Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1195 E. 2018/902 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1195 Esas
KARAR NO : 2018/902

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı bankanın Kartal Şubesinden ticari kredi ve taşıt kredisi kullandığını, ayrıca TL ve EURO cinsi vadeli mevduat hesabı açtığını, rekabet kurulu başkanlığının 08.03.2013 tarih ve ……. sayılı kararında, davalı bankanın da aralarında bulunduğunu, bir kısım bankaların 2007 ile 2011 yıllan arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle 4054 sayılı K’nın 4 m. ihlal ettiklerinin tespit edildiğini, davalı bankaya rekabeti İhlal nedeniyle 146.656,400,00 TL para cezası uygulandığını, bankaların kendi aralarında kurdukları uyum ve eylem birliği içinde hareket ettikleri için müvekkil daha düşük faiz oranıyla kredi kullanma imkanı varken daha yüksek faiz ile kredi kullandığı için zarara maruz kaldığını, yine daha yüksek faiz ile mevduat hesabı açma imkanı varken daha düşük faiz ile mevduat hesabı açıldığını, davalı banka bir yandan kullanılan krediye yüksek faiz uygularken, diğer yandan yatırılan vadeli mevduata düşük faiz uygulanmak suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını, davalı bankanın başta TBK 49 m İle RKHK 4 m. ihlal ettiği için 57 m. göre 3 katı fazlasıyla tazminat ödemek durumunda olduğunu, bankaların 2007-2011 döneminde aynı faizi uyguladıklarını ve indirime gitmediklerini, davalı bankadan kullandığı krediye yüksek faiz uygulanmak suretiyle zarara uğratıldığını, müvekkilinin uğramış olduğu zararın tespiti gerektiğini, davalı bankanın 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hak.K’nun 57. Ve 58 m. göre davalı bankanın müvekkilinin zararını tazmin etmesi gerektiğini, müvekkilin uygulanan yüksek faiz nedeniyle zararının tespiti, verilen zararın 3 katı tutarında tazminatın ödenmesine ve zararın doğduğu tarihten itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ŞİMDİLİK 5.000,00 TL ile müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarih ve ….. sayılı Kararının gerekçe gösterilip bu karar çerçevesinde kullanılan krediye yüksek faiz ve vadeli mevduata düşük faiz uygulandığı gerekçesiyle tazminat talebinde bulunulduğunu, davacının tazminat isteminin zaman aşımına uğradığını, davacının kullandığı ticari nitelikli kredinin dava konusu edilemeyeceğini, Rekabet Kurulu kararında ticari kredilerin ihlal edildiğine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığınını, faiz artışlarının piyasa koşulları içinde yapılmakta olduğunun göz ardı edildiğini, bankaların güncel olarak piyasa koşullarına göre faiz oranı düzenlemeleri ile kendilerini ekonomik anlamda koruma altına aldıklarını, davacının açtığı vadeli mevduat hesaplarının bu davanın konusu olamayacağını, tek bir ihlal nedeniyle inceleme dönemi 2007-2011 arasındaki tüm sürenin bütünü bakımından sorumlu tutulduğunu, davacının ….. no.lu 340.000,00 EURO tutarındaki vadeli mevduat hesapları ise 07.09.2010-13.09.2010 tarihleri arasında, ……. no.lu vadeli mevduat hesabı ise 18.08.2011-19. 09.211 aralığında açık kaldığını, davacı hesaplarının inceleme dönemi içinde herhangi bir hareket görmediğini, bu nedenle mevduat hesaplarının rekabet kurulu kararı çerçevesinde değerlendirme olanağı bulunmadığını, davacının oluşan herhangi bir zararının sözkonusu olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/12/2018 tarihli mazeret beyanını belirten dilekçesinde davadan feragat ettiklerini, bildirmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davadan feragat HMK nun 307. ve devamı maddeleri hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. Davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği gibi;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın başlangıçta yatırılan 85,39 TL harçtan mahsubu ile 49,49 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde avansı yatıran tarafa veya ahzu kabza yetkili vekillerine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yokluğunda, davalı veklinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.