Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/167 E. 2019/1216 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1486 Esas
KARAR NO: 2019/1127
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/06/2015
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile aralarında — tarihinde yapılan ———- şirketleri tarafından yapıldığını, işin tarif ve miktarının Ek Sözleşmelerle belirlendiğini, davalı tarafından İş Programı verilmediği halde —– tarihli, tutanak başlıklı yazı ile işlerin acilen bitirilmesinin bildirildiğini, bu yazıya —- tarihinde vermiş oldukları cevapta, kendilerine iş programı verilmediğini ve özetle —- tarihli faturanın itirazsız ödendiğini, dolayısıyla işte gecikmeden söz edilemeyeceğini, tüm malzemelerin ithal malzeme olduğunu, Sözleşme Ek.2 listede 3. sırada yer alan yakılmış granitler için doların artışı nedeniyle revize istendiğini, davalı tarafın bu revizeyi kabul etmemesine rağmen iyi niyetle işe devam ettiklerini ve sorun varsa görüşmelere devam edileceğinin davalıya aktarıldığını, bundan sonra muhtelif tarihlerde taraflarına bildirilen aksaklıklar düzeltilmesine rağmen hak ettikleri paranın ödenmediğini ve şirketlerinin zor durumda bırakıldığını, şirketlerinin toplamda KDV dâhil — TL iş yaptığını, buna karşılık taraflarına yalnız — TL ödeme yapıldığını, bakiye alacak için — tarihinde — TL fatura kesilip davalıya gönderilmiş ise de, davalı şirketin bu faturayı — Noterliği — YN.’lu ihtarname ekinde iade ettiğini, alacaklarının sulh ve anlaşma yolu ile alınamaması üzerine— tarihinde İstanbul Anadolu -.ATM —- E. sayılı dosyasıyla alacakları — TL olmasına rağmen dava dilekçelerinde şimdilik kaydıyla — TL’nin faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talebiyle Dava açtıklarını, Mahkemenin —. – E. — Sayılı Kararı ile HMK. 192/2 uyarınca kısmi davanın reddine karar verdiğini ve kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini beyan ve iddia ederek, davalarının kabulü ile — TL alacaklarının faturanın kesim tarihi olan — tarihi itibarıyla işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın usulden reddi ile yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin olarak; sözleşme konusu işin davacı şirket tarafından eksik olarak ifa edildiğini ve zamanında tamamlanmadığını, müvekkil davalı şirketin sözleşme gereği işin yapılacağı yer teslimini — tarihinde gerçekleştirdiğini, ancak davacı şirketin sözleşmede kararlaştırıldığı üzere — günlük iş bitirme süresini fazlasıyla aşarak sözleşmesel yükümlülüğünü ihlal ettiğini, bu durum karşısında müvekkil şirket yetkilileri tarafından — tarihinde tutanak tanzim edilerek; davacı şirkete bildirilen iş programının gerisinde kalındığı, – hafta içerisinde imalatların tamamlanması gerektiği, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davacı firmanın vermiş olduğu cevabında işin uzadığı ve işin bitiş tarihinin – Ay önce olduğunun bizzat ve açık şekilde kabul edildiğini, davacı şirket tarafından gönderilen cevabi yazıda – Ay önce yapılan bedellerin revize edilmesi şeklinde haksız ve sözleşme dışı bir talebi olduğunun görüleceğini ve davacı şirketin bu talebi ile işin zamanında tamamlanmamış olmasına adeta bir kılıf uydurmaya çalıştığını, aksine müvekkil şirketin davacı şirketin işi zamanında tamamlamaması nedeniyle hastanenin kuruma teslimi ve geçici kabulün yapılmasında aksaklıklar yaşadığını ve müvekkil şirketin tamamlanmayan işleri kendi imkânları çerçevesinde düzeltmeye çalıştığını, taraflar arasında imzalanan dava konusu sözleşmenin 4. Maddesi 2 Nolu bendinde cezai şartın kararlaştırıldığını ve taşeronun işin tamamlanmasının gecikmesi halinde gecikilen her gün için — Ceza ödeyeceği şeklindeki hükmün bizzat davacı şirket tarafından imza altına alındığını, yukarıda izah ettikleri ve yazılı delillerle sübut bulmuş iddiaları karşısında davacı şirketin haksız olarak düzenlemiş olduğu fatura karşısında, müvekkil şirketin alacaklı olduğu ve davacı şirketin işin gecikme bedeli olarak hesaplanacak Cezai Şart ödemesini müvekkil şirket ödemekle yükümlü olduğunun açıkça görüleceğini, gecikmeden kaynaklı cezai şart Alacağı için tüm yasal haklarını saklı tuttuklarını, sözleşme kapsamında davacı şirket tarafından tamamlanması gereken işlerin eksik olarak gerçekleştirildiklerini ve müvekkil davacının sigortalı işçileri tarafından bitirilerek teslim edildiklerini, diğer bir önemli hususun ise davalı şirket tarafından temin edilen malzeme ve belirli bir aşamaya kadar yapılan işçiliğin sözleşme kapsamında yer alan teknik şartnameye uygun olarak ifa edilmediğini, davacı şirketin teknik şartnamede belirtilen malzemelerin dışına çıkarak uygun olmayan bir imalat yaptığını ve işçiliklerde de tamamen kusurlu davrandığını, müvekkil şirketin tüm bunları düzeltmek zorunda kalarak ekstra maliyet üstlendiğini, davacı şirketçe şartname dışı gerçekleştirilen tüm işler belli olup, mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi ile söz konusu durumun ispat olunacağını, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan her kusurlu işin öncelikle tespitinin gerektiğini ve belirlenecek nezafet kesintisinin taraflar arasındaki Borç/Alacak ilişkisinde dikkate alınması gerektiğini, davacı şirket tarafından düzenlenen dava konusu faturanın bedelsiz olup, sunulan malzeme miktar ve bedelleri ile metrajların gerçeği yansıtmadığını, davacı şirketin müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacı şirketin yapmış olduğu iş ve kullandığı malzemelerin hesaplanarak her iki tarafında mutabık olduğu sözleşme bedelinin ödendiğini, davacı şirketin ne şekilde hesaplandığı bilinmeyen ve adi yazılı olarak düzenlenmiş bir takım hesaplamalarla haksız biçimde bedel talep ettiğini, davacının taleplerini ispat yükümlülüğü altında olduğunu savunarak, öncelikle Davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine, esasa geçilmesi halinde davacının dayanaksız taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; fatura alacağına dayalı alacak davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu -. ATM’nin —- sayılı dava dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine alacağının tahsili amacıyla kısmi alacak davası açıldığı, davalının cevap dilekçesinde davacının alacağının faturaya dayandığı, kısmi dava açılmasında hukuki yararının olmadığı yönünde itirazda bulunduğu ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin HMK 109. Maddesi uyarınca kısmi davanın reddine karar verdiği tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup ticari defterlere dayanıldığından ticari defterler üzerinde inceleme yaptırılmak üzere rapor alınmıştır.
Talimat mahkemesi aracılığıyla öncelikle davalının defterleri incelenmiş, hazırlanan bilirkişi raporuna göre; davalının defterlerinin usul ve yasaya uygun tutulduğu ve birbirini teyit ettiği, davacı şirket tarafından düzenlenen toplam tutarı KDV dâhil —TL hakediş faturasına ilişkin olarak davalı şirketçe toplamda — TL ödeme yapıldığı ve fazladan yapılan — TL ödemenin –verilen sipariş avansları hesabına virman edildiği, davaya konu edilen — tarih,—nolu, — TL tutarlı faturanın davalı şirket kayıtlarında yer almadığı gibi, –.Noterliği’nin – tarih, — yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde iade edildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacının defterleri incelenmek üzere alınan bilirkişi raporunda; davacı tarafın — yılı ticari defterleri ile — yılına ilişkin defteri kebir ve envanter defterlerini ibraz etmediği, — yılı yevmiye defteri noter açılış ve kapanış onamalarını süresinde yaptırdığı, ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliğinin bulunup bulunmadığı hususunun mahkemenin taktirinde olduğu, davacı şirketin davalı şirketle ticari ilişkisini tek düzen hesap planının — hesabı altında yer alan —-hesabında kayıt ve takip ettiği, davamıza konu edilen — düzenleme tarihli,— Nolu,—— TL tutarlı faturayı — Tarih, – nolu yevmiye maddesi altında davalı şirket adına borç kaydettiği ve davacı şirketin işbu faturadan kaynaklı olarak— yevmiye defter kayıtlarında davalı şirketten kaydi olarak —- TL asıl alacaklı durumda bulunduğu, davalı tarafça, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmamış işin teslim alınmamış olmasından dolayı, —Noterliği’ nin —- YN.’ lu ihtarnamesi ekinde faturanın iade edildiği, dava dosyasına davacının iddiasını ispata yönelik herhangi bir hakkediş sunulmadığı, davacı tarafın alacağına temel olarak gösterdiği faturanın açıklama kısmında: —- yazdığı, faturada belirtilmiş olan — TL bedelin, açılımının — ATM’de açılan davada dava dilekçesi ekinde sunulmuş olan elle yazılarak yapılmış hesaplamalardan gelmiş olduğu, belgede işverenin kabul ve imzasının bulunmadığı, dosyaya bu ödemeye dair herhangi bir hakkediş sunulmadığı, elle yazılarak “Kesin Hesap” mahiyetinde yapılmış bu hesaplamaların kontrolünün mümkün olmadığı, davacı tarafa yer tesliminin — tarihinde yapılmış olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, işin teslim tarihinin ise; taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmenin 4.Maddesinde ”Sözleşme konusu işin, yer teslim tarihinden başlayıp — günde sona ereceği” şeklinde belirlendiği, sözleşmeye göre, davacı tarafça işin en geç — gün = — tarihinde teslimi gerektiği, ancak — tarihli tutanak ile davacının işi zamanında teslim etmemiş olduğunun anlaşıldığı, sözleşme şartlarına göre işin tesliminin gecikmiş olduğu, davacı tarafça, bu gecikmenin kendilerinden kaynaklanmadığını ispat eder bir bilgi, belgenin dosyaya sunulmadığı, sözleşmenin 7. Maddesinde ”taşeron, sözleşme tarihinden sonra gerek taahhüt süresi içinde ve gerekse mücbir sebeplerden veya işveren’in ilave verdiği işlerden dolayı uzatılan süre içinde her türlü vergi, resim, harç, sigorta primi, fon, işçi ve işveren hissesine zam yapılması veya yeni vergi, resim, harç, fon veya prim konulması, malzeme fiyatlarının yükselmesi, işçi ücretlerinin artması gibi sebeplere istinaden fazla para verilmesi veya süre uzatılması talebinde bulunamayacağı,” maddesinin bulunduğu, dolayısıyla davacının malzeme fiyatlarının yükseldiğinden bahisle fiyat farkı talebinde bulunamayacağı, davacı tarafın —TL bedeli almaya hak kazandığı iddiasını mevcut belgelerle ispatlayamadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; davanın, fatura alacağına dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığı oluşturan faturanın inşat işleri bedeline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunduğu, davacı hak edişini eksik aldığı ve dolar fiyatlarının artmasından dolayı malzeme maliyetinin arttığını, dolayısıyla sözleşme ile başta kararlaştırılan bedelin hak edişini karşılamadığı, işin davalıya teslimi esnasında davalı şirketin çalışanı ile yaptıkları hesaplamalar neticesinde dava konusu fatura bedeli kadar alacağının kaldığını, yapılan hesaplamaların davalı çalışanının kendi el yazısı olduğu, bu belgeye istinaden düzenlediği faturayı davalı tarafa göndermiş ise de fatura bedelinin ödenmediği, faturanın iade edildiği, alacağının belge ile sabit olduğu ve tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı tarafın fatura konusu işi gereği gibi yerine getirmediğini, yapılmayan ve eksik bırakılan işlerin kendi çalışanları aracılığıyla tamamlandığını, davacının işi süresinde teslim etmediği gibi kendisine ödenmeyen herhangi bir hak edişinin olmadığını, davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce tarafların defterleri incelenmek üzere bilirkişi raporları alınmış, davalının usul ve yasaya uygun tutulan defterleri uyarınca davacıya herhangi bir borcunun olmadığı tespit edilmiş, davacı —- yılı yevmiye defteri dışında ticari defterlerini bilirkişi incelemesine sunmamıştır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporları denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli kabul edildiğinden hükme esas alınmıştır.
Dosyaya sunulan ve tarafların kabulünde olan Taşeron sözleşmesinin 7. Maddesinde ”taşeron, sözleşme tarihinden sonra gerek taahhüt süresi içinde ve gerekse mücbir sebeplerden veya işveren’in ilave verdiği işlerden dolayı uzatılan süre içinde her türlü vergi, resim, harç, sigorta primi, fon, işçi ve işveren hissesine zam yapılması veya yeni vergi, resim, harç, fon veya prim konulması, malzeme fiyatlarının yükselmesi, işçi ücretlerinin artması gibi sebeplere istinaden fazla para verilmesi veya süre uzatılması talebinde bulunamayacağı,” yine sözleşmenin 4.Maddesinde ”Sözleşme konusu işin, yer teslim tarihinden başlayıp 35 günde sona ereceği” hüküm altına alınmıştır.
Davacının alacağını dayandırdığı el yazılı belgenin işverene veya onu temsile yetkili bir kimsenin isim ve imzasını taşımadığı, belgenin davalının kabulünde olmadığı, bu belgeye istinaden düzenlenen faturanın davalı tarafça süresinde iade edildiği, yapılan işe ilişkin hak edişlerin dosyaya sunulmadığından dayanılan belgenin kontrolünün yapılamadığı, davacının dava dosyasına sunduğu deliller ile hak edişini eksik aldığı iddiasını ispat edemediği, davacının sözleşme uyarınca işi süresinde teslim edemediği, sözleşmenin 7. Maddesi uyarınca davacının malzeme fiyatlarının yükseldiğinden bahisle fiyat farkı talebinde bulunamayacağı, dolayısıyla davacı tarafın—- TL bedelli faturaya dayalı alacağı almaya hak kazandığı iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 44,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 914,91 TL harçtan mahsubu ile bakiye 870,51 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.243,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı şirket yetkilisinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/11/2019