Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1405 E. 2019/1110 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1405 Esas
KARAR NO : 2019/1110
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 29/12/2016
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ——- isimli şirketin %50 pay sahibi olduğunu, şirketin —- tarihinde tescil edildiğini, diğer %50 pay sahibi olan —– şirketin kurulduğu andan itibaren şirket müdürü olarak faaliyet gösterdiğini, restoran işletmeciliği olarak kurulan şirketin kuruluş sonrası gelir-gider dengesi sağlanmasına karşılık bir süre sonra şirket müdürü olan – —- idare temsil yetkisinin kullanılmasındaki ağır ihtimalleri ve basiretsizlikleri neticesinde şirketin gelir gider dengesinin bozulduğunu, personelin sigortaları ve maaşlarının ödememeye başlandığını hatta işletmenin faaliyet gösterdiği mecurun kiralarının ödenmemesi neticesinde fiili hacizlere maruz kaldığını, şirketin banka hesaplarına hacizler konduğunu, %50 pay sahibi müdürün restoranı tamamen kapatarak ortadan kaybolduğunu, —— temsil yetkisine sahip bir çalışan üzerinden yeni hesap açtığını ve şirkete ait tüm alacakların bu hesaplar üzerinden geldiğini, müvekkilinin tüm bu durumlardan şirket borca battıktan sonra haberdar olduğunu, öyle ki çalışanların ödenmeyen prim borçlarını da en son vergi barışında yapılandırarak kendi payına düşen kısmı şahsen ödemek zorunda kaldığını, müvekkiline şirket borcundan dolayı İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü ——— Esas sayılı dosyasından birinci haciz ihbarnamesinin gönderildiğini, diğer ortağın kişisel çıkarlarının ön plana çıktığını, şirketi idare edemediği için de zarara uğradığını, müvekkilinin her aşamada şirketten dışlandığını, tüm yaşananların şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinin imkansız olduğunu ve şirketin kuruluş amacının ortadan kalktığını ortaya konduğunu, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 638. Maddesinde yer alan hükme göre her ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi husunda dava açabileceğini belirtip müvekkilinin şirket ortaklığından çıkması kararı verilmesine ayrıca dava süresinde ortaklıktan doğan borçlarının tümünün dondurulmasına ve müvekkilinin durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip zaptı tebliğ edilmiş olmasına rağmen (T.K. 35.maddeye göre,—— tarihinde) davaya katılmadığı ve cevap dilekçesi de sunmadığı görülmüştür.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile 6102 Sayılı Yasa’nın 638/2 maddesinde düzenlenen haklı sebeple ortaklıktan çıkma talebine ilişkindir. TTK 638/2 maddesi her ortağın haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkarılmasına karar verilmesi için dava açılabileceğini düzenlemiştir. Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçesinde müvekkilinin ortaklıktan çıkarılması halinde ayrılma payı taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizin —– günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları tespit edilerek tahkikat aşamasına geçilip davacının bildirdiği deliller toplanarak sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, dava dışı ——- tarafından faturalardan kaynaklanan cari hesap alacağına ilişkin davalı——Ştİ aleyhine, —- tarihinde, İstanbul Anadolu 22. İcra Müdürlüğü — Esas sayılı dosyasından Örnek No 7 ilamsız takiplerde ödeme emri ile icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlu —- şirketinin adresine Teb. K. 35.maddeye göre tebliğ edildiği, itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, takibin kesinleşmesi üzerine şirket ortakları ——- birinci haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacı …’nın I .haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesi sunduğu görülmüştür.
Davacı vekili —- tarihli beyanıyla müvekkilinin şirket ortaklığından ayrılması dolayısıyla ayrılma akçesi talebinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı şirket sicil kayıtlarının incelenmesinden şirketin — tarihinde tescil edildiği, şirketin ortaklarının davacı ile dava dışı —- olduğu, şirketi temsil yetkisinin münferiden —— ait olduğu anlaşılmıştır.
—- gelen cevapta davacının hissesine düşen borçları — taksit ile taksitlendirdiği ve -. Taksit dışındaki taksitleri ödediği belirtilerek tahsilat kayıtları gönderilmiştir.
Davalı şirkete duruşma tutanağının tebliği ile şirket karar defterlerinin ibrazı aksi halde HMK 220 maddesi uyarınca işlem yapılacağı bildirilmiş, davalı şirketin istenen karar defterleri mahkememize sunulmamıştır.
Bilirkişi —– tarafından hazırlanan — tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacı şirket ortağının, davalı şirkette —- TL değerinde %50 paya sahip olduğu, davalı şirketin sicilde kayıtlı merkez adresinde bulunmayıp huzurdaki davaya ilişkin tebligatların Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre yapıldığı, dolayısıyla davalı şirketin ticari defterleri incelenmediğinden sermayede ödenmeyen kısım ve öz kaynakların durumu hakkında tespitler yapılamadığı, davacı şirket ortağının, şirketin kamu borçlarının şirketten alınamayan kısımlarıyla ilgili — ile borcun —TL, – TL ve —-TL tutarlı kısmını — taksit halinde yapılandırdığı, bu borcu düzenli olarak ödendiği, şirketin adresinde bulunmaması sebebiyle kesinleşen borçlarla ilgili davacıya haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacının şirketin %50 ortağı olduğu, şirketin ticari faaliyetine rastlanmadığı, şirketin temsil & ilzam yetkilisi diğer ortağın dosya kapsamında beyanına, davacı ile irtibatına rastlanmadığı, kamu borçlarından hissesine karşılık gelen tutarı yapılandırdığı anlaşılmış, davacının —— tarihinde tescil edilen ana sözleşme sonrasında ortaklığı ve şirketin aktif olduğu döneminde şirketle olan irtibatı, genel kurul, ortaklar kurulu gibi toplantılara katılımı, denetim talebi v.b hususlarda bir belge bilgi bulunmadığından tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
Taraflarca dosyaya sunulan, sağlanan bilgi belgeler ve tüm dosya kapsamına göre; HMK 220 maddesi tarafın belgeyi ibraz zorunluluğunu düzenlemekte olup davacı, davalının şirket yönetimindeki ihmalleri ve basiretsizlikleri dolayısıyla şirketin gelir gider dengesinin bozulduğunu, davalının restoranı kapatarak ortadan kaybolduğunu, kendisinin şirketten dışlandığını, tüm yaşananlar şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesini imkansız hale getirdiğini ve şirketin kuruluş amacının ortadan kalktığını dolayısıyla şirket ortaklığından ayrılmak istediğini beyan etmektedir. Karar defterlerinin şirkette ve yetkili kişisinde olması gerekli olup, gönderilen ihtarlı duruşma tutanağına rağmen karar defterleri ibraz edilmemiş, bunun için kabul edilebilir bir mazeret de ileri sürülmemiştir. Davacı şirket ortaklığından çıkmak istemektedir. Mahkememize verdiği beyanı ile ayrılma akçesi istemediğini de beyan etmiştir. Davacı yönünden haklı sebeplerin oluştuğunun kabulü ile davanın kabulüne, davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına,
3-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 127,80 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 757,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2019