat limitinin 25.384,00 TL olduğu, davacı —- destekten yoksun kalması nedeniyle nihai ve gerçek zararı toplamı —- tutarındaki bakiye teminat limitini aştığı, buna göre; davacının talep edebileceği maddi zararı bakiye teminat limitiyle sınırlı ve —— — tarihinde yapılan ödeme 34.616,00 TL ve davacının ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı 51.519,26 TL olduğuna göre davacı —-yapılan ödeme ile ödeme tarihindeki maddi zararının %67′ sinin karşılandığı, buna göre; davacı — yapılan ödeme ile ———— ödeme tarihindeki verilere göre maddi zararı arasında açık nispetsizlik olduğu, davacı ——- destekten yoksun kalma nedeniyle talep edebileceği maddi zararının bakiye teminat limitivle sınırlı ve 25.384,00 TL olduğu, destekten yoksun kalma maddi zararı teminat limitini aştığından, cenaze ve defin gideri yönünden teminat limitinde bakiye bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde; müteveffa ——- kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olması nedeniyle alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi sonucu tazminat talebinin reddinin gerektiğini, ıslah edilen miktar yönünden işleyecek faizin ıslah tarihi olması gerektiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili rapora yönelik beyan dilekçesinde; müteveffanın gelirinin ilgili meslek odalarına müzekkere yazılarak gelecek cevaba ve ——- verilerinden yaralanılarak belirlenecek ücrete göre hesaplamak amacıyla ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 16/04/2019 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; 800,00 TL olan destekten yoksun kalma taleplerini 24.584,00 TL artırarak 25.384,00 TL’ye artırdıklarını, 200,00 TL olan cenaze ve defin gideri taleplerinin artırmadıklarını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacının eşi müteveffa — 27/08/2007 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiği (her ne kadar dava dilekçesinde trafik kazasının tek taraflı olduğu belirtilmişse de davaya konu trafik kazası çift taraflıdır) müteveffa —- kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketinin müteveffanın kullandığı aracın zorunlu trafik sigortacısı olduğu,—- plakalı araç sürücüsü müteveffa —- kusurlu olsa bile; destekten yoksun kalan davacı hak sahibi eşinin zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep etmesine engel olmadığı, mahkememizce alınan hesap raporunda davacının zararının hesaplandığı, davacının davadan önce sigorta şirketine başvuru yaptığı ve sigorta şirketi tarafından davacıya bir kısım ödeme yapıldığı, her ne kadar davalı sigorta şirketi taraflar arasında düzenlenen ibraname üzerinden 2 yıllık hak düşürücü süre geçtiğini ileri sürmüş olsa da davacı vekilince sunulan —- —. Noterliğinin 31/12/2007 tarih —yevmiye nolu —ait vekaletname incelendiğinde; ————————birlikte veya ayrı ayrı “…sulh ve ibraya, davadan feragate, davayı kabule, trafik kazası sonucu adına tahakkuk etmiş veya edecek zorunlu trafik kazası sigortası, mali mesuliyet… İle ilgili olarak ———şirketlerinden veya havale edeceği… — Havaleleri çekmeye, bu konularla ilgili olarak imzalanması gerekli her türlü evrak ve belgeyi imzaya….” yetkili kılındığı, dosyaya sunulan ibraname incelendiğinde ibranamede tarih bulunmadığı, —— adlı şahsın isim ve imzasının bulunduğu, ibranamede tarih bulunmaması nedeniyle — şahsa verilen yetkiden önce düzenlenip düzenlenmediğinin belirsiz olduğu, kaldı ki verilen vekaletnamede sulh ve ibra yetkisi olsa da bu yetkinin geçerli olup olmadığı hususunun tartışmalı olduğu, bu nedenle ibranamenin geçersiz olduğu kanaatine varılarak hak düşürücü sürenin de geçersiz ibranameye yönelik olarak işletilemeyeceği anlaşıldığından hak düşürücü sürenin geçmediğinin anlaşıldığı, ancak davacıya yapılan ödemenin ödeme yapıldığı tarihteki verilerek göre toplam zararını karşılamadığı, ödemenin yeterli olmadığı, bu nedenle davacıya yapılan ödemenin yasal faizi ile birlikte güncellenmek suretiyle toplam tazminat miktarından mahsup edildiği, davacının bu şekilde hesaplanan zararı 69.844,60 TL olsa da sigorta bakiye teminat limitinin 25.384,00 TL olması nedeniyle davacının ancak bu kadar tazminat talep edebileceği, zira teminat limitinin dolduğu, cenaze ve defin gideri yönünden teminat limitinde bakiye bulunmadığı, davacı vekilinin destekten yoksun kalma taleplerini teminat limiti olan 25.384,00 TL ‘ye kadar arttırdıkları, davacının 25.384,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı alacağı olduğu, sigorta şirketinin kısmi ödeme tarihi olan 14.02.2008 tarihi itibariyle temerrüte düştüğü ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu,cenaze ve defin giderine yönelik talebin bakiye teminat limiti kalmadığından reddine karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1—— temerrüt tarihi olan 14/02/2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine,
2-Karar harcı—-davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL peşin harç, 84,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 113,20 TL harcın mahsubu ile bakiye —– harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç, 84,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 142,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 253,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 853,90 TL yargılama giderinin kabul-red oranları gözetilerek 847,22 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——esaslara göre belirlenen 3.046,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———–esaslara göre belirlenen 200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.