Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1185 E. 2019/1057 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/1185 Esas
KARAR NO: 2019/1057
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/11/2016
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında akdedilen —– kodlu antrepoya ait — başlangıç, — bitiş tarihli –sözleşme nolu, — başlangıç, — bitiş tarihli — sözleşme nolu, — başlangıç, — bitiş tarihli — sözleşme nolu genel ve özel antrepoların fiziki sayım yapılarak stok durumu tespiti konulu sözleşmeler uyarınca davalı şirketin müvekkile toplam —- TL borcu bulunduğunu, söz konusu borç için taraflar arasında —– tarihli bir mutabakat imzalandığını, müvekkilin yapmış olduğu işler karşılığında dava dilekçesine ekli faturaların tanzim edildiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, faturalara itiraz edilmediğini ileri sürerek —TL borç doğuran her fatura için ayrı ayrı fatura tarihlerinden itibaren hesaplanacak ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı İflas Masası Vekili — tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davalı müflis şirketin İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin—esas sayılı dosyasından — günü saat —- itibariyle iflasına karar verildiğini, iflas tasfiye işlerinin İstanbul Anadolu 3. İcra ve İflas Müdürlüğünün —iflas dosyası üzerinden devam ettiğini, — tarihli duruşmada davacı vekilinin dava konusu alacaklarına ilişkin olarak iflas masasına başvurduklarını ancak henüz alacak taleplerine ilişkin karar verilmediğini ileri sürerek davacı tarafından alacak talebi le ilgili iflas masası tarafından karar verildikten sonra esasa dair beyanda bulunma hakkı saklı kalmak kaydı ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağına dayalı alacak davasıdır.Dava —- tarihinde saat:— ‘de açılmış olup davalı şirket İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesince—- E—K.sayılı kararı ile —- günü saat:—- itibariyle iflasına karar verilmiştir. iflas müdürlüğünden gelen — tarihli cevabi yazı ile müflis davalının iflas tasfiyesinin basit tasfiye usulüne göre, iflas müdürlüğü tarafından yürütüleceğinin bildirilmesi sonucunda, iflas müdürlüğüne dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilip taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam olunmuştur. Dava İİK 235.maddeisnde düzenlenen kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Her iki tarafın ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış,Mali Müşavir Bilirkişi raporunda özetle;davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre,davacı şirketin davalı şirketin iflas tarihi olan — tarihi itibariyle davalı müflis şirketten —— TL alacaklı durumda bulunduğu,davalı müflis şirket ticari defter kayıtlarına göre ,davalı müflis şirketin iflas tarihi olan —- tarihi itibariyle davacı şirkete —-TLborçlu durumda bulunduğu,davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş mektupta cari hesabın –tarihinde —– TL borç bakiyesi verdiğinin bildirilmiş olduğu,davalı şirketin kaşe ve imzası ile mutabık olunduğunun bildirildiği,davacı şirketin davalı müflis şirketi iflas tarihinden önceki bir tarihte temerrüde düşürdüğünü gösteren somut bir belge sunulu bulunmadığından faiz talebinin yerinde olmayacağının bildirildiği görüldü.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;Davanın,taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturalardan ve cari hesaptan kaynaklanan alacağa dayanan alacak davası olup, dava açıldıktan sonra davalı şirketin iflası sebebiyle dava, İİK 235.maddesinde düzenlenen kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
Davacı vekili, müvekkili şirketin, davalı ile arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlediği faturalardan kaynaklanan alacağının olduğunu, söz konusu alacağa dair taraflar arasında —–tarihinde bir mutabakatın imzalandığını, müvekkili şirket nezdindeki cari hesapta yer alan alacak miktarının davalı şirketinin de kabulünde olduğunu bildirmiştir.Davalı iflas masası vekili iflas dairesince alacağın kayıt başvurusunun reddine dair verilen kararın hukuka uygun olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Açılan davada, cari hesaba dayalı alacağın varlığını ispat yükü davacıdadır.
Hükme ve denetime tabi olan bilirkişi raporunda davacı şirketin defterlerinin incelenmesi sonucunda,—- açılış bilançosuna göre davalı şirketten — TL alacaklı devredildiği,davacı şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenmiş beş adet fatura toplam tutarı olan —-TLnin davalı şirkete borç kaydedildiği,davalı şirket tarafından banka aracılığı ile yapılmış olan ödemeler toplamının —TLnin davalı şirkete alacak kayıt edildiği,bu işlemler neticesinde davacı şirketin davalı şirketin iflas tarihi olan — tarihi itibariyle davalı müflis şirketten —–TL alacaklı durumda bulunduğu,davalı şirketin defterlerinin incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı müflis şirket adına düzenlenmiş fatura tutarlarının davacı şirkete al—n davalı defterlerinde de kayıtlı olduğunun tespiti üzerine ve davacı şirket t— mektupta,cari hesabın —- tarihinde — TL borç bakiyesi verdiği bildirilmiş olup davalı şirket kaşe ve imzası ile mutabık olunması karşısında davacının alacağının varlığını ispat ettiği mahkememizce kabul edilmiştir.Davacı vekili borç doğuran her fatura için ayrı ayrı fatura tarihlerinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istese de davacı şirketin davalı müflis şirketi iflas tarihinden önceki bir tarihte temerrüde düşürdüğünü gösteren dosyada belge bulunmadığı için faiz talebi yerinde görülmemiştir. Davacının iddiasının ispatı sonucunda ispat yükü davalıya geçmiştir.Davalının dava konusu yapılan alacağı ödediği iddiası olmadığı gibi dosya kapsamında dava konusu yapılan alacağı ödediğine dair delil de bulunmamaktadır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ,gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alınarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1—– TL alacağın davalı iflas masasına kayıt ve kabulüne fazla talebin REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’nin peşin peşin olarak yatırılan 856,96 TL harçtan mahsubu ile 812,56 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 119,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 753,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraflardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/10/2019