Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1306 E. 2018/340 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/1306
KARAR NO : 2018/340

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 18/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında….. sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı tarafa ihtarname gönderildiğini, ihtarın sonuçsuz kaldığını, bu nedenle davalı hakkında başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini, davalı şirketin …….. tarihlerinde kısmen bölündüğünü, takip dayanağı kredinin şirketin tür değiştirip kısmen bölündükten sonra 24/11/2015 tarihinde imzalandığını, bu sebeple kredi borcundan yalnızca davalı borçlu şirketin sorumlu olduğunu, yeni kurulan şirketlerin sorumluluğu olmadığını, davalının diğer itirazlarının da haksız olduğunu belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı ile aralarında ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, borcun ödenmemesi, ihtarında sonuçsuz kalması üzerine davalı hakkında başlattıkları takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamı ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesi mtalebiyle dava açmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, takibe itirazında rehin hakkına bir itirazları olmadığını, rehin ile teminat altına alınan alacak için kefalet olamayacağını, asıl borçlu ….. bölündüğünü, dolayısıyla diğer şirketlerinde borçtan sorumlu olduğunu ileri sürmüş, davacı vekili ise bölünmenin 18/02/2015 ve …….. tarihlerinde olduğunu, kredinin ise 24/11/2015 tarihinde kullanıldığını, dolayısıyla yalnızca davalının sorumlu olduğunu bildirmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 20/09/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu …….. İcra Müdürlüğü’nün 2016/8987 sayılı takip dosyasında davacının davalı hakkında taşınır rehninin paraya çevreilmesi yoluyla icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı şirkete ait sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinden davalı şirketin 14/05/2014 tarihli genel kurul kararı uyarınca tür değişikliği yaparak limited şirket iken anonim şirket olduğu, itiraz dilekçesinde bahsi geçen bölünmelerin ise 05/02/2015 ve 11/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul kararları uyarınca yapıldığı, davaya konu kredinin ise bölünmeden sonra 24/11/2015 tarihli kredi sözleşmesine istinaden kullandırıldığı anlaşılmıştır.
Davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarının belirlenmesi bakımından bilirkişiden 16/10/2017 tarihli rapor alınmış ise de bu raporun pek çok hesap ve rakam hatası içerdiği, dolayısıyla hükme esas alınamayacağı görüldüğünden bilirkişiden 09/01/2018 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda yapılan hesaplama yeterli ve denetlenebilir nitelikte olup davacının takip tarihi itibariyle davalıdan takip talebinde yer alan alacak miktarını talep edebileceği belirlenmekle bilirkişi raporu mahkememizce hükme esas alınarak davanın kabulüne, davalının İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü 2016/8987 sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına, alacağın likit ve davalının itirazında haksız oluşu gözönünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğü 2016/8987 sayılı takip dosyasında itirazının iptali ile takibin aynen devamına,
2- Hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
3-Karar harcı 20.538,12 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.631,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.906,88 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.631,24 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 163,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 796,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 23.989,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.