Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1227 E. 2018/255 K. 22.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1227 Esas
KARAR NO : 2018/255

DAVA : Alacak (Şirket Hisse Devrinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Şirket Hisse Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili; müvekillerinin davalı şirketteki hisselerini diğer davalıya devretme konusunda taahhütte bulunduklarını, ancak devre ilişkin protokolde hisselerin tekabül ettiği şirket aktifleri ve malvarlığının değerine ilişkin bilgiye yer verilmediğini, hisselerin değerinin mahkemece tespiti halinde müvekkillerinin bu değer üzerinden hisselerini devretmeye hazır olduklarını, bunun yanında davalı …’ın sözleşme gereği ödeme yapmamış olması nedeniyle sözleşmeden caydığının kabulünün gerektiğini, buna göre cezai şart ödemesi gerektiğini ileri sürerek müvekkillerinin davalı şirketteki hisselerinin değerinin tespitine ve tespit edilen değerin müvekkillerine ödenmesine, şimdilik 1.000,00 TL cezai şart tutarının davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili; öncelikle davacı … ile müvekkilinin davalı şirketi müşterek imza ile temsile yetkili olmaları nedeniyle davalı şirket adına vekaletname çıkarılamadığını, TTK 595.maddesi uyarınca noterde düzenlenmemiş olan hisse devir protokolü geçersiz olduğundan davacı yanın bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, davacıların iddia ve taleplerinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket; davaya cevap vermemiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celp edilip incelendiğinde, davacı … ile davalı …’ın şirketi müşterek imza ile temsile yetkili oldukları görülmüştür.
22/03/2018 tarihli duruşmada davacılar vekili, tarafların sulh olduklarını, karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini istediklerini, vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiş, aynı duruşmada davalı … vekili de tarafların sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmiştir.
Davacılar vekili ile davalı … vekilince sunulan vekaletnamelerde sulh yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
Davacılar ile davalı …’ın sulh oldukları, her ne kadar davalı şirket adına vekaletname sunulmamış ve beyanda bulunulmamış ise de bunun nedeninin davacı … ile davalı …’ın davalı şirketi müşterek imza ile temsile yetkili olmaları olduğu, yargılamaya devam edilmesi halinde davalı şirketi bu davada temsil etmek üzere bir kayyım tayin edileceği, ancak usul ekonomisi de dikkate alınarak davalı şirketi temsile yetkili olanların sulh olmaları nedeniyle sulh beyanının davalı şirket adına da sunulmuş olduğunun kabul edildiği, dolayısıyla HMK’nun 315/1 maddesi gereğince tarafların haricen sulh olmaları nedeniyle davanın sona erdirilmesi gerektiği anlaşılmış, tarafların sulhe göre karar verilmesini istememeleri aksine davanın konusuz kaldığını açıklamaları nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Tarafların sulh olmaları nedeni ile konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 23,92 TL harcın, 170,78 TL peşin harçtan mahsubu ile 146,86 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafın yargılama gideri talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Tarafların vekalet ücreti talepleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.