Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1140 E. 2023/630 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1140 Esas
KARAR NO: 2023/630
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Doğan)
KARŞI DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/10/2016
KARŞI DAVA TARİHİ : 01/12/2016
KARAR TARİHİ: 06/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Doğan) ve Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 24.02.2015 tarihinde ——- ait ———isimli işin yapılması konusunda sözleşmenin imzalandığını, Sözleşme gereğince müvekkilinin üzerine düşen edimlerini yerine getirdiğini, davalıdan kaynaklanan bazı sebepler nedeniyle gecikme olduğunu buna rağmen işin müvekkili tarafından bitirildiği ve teslim edildiğini, işin bitiminden sonra faturaların kesildiğini ve davalıya gönderildiğini, davalının söz konusu işlere ait faturaları defterlerine işlediğini ve kabul ettiğini, yapılan işlere ilişkin ödemelerin yapılmamasından dolayı davalı aleyhine————sayılı dosyası ile icra takibinin yapıldığını, ancak davalının borçlu olmadığından bahisle icra dosyasına itiraz ettiğini, icra dosyasına yapılan itirazda davalının böyle bir borcunun bulunmadığı aksine alacaklı olduklarından dolayı itiraz ettiklerini bildirdiğini, itirazın yerinde olmadığını belirterek, davalının icra dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, davalının %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili 01.12.2016 tarihli karşı dava dilekçesinde özetle; Davacı ———– tarafından müvekkili şirketi aleyhine itirazın iptali davasının açıldığını, davacı şirketin müvekkilinden alacağı olmadığı gibi 678.074,13 TL borcu bulunduğunu, bu nedenle yasal süresi içerisinde karşı dava açmak zorunluluğunun doğduğunu, dava dilekçesinde davacı/karşı davalı tarafından taraflar arasında————isimli iş için sözleşme imzalandığı, sözleşme kapsamında—— edimlerini yerine getirmesine karşın alacağının ödenmediğinin iddia edildiğini, davacı/karşı davalının iddia ettiği üzere taraflar arasında tek bir sözleşme bulunmadığını,——-isimli işi içeren ———— isimli işi içeren ——- olarak anılacağını, davacı/karşı davalı tarafından sözleşmelere konu edimlerin yerine getirilmediğini, ———akdedilmiş olan her iki sözleşmenin—— başlıklı 13. maddesinde —— taahhüt etmiş olduğu tarihlere uymaması ve teslimin gecikmesi halinde tahakkuk edecek cezaların yoruma yer bırakmayacak netlikte düzenlendiğini, davacı/karşı davalının————taahhütlerinde gecikmesi nedeniyle müvekkili tarafından şifahi ve yazılı olarak sayısız defa uyarıldığını, gecikme cezalarının tahakkuk edeceğinin ihtar edildiğini, ancak tüm yapıcı çabalara karşın —– her iki sözleşme kapsamında da üstlenmiş olduğu işleri bitirmemesi nedeniyle gecikme cezalarının talep edilmesinin kaçınılmaz hale geldiğini, davacı-karşı davalının sözleşmeler ile üstlendiği ancak bitirmediği işlerin ihale makamı—–tarafından tutulan geçici kabul tutanakları ile de sabit olduğunu, bahse konu tutanaklarda —– tarafından üstlenilen işlerin eksik olduğunun dava dışı üçüncü şahıs olan kamu idaresi tarafından belirlendiğini ve taraflarca imza altına alındığını, sözleşmede öngörülen günlük 4.000 TL tutarında gecikme cezasının 140 günlük gecikme süresi ile uygulanması durumunda oluşan 560.000 TL tutarlı gecikme cezasının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, gecikme nedeniyle ——- tarafından düzenlenen gecikme cezası içerikli faturalara hukuken itiraz edilemeyeceği sabitken huzurda açılan davanın redde mahkum olduğunu, eksik yapılan işlerin 3. kişilere tamamlattırılması nedeniyle —–kapsamında 521.757,06-TL tutarlı ve—— kapsamında 124.073,37-TL tutarlı faturaların düzenlendiğini, davacı-karşı davalı ——– bu fatura bedellerini ödemesi gerektiğini belirterek, davacının talepleri yönünden açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına, karşı dava yönünden 678.074,13-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ———— tarafından müvekkili şirket aleyhine itirazın iptali davasının açıldığını, davacı şirketin müvekkilinden alacağı olmadığı gibi 678.074,13 TL borcu bulunduğunu, dava dilekçesinde davacı/karşı davalı tarafından, taraflar arasında ——— isimli iş için sözleşme imzalandığı sözleşme kapsamında davacının edimlerini yerine getirmesine karşın alacağının ödenmediğinin iddia edildiğini, taraflar arasında tek bir sözleşme bulunmayıp———isimli işi içeren —— yanı sıra ——- İşverenlik Sözleşmesinin de imzalandığını, davacı/karşı davalı tarafından sözleşmelere konu edimlerin yerine getirilmediğini,——-akdedilmiş olan her iki sözleşmenin “Gecikme Cezaları” başlıklı 13. maddesinde —- taahhüt etmiş olduğu tarihlere uymaması ve teslimin gecikmesi halinde tahakkuk edecek cezaların yoruma yer bırakmayacak netlikte düzenlendiğini, Davacı/karşı davalının —— taahhütlerinde gecikmesi nedeniyle müvekkili tarafından şifahi ve yazılı olarak sayısız defa uyarıldığını, gecikme cezalarının tahakkuk edeceğinin ihtar edildiğini, ancak tüm yapıcı çabalara karşın —— her iki sözleşme kapsamında da üstlenmiş olduğu işleri bitirmemesi nedeniyle gecikme cezalarının talep edilmesinin kaçınılmaz hale geldiğini, Davacı-karşı davalının sözleşmeler ile üstlendiği ancak bitirmediği işlerin ihale makamı —— tarafından tutulan geçici kabul tutanakları ile de sabit olduğunu, bahse konu tutanaklarda ——- tarafından üstlenilen işlerin eksik olduğunun dava dışı üçüncü şahıs olan kamu idaresi tarafından belirlendiğini ve taraflarca imza altına alındığını, Sözleşmede öngörülen günlük 4000 TL tutarında gecikme cezasının 140 günlük gecikme süresi ile uygulanması durumunda oluşan 560.000 TL tutarlı gecikme cezasının müvekkiline ödenmesi gerektiğini, gecikme nedeniyle ——— tarafından düzenlenen gecikme cezası içerikli faturalara hukuken itiraz edilemeyeceği sabitken huzurda açılan davanın reddine mahkum olduğunu, eksik yapılan işlerin 3. kişilere tamamlatılması ne deniyle —–kapsamında 521.757 ,06-TL tutarlı ve—— kapsamında 124.073,37-TL tutarlı faturaları düzenlediklerini, davacı-karşı davalı —– bu fatura bedellerini ödemesi gerektiği belirterek, davacının talepleri yönünden, açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacı-karşı davalı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Karşı davada ise karşı davacı taraf karşı davalıdan alacak talebinde bulunmuştur. Davacı mahkememizde açtığı itirazın iptali davasında, taraflar arasında ——tarihinde ——-isimli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini, davalıdan kaynaklı sebepler ile gecikme olmuş ise de işin bitirilip teslim edilerek fatura düzenlendiğini, davalının söz konusu işe ilişkin faturaları defterlerine kaydettiğini ancak ödeme yapmadığını, bu nedenle davalı hakkında başlatılan takibe de haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptaliyle takibin devamına ve %20 oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı cevap ve karşı dava dilekçesinde taraflar arasında bir değil iki ayrı sözleşme imzalandığını, dava dilekçesinde bahsedilen sözleşmenin —–olup bunun dışında —— sözleşmenin de varolduğunu, davacı-karşı davalının her iki sözleşmeye konu edimleri yerine getirmemesi nedeniyle ——- nezdinde temerrüde düşmelerine neden olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13.maddesinde davacı-karşı davalının taahhütlerine uymaması ve teslimin gecikmesi halinde gecikme cezasının düzenlendiğini, her iki projedeki taahhütlerin gecikmesi nedeniyle davacı-karşı davalıyı sözlü ve yazılı olarak pek çok kez uyardıklarını, bu nedenle gecikme cezası tahakkuk ettirildiğini, davacı-karşı davalının 560.000,00 TL.tutarlı gecikme cezasını ödemesi gerektiğini, bunun yanısıra eksik gerçekleştirilen işlerin tamamlanması için davacının sahada personel bulundurmaması nedeniyle bu işlerin kendileri tarafından tamamlandığını ve/veya 3.kişilere tamamlattırıldığını, bu yüzden ———-tutarlı faturaların düzenlendiğini, gecikme cezası ve eksik yapılan işler nedeniyle davacı-karşı davalıdan 678.074,13 TL.alacaklı olduklarını belirterek bu tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava ettiklerini bildirmiştir. Davacı-karşı davalı ise kendileri tarafından gönderilen faturaların davalı tarafça itiraz edilmeksizin defterlerine işlendiğini, karşılıklı edimler içeren sözleşmelerde ceza koşulunun istenebilmesi için öncelikle kendi ediminin ifa edilmiş olması yahut ifanın önerilmiş olması gerektiğini, davalı-karşı davacının kendi edimini yerine getirmemesi nedeniyle ceza şartı isteyemeyeceği gibi borcun ifa edilmemesinde veya geç ifa edilmesinde borçluya atfedilebilecek kusur olmaması durumunda da cezai şart istenemeyeceğini, öte yandan talep edilen cezai şartın kendilerinin ticari mahfına sebebiyet vermemesi gerektiğini, bu yönüyle de ceza şartının geçersiz olduğunu, eksik yapılan işe dair ileri sürülen iddiaları da kabul etmediklerini beyan etmiştir.Asıl davaya konu icra takibinde takip tutarının 377.667,67 TL olduğu, davanın 374.009,55 TL asıl alacak miktarı üzerinden harç yatırılmak suretiyle açıldığı, ancak dava dilekçesi sonuç talebinde davalının itirazının iptali talep edildiği görülmekle işlemiş faiz yönünden taleplerinin olup olmadığı davacı vekilinden sorulmuş davacı vekili eksik peşin harcı yatırmıştır.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 03/05/2017 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.—— esas sayılı takip dosyası getirtilmiş davacının davalı hakkında 12/07/2016 tarihli cari hesap alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliğ ile davalının süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu belirlenmiştir.— müzekkere yazılarak taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin konusunu teşkil eden —— projelerine ilişkin tüm işlem dosyası, hak ediş, ödemeler, geçici kabul tutanakları ve davalı- karşı davacıya uygulandığı ileri sürülen gecikme cezalarına ilişkin tüm belgeler temin edilmiş, ayrıca davalı karşı davacı tanığı olarak —- dinlenmiştir. Tanık duruşmada alınan beyanında aynen ” ben, ——- firmasında elektrik teknisyeni olarak çalışıyorum, Nisan 2015 tarihinden itibaren devam eden şekilde davalı firma elektrik teknisyeni sıfatıyla beni hizmet vermek üzere çalıştığım firmadan kiralamıştır. — elemanıyım, proje müdürü asistanlığı yapıyorum, —— projelerinde görevliyim, davacı her iki projede de ——— haberleşme protokollerinin elemanlarının devreye alınması işini yapacaktı, bu anlamda davacı ——– içindeki panoların revüzyonlarını yaptı, ancak eksik kaldı, davacı işi bıraktıktan sonra davalı başka firmaları sokarak parasını ödemek suretiyle tamamlattı, —– durumda aynıdır. Yalnız ——– panoların sinyal, etiketleme ve projelerdeki hataların düzeltilmesi kısmını eksik bıraktı. Burda da eksik yönleri davalı tamamlatmıştır, davacı firmaya sahada eksik bıraktığı işlerin tamamlanması için davalı tarafından sözlü olarak uyarıda bulunuldu. Yine tarihini hatırlamıyorum ama firma yetkilileri ——- davet edilerek yapılan toplantıda eksikliklerin giderilmesi konuşuldu, söz konusu toplantıda ben de vardım. Ancak, toplantı olumlu geçmesine rağmen duyduğum sonradan bu davanın açıldığıdır. Toplantı sonrasıda davacının bir kısım işleri yaptığını söylemesine rağmen ——tarafından yapılan bu işler onay görmedi daha doğrusu işlerin yapılmadığı belirlendi.—– revüzyonlarında panoların sahaya uygun yapılmaması nedeniyle gecikme yaşandığını biliyorum, imalat alanında bizim süpervizör arkadaşlarımızın yaptığı kontrollerde panolarda çok eksiklik olduğu tespit edildi , —– değil ama ——– eski panoların sökülmesine onay vermesi sürecinden ötürü bir gecikme yaşandığını biliyorum, ama gecikmenin ne kadar sürdüğünü bilmiyorum ” demiştir.Dosyada toplanan delillerin, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında değerlendirilip asıl davada davacının takip tarihi itibariyle davalıdan cari hesaba dayalı alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı, davacının cari hesap alacağını oluşturan faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının asıl davaya konu ettiği —- projesi kapsamında tüm edimlerini yerine getirip getirmediği, dolayısıyla faturalar konusu ücrete hak kazanıp kazanmadığı, ne kadar ücrete hak kazandığı, davalı karşı davacının —- projesi yanısıra taraflar arasında imzalanan —— projesine ilişkin sözleşmeye de dayanıyor olması nedeniyle her iki projedeki edimlerin davacı karşı davalı tarafça yerine getirilip getirilmediği, işin eksik yapılıp yapılmadığı, eksik iş varsa değerlendirilerek davalı karşı davacının talep edebileceği eksik iş bedeli, yine işin gecikmesindeki sebeplerin tespiti ve kimden kaynaklı olduğunun belirlenerek davalı karşı davacının gecikme cezası talep edip edemeyeceği sözleşme hükümlerine göre değerlendirilerek talep edilen gecikme cezasının davacı karşı davalının ekonomik olarak mahvına yol açıp açmayacağının tespiti yönünde keşif yapılmak suretiyle rapor düzenlenmek üzere dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ayrıca tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde de inceleme yaptırılmıştır. Alınan ilk bilirkişi heyeti raporunda mali inceleme kısmında davacı ve davalı yanın ticari defterlerinde 12/07/2016 tarihi itibariyle davacının davalıdan takipte talep edilen tutar kadar alacaklı göründüğü, davalı tarafın defter kayıtlarında davacının takip tarihi itibariyle alacak kaydının 527.756,30 TL olarak kayıtlı olduğu, bu haliyle iki taraf kayıtları arasında 153.746,74 TL fark olduğu, farkın davacının bu tutardaki faturasının da davalı tarafça kayıt altına alınmış olmasından kaynaklandığı, davalının takipten sonra düzenlediği üç adet faturanın ise davacı defterlerinde kaydının olmadığı, bu faturaların 560.000.00 TL tutarlı 2. Kısım ——–Yaptırılmasından—– Yaptırılmasından ——– açıklamalı faturalar olduğu, toplamının 1.205.830,43 TL olup davacının alacağının düşümü ile kalan bakiye 678.074,13 TL ‘nin karşı davanın konusunu oluşturduğu belirlenmiştir. İşin teknik yanını inceleyen bilirkişiler ise raporda —– tarihinde yapmış olduğu ——-itibarı ile —- projesindeki işlerin tamamlanmadığı eksik kaldığı, eksik kalan işler için —— bedel talep edebileceği fakat bu bedelin hesaplanabilmesi için ——– tespit edilmiş olan eksik ve kusurlu işlerin kimden ve hangi oranda kaynaklandığının belirlenmesi gerektiği, bunun için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, işin gecikmesinin sebeplerinin —– belirtildiği ,işin 140 gün gecikmesinin sadece —- kaynaklanmadığı diğer yüklenicilerden de kaynaklandığının anlaşıldığı, ——tarafından sözleşme hükümlerine göre gecikme cezası talep edilip edilemeyeceğine karar vermek için, ilgili tutanaklarda belirtilen eksik ve kusurlu işlerin öncelikle —– ilgili olanlarının tespiti edilmesi gerektiği fakat bunun için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, daha sonra ilgili eksikliklerin mücbir sebeple süre uzatımı—– kapsamında sayılıp sayılamayacağının belirlenmesi gerektiği, Tablo 3’teki faturalarda beyan edilen işlerin proje başlangıcından —- Noter İhtarname tarihine kadar —- tarafından yapıldığı fakat bunlardan hangilerinin eksik veya kusurlu yapıldığının belirlenmesi için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, 22.08.2016 Noter İhtarname tarihine kadar —— iş başında olduğu kabulüyle bu tarihten sonra kesilmiş —- —- nolu faturanın ancak dikkate alınabileceği, önceki tarihlere ait faturaların dikkate alınamayacağı,——— nolu faturanın içeriğinin belirlenmesi için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, —– tarihinde yapmış olduğu —– projesindeki işlerin tamamlanmadığı, eksik kaldığı, eksik kalan işler için —– bedel talep edebileceği, fakat bu bedelin hesaplanabilmesi için ——tespit edilmiş olan eksik ve kusurlu işlerin kimden ve hangi oranda kaynaklandığının belirlenmesi için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, İşin gecikmesinin sebeplerinin “Geçici kabul” tutanağında belirtildiği, işin bitim tarihinin 487 gün (102 gün + 1yıl + 10 gün) gecikmesinin sadece —— kaynaklanmadığı diğer yüklenicilerden de kaynaklandığının anlaşıldığı,—- tarafından sözleşme hükümlerine göre gecikme cezası talep edilip edilemeyeceğine karar vermek için, ilgili tutanakta belirtilen eksik ve kusurlu işlerin öncelikle —- ilgili olanlarının tespiti edilmesi gerektiği fakat bunun için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, daha sonra ilgili eksikliklerin mücbir sebeple süre uzatımı ——– kapsamında sayılıp sayılamayacağının belirlenmesi gerektiği ,—— faturalarda beyan edilen işlerin proje başlangıcından 19.08.2016 Geçici Kabul tarihine kadar —-tarafından yapıldığı fakat bunlardan hangilerinin eksik veya kusurlu yapıldığının belirlenmesi için yeni bilgi ve belgelere ihtiyaç olduğu, 19.08.2016 Geçici kabul tarihine kadar ——- iş başında olduğu kabulüyle bu tarihten sonra kesilmiş ——–faturanın ancak dikkate alınabileceği önceki tarihlere ait faturaların dikkate alınamayacağı yönünde görüş beyan ettikleri anlaşılmıştır. Her iki taraf vekilince rapora itiraz edilmesi üzerine mahkememizce ——– müzekkere yazılarak —— sistemi (———- denetleme kontrol ve veri toplama sistemi) hakkında bilgi sahibi rapor düzenleyebilecek nitelikte elektronik yüksek mühendisi bilirkişi isimlerinin liste halinde mahkememize gönderilmesi istenmiş gelen listeden resen seçim yapılarak oluşturulan yeni bilirkişi heyetinden tekrar keşif yapılmak suretiyle kök ve ek rapor alınmıştır. 30/09/2022 tarihli kök raporda bilirkişi heyeti sözleşme hükümlerini, geçici kabul tutanaklarını, karşılıklı yazışmaları ve—- gelen belgeleri incelemek suretiyle raporda aynen ——- arasında olan ana sözleşme sonrası —— firmasının da alt taşeronlara bu işi paylaştırdığı ve sözleşme sürelerini bu plana göre organize ettiği anlaşılmıştır. İlk olarak ——-projesi dikkate alınırsa, Sözleşmenin 24.02.2015 tarihinde imzalandığı ve 02.09.2015 tarihinde tamamlanması gerektiği ancak süre uzatımı ile bu sürenin 12.10.2015 tarihine ötelendiği ve aynı tarihte— yazısında—– süre uzatım talebine karşılık 40 gün ek süre verildiği görülmüştür. Gerek 17.10.2015 tarihli — yazısından (…ilgi (a), (b) ve (c) yazılarınızdaki ikazlarda da açıkça görüldüğü üzere iş programından geri kalmanız suretiyle taahhüdünüz altındaki yapım işleri için sözleşmede tanınan süre büyük oranda boşa geçirilmiş, Şirketiniz uhdesinde yapılacak işlerle koordineli olarak İdaremiz uhdesinde yürütülecek olan —– sayaç taşıma ve — hattı aktive etme işlerinde ortaya çıkan aksamaların telafisi için yeterli süre kalmamıştır), gerekse yukarıda belirtilen—— olan e-posta yazışmalarından (—– firmasının eksik imalatlar, onaylanmayan projeler, eksik ürünler ile onaylanan işlerin teslim alınmaması gibi) —- firmasının projede zamanı iyi kullanamadığı ve ana işveren—- alt taşeronlar arasında koordineyi sağlayamaması sebebiyle iş akışında gecikmelere sebep olduğu aşikardır. Sözleşmede gecikme cezası ve fesih seçenekleri olsa da, işin zaten gecikmesi sebebi ile —– firmasının sözleşmeleri ilk başta feshetmediği görülmüştür. Sözleşmede yer alan süre uzatım maddesi incelendiğinde ( ——– tarafından herhangi bir sebeple yazılı olarak —- tümünün ya da bir kısmının durdurulması ya da yavaşlatılması,) ——- firmasının yazılı bir bildirimi tespit edilemese de işin yavaşlamasına sebep olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca f maddesi gereği (——tarafından teslim edilecek proje, malzeme ve ekipmanın tesliminde gecikme olması.) —-firmasının da süre uzatım hakkından faydalanması gerektiği ortadadır. Bu durumda geçici ve kesin kabullerde ——— firmasının görevini yerine getirip getirmediği veya eksik iş olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.—— gecikme cezası ve işlerin 3. kişilere yaptırılmasından doğan masraflar şeklinde iki adet ceza faturasını sunmaktadır. Bu faturaların ilki 560.000,00 TL bedelinde ve 140 günlük gecikme cezasına karşılık olan faturadır. Bahsi geçen gecikme miktarı —–arasında proje ile ilgili imzalanan sözleşme maddelerince ve —- tarafından ——— sunulan iş takvimi nezdinde irdelenmiş olup, ilgili sözleşmenin 16-e ve 16-f maddelerinde belirtilen durumun gerçekleştiği gözlemlenmiştir (burada iki firma arasındaki yazışmalar dikkate alınmıştır). Taraflar arasında belli bir iş planı dahilinde mutabık olunmasına karşın, —– tarafından sunulan gecikme nedenlerinin iddia edildiği dokümanda geç biten inşaat işleri,—— tarafından ——üzerinde istenen değişiklikler, temininde sıkıntı ve gecikme yaşanan ürünler olduğu görülmektedir.
Bunlardan en kapsamlı olanı —— merkezinin inşaat işlerinin 21.08.2016 tarihinde devam ediyor olmasıdır, bu bağlamda iş planının 7. sütununda yer alan —-ana başlıklı ve 80 iş günü ön görülü iş paketi 21.08.2015 tarihinde başlatılması durumunda 09.11.2015 tarihinde bitirilebilecektir (sözleşme 16-f). Yine iş planında 04.04.2015 tarihinde montajı ve devreye alınması gereken enerji analizörlerinin 23.07.2015 tarihinde teslim edileceğine dair yazışmalar görülmektedir. İş planında yaşanacak böyle bir gelişme ile iş paketinin yeni bitim tarihi 26.09.2015 olmaktadır (sözleşme 16-f). Fakat tüm bunların dışında ilgili iş planında, her iş planında olması gerektiği gibi, yapılacak işler için oluşabilecek gecikmeleri de göz önünde bulundurarak 1 ay civarında bir boşluk bırakılmıştır ve bu —- için bir güvence süresi olarak düşünülmektedir. Tüm bu bilgiler ışığında ve —-tarafından—- uygulanan 40 günlük ek sürenin de bu kapsama dahil edilmesi ile —- tarafına uygulanabilecek bir gecikme süresinin olmaması gerektiği görüşü hasıl olmuştur. Çünkü —– tarafına etki eden eksik proje (inşaat işleri) ve
eksik malzemeler sebebiyle iş planının ön görülen sürelerde işletilebilirliği mümkün görünmemektedir. —– net olarak fesih tarihinin tespiti amacıyla ihtarnameler ele alınmış olup (——geçici kabul tarihi 19.04.2016 olduğundan eksikliklerin büyük ölçüde giderildiği düşünülmektedir) 22.08.2016 tarihli (geçici kabulden 4 ay sonrası) —- aracılığı ile —- gönderilen ihtarname ile eksik işlerin tamamlanması için 7 gün süre verilmiştir. 23.08.2016 tarihinden başlamak kaydı ile bu 7 günlük sürenin son günü 29.08.2016 cuma gününe denk gelmektedir. Bundan sonraki ilk iş günü 01.09.2016 Pazartesi günüdür ve bu tarihten önce 3.kişilere yaptırılan işler kapsam dışındadır. Dava tarafları olan iki firma arasındaki yazışmalarda, işin —-tarafından ifası esnasında başka firmaların aynı işin ifasını gerçekleştirmesini söz konusu eden, anlaşmaya varılmış bir uygulamanın olduğuna dair emareye rastlanmamıştır. Fesih tarihinde tamamlanmamış işlerin —-kapsamında olanları pano temizliği, kablo etiketlemesi, —- üzerinde talep edilen bazı kusurlar olduğu fakat işin genelinin tamamlandığı görüşü hasıl olmuştur. Yukarıdaki tespitler ışığında raporumuzun aşağıdaki mali inceleme kısmı ile birlikte değerlendirildiğinde, —– tarafından uygulanmak istenen KDV hariç 442.167,00 TL (KDV dahil 521.757,06 TL) bedelindeki cezanın alt kalemlerini oluşturan faturaların yukarıda bahsi geçen tarih ile uyumsuz olduğu görülmektedir———– faturanın ilk ikisi (artan tarih sırasıyla) açıkça belirtilen fesih tarihinden öncesine aittir, üçüncü fatura fesihten sonraki ilk iş gününe ait olup, aynı gün içinde iddia edilen tüm eksiklerin giderilmesi ve de fatura edilebilmesi mümkün görünmemektedir. Dördüncü fatura ise ibraz edilmediği için değerlendirilmemiştir. Kalan bedelin bir kısmının “—— dahili mühendislik” kalemi altında 147.352,00 TL tutarında olduğu, bu kapsama girdiği düşünülen tek bir tabloda hava ve kara taşıtlarına ilişkin 16.527,15 TL ederinde bir döküm sunulduğu ve bunun da tarihleri fesih öncesine ait olduğu için kapsam dışında olduğu görülmüştür.——— dahili mühendislik” kalemine ait içeriğin (16.527,15 TL dışında kalan) neleri içerdiği ve hangi tarihte gerçekleştirildiğine dair bilgilere ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca bu ana bedel içinde yer alan —— (119.369,00 TL) için beyan edilen çalışma tarihleri de fesih tarihinden öncesine tekabül etmektedir. —- projede bir fesih söz konusu olmamasına karşın, sözleşmenin——bitiş tarihi 19.08.2016 olarak düşünülerek, bu tarihten sonra eksik işler için yapılmış olan masraflar göz önünde bulundurulduğunda —- firması tarafından kesilen KDV dahil 124.073,37 TL faturanın içerisinde yer alan —— adına —- için rutin olarak aylık 10.419,40 TL fatura kesildiği görülmüştür. Bu firmanın——– firmasının —— başka bir alt taşeronu olduğu ve rutin faaliyetleri için fatura kesildiği değerlendirilmiş olup, bu süre zarfında — firmasının görevini yerine getirdiği ve herhangi bir yazılı ihtar ya da hakkında fesih kararı verilmediğinden faturalar kabul edilememiştir. Ancak ———–tutarında olan faturanın neleri içerdiği ve hangi tarihte gerçekleştirildiğine dair bilgiler yetersizdir. Taraflar arasındaki anlaşmazlık konusunun mali değerlendirmede de tespit edilen 3 adet fatura üzerinden olduğu, bu faturaların teknik ve mali açıdan değerlendirilmesi durumunda, ——- firması tarafından ceza faturası olarak kesilen 560.000,00 TL’nin yukarıda açıklanan sebeplerle heyetimiz tarafından uygun bulunmadığı, ——– firması tarafından kesilen KDV dahil 521.757,06 TL cezanın yukarıda açıklanan sebeplerle genel olarak uygun bulunmadığı,—- dahili mühendislik” kalemi altında 147.352,00 TL tutarında olan bedelin neleri içerdiği ve hangi tarihte gerçekleştirildiğine dair bilgilere ihtiyaç duyulduğu, —— firması tarafından kesilen KDV dahil 124.073,37 TL faturanın yukarıda açıklanan sebeplerle genel olarak uygun bulunmadığı, ancak ——– kalemi altında 30.298,77 TL tutarında olan faturanın neleri içerdiği ve hangitarihtegerçekleştirildiğine dair bilgilere ihtiyaç duyulduğu,genel olarak değerlendirildiğinde ise —-Firmasının sözleşme fesih olana kadar üzerine düşen görevleri yerine getirdiği ve bu durumda talep ettiği 374.009,55 TL alabileceği, sonuç ve kanaatine varılmıştır. ” şeklinde görüş beyan edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi heyetinden alınan ek raporda da görüş değişikliğine gidilmediği görülmüştür.Yapılan yargılama ,toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları neticesinde taraflar arasında iki ayrı taşeronluk sözleşmesi bulunduğu, davacı/karşı davalının bu sözleşmeler kapsamında edimlerini yerine getirdiğini ancak karşı tarafın ödeme yapmadığını belirterek cari hesaba dayalı olarak başlattığı takibe davalının itirazının iptalini talep ettiği, takip konusunun 12/07/2016 tarihi itibariyle oluşan cari hesap alacağı olup her iki yanın ticari defter ve dayanak kayıtları incelendiğinde bu tarih itibariyle davacının davalıdan takipte istediği asıl alacak tutarında alacaklı olduğu yönünde taraf defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği, davacı /karşı davalının icra takibine konu ettiği miktarda karşı taraftan alacağının bulunduğu sonucuna varılmıştır. Takip talebinde asıl alacak yanı sıra takip öncesi işlemiş 3.658,12 TL temerrüt faizinin tahsili istenmiş ise de takip tarihinden önceki bir tarihte davalıya temerrüt ihtarnamesi gönderilmek suretiyle davalı temerrüde düşürülmediğinden davacının davalıdan takip tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi talep edemeyeceği sonucuna varılmıştır. Asıl davadaki bir diğer talep ise icra inkar tazminatı talebidir. İİK 67 maddesinde davanın alacaklı lehine sonuçlanması durumunda alacak likit ve borçlu itirazında haksız ise takip alacaklısı lehine hükmedilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına karar verileceği düzenlenmiştir. Davacının alacağı cari hesaba dayalı olup likit niteliktedir. Davalı yanın defterlerinde takip tarihi itibariyle bu tutarda borcun bulunduğu sabit olup davalının itirazı bu nedenle haksız olduğundan hükmedilen tutarın %20si oranında 74.801,91‬TL inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.Karşı dava yönünden ise davalı /karşı davacının asıl davaya konu takip talebinden sonra düzenleyip defterlerine kaydettiği ancak davacı/karşı davalı yanın defterlerinde kaydı olmayan üç adet faturadan ötürü alacaklı duruma geçtiği ve bu faturaların da karşı davanın konusunu teşkil ettiği anlaşılmıştır. Karşı davanın konusu olan uyuşmazlık taşeronluk sözleşmelerinin konusunu oluşturan işlerin gecikmeli yapılmış olmasından dolayı davalı/karşı davacının gecikme cezası alacağına hak kazanıp kazanamadığı ve yine işlerin eksik yapılmış olmasından (eksik ifadan, eksik işten) ve eksik işlerin 3.kişilere
tamamlattırılmasından dolayı alacağa hak kazanıp kazanamadığı hususlarındadır. Davalı/karşı davacı, —-Sözleşmesinin konusunu oluşturan işlerin gecikmeli olarak yapılmasından dolayı hak kazandığını iddia ettiği alacağını içeren 560.000 USD tutarlı faturayı düzenlemiş ve bu fatura bedelinin ödenmesine talep etmiştir. Karşı davacı bu gecikme cezası alacağını, sözleşmenin — nolu maddesine istinaden talep etmiş, davacı/karşı davalı ise işin yapımındaki gecikmelerin kendisinden kaynaklanmadığını, ayrıca sözleşmenin – nolu maddesinde yer alan hükme göre davalı/karşı davacının sözleşmeyi feshetmeksin cezai şart alacağına hak kazanmasının mümkün olmadığını, iddia etmiştir. —— ilişkin sözleşmenin —- nolu maddesinin 2’inci paragrafında yer alan hüküm ile 3’üncü paragrafında yer alan hüküm biraradadeğerlendirildiğinde davalı/karşı davacı taraf sözleşmeye feshetmese bile, işin tamamlanmasındaki gecikmeden dolayı, “c. Nihai Gecikme Cezası” başlığı altında yer alan hükme istinaden gecikme cezası talep edebilecektir. Ancak bunun için işin tamamlanmasındaki gecikmeden dolayı gecikmenin davacı /karşı davalıdan kaynaklandığının ispatı gerekir. Bu noktada dosyada alınan bilirkişi raporlarında teknik bilirkişilerce yapılan değerlendirmelerde gecikmenin davacıdan kaynaklanan sebeplerden (davacının kusurundan) dolayı meydana gelmemiş olduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan raporlara itibar edilerek davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalıdan sözleşmenin —–nolu maddesinde c. Nihai Gecikme Cezası” başlığı altında yer alan hükme istinaden gecikme cezası alacağına hak kazanamadığı sonucuna varılmıştır. Davalı/karşı davacı,—–Sözleşmesinin konusunu oluşturan işlerin eksik yapılmasından dolayı, KDV dahil 124.073,37 TL tutarında alacağa hak kazandığını, —–Sözleşmesinin konusunu oluşturan işlerin eksik yapılmasından dolayı da KDV dahil 521.757,06 TL tutarında alacağa hak kazandığını iddia ederek fatura düzenlemiştir. Davalı/karşı davacının eksik ifadan dolayı alacak talep edebilmesi için işin eksik yapıldığını ve bu eksikliklerin kendisinin ve 3.kişilere tamamlattırıldığını ispat etmesi gerekir. Ancak dosyada alınan bilirkişi raporlarında davalı/karşı davacının bu iddiasını ispat etmeye yönelik somut deliller sunmadığı belirlenmiş olup, davalı/karşı davacının davacı/karşı
davalıdan eksik ifadan kaynaklı olarak da talepte bulunamayacağı karşı davanın reddi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne: Davalının —– takip dosyasında itirazının 374.009,55TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine,Fazla talebin reddine,
2-Hükmedilen tutarın %20si oranında 74.801,91‬TL inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
3-Karşı davanın reddine,
4-Asıl davada karar harcı 25.548,59 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.498,85 TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 62,47 TL ile icra dosyasına yatırılan 1.888,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 19.098,97 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Asıl davada davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.561.32 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Asıl davada davacı tarafından yapılan 33.50 TL ilk masraf, 495,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 9.250,00 TL bilirkişi ücreti,740,00 TL keşif harcı ve araç ücreti olmak üzere toplam 10.518,50 TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak(%99) taktiren tamamının davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Asıl davada davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 55.361,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Asıl davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Karşı davada karar harcı 269,85 TL ‘nin karşı davacı tarafça peşin olarak yatırılan 11.580,00 TL, harçtan mahsubu ile bakiye 11.310,15 TL harcın karar kesinleştiğinde karşı davacı tarafa iadesine,
10-Karşı davada karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
11-Karşı davada karşı davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 92.588,15 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
12-Dava ve karşı davada taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı- karşı davalı vekili ile davalı – karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/09/2023