Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1132 E. 2021/525 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/1132 Esas
KARAR NO : 2021/525
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 26/10/2016
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— müvekkilimin içinde bulunduğu ——— aracın çarpışması sonucu müvekkilinin yaralandığını, tedavi süresince yapılan masraflar her iki araç sürücüleri tarafından da karşılanmadığını, maddi veya manevi hiçbir destekte dahi bulunulmadığını, müvekkili tarafından yapılan şikâyet neticesinde—— dosyası kapsamında düzenlenen Bilirkişi Raporunda; ceza davası sırasında alınan çeşitli raporlardaki değerlendirmelere göre, kazanın oluşunda ———- sürücüsünün bir kusuru bulunmadığı sonucuna varılıp hakkında beraat kararı verildiğini, müvekkilin hiçbir kusuru olmaksızın karıştığı kaza neticesinde yaşamış olduğu maddi ve—– zararın bir nebze olsun telafi edilebilmesi için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu beyan ederek trafik kazasında yolcunun bedensel zarara uğraması nedeniyle, iş gücü kaybı da dikkate alınarak toplanacak delillere göre ——- maddi tazminat tutarı belirlenerek —– davalı yönünden olay tarihinden; sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılara ödetilmesine, ayrıca ——manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme işleten ve sürücüye ödetilmesine, davalının taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —— vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davası HMK aykırılıklar taşıdığını, HMK ilgili maddelerine göre dava dilekçesinde davacı tarafın ad soyad yanında mutlaka adreslerinin de bulunması zorunluluğu olmasına rağmen öncelikle işbu usûl eksikliğininde tamamlanması zorunluluğu bulunmadığını, dava dilekçesinin belirsiz alacak davası olmayıp kısmi dava olduğunu, davada sürücü olarak bahsetmesine rağmen müvekkilinin sürücü konumunda olmadığını, davacının kaza sebebiyle yapmış bulunduğu mesleğinde bir değişme olmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ——- vekilinin cevap dilekçesinde özetle: dava dilekçesinde bahsi geçen aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili şirket nezdinde sigortalı olmadığını, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddinin gerektiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın —— tarihinde davacının içinde bulunduğu, davalı sigorta şirketine ———- davalı———aracın çarpışması sonucu davacının yaralanması nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı vekili celse arasında maddi tazminat taleplerinin sigorta şirketi ile yaptıkları sulh protokolü doğrultusunda karşılanması sebebiyle bütün davalılar yönünden maddi tazminat davasından feragat ettiklerini ve sulh protokolü gereğince de tarafların birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden talepleri bulunmadıklarını, manevi tazminat taleplerinin davalı —– yönünden devam ettiğini bildirmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili celse arasında sunduğu dilekçeyle, davacı tarafla sulh protokolü yapılarak anlaşmaya varıldığını, davacı vekili ile yapılan protokole istinaden maddi tazminat davasından feragat etiklerini, davadan feragate ilişkin davacı taraftan yargılama masrafı ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, feragat nedeniyle müvekkil şirket açısından davanın reddini talep etmişlerdir.
Davalı ——- vekili on üçüncü celsede ki beyanında sigorta şirketi ile davacı taraf arasında aktedilen sulh protokolünün tarafı olmadıklarını, maddi tazminat yönünden davacı tarafın davadan feragat ettiğini ve vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını, maddi tazminat yönünden davanın feragat sebebiyle reddini, manevi tazminat yönünden ise esastan reddini talep etmiştir.
Bu beyanlar doğrultusunda uyuşmazlık, trafik kazası nedeniyle davacının malul kalıp kalmadığı ve manevi zararlarının olup olmadığı, kusur durumu ve davalının sorumlu olup olmadığı şeklinde belirlenmiştir.
Davacıya ait —— getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.Davacının ve davalı —- sosyo-ekonomik durum araştırmaları yaptırılmıştır.
—- tarihli raporda özetle,—- hükümlerinden yararlanıldığında —- meslekte kazanma gücü kayıp oranının olduğu, geçici iş göremezlik süresinin —- olarak kabulünün gerektiği belirtilmiştir.
—— tarihli raporda —— seyri sırasında hızını mahal şartlarına göre ayarlamadığı, olay mahalli kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, kavşağa geldiğinde istikametine hitap eden yol ver işaret levhasının varlığına rağmen kontrolsüzce ve mevcut hızıyla kavşağa giriş yapıp sağından kavşağa giren araca çarpması ile sebebiyet verdiği kazada kusurludur. Sürücü ——– idaresindeki ——- seyri sırasında olay mahalli kavşağa gelip karşı istikamete geçmek üzere seyrini sürdürdüğünde solundan gelen davalı sürücü idaresindeki aracın çarpması ile meydana gelen kazada atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
1) Davalı sürücü —— %100 ——- oranında kusurlu olduğu,
2) Sürücü —— kusursuz olduğu ” belirtilmiştir.
—– esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılama sırasında , iş bu davaya konu trafik kazasına ilişkin —- alınan —- tarihli kusur raporunda özetle, davalı sürücü —- %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü —–%15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
——- yazılarak davamıza konu olaya ilişkin düzenlenerek mahkememize sunulan—– tarihli rapor arasındaki çelişkilerin giderilerek yeni bir rapor hazırlanmasının istenilmesi üzerine —- raporda ”Davalı sürücü—— idaresindeki — mahalde seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, olay mahalli kavşağa asgari hızla tedbirli bir şekilde yaklaşması ve seyir yönüne hitaben bulunan ——levhasını dikkate alıp ilk geçiş hakkını sağ tarafından gelmekte olan araca vermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmeyip, kontrolsüzce kavşağa girerek ilk geçiş hakkı kural ihlali ile sebebiyet verdiği olayda asli kusurludur. Sürücü —–idaresindeki —– mahalli kavşağa yaklaşırken seyrini her an tedbir alabilecek şekilde temkinli ve tedbirli sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla olayda alt düzeyde tali kusurludur.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A) Davalı sürücü —- %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu,
B) Sürücü—— %15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur.”denilerek görüş belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;— tarihinde davalı sürücü —- plakalı araç ile dava dışı sürücü — plaka sayılı — çarpışması sonucunda, —- plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan davacı — yaralanmış olup, meydana gelen kazada davacı —– yolcu olarak alabileceği herhangi bir önlem olmadığından kusursuz olup müterafik kusuru bulunmamaktadır. —–dosyaya sunulan —— tarihli kusur raporu denetime ve hükme elverişli olduğu mahkememizce kabul edilmiş olup davalı sürücü ——- %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir.Davacı taraf maddi tazminat davasından her iki davalı yönünden feragat etmiş olduğundan maddi tazminat davasının tüm davalılar açısından feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat açısından ise; ——— göre, hakimin ——- tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——- ——- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.——–
Somut olayın özelliklerine göre meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacının kaza nedeniyle —– oranında maluliyetinin bulunduğu ve geçici iş göremezlik süresinin dört ay olduğu ve bu sürede —–malul sayılması gerektiği, meydana gelen kazada kusursuz olması, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü göz önünde bulundurularak, davanın haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle kaza tarihinden itibaren yasal faizin işletilmesi suretiyle davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde — manevi tazminatın, kaza tarihi olan — tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ——– alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı tarafın maddi tazminat davası, davalı sigorta şirketince davadan sonra yapılan ödeme nedeni ile konusuz kalmış olduğundan feragat edilmiş olup, ———– alınarak, dava konusu tazminat alacağının davanın açılmasından sonra ödenmesi ve davalının kusur oranı dikkate alındığında davacının maddi tazminat davasını açmakta haksız olmadığı yargılama sonunda anlaşılmış olup davalı vekili lehine vekalet ücretine maddi tazminat yönünden hükmedilmemiştir. ———-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın maddi tazminat yönünden tüm davalılar açısından feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜNE,
—kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı —- alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken — karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan —–yatırılmış olsa da maddi tazminat için alınması gereken—-harcın mahsubu ile bakiye —— tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan — harcın davalı —tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 428,73 TL tebligat ve müzekkere gideri, 787,10 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.215,83TL yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek 425,54 TL’sinin davalı ——— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye bedelin davacı üzerinde bırakılmasına,
6–Davalı —– yargılama giderinin kabul ve red oranı gözetilerek—–davacıdan tahsili ile ilgili davalıya ödenmesine, bakiye bedelin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Maddi tazminat açısından,
– Davacı taraf maddi tazminat davasının açılmasında haksız olmadığından davalı ——- vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
-Davalı —– yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Manevi tazminat açısından,
-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.250,00TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bahsi geçen davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı —vekilinin yüzüne karşı davalı ———– vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021