Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/12 E. 2018/472 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/12 Esas
KARAR NO : 2018/472

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı firma arasında ticari alışverişlerden kaynaklı borç ödenmemesi üzerine İstanbul Anadolu ……İcra Müdürlüğünün 2015/12427 esas sayılı dosyası ile takip açıldığını, davalı tarafın borca itiraz ettiğini, takibin durduğunu, itirazların haksız ve art niyetli olduğunu, taraflar arasında akdi ilişki kabul edildiğini, mal aldığını kabul ettiklerini, borç miktarına itiraz edildiğini, tarafların ticari kayıtları incelendiğinde davalı borçlunun müvekkili şirkete takip miktarı kadar borcu olduğunun anlaşılacağını, davanın kabulünü, davalının İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğünün 2015/12427 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu vaki itirazının iptalini, takibin devamını, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 21.01.2014 tarihinde müvekkili şirketin pazarlama firması, davacının … ve üçüncü kişi ………………’nin tedarikçi olduğu bir sözleşme imzalandığını, iş bu sözleşmeye göre dava dışı tedarikçi firma, sözleşmede belirtilen ürünleri ………. firma olan davacıdan tedarik edeceğini, müvekkili şirket ise tedarik edilen ürünleri pazarlayacağını, tedarikçi firmanın müvekkiline ürünlerin pazarlanması karşılığında hizmet bedeli ödeyeceğini, garantör firma davacı ise orijinal haline uygun olarak üretecek, gönderilen siparişleri eksiksiz biçimde zamanında tedarikçi firmaya ulaştıracağını, sözleşmenin 4. maddesinde davacının edim ve yükümlülükleri …. Sorumluluğu başlığı altında düzenlendiğini, buradaki sözleşme maddesindeki “Bu sözleşmede konu olan ürün, dağıtım kanalları ve müşterilerle tedarikçi vasıtasıyla temas kurması doğrudan hiçbir şekilde tedarikçinin bilgisi olmadan dağıtım noktaları ve/veya pazarlama firması ile diyalog kurmaması” hükmü gereği davacı doğrudan doğruya müvekkille irtibata geçmeyeceğini, davacının üçüncü şahıs tedarikçi şirket ile irtibata geçeceğini, sözleşme hükümlerinden de anlaşılacağı üzere davacı şirketin edimleri, tedarikçi şirketin sipariş ettiği ürünlerin temini üzerinde olduğunu, davacının temin ettiği ürünleri tedarikçi şirket olan .’……ye satacağını, tedarikçi şirket ise ürünlerin pazarlaması için müvekkilime devredeceğini, davacı şirket üçüncü şahsa düzenlemesi gereken faturaları müvekkile karşı düzenlediğini, haksızca açılmış icra takibinin konusunu da iş bu faturalaraların oluşturduğunu, müvekkilinin davacının iddia ettiği alacak ile arasında illiyet bağı olmadığını, davacının bir borçlusu olacak sa o da tedarikçi üçüncü şahıs …. .. …… olduğunu, davacı firmanın kötü niyetli tedarikçinin borcunu müvekkiline yükletmek istediğini, müvekkili şirkete başkasının borcunun yüklenemeyeceğini, davanın reddini gerektiğini, davacının dava konusu icra takibiyle davacı müvekkilinden hiçbir bedel talep edemediğini, müvekkilinin davacıya fatura konusu bedelleri ödeme yükümlülüğünün olmadığını, davacının dayanak olarak gösterdiği faturaların tedarikçi firmaya mükerrer düzenlendiğini, davacı tarafın fatura konusu ürünlerini müvekkiline ve başka üçüncü kişilere sattığını, fatura konusu malları müvekkili şirketin sipariş etmediğini, fatura konusu malların müvekkili sipariş etmediğini, fatura konusu malların davacı tarafından iade alınmadığını, müvekkilinin deposunu işgal ettiğini, davacının deposundaki malların toplam bedeli 14.893,40 TL olduğunu, iş bu malların son kullanma tarihinin Haziran 2016 olduğunu, bunun için müvekkili tarafından keşide edilen 11.03.2016 tarihinde Kartal ……. Noterliği 10009 yevmiye numaralı ihtarnamesiyle davacı firmaya yukarıda belirtilen malların müvekkilu tarafından sipariş edilmeden gönderildiği, malların ayıplı olduğu, son kullanma tarihlerinin Haziran 2016 olduğu, defalarca davacıya mail yoluyla gerekse şifahen malların iadesi konusunda konuşulduğu ancak aradan geçen bunca zamana rağmen malların iade alınmadığı belirtildiğini, iş bu ihtarnamenin sonuç ve talep kısmında ise davacıdan adı geçen malların 7 gün içerisinde alınmasını, aksi takdirde sorumluluğunun davacıya ait olacağını, malların teslim alınmasını yahut teslim edileceği mahali bildirmesi gerektiğini aksi halde mahkemece tevdii mahali belirlenip oraya teslim edileceği ihtar edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen davacı firmanın malları teslim almadığını, davacı sözleşme hükümleri gereği müvekkilinin istihdam ettiği elemanlara karşılık bedelsiz olarak ürün vermeyi taahhüt ettiğini, bu bedellerin mahsup edilmesinin gerektiğini, yaklaşık 2 yıl boyunca müvekkilim davacıya ait olan ürünleri deposunda muhafaza ettiğini, depo kira bedelinin takip konusu tutardan mahsup edillmesinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz açılmış davanın reddini, davacı aleyhine % 20’den az olmamak şartıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davanın ………. ihbar edildiği, ihbar olunanın cevap dilekçesi sunmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün 2015/12427 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine takip talebine cari hesap alacağından kaynaklı 24.848,00 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe borca ve ferilerine itirazlarını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirkete ait BA formları ilgili Vergi Dairesinden celbedilerek dosyamız arasına alınmıştır.
…….’nin yazı cevabı dosyamız arasındadır.
Tarafların tacir olması ve delil olarak ticari defterlere dayanıldığından tarafların defterleri üzerinde davacının takip tarihi itibariyle davacıdan alacağının olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesine yönelik ara karar kurulduğu, ara kararın kurulduğu 03/10/2017 tarihli 4 nolu celsede davacı vekilinin bulunmadığı, ancak duruşma tutanağının davacı vekiline 19/10/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin bilirkişi ücretini yatırmadığı, davacı adına 03/11/2017 tarihli defter incelemesine katılan olmadığı, davalı tarafın incelemeye iştirak ettiği, ancak davacı vekili tarafından bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılmadığı, buna ilişkin tutanak tutulduğu, duruşma günü kendisine tebliğ edilmesine rağmen davacı vekilinin bir sonraki celse duruşmaya kayılmadığı, davalı vekilinin dosyanın işlemden kaldırılmasını istemediği ve yargılamaya devam edilmesi talebinin üzerine yargılamaya devam edildiği, davalı vekilinin bilirkişi ücretini yatırmak istemediklerini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaba dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın, üçüncü kişi ……’nin tedarikçi ve davacının garantör sıfatına sahip olduğu bir sözleşme imzalandığını, iş bu sözleşmeye göre dava dışı tedarikçi firma, sözleşmede belirtilen ürünleri garantör firma olan davacıdan tedarik edeceğini, müvekkili şirket ise tedarik edilen ürünleri pazarlayacağını, tedarikçi firmanın müvekkiline ürünlerin pazarlanması karşılığında hizmet bedeli ödeyeceğini, davacı şirketin 3. Kişiye düzenlemesi gereken faturaları kendilerine düzenlediğini, ayrıca teslime dilen malları sipariş etmediklerini, malların ayıplı olduğunu, depoda beklediğini, malların saklanması için ödenen depo kira bedelinin mahsubunu talep etmiş olduğu, davacı vekilince bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılamamış olsa da getirtilen davalı şirkete ait BA formlarının incelenmesinde; davalı şirketin davacı şirketten 2 adet belge karşılığı KDV hariç toplam 20.979,00 TL beyanda bulunduğu, davacı tarafından dosyaya …… nolu ….. bedelli, … nolu 12.489,12 TL bedelli ve …………… nolu ……… bedelli 3 adet irsaliyeli fatura sunulduğu, bu faturalardan …… nolu irsaliyeli faturalarının KDV’siz toplamının 20.979,00 TL olduğu, dolayısıyla davalı taraf kabul etmese de bu iki faturanın kendilerince Vergi Dairesine beyan edildiği ve defterlerine kaydettiğinin anlaşıldığı, bu durumda bu iki faturanın davalının kabulünde olduğu, davacının alacağının dayanağını teşkil eden …. nolu irsaliyeli faturada teslim alan kısmında imza bulunup bulunmadığının okunamadığı, miktarı itibariyle 5.000,00 TL’nin altında olduğundan vergi dairesine bildirilmesinin zorunlu olmadığı, davacının 2 adet faturası yönünden davasını ispatlamış sayıldığı, davalının ödeme savunmasında bulunmadığı, davalı taraf ayıp iddiasında bulunarak bu hususta davacı tarafa Kartal …noterliği’nin 11.03.2016 tarih ve …. nolu ihtarnamesini gönderdiklerini beyan etmiş olsalar da Mahkememize sunulan irsaliyeli fatura içerikleri ile ihtarnamede belirtilen ve ayıplı olduğu iddia edilen ürünler sayı ve nitelik olarak uyuşmadığından davalının bu savunmasına da itibar edilmemiş ve davanın kısmen kabulüne, bakiye talebin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacı taraf davayı takip etmediğinden dava dilekçelerindeki icra inkar tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ……. İcra Dairesinin 2015/12427 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının 24.755,29 TL üzerinden iptaline, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Bakiye talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.691,40 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 424,35 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1.267,05 TL harcın davalıdan alınarak hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 424,35 TL peşin harç olmak üzere toplam 452,05 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 233,40 TL yargılama giderinin kabul red oranları gözetilerek 232,53 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı şirket tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …..’deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 2.970,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı taraf verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …deki esaslara göre belirlenen reddedilen miktarı geçmemek üzere 92,71 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.