Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1133 E. 2019/946 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/764 Esas
KARAR NO : 2019/1040

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin, müvekkile ait şahıs şirketi tarafından yürütülen —- Topluluğu tarafından gerçekleştirilen performanslara ilişkin referanslar» kullanarak gerçekleştirdiği tecavüzün önlenmesi, davalının fiillerinin TTK’nın 54. ve devamı maddeleri uyarınca müvekkil aleyhine haksız rekabet teşkil ettiğinin tespit ile, haksız rekabetin men’i ile bu nedenle doğan maddi durumun orcadan kaldırılması ve haksız rekabet nedeniyle davalının elde etmiş olduğu menfaat oranında tazminata hükmedilmesine,TTK 56. Maddesi çerçevesinde Haksız rekabetin men’i ve Bilirkişi incelemesi yoluyla davalının elde etmiş olduğu menfaatin tespiti ve tazmin edilecek oranın belirlenmesine, Davalıların elde etmiş olduğu menfaatin tespiti doğrultusunda, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, şimdilik müvekkil tarafından hesaplanan zarar doğrultusunda, 15.000 TL (On Beş Bin Türk Lirası), tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,Davalının, müvekkilime ait görsel ve performansları izinsiz kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği tecavüzün men’i ve vekalet ücreti ile yargılama masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle———-tamamen davalı firma tarafından oluşturulduğunu, kostümler müvekkil firma tarafından hazırlandığını, Davacının bu ——– üzerinde hiçbir hakkı bulunmadığını, .davalıl firma daha önce ücretini ödeyerek davacıdan aldığı işe dair görselleri daha sonraki işlerinde kullanabilir buna engel hiçbir hukuki ve maddi dayanak bulunmadığını, hem işin ücretinin ödenmesi ile hem de bizzat kostüm ve konseptlerin yaratıcısı olması sebebiyle bu iş üzerindeki fikri ve sınai hakların müvekkile ait olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan ————da cevabi mailinde sadece davalı firma yetkilisi —– tanıdığını ifade ettiğini, bu işin gerçekleştirildiği tarihte davacının dokümanlarında iletişim bilgisi olarak müvekkilin numaraları yer almadığını, ilgili kişi davacıyı değil doğrudan müvekkil firmayı arayarak iletişime geçtiğini, davalı firma tarafından hiçbir zaman sadece Davacının işleri referans gösterilerek iş alınmadığını, davalı firma, yetkilisinin geçirdiği rahatsızlık sebebiyle 2017 yılından bu yana aktif olarak faaliyet gösteremediğini, Bu durumun davalı firmanın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde açıkça anlaşılacalacağını, davalı tarafından davacıya karşı haksız rekabet sayılacak hiçbir eylemde bulunulmadığından hukuki ve maddi dayanaktan yoksun davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; davalı şirketin davacının çeşitli organizasyonlarda gerçekleştirdiği performans ve görselleri izinsiz olarak kullanmak suretiyle haksız rekabet meydana getirip getirmediğinin tespiti ve men’i ile maddi tazminat istenip istenemeyeceğine ilişkindir.
Taraflarca dosyaya sunulan, sağlanan bilgi belgeler, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin ——— sayılı dosya içeriği ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, davalı hakkında açtığı haksız rekabet oluşturan eylemlerinin tespiti ve tazminat talebine ilişkin davası, İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin; FSEK 2/2 bendinde “her nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri, pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserlerinin” ilim ve edebiyat eseri olduğunun düzenlendiği, özellik taşımayan gelişigüzel yapılmış oyunlar ve hareketlerin eser niteliğinde kabul edilemeyeceği, bir çalışma sonucu meydana gelen ve orjinallik taşıyan bale, dans, pandomima gibi sözsüz sahne eserlerinin bilim ve edebiyat eseri sayılacağı, dil ile ifade olunan eserlere oranla bunlarda fikir ve duyguların sözsüz vücut ve yüz hareketleri ile açığa çıkartıldığı, öğreti olarak kareografinin korunmadığı, hareketlerin eser olarak korunduğu beyan edilmekle davacının makyaj ve kostüm üzerinde FSEK kapsamında korunan hukuki yararının bulunmadığı, haksız rekabet hükümleri gereğince tazminat talep ettiği gerekçesiyle, Mahkemenin görevsizliğine Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davaya bakmakta görevli olduğuna, HMK 20. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderileceğine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin görevsizlik kararı tarafların kararı istinaf etmemesi üzerine, — tarihinde kesinleştiği, HMK 20.maddesi gereği kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmaması üzerine, mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin ——– sayılı dosyası gönderme kararı için süresinde başvuru yapılmamış olmasından dolayı açılmamış sayılmasına karar verildiği, açılmamış sayılmasına dair kararın istinaf edilmeden kesinleştiği, mahkememizde açılan dava İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde açılan davanın devamı sayılamayacağından, önceki dava bütün kazanımlarıyla beraber ortadan kalktığı için, mahkememizde açılan bu davada davalının ileri sürmüş olması dolayısıyla zamanaşımı yönünde irdelenmesi gerekecektir.
Davalı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Haksız eyleme dayalı tazminat davalarında zamanaşımı süresi 6098 sayılı TBK.nun 72/1 md.sine göre zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yıldır. TTK’nın 60. maddesine göre ise, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren 1 yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrar. Davacının zararı öğrenme tarihi İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin —- sayılı dosyasına göre davanın açılma tarihi olan 15/06/2016 tarihidir. Yani en geç davacı bu tarihte zararı ve faili öğrenmiş, gerekli bilgi ve bulgulara ulaşıp işbu davayı açmıştır. Ancak söz konusu dava dosyası HMK.150 md.uyarınca hiç açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve aynı taleple ilgili olarak bu defa davacı 22.06.2018 tarihinde mahkememizde dava açmıştır.
Aynı fiil bazen hem sorumluluğu gerektiren hem de ceza kanunlarına göre cezayı gerektiren bir fiil olabilir. Bu fiile göre Ceza Kanunu’nun daha uzun bir zamanaşımı süresi öngördüğü hallerde, tazminat davasının daha önce zamanaşımına uğraması tutarlı bir çözüm oluşturmaz. Zira, cezalandırma müeyyide olarak tazminattan daha ağırdır. Bu sebeple, kanun koyucu uyum sağlamak amacıyla ceza davası için öngörülen zamanaşımı süresince tazminat davasının da devamını temin bakımından genel olarak BK 60/II (6098 sayılı TBK m. 72/I), özel olarak da KTK 109/II. maddesinde düzenleme yapmıştır.
Ayrıca burada üzerinde durulması gereken, 818 sayılı BK 60/II ve 6098 sayılı TBK m. 72/I. maddelerinde belirtilen, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece fiilin Ceza Kanunu’na göre cezayı gerektiren bir fiil olmasının yeterli olması koşuluna bağlanmış olmasıdır. Söz konusu kanun hükümleri, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece fiilin cezayı gerektiren bir eylem olmasını yeterli görmekte; bunun dışında, eylemi gerçekleştiren fail hakkında soruşturma yapılması, ceza davası açılmış olması veya mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı koşulu aranmamaktadır.
Dava konusu haksız rekabet TTK’nın 56. Maddesinde düzenlenmekle TTK 60. Maddesinde düzenlenen zamanaşımına tabi olacağından ve davacının, hak talep ettiği hususlar suç teşkil etmediğinden, uzatılmış ceza zamanaşımı da davamızda uygulama alanı bulamayacaktır. Dolayısıyla davacının zararı ve faili öğrendiği 15/06/2016 tarihinden itibaren yasanın öngördüğü zamanaşımı süresi dolmuştur. Zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulması yoluna gidilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-ZAMAN AŞIMI NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE,
2-Karar harcı 44,40 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 256,17 TL harçtan mahsubu ile bakiye 211,77 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ————deki esaslara göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.