Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1141 E. 2018/280 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1141 Esas
KARAR NO : 2018/280

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili, davalı şirketle yıllardır süregelmiş cari hesaba dayanan ticari bir ilişkinin mevcut olduğunu, davacının 2012 yılından itibaren davalıdan çeşitli inşaat malzemeleri satın aldığını, her seferinde vadesinde ve düzenli bir şekilde ödeme yapıldığını, davacı şirketin son ödemeyi çek aracılığı ile yaptığını, aralarında yıllar öncesine uzanan ticari güvene binaen ellerinde bulunan ve meblağca fazla olan çek vasıtasıyla fazla miktarın iadesi karşılığında davalı şirkete ödemenin yapıldığını, davalı şirketin 8.651,42 TL tutarında borçlanmış olduğunu, ilgili borca dair davalı firmaya yapılan sözlü ve yazılı talebe karşın herhangi bir cevap alınamadığından kendilerine 26/08/2016 tarihinde bir ihtarname gönderildiğini, olumlu bir sonuç alınamadığını, İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2016/19424 E. Sayılı dosyasında 8.691,24 TL tutarlı icra takibi başlatılmış olup, davalı tarafın aralarında ticari ilişkinin olmadığı ve sözleşme yapılmadığı sebepleriyle yapılan itirazı nedeniyle takibin durdurulmasını talep ettiğini, icra müdürlüğü kararıyla takibin durdurulduğunu, itirazın iptali davasının kabulüyle takibin devamını, davalı tarafın kötü niyetli olarak borca itiraz etmesinden kaynaklanan borcun en az %20’sine isabet eder oranda icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri, ücreti vekalet gibi hususların davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin davalı şirkete karşı 22/09/2016 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …. E. numaralı dosya kapsamında haksız ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının davacıya herhangi bir borcunun söz konusu olmadığını, yasal süresi içinde itirazlarını sunmakla takibin durdurulduğunu, davacı tarafın dilekçesinde yer alan davalı aleyhine olan şirket kayıtları ile uyuşmayan fiili durumlara aykırı hiçbir iddiasını kabul etmediklerini, haksız ve yersiz davanın reddini talep ettiklerini, davacının itirazın iptali davasının reddini, ve davacı aleyhine İİK 67. Maddesinde belirtildiği üzere %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; …nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğünün 2016/19424 sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; davacı tarafça davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı 8.651,42 TL asıl alacak ve 39,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.691,24 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı ve davalı tarafın 2013-2014-2015-2016 yılı defterlerinin incelendiği, taraf defterlerinin usule uygun olduğu, Davacı ticari defter kayıtlarına göre, davacı yanın davalı yandan takip tarihi tarihi itibariyle 8.651,42 TL alacaklı olduğu, davalı ticari defter kayıtlarına göre, davalı yanın davacı yandan takip tarihi itibariyle 3.713,11 TL alacaklı olduğu, bakiyeler arasında 8.651,42 TL + 3.713,11 = 12.364,53 TL farkın olduğu, 2012 yılı cari hareketlerinde küsurat ve yuvarlama farklarından dolayı 2,05 TL uyuşmazlığın olduğu, maddi bir kıymeti olmadığı üzere üzerinde durulmadığı, 2,05 TL’ lik farkın; davacı yanın davalı firma alıcısı müşterisi olması sebebiyle davacı lehine değerlendirildiği, 2015 yılı cari hareketlerinde davalı kayıtlarında olan davacı kayıtlarında olmayan, davacı yanı borçlandırıcı; 12.03.2015 tarihli 6.183,30 TL + 06.05.2015 tarihli 6.183,30 TL = toplam 12.366,60 TL bedelli kayıtlardan kaynaklandığı, 12.03.2015 6.183.30 TL ve 06.05.2015 6.183,30 TL tutarındaki davacı yanı borçlandırıcı isleme ilişkin dayanak belgelerinin geçerli belge veya izahın kabul edilmesi halinde; davalının, davacı yandan 3.713.11 TL ALACAKLI olacağı, geçerli belge veya izahın kabul edilmemesi halinde; davacının davalı yandan 8.651,42 TL alacaklı olacağı, belirtilmiştir.
Davacı vekili süresinde sunduğu rapora karşı itiraz dilekçesinde; davalı tarafın sonradan delil göstermesine muvafakatlarının olmadığını, müvekkili şirketin davalıdan 8.651,42 TL alacaklı olduğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili davacı vekilinin bu dilekçesine karşı; davacı vekilinin rapora karşı … dilekçesinin süresinde olmadığını, cevap dilekçesinde konuyu ispat eder ticari defter deliline dayandıklarını, yeni delil niteliğinde olmadığını beyan etmiştir.
Taraf vekillerine birbirlerine göndermiş oldukları ihtarnamelerinin tebliğini gösterir belgeyi sunmak üzere 1 haftalık, davalı vekiline defterlerinde kayıtlı olan ve mutabakatsızlığa neden olan ödemeye ilişkin belgeyi sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri ihtarnamenin tebliğini gösteren tebligat parçasını sunmuşlar ve davacı tarafın ihtarnamesinin 31/08/2016 da tebliğ edildiği, davalı tarafın ihtarnamesinin ise 06/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı taraf davacıya borçlu olmadığını bilakis davacı taraftan alacaklı olduklarını savunmuş olsa da alınan bilirkişi raporunda, 2015 yılı cari hareketlerinde davalı kayıtlarında olan davacı kayıtlarında olmayan, davacı yanı borçlandırıcı; 12.03.2015 tarihli 6.183,30 TL + 06.05.2015 tarihli 6.183,30 TL = toplam 12.366,60 TL bedelli kayıtlar dışında taraf defterlerindeki kayıtların birbirini doğruladığı, davalı vekiline defterlerinde davacıya yapılmış olduğu görünen bu kayıtlara ilişkin belgelerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, davalı vekili tarafından kendisine verilen kesin süre içerisinde herhangi bir belge sunulmadığı, söz konusu ödemelerin davacı defterlerinde görünmediği, dolayısıyla 12.03.2015 tarihli 6.183.30 TL ve 06.05.2015 tarihli 6.183,30 TL toplam 12.366,60 TL ödemenin dikkate alınmadığı, bu ödemeler dışında diğer kayıtların birbirini doğruladığı, takip tarihinde davacının davalıdan 8.651,42 TL alacaklı olduğu, bilirkişi tarafından ihtarname olmadığından davacının faize hak kazanmadığından bahisle faiz hesaplamasının yapılmadığı, ihtarnameyi sunması için davacı vekiline süre verildiği, Beyoğlu ……. Noterliği’nin 26/08/2016 tarih ……. yevmiye nolu ihtarnamenin davalı şirkete 31/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede davalı şirkete 8.641,42 TL alacağın ödenmesi için 3 gün süre verildiği, dolayısıyla davalı şirketin tebliğden 3 gün sonra 04/09/2016 tarihinde temerrüde düştüğü, işlemiş faiz hesabı için yeniden ek rapor alınmasına gerek görülmeyip işlemiş faizin mahkememizce hesaplandığı, 04/09/2016 temerrüt tarihinden 22/09/2016 takip tarihine kadar değişen oranlı avans faiz işletilerek işlemiş faizin 44,80 TL (8.691,24 TL*10,50 faiz oranı*18 gün/36500) olarak hesaplandığı, davacının talebi 39,82 TL olduğundan davacı tarafın talebiyle bağlı kalmak üzere işlemiş faizin 39,82 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafın borcu ödediğine dair herhangi bir ödeme makbuzu, dekont vs ibraz etmediği, alacak likit olmakla davacının icra inkar tazminatında haklı olduğu, davalının İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğünün 2016/19424 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 8.651,42 TL asıl alacak, 39,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.691,24 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ……. İcra Müdürlüğünün 2016/19424 E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin 8.651,42 TL asıl alacak, 39,82 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.691,24 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,5 oranında ve değişen oranlarda avans faiz işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 8.651,42 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 593,70 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 148,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 445,27 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 148,43 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru harcı, 130 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 909,20 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansı varsa karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .