Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1415 E. 2018/301 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1415 Esas
KARAR NO : 2018/301

DAVA : İtirazın iptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın iptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya satıp teslim etmiş olduğu mallara ilişkin faturalar düzenlendiğini, ancak davalının 182.648,36 TL cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İcra takibinin ………. TL asıl alacak ve …….. TL işlemiş faiz olmak üzere toplam ………TL üzerinden başlatılmış olduğu, davalı tarafın borcun tamamına itiraz ettiği, dava dilekçesinde itirazın iptalinin talep edildiği ancak harca esas değer olarak asıl alacak tutarının gösterildiği anlaşılmakla davacı vekilinden HMK 31.maddsi uyarınca açıklayıcı beyanda bulunması talep edilmiş, davacı vekili 25/01/2018 tarihli duruşmada bu davada takibe kadar işlemiş faiz taleplerinin de olduğunu beyan etmiş ve eksik harcı tamamlamıştır.
Davacı vekili 25/01/2018 tarihli duruşmada ise davalı tarafça sunulan …….. tarihli alt yüklenici sözleşmesinin müvekkilinin kabulünde olduğunu beyan etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili; davacı tarafından müvekkiline satılan ve bedeli ödenmeyen bir mal bulunmadığını, ancak taraflar arasında imalat ve montaja ilişkin ……… tarihli alt yüklenici sözleşmesi imzalandığını, işin yapımında kullanlacak malzemenin dava dışı firma tarafından temin edildiğini, davacının sözleşmeye konu işi yaptığını ispat etmesi gerektiğini, henüz kesin hesap yapılmadığını, ancak davacının usule aykırı bir şekilde fiyatlandırma yapıldığını, ayrıca davacının kusuru nedeniyle işin geciktirildiğini, buna ilişkin ceza alacağı haklarını saklı tuttuklarını, teknik bilirkişi incelemesi de yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının ………. tarihinde davalı hakkında …….. TL asıl alacak ve 7.618,69 TL işlemiş faiz üzerinden cari hesaba dayalı icra takibi başlattığı, takibin davalının yasal sürede borca itirazı ile durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin talebi üzerine davalının ilgili döneme ait BA formları celp edilerek incelenmiş ve
Dosya içinde yer alan mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacının lehe delil vasfını haiz ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle 182.648,36 TL alacaklı olduğu, davalının lehe delil vasfını haiz ticari defterlerine göre de davalının 182.648,24 TL borçlu olduğu, taraflar arasında alt yüklenicilik sözleşmesi akdedildiği, iş bedelinin toplam 310.110,00 TL+KDV olarak belirlendiği, fatura içerikleri incelendiğinde ise ticari ilişkinin sözleşmeye konu proje ile sınırlı olmadığı, davacı tarafından düzenlenen hakediş ve malzeme faturalarının tamamının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, uyuşmazlığın 02/05/2015 tarihli 187.955,10 TL bedelli hakediş faturasından kaynaklandığı, faturaya dayanak teşkil eden 3 adet hakedişte yalnızca davacı imzası bulunduğu, davalı tarafça sunulan sözleşmeye konu fatuaraların toplam bedelinin sözleşme ile kararlaştırılan bedeli aşmış olduğu belirtilmiştir.
Rapora ekli fatura incelendiğinde, davacı tarafından davalı adına düzenlenen ‘……….n Tesisleri….Hakedişi..’ açıklamalı 02/05/2015 tarihli 187.955,10 TL bedelli açık fatura olduğu görülmüştür.
Davalı vekili, davacının sözleşmeye konu edimlerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediğinin ve faturadaki fiyatlandırmanın doğru olup olmadığının teknik inceleme ile ortaya çıkacağını belirtmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, dava dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkinin mal satışına ilişkin olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi incelemesi sonucu taraflar arasında eser sözleşmeleri akdedildiğinin ve cari hesap ilişkisinin bu sözleşmeler sonucu oluştuğunun tespit edildiği, eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda akdî ilişkinin varlığı ile yapılıp teslim edilen işleri kanıtlama yükümlülüğünün yükleniciye, ödemeleri ispat yükümlülüğünün ise iş sahibine ait olduğu, somut olayda uyuşmazlığın cari hesabı oluşturan 02/05/2015 tarihli 187.955,10 TL bedelli hakediş açıklamalı faturadan kaynaklandığı, 19/09/2013 tarihli sözleşmede işin şartları ve bedelinin düzenlenmiş olduğu, davalı iş sahibinin bu faturaya konu işin eksiksiz olarak yapıldığını davacının ispatlaması gerektiğini, ayrıca davacının bu faturadaki fiyatlandırmasının fahiş olduğunu savunduğu, bunun yanında bu faturanın ve davacı tarafından düzenlenen tüm faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, dolayısıyla davacı yüklenicinin uyuşmazlığa konu faturaya konu işi yapıp teslim etmiş olduğunu ispat etmiş sayılması gerektiği(Emsal: Yargıtay ……….Hukuk Dairesi’nin ……….. tarihli 2015/6172 E., 2017/219 K. sayılı kararı; 30/05/2016 tarihli 2016/944 E., 2016/3009 K. sayılı kararı), faturayı teslim alıp defterine kaydeden davalının artık faturadaki fiyatlandırmanın fahiş olduğu yönündeki savunmasının da dinlenemeyeceği, davalının ayıplı imalat yönünde bir savunmasının da olmadığı, dolayısıyla teknik bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek görülmediği, davacının davalı defterlerinde kayıtlı olduğu şekilde ………. TL asıl alacak talebinde haklı olduğu, bunun yanında davalının takip öncesinde temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinin haksız olduğu, ayrıca alacak likit olduğundan icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu, reddedilen kısım yönünden ise davacı icra takibinde haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının tazminat talebinin reddi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu ………..İcra Müdürlüğü’nün 2016/13605 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin 182.648,24 TL asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren %10,50 ve ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 182.648,24 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4- Alınması gereken 12.476,70 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 2.167,84 TL, icra dosyasına yatırılan 951,34 TL ile tamamlama harcı 130,11 TL’nin mahsubu ile 9.227,41 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafça yatırılan toplam 2.297,95 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk dava masrafı, 145,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.079,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.035,79TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalan 43,21 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 16.908,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..