Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1214 E. 2018/502 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1214 Esas
KARAR NO : 2018/502

DAVA : İtirazın İptali(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkili tarafından davalıya verilen mal ve hizmete karşılık faturalar düzenlendiğini, ancak davalının 6.482,53 TL cari hesap borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; davacının müvekkiline dava konusu faturalara konu hizmetleri vermediğini, davacının ‘…….’ adı altındaki talebinin de haksız olduğunu, ayrıca talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 25/10/2016 tarihinde cari hesaba dayalı olarak 6.482,53 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı defterlerinin lehe delil vasfını haiz olduğu, buna göre takip tarihi itibariyle davacının 6.482,53 TL alacaklı olduğu, davalı defterlerinin ise sunulmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafça bilirkişi incelemesi sırasında sunulan taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşme sureti incelendiğinde, konusunun davacı tarafından verilecek bilgisayar ürünlerine ilişkin teknik servis hizmeti olduğu, 1 yıl süreli olduğu, ücretin belirlendiği, 03.02.2015 başlangıç tarihli olduğu görülmüştür. Yine davacı tarafça delil olarak dayanılan 27/07/2016 tarihli davalı kaşe ve imzasını taşıyan mutabakat belgesi incelendiğinde, 31/03/2016 tarihi itibariyle davalının 4.712,53 TL cari hesap borcu olduğu hususunda mutabık kalındığının belirtildiği görülmüştür. Gerek söz konusu sözleşmedeki davalıya atfen atılan imza ve sözleşme içeriği gerekse mutabakat belgesindeki imza ve içeriği yönünden davalı şirketin isticvabına karar verilmiş ve davalı şirket yetkilisi adına isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirket adresine gönderilmiş, ancak davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Davacı defterlerinde kayıtlı son fatura olan ……… nolu 06/05/2016 tarihli ‘…….’ açıklamalı faturanın dayanağını açıklaması ve gerekli belgeleri sunması için davacı vekiline ihtaratlı kesin süre verilmiş, davacı vekili dava konusu malın döviz karşılığı teklifinin yapılması nedeniyle kur farkı uygulamasının teamül haline geldiğini belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabı oluşturan faturaların teknik servis hizmetine ilişkin faturalar ile kur farkı faturası olduğu, davalının faturalara konu hizmetin verilmediğini ve kur farkı talebinin haksız olduğunu savunduğu, bu durumda davacının faturalara konu hizmeti davalıya verdiğini ve kur farkı faturası düzenlemekte hakl olduğunu ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari deftelerine göre 6.482,53 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmamış olması nedeniyle cari hesap kayıtlarının karşılaştırılamadığı, ancak bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olduğu(Emsal: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 12/10/2016 tarihli 2014/11-1159 E., 2016/967 K. sayılı kararı), davacının davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, bunun yanında davacı tarafça sunulan mutabakat belgesinde davalı kaşesi ve imza bulunduğu, söz konusu mutabakat belgesi isticvap davetiyesi ile davalı şirkete tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla mutabakat belgesi altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olduğunun, buna göre davacının 4.712,53 TL alacak talebinde haklı olduğunun ispat edilmiş olduğu(Emsal: Yüksek Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/11129 E., 2016/1805 K. sayılı kararı), davacı defter kayıtlarına göre mutabık kalınan tarihten(31/03/2016) sonra davalı ödemesi bulunmadığı, yine bu tarihten sonra davacının sadece …… nolu 06/05/2016 tarihli 1.770,00 TL bedelli kur farkı faturası düzenlemiş olduğu, davacı tarafça bu faturanın teklif formlarındaki döviz üzerinden anlaşma uyarınca düzenlendiği ileri sürülmüş ise de dosyaya sunulan herhangi bir teklif formu olmadığı gibi taraflar arasındaki ilişkinin döviz üzerinden yapıldığına dair herhangi bir delil de sunulmadığı, kaldı ki davacı defter kayıtlarında başka bir kur farkı faturasına da rastlanılmadığı, dolayısıyla davacının bu faturaya yönelik alacak iddiasını ispat edemediği, buna göre davacının 4.712,53 TL’ye yönelik alacak iddiasını ispat etmiş olduğu, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin de haklı görüldüğü, bunun yanında reddedilen kısım yönünden davacı icra takibi yapmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin haklı görülmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğü’nün 2016/22301 Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin 4.712,53 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 4.712,53 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalı tarafın şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 321,91 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 110,71 TL harcın mahsubu ile 211,20 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5- Davacı tarafça yatırılan 110,71 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk dava masrafı, 189,50 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 923,00 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 670,98 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ……. uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan …..T uyarınca 1.770,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.