Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/133 E. 2019/485 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/133
KARAR NO : 2019/485
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ: 03/02/2016
KARAR TARİHİ: 08/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hazır beton imalatı, yapı malzemeleri ve demir alım-satımı ve inşaat hizmeti verdiğini, şirketin borçlarının aktiflerinden fazla olduğunu, mevcut durum ve deliller ışığında şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmesi gerektiğini, şirketin sunulan iyileştirme projeleri çerçevesinde aktif ve pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzelip borçların ödenebilir duruma geleceğini belirterek müvekkili şirketin borca batık olduğunun tespiti ile İİK madde 179 ve ilgili mevzuat gereği ihtiyati tedbir kararı verilerek iflasının şimdilik 1 yıl süre ile ertelenmesine, İİK madde 179/ a gereğince müvekkil şirketin mal varlığının korunması için gerekli muhafaza tedbirlerinin alınmasına, müvekkili şirketin aktifinde kayıtlı bulunan nakil vasıtaların ve aktiflerinin devir, satış ve muhafazasının engellenmesi ile ilgili Trafik şubesine yazı yazılmasına, aktifinde kayıtlı bulunan demirbaşlar, emtia ve diğer araçları, bankalardaki mevduatlara, şahıslardaki alacaklarının 3. şahıslar tarafından yapılacak hacizler nedeniyle bu hacizlerin ve konulacak muhafaza tedbirlerinin durdurulmasına, İİK madde 179/ b gereği iflasın ertelenmesi kararı ile birlikte müvekkil şirket aleyhine 6183 sayılı yasaya ve SSK’ya göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkil şirket aleyhine yapılmış her türlü icra takibinin ve iflas takibinin durdurulması ve yeni takip yapılmasının engellenmesine, rehinin paraya çevrilmesi yoluyla yapılmış ve yapılacak takiplerle satışların durdurulmasına, müvekkili şirket aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icra işlemlerin durdurulmasına, muhafaza altına alınmış veya alınacak, emtia, taşıt, makine teçhizat, leasing kapsamı tüm makine, cihaz, taşıt vs. değerlerin iade edilmesine, dava tarihi itibariyle alacaklılar tarafından girişilecek temlik, takas, protesto, karşılıksız çek şerhi verilmesi, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz, temerrüt gibi hukuki işlemlerin durdurulmasına, şirketin projesinin hayata geçirilmesi için zorunlu olan elektrik, doğalgaz, su ve sabit telefonlarının kesilmemesine, şirketin 3.şahıslardaki alacaklarının haczedilmemesi için 3.kişilere İİK. 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin engellenmesine, gönderilmiş olanların iptaline, yurt dışından gelen ihracat bedellerine (akreditif yahut sair şekilde) bankalarca el konulmasının engellenmesine, müvekkili şirketin temsil ve ilzam yetkilerini aynen devam ettirebilmek için müvekkil şirkete kayyım atanmasına, İİK madde 179-a/3 gereğince kayyımın görev ve yetkilerinin ayrıntılı olarak belirlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, TTK.nun 376,377 ve İİK. 179 maddesince açılmış iflasın ertelenmesine talebine ilişkindir.
Talep basit yargılama usulüne göre ve duruşma açılmak suretiyle değerlendirilmiştir.
TTK.nun 376-377 ve İİK.nun 179 ve devamı maddeleri uyarınca şirketlerin aktifleri borçlarını karşılamaya yetmediği takdirde yönetim kurulu bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Bu durumda şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilir. Ancak idare ve temsil ile yetkili kimseler ya da alacaklılardan biri şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak, iflasın ertelenmesini isteyebilir, mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa iflasın ertelenmesine karar verir. Bu yasal düzenleme çerçevesinde davacı vekili müvekkili şirketin borca batık halde olduğunu bildirmiş, sunduğu iyileştirme projesi uyarınca iflasının ertelenmesini talep etmiştir. İflasın ertelenmesi yönünde başvuru yapılması konusunda yönetim kurulu kararlarını ve iflasın ertelenmesi davasını açma yetkisini içeren vekaletnamesini dosyaya sunmuştur.
Davacı şirketin getirtilen sicil dosyasında şirket merkezinin mahkememiz yetki sınırları içinde olduğu, İİK.nun 154.maddesi uyarınca davanın yetkili mahkemede açıldığı görülmüştür.
İflas erteleme talebi İİK.nun 179/a-2 maddesi uyarınca aynı Kanunun 166.maddesinde öngörülen usuller ile ilan edilmiş, davacı vekili iflas avansını ve iflas tebliğ giderlerini mahkeme veznesine depo etmiştir.
Yapılan ilanlar neticesinde davaya müdahale talebi ile başvuranların müdahale talepleri kabul edilerek davaya katılımları sağlanmıştır. Davaya katılan bir kısım müdahillerce İİK.nun 179/b-2 fıkra 2.cümlesi uyarınca erteleme süresince işleyecek ve mevcut rehinle karşılanamayacak faizler yönünden teminatlandırma talebinde bulunulmuş ise de gösterilecek ek teminat satış günü ile iflas erteleme süresinin bitim tarihi arasındaki zaman dilimi içinde işleyecek faizler bakımından söz konusu olacağından mahkememizce henüz iflasın ertelenmesi talebi hakkında bir karar verilmediği, erteleme talebinin kabul edilip edilmeyeceğinin belli olmadığı, verildiği takdirde hangi tarihte sonlanacağı henüz belli olmadığından ve bu nedenle teminatlandırılacak faiz miktarını hesaplamak da mümkün olmadığından ipotekli/rehinli alacaklar yönünden işleyecek faizler için davacıdan yargılama aşamasında teminat talep edilemeyeceğinden ipotekli/rehinli malların paraya çevrilmesi işlemlerinin bu aşamada yapılamayacağına ve icra müdürlüğünce paraya çevirme için satış günü tayin edilemeyeceğine, bu hususta esas hakkındaki hükümle birlikte karar verilmesine, yapılan duruşmalarda karar verilmiştir.
Mahkememizce İİK.nun 179/a maddesindeki düzenleme gereği dava açılmasını müteakip iflas erteleme tedbirlerine ilişkin karar alınmış, davacı şirketle kayyım tayin edilmiş raporlar alınmıştır.
Yargılamanın devamında ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında davacı şirket ile hakim ortak ve yöneticileri bakımından 01/09/2016 tarih 29818/2 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 673 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili hükümleri uyarınca gerekli araştırmalar yapılmış, davacı şirket ve ortaklarının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya guruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu iddiasıyla adli soruşturma yürütülüp yürütülmediği hususu araştırılarak bu yönde bir tespit bulunmadığından ihtiyati tedbir kararının devamıyla yargılamaya devam olunmuştur.
İflasın ertelenmesi kararı verilebilmesi için 1.koşul borca batık olma halidir. Yani şirket aktiflerinin şirket borçlarını karşılamaya yetmemesi ve pasiflerin aktiflerden fazla olması gerekmektedir. TTK.nun 376.maddesi uyarınca düzenlenecek ara bilançonun aktiflerin, işletmenin devamının esası da gözetilerek gerçek piyasa değerlerine göre hazırlanması ve borca batıklığın buna göre belirlenmesi gerekmektedir. Davacı vekili tarafından kaydi değer ve satış değerleri bazında hazırlanmış bilançolar dosyaya sunulmuştur. Borçlu şirket vekili tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla davacı tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rayiç değerler ve yapılan araştırma inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre borca batıklık bilançosunun hazırlanması gerekir. İflas ertelemenin amacı borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Bu da tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip aktiflerin pasifinden fazla olmasını ifade eder, gerek borca batıklık gerekse iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı noktasında teknik ve uzman bilirkişi heyetinden mahkememizce rapor ve ek raporlar alınmıştır.
Alınan 29/04/2015 tarihli kök bilirkişi raporunda davacı şirketin 31/12/2015 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olduğu, aynı tarih itibariyle 23 milyon lira olan sermayenin tamamı ödenmiş olmakla birlikte şirket ortaklarının şirketten 2.980.778,89 TL.alacaklı oldukları, şirketin mali güçlük durumu içinde bu alacakların ne şekilde işleme tabi tutulacağının iyileştirme projesinde açıklanmadığı, aynı şekilde projede sermaye artırımına ilişkin taahhüdün miktar ve ödeme takvimi yönünden de yetersiz olduğu, hali hazırda tescil ve ilan işlemlerinin yerine getirilmediği, iyileştirme projesinde alacakların tahsili ile tasarruf tedbirlerine hiç değinilmediği, borçların yapılandırılmasına dair hangi teşebbüslerde bulunulduğunun açıklanmadığı göz özünde bulundurulduğunda sunulan projenin somut ve gerçekleştirilebilir olmadığı dolayısıyla ciddi ve inandırıcı proje sunulması koşulunun sağlanamadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili kök rapora itirazlarını içeren 18/05/2016 tarihli dilekçe sunmuş, şirket ortaklarının şirketten olan alacaklarından vazgeçtiklerini bildirerek dilekçe ekinde sermaye tadil tasarısını, ödeme dekontlarını ibraz etmiştir. Davacı vekili 20/06/2016 tarihli dilekçesi ekinde davacı şirket ortakları tarafından alınan 09/05/2016 tarihli ortaklar kurulu kararını dosyaya ibraz etmiştir. Bu kararda şirket ortaklarınca şirketten olan 2.980.778,89 TL.tutarındaki alacağın şirket sermayesine ilave edileceği, bu tutarın nakdi sermaye arttırımının tamamlanmasından sonra şirket sermayesine ekleneceği ortaklarca kabul edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları uyarınca bilirkişi heyetinden 24/08/2016 tarihli ek rapor alınmış, bu raporda davacı şirketin sunduğu iyileştirme projesindeki karlılık hedeflerinin 2016 yılının ilk yarısı için gerçekleştiği, iyileştirme projesinde alınan sermaye attırım kararı yanı sıra şirket ortaklarının şirketten olan alacaklarını şirket sermayesine ilave etmeleri dikkate alındığında sermaye artışının yeterli olarak kabul edilebileceği, 2016 yılının ilk yarısında yakalanan karlı yapının sonraki dönemlerde de devam etmesi durumunda iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleşmesinin mümkün olabileceği bu durumda projenin ciddi ve inandırıcı olma koşulunu sağlayacağı belirtilmiştir.
İflas erteleme talepli davalarda şirketlerin borca batıklık durumunun karar tarihine en yakın süreçte de belirlenmesi gerektiğinden dosyada alınan en son raporun 24/08/2016 tarihli oluşu göz önünde bulundurularak davacı şirketin güncel mali tabloları üzerinden değerlendirme yapılmak suretiyle borca batıklık durumunun denetlenmesi, iyileştirme projesinin uygulama durumunun tespiti ve iflas erteleme koşullarının davacı şirket yönünden devam edip etmediğinin belirlenmesi bakımından bilirkişi heyetinden tekrar rapor alınmasına karar verilmiş ve alınan 19/10/2018 tarihli raporda davacı şirketin 30/06/2018 tarihli ara bilançosu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olmadığı belirtilerek bu yüzden iyileştirme projesinin değerlendirilmediği açıklanmıştır.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazlarını içeren dilekçesinde bilirkişi heyetinin maddi hata yaparak borca batıklık rakamını hatalı değerlendirdiğini, müvekkili firma kayıtlarında tahsil edilememiş çok ciddi oranda şüpheli alacak bulunduğunu, bu şüpheli alacaklardan bazılarının borçlu firmaların iflası nedeniyle tahsilinin imkansız hale geldiğini, müvekkilinin ————-TL.alacağı bulunduğunu ve bu şirket hakkında iflas erteleme kararı verilip izleyen süreçte iflasına karar verildiğini, bilirkişi heyetinin kök raporda müvekkilinin bu şirketten olan alacağını aktifte bir değer unsuru olarak kabul etmeyerek borca batıklık bilançosunda yer vermediğini, sunulan son raporda ise bunun dikkate alınmadığını, rayiç değer tespitlerinin de hatalı olup yüksek değerlendirme yapıldığını ileri sürmüştür.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden tekrar ek rapor alınmasına karar verilmiş bu arada davacı vekili tarafından dosyaya revize iyileştirme projesi sunulduğundan bu projenin de değerlendirilmesi istenmiştir.
Alınan 04/02/2019 tarihli ek raporda bilirkişi heyeti davacı tarafça bildirilen—————- ait herhangi bir iflas kararının dosyaya sunulmadığını, bu nedenle davacının bu şirketten olan alacaklarının şüpheli alacak olarak değerlendirilmeyerek borca batıklık hesaplamasında dikkate alındığını, şirketin rayiç değerler üzerinden yapılan hesabında borca batık durumda olmadığı sonucuna vardıklarını bildirmişlerdir.
Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin ——– karar sayılı dosyasıyla ———–iflasın ertelenmesi talebiyle açtığı davada şirketin borca batık olmadığının tespiti ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın istinaf denetiminden geçerek bozulduğu ve mahkemenin ———– esasına kaydının yapıldığı, yargılamanın sürdüğü anlaşılmıştır. Bunun üzerine mahkememizin 20/02/2019 tarihli ara kararı uyarınca bilirkişi heyetinden tekrar değerlendirme yapması istenmiştir. Bu kez sunulan 25/03/2019 tarihli raporda davacı şirketin dava dışı ————- olan alacağı şüpheli alacak olarak kabul edilmek suretiyle borca batıklık bilançosunda yer verilmeyerek şirketin 30/09/2018 tarihi itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık durumda olduğu bildirilmiş, sunulan revize iyileştirme projesinin de ciddi ve inandırıcı olup uygulamasının mümkün olduğu ifade edilmiştir. Kayyım heyetinden düzenli olarak alınan raporlar ile davacı şirketin ticari faaliyetlerini sürdürdüğü, vadesi gelen borç ve yükümlülüklerini kayyım onayı gerektiren tüm faaliyetlerini yapmaya devam ettiği anlaşılmıştır.
Ayrıntısı bilirkişi heyeti ve kayyım heyeti raporlarında belirlendiği üzere davacının borca batık durumda olduğu, sunulan revize iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu, davacı şirket yönünden iflas ertelemenin tüm koşullarının gerçekleştiği, iflasın ertelenmesinin alacaklıların durumunu ağırlaştırmayacağı, davacı şirketin borca batıklığının yalnızca dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasında da devam ettiği, sunulan revize iyileştirme projesinin yukarıda da açıklandığı gibi ciddi ve inandırıcı olma koşullarını taşıdığı sonucuna varıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, bir kısım müdahillerin talepleri de kabul edilerek taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar nedeniyle yürütülen takiplerde rehinle karşılanmayan faizler olup satış talep edildiği takdirde satışın talep edildiği tarihten itibaren iflas ertelemenin bakiye süresi gözetilerek icra müdürlüğünce hesaplanacak teminatın davacı tarafça karşılanmasına, aksi takdirde satış yapılabilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, ———— sicil no.sunda kayıtlı ———— iflasının 08/05/2019 gününden itibaren TTK.nun 377. Ve İİK.nun 179. ve devamı maddeleri uyarınca 1 yıl süre ile ERTELENMESİNE,
2-İİK.nun 179/a maddesi uyarınca şirket ortaklar kurulunun, şirket müdürlerinin, yönetim kurulunun ve diğer temsilcilerin her türlü karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyım onayına bağlanmasına,
3-Kayyım olarak re’sen ———— atanmalarına,
4-a)Kayyımların öncelikle şirket mal varlığının ve borçlarının defterini düzenlemek suretiyle görevleri sırasında alacaklılar arasında eşitliğin bozulmamasının gözetilmesine ve şirket mal varlığının azaltılmasının önlenmesi ile iyileştirme projesinin uygulanmasının da kayyımlarca gözetilmesine,
b)Davacı şirketin organlarının kambiyo senedi düzenlemek dahil her türlü işlemlerinin ve tasarruflarının kayyımlar tarafından iyileştirme projesi çerçevesinde onaya tabi tutulmasına,
c)Şirket faaliyetlerinin kayyımlar tarafından sürekli olarak gözetim ve denetim altında tutulmasına, bu amaçla haftada en az 2 kez kayyımların şirket merkezinde çalışma yapmalarına,
5-Kayyımların 3’er aylık dönemlerde ve 1 yıllık erteleme süresinin sonunda mahkememize rapor sunmalarına,
6-Erteleme kararının İİK.nun 179/a-son maddesi yollaması ile 166/2 maddesi uyarınca ilanına, ilan giderlerinin davacı vekili tarafından 5 gün içinde ayrıca karşılanmasına,
7-Erteleme kararının İİK.nun 166 maddesi uyarınca ilgili tapu sicil müdürlüğü,————– bildirilmesine,
8-İİK.nun 179/b-2 maddesindeki sınırlar içinde rehinli alacaklar için başlatılmış ve başlatılacak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip hakkı hariç olmak üzere ve İİK.nun 206.maddesi uyarınca 1.sırada yer alan alacaklıların takip hakları saklı kalmak kaydıyla 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere davacı aleyhindeki tüm icra takiplerinin İİK.nun 179/b maddesi uyarınca durdurulmasına,
9-Kayyımlar için aylık 2.000’er TL olmak üzere toplam 4.000,00 TL.ücret takdiri ile görev başlangıcından itibaren davacı tarafça aylık periyotlar ile kayyımlara ödenmek üzere vezneye depo edilmesine,
10-Taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilmiş alacaklar nedeniyle yürütülen takiplerde rehinle karşılanmayan faizler olup satış talep edildiği takdirde satışın talep edildiği tarihten itibaren iflas ertelemenin bakiye süresi gözetilerek icra müdürlüğünce hesaplanacak teminatın davacı tarafça karşılanmasına, aksi takdirde satış yapılabilmesine,
11-Karar harcı 44,40 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,02 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
12-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
13-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ve müdahil vekillerinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2019