Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1293 E. 2018/97 K. 31.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2016/1293
KARAR NO : 2018/97

DAVA : İtirazın İptali(Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiye istinaden müvekkili tarafından gönderilen ve davalı tarafından teslim alınan mallara ilişkin …… numaralı 135.650,92 € ve …….. numaralı 115.933,24 € tutarlı faturalar düzenlendiğini, 20.000,00 € kısmi ödeme yapıldığını, 231.584,16 €’nun ise henüz ödenmediğini, müvekkili tarafından Beşiktaş 6. Noterliğinin ….. tarih ve ……. yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalıya gönderildiğini ve olumlu netice alınamadığını, alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün …… sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğünün……. sayılı dosyasına vaki haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline, takibin devamına, alacağa temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanunun 4/a. maddesi uyarınca değişen oranlarda faiz uygulanmasına, davalının haksız itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya bakmaya yetkili mahkemenin ……. Mahkemeleri olduğunu, davacının müvekkilinden 2005 yılından itibaren danışmanlık hizmeti aldığını, …. ve İstanbul ……. serbest bölgede yerleşik olup, müvekkilinin 2005 yılından itibaren sağladığı danışmanlık hizmeti sayesinde yasaklı durumdan çıkarılıp Türkiye’de ihracat yapabilme imkanını elde ettiğini, 2006 yılında da Türkiye operasyonları için davacı şirketin kurulduğunu,……… tarihlerinde verilen yazılı taahhütler ile müvekkilinin Türkiye’deki tek distribütörü olduğunu ve müvekkili tarafından feshedilene kadar da devam ettiğini, davacının 2006 yılında ……faaliyete geçtiğini, müvekkilinin 12 yıldır davacının Türkiye’deki faaliyetlerini yönlendirdiğini, davacı hisselerinin tamamının…… ait olduğunu, ……. ile davacı şirketin adi bir ortaklık şeklinde hareket ederek müvekkiline mal vermediğini, müvekkilinin mali açıdan zor duruma düşmesini istediklerini ve bunun sonucunda müvekkilinin distribütörlüğünün alınmasının amaçlandığını, davacının gönderdiği ihtarnamede borcun ödenmesi için verilen sürenin az olduğunu, davacı ile yapılan görüşmelerde borcun 90 gün içerisinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ödeme ihtarına konu olan faturaların ödenmesi gereken tarihin ihtar tarihinden sonraki tarih olduğunu, ihtarnamenin yersiz ve haksız olduğunu, bu ihtarname ile 12 yıldır müvekkili tarafından sağlanan müşteri portföyünün bedelsiz bir şekilde davacının kendi üzerine geçirme amacında olduğunu, müvekkilinin davacıya danışmanlık ve ……….hizmeti verdiğini, bu hizmet bedellerinin karşılığını almadıklarını, haksız rekabetten kaynaklanan alacakları olduğunu, davacının müvekkiline ayıplı ürün gönderdiğini, bu ürünler sonucu müvekkilinin pazarda etkinliğinin azaldığını, kendi alacakları için İstanbul Anadolu ……. esas sayılı dosyada dava açtıklarını, hesabın görülmesinden sonra çıkacak meblağın davacı ve dava dışı ……tarafından gönderilen malların bedelinden mahsup edilmesi konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, buna rağmen davacı ve dava dışı firmanın hakim durumunu kötüye kullanarak danışmanlık hizmetinden kaynaklanan borçlarını ödemediklerini, tüm bu nedenlerden dolayı davacı tarafa ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı 2 adet faturaya dayalı olarak başlattığı takibe davalının itirazının haksız olduğunu iddia ile açtığı davada davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 19/04/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp, bilirkişiden rapor alınarak sonuca gidilmiştir.
İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünün …….sayılı takip dosyası getirtilip incelemesinden davacının……. tarihli 2 adet fatura nedeniyle davalı hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ olmadığı, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davalı takip konusu borcun yanı sıra İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkisine de itiraz etmiş, yetkili icra dairesinin ikametgahı icra dairesi olan Ankara İcra Daireleri olduğunu ileri sürmüştür. Davalı taraf akdi ilişkiyi inkar etmeyip, borçlu değil, alacaklı olduğunu ileri sürdüğünden TBK 89 m.hükmü uyarınca bir miktar para alacağının tahsili için alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde de takip yapılması mümkün olduğundan davalının İstanbul Anadolu İcra dairelerinin yetkisine itirazı yerinde görülmeyerek reddedilip yargılamaya devam olunmuştur. Davalı mahkememizin yetkisine de itiraz ederek yetkili mahkemenin ikametgahı olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ileri sürmüş ise de aynı gerekçelerle davalının bu itirazı da yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili müvekkilinin gerek davacıdan gerekse dava dışı ………’dan danışmanlık hizmetinden, haksız rekabetten, münhasır acentelik ilişkisinden kaynaklı olarak alacakları bulunduğunu, ödemeye konu faturalarla ilgili olarak ödeme tarihlerinde karşılıklı olarak mutabık olunamaması nedeniyle davacı ve ………ile toplantılar yapıldığını, toplantı tarihinde açık hesap cari borcunun ……. Euro olarak belirlenmiş olup, Temmuz ve Ağustos 2016 aylarında yapılan ödeme neticesinde 235.000 Euro’ya düştüğünü, bu tutarın karşılıklı anlaşma neticesinde 90 gün içinde ödenmesinin karara bağlandığını, buna rağmen davacı ve ……. toplantı sonrası kendileriyle tüm iletişimi bitirip mal göndermeyi de kestiklerini, buna rağmen kendi edimlerini ifa ile ödemeleri yaptıklarını, ödeme ihtarına konu faturaların gerçekte ödenmesi gereken tarihin 06/09/2016 ihtar tarihinden sonra olduğunu bu nedenle davacının yersiz ve haksız olarak ihtarname gönderdiğini, kendi alacakları için İstanbul Anadolu 2 ATM ……. esas sayılı dosyada dava açtıklarını, hesabın görülmesinden sonra çıkacak meblağın davacı ve dava dışı……. tarafından gönderilen malların bedelinden mahsup edilmesi konusunda tarafların mutabık kaldıklarını, buna rağmen davacı ve dava dışı firmanın hakim durumunu kötüye kullanarak danışmanlık hizmetinden kaynaklanan borçlarını ödemediklerini, tüm bu nedenlerden dolayı davacı tarafa ödeme yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İstanbul Anadolu 2 ATM …….. esas sayılı dosya getirtilmiş, incelenmesinden, davalının, mahkememiz dosyasında davacı olan şirkete ve dava dışı başka bir şirkete karşı danışmanlık hizmetinden kaynaklı alacak, ayıplı mal tedariki, haksız rekabetten doğan tazminat, sözleşmenin feshinden doğan tazminat istemleriyle dava açtığı görülmüştür. Davalı vekili mahkememiz dosyasının bu dosya ile birleştirilmesini talep etmiş ancak mahkemenin dosyasının dava tarihi daha eski tarihli olduğu anlaşılmakla talebi reddedilmiştir.
Davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde ………ye talimat yazılmak suretiyle inceleme yaptırılmış, alınan mali müşavir bilirkişi raporunda, takip dayanağı her iki faturanın davalı defterlerinde kaydının bulunduğu ve davacının 771.604 TL.alacak bakiyesinin mevcut olduğu belirlenmiştir, davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda da gümrük beyannameleri ile her iki fatura içeriği malın İstanbul…… Bölgesinden davalı tarafından çekildiğinin anlaşıldığı, davacının kendi defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 231.583,88 Euro alacaklı göründüğü ifade edilmiş, davacı tarafça davalıya gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi itibariyle 21/09/2016 tarihinde temerrüde düştüğü 26/10/2016 takip tarihine kadar davacının 114.21 Euro işlemiş faiz talep edebileceğide belirlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporlarıyla davacının davalı hakkında 2 adet faturaya dayalı olarak takip başlattığı takibin cari hesaba dayalı olmadığı, takip konusu edilen 2 adet faturanın da davalı defterlerinde kayıtlı olup, davalının ödeme savunmasının bulunmadığı, davacının dayanak 2 adet fatura nedeniyle davalıdan takip tarihi itibariyle 231.583,88 Euro asıl alacak talebinde bulunabileceği, davalının cevap dilekçesindeki savunmalarının taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinde kendi edimlerine ilişkin olduğu, aynı iddialarla İstanbul Anadolu ………. esasında açtığı davanın derdest olup, mahsup talebinin bulunmadığı, gerek mahkememize sunduğu cevap dilekçesindeki gerekse 2 ATM dosyasındaki ayıplı mal tedariki savunmalarının genel nitelikte olup, dosyaya bu konuda 2013 yılından itibaren davacı ile aralarında geçen yazışmaların sunulduğu, ancak takip konusu faturalar 2016 yılı Mayıs ve Haziran aylarında düzenlenmiş olup bu faturaların içeriği mallar için herhangi bir ayıp iddiasının ileri sürülmediği, davalı tarafça alacağın muaccel olmadığı, bu konuda toplantılar yapıldığı ileri sürülmüş ise de cevap dilekçesinde anlatılan toplantı ve mutabakatta, alacağın ne zaman muaccel olacağına dair de bir delil sunulmadığı anlaşılmış, mahkememizce alınan bilirkişi raporu uyarınca davacının takip konusu iki adet faturadan ötürü davalıdan alacaklı olduğunu ispatladığı, alacak miktarının 231.583,88 Euro olup, takip öncesinde gönderilen ihtarnamenin tebliği ve verilen süre gözetilerek davalının temürrüdünün oluştuğu 21/09/2016 tarihinden takip tarihine kadar da davacının işlemiş faiz talep edebileceğinin kabulüyle davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü………. sayılı takip dosyasında itirazının 231.583,88 Euro asıl alacak ve 114,21 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 231.698,09 Euro üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine, davalının takibe itirazında haksız ve alacağın likit oluşu göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davalının İstanbul Anadolu 10. İcra Müdürlüğü……… sayılı takip dosyasında itirazının 231.583,88 Euro asıl alacak ve 114,21 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 231.698,09 Euro üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4-a maddesi uyarınca faiz yürütülmesine,
2-Fazla talebin reddine,
3- Hükmedilen tutarın %20’si oranında 155.696,45 TL inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Karar harcı 59.350,77 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 10.969,99 TL ile icra dosyasına yatırılan 3.901,20 harcın mahsubu ile bakiye 44.479,58 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 10.969,99 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 219,00 TL tebligat, müzekkere ve talimat gidiş dönüş gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.752,50 TL. yargılama giderinin davadaki haklılık oranı(%99,77)gözönünde bulundurularak takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 48.703,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 1.960,94 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.