Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1272 E. 2018/917 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1272 Esas
KARAR NO : 2018/917

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle 25/11/2013 tarihli, —— sıra numaralı 7.178,50 TL bedelli, ——-sıra numaralı ve 3.448,99 TL bedelli, 31.12.2013 tarihli —- sıra numaralı 3.575,67 TL bedelli 3 adet fatura tanzim edildiğini, davalı şirkete teslim/ tebliğ edildiğini, davalı tarafından faturalara ve içeriklerine herhangi bir itirazda bulunulmadığını, davalı taraf fatura bedellerini ödemediğini, İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/6883 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıklarını, davalı tarafça icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazın usul ve hukuka aykırı olduğunu, davanın kabulüne, İstanbul Anadolu ——-.İcra Müdürlüğü’nün 2016/13603 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itiraz dikkate alınmasını, % 20’den az olmamak üzere davalının icra-inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, taraflar arasında imzalanan 01/11/2012 başlangıç tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesi gereği müvekkili şirket müşterilerine ait ürünlerin taşınması işini üstlendiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Sözleşmenin konusu başlıklı 2.maddesi “—————— müşterilerine ait ürünlerin, ———- tarafından bildirilecek yer, süre, performans, kriterlerine uygun olarak teslim alma yerlerinden teslim alınması, ürünlerin taşıyıcı tarafından temin edilecek uygun nitelikte araçlarla taşınması, teslim etme yerlerine teslim edilmesi ile tarafların sair karşılıklı hak ve yükümlülüklerini ihtiva etmektedir” hükmüne haiz olduğunu, davacı tarafın iddiasının aksine müvekkili şirket taraflar arasındaki sözleşme gereği üzerine düşen tüm edimlerini yerine getirdiğini, davacıya ödenmesi gereken başkaca ve herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin davacı şirket ve diğer alt nakliyeciler ile benimsemiş olduğu akaryakıt alışverişinin sözleşme konusu taşımalara ait akaryakıtın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, taşıyıcılar her ay müvekkili şirketin çalıştığı akaryatık istasyonlarından mazotlarını aldığını, o ay içerisinde bu mazot ile taşıma işlerini gerçekleştirmekte olduğunu, nakliyeciler tarafından alınan akaryakıttan daha düşük yol (km) yapılır ise bu tutar taşıyıcıya fatura edilerek nakliyecilerin hak edişlerinden düşüldüğünü, davacı tarafından talep edilen bedellerin müvekkili şirket tarafından davacının hak edişlerinden mahsup edilen bedellere ilişkin olduğunu, davacı tarafından fazla mazot alımı yapılarak az km yapıldığını, alınan bu fazla mazot bedellerinin ise davacı adına düzenlenen fazla kesilen hak ediş bedel iadesi açıklaması ile davacıya faturalandırıldığını, hak edişlerinden mahsup edildiğini, davacının müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itirazlarının haklı olduunu, davacının davasının reddini gerektiğini, davacı tarafça müvekkili şirket adına düzenlenen fatura bedelleri karşılığında gerekli gödemelerin yapıldığını, yapılan bu ödemeler doğrultusunda davacının davasının haksız takibi ve davası ile talep ettiği miktarda herhangi bir borçlarının bulunmadığını, davacının yerine getirmiş olduğu faaliyetleri kapsamında ödenmesi gereken tüm bedellerin müvekkili tarafından davacı şirkete ödendiğini, davacıya ödenmesi gereken başkaca ve herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu durumun müvekkili şirketin ticari defterleri üzerinde yapılacak olan bilirkişi incelemesi ile sabit olacağını, müvekkilinin davacıya icra takibine konu oranda borcu bulunmaması sebebiyle başlatılan icra takibinin haksız ve dayanaksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile iş bu davanın açılmasına neden olan davacının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davacının gerçek kişi olması nedeniyle tacir araştırması yapılmış, ticaret sicil kaydı olduğundan Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu İstanbul Anadolu ————- Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 23/03/2016 tarihinde 3 adet faturaya dayalı olarak 14.203,16 TL asıl alacak ve 3.597,95 TL işlemiş faiz üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalı şirkete ait BA formları dosyamız arasındadır.
Dosya içinde yer alan serbest muhasebeci mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın inceleme günü mahkemede bulunmayıp, ticari defterlerin de ibraz edilmediği, davalı şirket tarafından sunulan 2012-2013-2014 yıllarına ilişkin ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından defterler ibraz edilmediğinden davalı ile olan ticari ilişkisinde kestiği faturalar ve davalının davacıya verdiği mazot bedellerine ilişkin kestiği faturaların varlığının davacının ticari kayıtlarında görülemediği, davalının usulüne uygun olduğu anlaşılan ticari defterlerinde de davacının alacak talep ettiği faturaların kayıtlı olduğu, davacının davalıya ait taşıtmatik vasıtasıyla aldığı yakıt bedellerine istinaden; davalının 2012 yılında —————, 2013 yılında ——– ve 2014 yılında ise 3.581,06 TL olmak üzere 16.258,50 TL “Fazla Kes.Hakedis Bed. İadesi Faturası” açıklaması ile davacıya faturalar kestiği, Kesilen bu faturaların tarafların aralarındaki 01.11.2012 tarihli sözleşme gereği ve 15.6.2.5 maddesine uygun olarak davalı tarafından faturalandırıldığı ve davacının hak edişlerinden mahsup edildiği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora yönelik beyan ve itiraz dilekçesinde; müvekkili tarafından davalıya gönderilen faturaların itiraz edilmeden aynen kaydedildiğini, bu nedenle hakediş alacağında ve fatura içeriğinde haklı olduğunun ispat edildiğini, davalı tarafından fazla mazot kullanıldığından bahisle iade faturası kesildiği iddia edilmiş olmasına karşılık faturaların neye göre hangi taşıma işine ilişkin olduğu ve hangi km üzerinden hesaplandığına ilişkin bir açıklık bulunmadığını, davalı tarafından iade faturalarının içeriğinin ispatlanması gerektiğini, raporun kendi içerisinde çelişkiler barındırdığını, davanın kabulünü talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili; rapor doğrultusunda davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi açısından ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporda özetle; davacının defterlerini ibraz etmediği, davalının iade konusu faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının tespit edilemediği, sözleşmenin 17. maddesi uyarınca davalının defterlerinin kesin delil olacağının kabul edildiği, davacı tarafın açıkça iade faturalarını kabullenmiş olduğu, ancak bu iade faturalarının hak edişlerden düşüleceğine dair bir hükmün bulunmadığı yönünde bir itirazda bulunması karşısında davalı tarafın iade faturalarını davacının hak ediş alacağından kesmese bu faturaları davacıdan nasıl ve hangi usulle mahsup edileceği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili ek rapora itiraz dilekçesinde de; önceki itirazlarını tekrar etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın 3 adet fatura alacağı için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olup davalı vekilinin davacı ile aralarındaki taşıma hizmet sözleşmesi gereği davacının müvekkilinin müşterilerine ait ürünlerin taşınması işini üstlendiğini, taşımacılara ait akaryakıtın müvekkili şirket tarafından karşılandığını, her ay taşıyıcıların mazotlarının müvekkilinin anlaşmalı olduğu istasyonlardan aldığını, nakliyeciler tarafından alınan akaryakıttan daha düşük yol (KM) yapıldığında bu tutarın taşıyıcıya fatura edilerek hak edişlerinden düşüldüğünü, davacı tarafından talep edilen fatura bedellerinin müvekkili şirket tarafından davacının hak edişlerinden mahsup edilen bedeller olduğunu, davacı tarafından fazla mazot alımı yapılarak az KM yapıldığını, alınan bu fazla mazot bedellerinin davacı adına düzenlenen fazla kesilen hak ediş bedel iadesi açıklaması ile davacıya faturalandırıldığını, itirazın haklı olduğunu, davanın reddini savunduğu, taraflar arasında 01/11/2012 tarihli Taşıma Hizmet Sözleşmesinin bulunduğu, sözleşmede davalının imzası bulunmasa da sözleşmenin davalı şirketin sözleşmeyi bizzat sunduğu ve sözleşmede davacının imzasının da olduğu dolayısıyla taraflar arasında imzalandığı anlaşıldığından sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, sözleşmenin davalı …’nın müşterilerine ait ürünlerin, ——— tarafından bildirilecek yer, süre, performans kriterlerine uygun olarak teslim alma yerlerinden teslim alınması, ürünlerin taşıyıcı tarafından temin edilecek uygun nitelikteki araçlarla taşınması, teslim etme yerlerine teslim edilmesi ile tarafların sair karşılıklı hak ve yükümlülüklerini konu aldığı, sözleşmenin diğer şartlar başlıklı 15.maddesine göre davalı tarafından taşıtlara taşıtmatik ve takip cihazı takılacağı, davalı adına yapılan akaryakıt alışverişlerinden taşıyıcı davacının sorumlu olduğu, taşıyıcının sözleşmesinde belirtilen orandan farklı akaryakıt kullanımı durumunda oluşan farkın taşıyıcı veya ————- tarafından diğer tarafa fatura edileceği, taşıyıcının yakıt hak edişinde en uzak mağazanın km’sine göre yakıt hak edişinin hesaplanacağının ve yine sözleşmenin 17. Maddesinde ise ————- ile taşıyıcı arasındaki her türlü ihtilafta münhasıran —– kayıtlarının kesin delil olacağının belirtildiği, sözleşmenin 9.2 maddesine göre, taşıyıcının hizmet bedeline istinaden 30 günde bir fatura düzenlemesi gerektiği, taraf defterlerinin incelenmesi için ara karar kurulduğu, davacının ihtarata rağmen defterlerini sunmadığı, davalının incelenen defterlerine göre davacı tarafından kesilen —— nolu faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olduğu, zaten davalı tarafından BA formu ile Vergi Dairesine de bildirimde bulunulduğu, davalının da davacıya 2012 yılında 124,77 TL, 2013 yılında 12.552,67 TL ve 2014 yılında ise 3.581,06 TL olmak üzere 16.258,50 TL “fazla kes.hakedis bed.iadesi faturası” açıklaması ile faturalar kesmesi sonucunda 31.12.2014 tarihli yevmiye kapanış maddesine göre davalının davacıdan 2.335,40 TL alacaklı olduğu, bu iade faturalarının tarafların aralarındaki sözleşmeye istinaden kesildiği, davacının davalıya ait taşıtmatik cihazı ile mazot alımı yaptığı, aldığı mazota karşılık, ilgili ay içinde davalıya az km yapması (nakliye hizmeti vermesi) durumunda; “Fazla Kesilen Hak Ediş Bedel İadesi” açıklaması ile davalı tarafından kesilen fatura bedellerinin davacının hak edişlerinden mahsup edildiğinin anlaşıldığı, davacı vekili davalının iade faturalarının hangi kriterlere dayanılarak tanzim edildiği, düşülmesi gereken tüm bedellerin zaten müvekkilince düzenlenen faturalarda önceden düşüldüğünü iddia etmiş olsa da ek raporun 4. sayfasında belirtildiği üzere ———- nolu fatura 6 aylık faturanın KDV hariç 11.400,00 TL olarak kesilmesi gerekirken KDV dahil 7.178,50 TL kesildiği ancak faturada mazot iade bedeli indirimi yapıldığına ilişkin bir açıklama olmadığı, 40 nolu faturanın 1 aylık olarak KDV dahil 2.242,00 TL olması gerekirken 1.206,99 TL fazla kesildiği, ——– nolu faturanın yine 1.333,67 TL fazla kesildiği, davacı taraf defterlerini sunmadığından iade faturaların kayıtlı olup olmadığının tespitinin yapılamadığı, bu nedenle davacının iade edilmesi gereken mazot bedellerinin kendilerince düzenlenen faturalarda zaten düşülerek fatura düzenlendiği iddiasına itibar edilmediği, davacı vekilinin sözleşmede taşıyıcının yakıt hak edişinde en uzak mağazanın km sine göre yakıt hak edişi hesaplanması hükmünün yer aldığını, sözleşme içeriğinde diğer tarafa fatura edileceğinin kararlaştırılmış olmasına rağmen hak edişlerden düşüleceğine dair bir anlam içermediğini, iade faturalarının sözleşmede hak edişlerden düşüleceğinin kararlaştırılmadığını iddia etse de davacı tarafın aslında iade faturalarını kabul ettiği, ancak bu iade faturalarının hak edişlerden düşüleceğine dair bir hükmün olmadığını belirttiği, ancak az km yapılması sonucu düzenlenen iade faturalarının hak edişlerden düşülmesinin olağan akışa uygun olduğu, davalı vekilinin iade faturalarının hangi kriterlere göre düzenlendiğine ilişkin beyanda bulunduğu, sözleşmenin 17. Maddesine göre davalının defterleri kesin delil olduğundan davalının defterlerine itibar edilmiş ve defterlerde iade faturaları sonucu davacının davalıdan takip tarihi itibariyle bir alacağı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği, davalı taraf kötü niyet tazminat talebinde bulunmuş olsa da davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilememiş olması nedeniyle davalının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça peşin olarak yatırılan 304,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 268,10 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 15,30 TL’lik yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —————-.——. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.