Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1093 E. 2021/579 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1093 Esas
KARAR NO : 2021/579

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 14/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin Sayın Mahkemenize hitaben düzenlediği 14.10.2016 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle: ” Müvekkili —– davalı şirket arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalı şirkete ait—verildiğini, buna bağlı olarak 04.02.2015 tarihli fatura tanzim edildiğini, fatura tahsil edilemeyince, müvekkili şirket adına önce —-yapıldığını, davalının icra dairesinin yetkisi ile şirket yetkilisi —- sorumluluğu yönünden itirazı üzerine dosyanın sadece borçlu şirket yönünden görevli icra dairesine gönderilmesi talebi ile ilgili icra dosyasının davaya konu —– sayısını aldığını, ödeme emrinin sadece borçlu şirkete tebliğe çıkartıldığını, ancak davalı şirketin herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, takibin—- durdurulduğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalı şirketin 10.339,00.-TL müvekkili şirkete borçlu olduğunun anlaşıldığını ve öncelikle fatura alacağı olan 7.473,88.-TL’lik fatura yönünden ve sadece borçlu şirkete icra takibi başlatıldığını, icra takibi öncesi ve sonrasında davalı borçlu borcunu ödememekte ısrar ettiğini, borçlunun icra takibine vaki haksız ve kötü niyetli itirazının iptali için dava açma zarureti hasıl olduğunu belirterek davanın kabulü ile, davalının icraya yaptığı itirazın iptaline, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi ” talep ve beyanlarında bulunmuştur.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkili ——olduğunu ve bu ticari faaliyet çerçevesinde — olduğunu, bu kapsamda müşterilerin —- ayında kapatılmış ve müvekkili şirkete —- satıldığını, —- kullanılmakta —– için davacı şirketten farklı tarihlerde hizmet alınmış olduğunu, bu hizmetlerin karşılığının da ödendiğini, ödenen hizmet bedellerinden sonra müvekkili şirkete herhangi bir teklif fişi iletilmediği gibi, faturanın da gönderilmediğini, takibe dayanak olarak gösterilen fatura ve teklif fişlerinin tek taraflı düzenlenmiş olduğunu, rakamların —- olduğunu, herhangi bir ticari ilişkinin dayanağı da olamayacağını, fiyat teklif fişinin taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kanıtlamaya yeterli olmadığını, davacı vekilinin sadece birtakım fiyat teklif fişlerini dayanak göstererek, talepte bulunmakta olduğunu, tek başına fiyat teklif fişinin, alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını, bu tekliflerin kabul edildiğine dair müvekkili şirket yetkilisinden alınmış bir belge de dosyaya ibraz edilmediğini, çünkü bu fiyat teklif fişlerinin müvekkili şirketin yetkili personeline teslim edilmediği gibi, yine davacı tarafça bu teklif fişlerine onay verilmeksizin bir hizmet verildiğinin iddia edilmekte olduğunu, bu hizmetin verildiğine dair bir kanıt olmadığını, —–dönemdeki içtihatlarına göre de fiyat teklif fişlerinin tek başına akdi ilişkinin varlığını ispata yeterli olmadığını, davacının dosyaya sunmuş olduğu fiyat teklif fişlerinin müvekkili şirkete teslim edilmediğini, bu sebeple müvekkili şirket tarafından da kabul edilmesinin söz konusu olmadığını, adı geçen fişlerden müvekkili şirketin ancak işbu davanın ikame edilmesi ile haberdar olduğunu, dolayısıyla fiyat teklif fişlerinin hiçbir bağlayıcılığı olmadığını, bu belgelere dayanılarak müvekkili şirketin borçlu olduğu sonucuna varılmasının kabul edilemeyeceğini, teklif fişindeki hizmetler ile faturaya yazılmış olanların da birbirleri ile örtüşmemekte olduğunu, davacı şirket tarafından dayanak gösterilen faturanın da örtüşmemekte olduğunu, davacı şirket tarafından dayanak gösterilen faturanın da müvekkili şirkete gönderilmediğini, Türk Ticaret Kanunun hükümlerine göre tek taraflı olacak şekilde düzenlenmiş ve ilgilisine usulüne uygun olarak teslim edilmemiş olan faturanın delil niteliğinin de olmadığını, —— verildiği iddia edilen hizmetlere ilişkin faturanın 04.02.2015 tarihinde düzenlendiğini, nitekim, davacının dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 04.02.2015 tarihli faturadan da müvekkili şirketin işbu icra takibinin başlatılması ile haberdar olduğunu, söz konusu faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, fatura incelendiğinde görüleceği üzere faturanın teslim alan kısmının da imzalı olmadığını, faturada yalnızca davacı tarafın kaşesi bulunduğunu, bu şekilde yalnızca faturanın varlığının da davacının iddiasını kanıtlaması için yeterli olmadığını, davacının davalı müvekkilinden hiçbir alacağı olmadığını, faturanın delil olarak sayılabilmesi için faturanın muhataba usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve faturayı tebliğ alanın da fatura içeriğine itiraz etmemiş olması gerektiğini, müvekkili şirketin ise faturayı hiçbir zaman tebliğ almadığını, dolayısıyla kabulü veya itirazının da söz konusu olmadığını, dosyaya ibraz edilen faturanın bu haliyle delil niteliğine haiz olmadığını, bu hususun TTK 21. Maddesinde düzenlendiğini, Yargıtay kararları ile de desteklendiğini, faturanın düzenlendiği 04.02.2015 tarihinde müvekkili şirket uhdesinde — olmadığını, müvekkili şirketin —–ayında kapatılmış olduğunu,— satıldığını, bu sebeple, fatura tarihinde müvekkili şirkete — dahi yokken davacı şirketin hangi hizmetin karşılığında söz konusu faturayı kestiğinin de müvekkilince anlaşılamadığını, davacının iddialarının aksine, dosyaya ibraz edilmiş olan fiyat teklif fişleri ve faturadaki miktarlar ile dava dilekçesindeki beyanlarının da birbiri ile örtüşmemekte olduğunu, bu hususun dahi davacının iddialarında ve davasında haksız olduğunun ve —-üzerinden müvekkili şirket aleyhine takibe geçildiğinin kanıtı olduğunu, dosyaya ibraz edilen faturadaki—- birbiriyle örtüşmemekte olduğunu, faturaya dayanak olarak gösterilen fiyat teklif fişlerini ve faturayı kesinlikle kabul etmemekle birlikte, fatura ve fiyat teklif fişlerindeki miktarlar, verilen hizmetin de kesinlikle örtüşmediğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında cari hesaba dayalı bir anlaşma veya ticari ilişki olmadığını, davacı şirketten hizmet alındığında fatura karşılığı ödeme yapılmakta olduğunu ve alınan tüm hizmetlerin karşılığının davacı şirkete ödendiğini, dosyaya ibraz edilen fiyat teklif fişleri veya faturanın müvekkili şirkete teslim edilmediğini, müvekkili şirketin işbu dava konusu borçla ilgili herhangi bir sorumluluğu olmadığını, aksinin kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesi ” talep ve beyanlarında bulunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—– takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde;davacı tarafça dava dışı/borçlu—— tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından her iki tarafın dava konusu talebi kapsayacak şekilde tüm yasal ticari defterleri ve defterlerin bu uyuşmazlığa ilişkin dayanak kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor hazırlamak üzere mahkememizce resen seçilen mali müşavir bilirkişisine dosyanın tevdi ile hazırlanan —-Davalı şirketin incelemeye ibraz ettiği 2014 ve 2015 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunduğundan lehine kesin delil vasfına haiz olduğu, davalı şirketin incelenen ticari defterlerine göre davacı şirkete borcunun ve alacağının raporlanmadığı, başka bir deyişle — olduğu,davacı tarafın delil listesi ekinde—- fatura sunduğundan davacının ancak takibe konu olan tutardaki hizmetin davalıya verildiğini ispat etmesi halinde alacak talebinde bulunabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda davalı defterlerinin incelendiğine dair bir tespit bulunmuş olsa da davacı defterlerindeki kayıtlar vs. belirtilmediği yine dava konusu yalnızca icra takibinde talep edilen —fatura olup bu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığının da belirtilmediği ayrıca incelemenin yalnızca bu fatura yönünden yapılması gerekli olup irsaliyeli söz konusu faturanın icra takip dosyasında fotokopisi de mevcut olduğundan mahkememizce davalı— formunun talep edilmesi bunun davalı — formununda incelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdii ile hazırlanan —- tarihinde düzenlendiği, faturanın teklif fişlerinden yaklaşık 4 ay sonra düzenlenmesi konusunda takdirin Mahkememizde olduğunu, inceleme gününde davalı —sunduğundan ve 2015 yılı ticari defterlerini ibraz etmediğinden takip konusu olan faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığının belirlenemediğini,davalı—- değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir.
—– celbedildikten sonra bilirkişiye dosyanın tevdi ile —– Davacı tarafından düzenlenen irsaliyeli faturada teslm alan isim ve imzanın bulunmadığı ve dosyaya ibraz edilen davalı şirkete —- bildiriminde davacı şirkete ait herhangi bir bildirime rastlanmadığından davacının takibe — davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığından davacının takibe konu işi yaptığını/malları teslim ettiğini ispat edemediğinden nihai karar sayın mahkemeye ait olmak üzere davacı tarafın davalıdan alacak talebinde bulunamayacağı belirtilmiştir.
Davacı tarafın—- ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının —- formunun ayrıca davalı defterlerine ilişkin yapılan inceleme sonucunda hazırlanan raporlarında (kök ve ek raporlarının) değerlendirilmesi suretiyle dosyanın bilirkişiye tevdi ile —- özetle; Davacı şirketin incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış ve yevmiye defterinin kapanış tasdikinin bulunduğundan lehine kesin delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafın takibe konu —- numarası ile kayıt altına alındığı ve —–bildirimi ile bağlı bulunduğu —- raporda da açıklandığı üzere “ Davalı şirketin bağlı bulunduğu —– bildirimlerinin incelenmesinden, davacının takibe konu ettiği —– tutarındaki —- her hangi bir mal alışının beyan edilmediği, yapılan inceleme neticesinde faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, yine söz konusu faturanın davalı tarafın—- edilmediği, söz konusu fatura — malzemeleri davacının davalıya teslim ettiğine ilişkin her hangi bir belgenin dava dosyasında olmadığı, faturanın teslim alan ve teslim eden kısımlarında da imzaların bulunmadığı, takibe konu faturanın sadece davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmasının ve — bildiriminde beyan edilmesinin husumete konu fatura muhteviyatı malzemenin davalıya teslim edildiğini ispat etmeyeceği, açıklanan bu sebeplerden ötürü davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamına göre; Dava, bir adet faturadan doğan alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava itirazın iptali davası olup ispat yükü davacı üzerindedir.Davacı vekili dava dilekçesinde, dilekçe ekinde sunulan fiyat teklif —- tarihli faturanın tanzim edildiğini iddia etmiştir. Davacının takibe konu ettiği —- tutarındaki irsaliyeli fatura kanuna ve usulüne uygun tutulmuş davalı tarafın defterlerinde kayıtlı olmayıp,—- bağlı — bildirilmemiştir. Dava dilekçesi ekinde sunulan fiyat teklif fişlerinde işi kabul eden kısımda isimleri yazılı kişilerin davalı —yazı ile anlaşılmıştır. Davacı vekiline —- fiyat teklif fişi asıllarını dosyaya sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiş olup, sunulmaz ise ilgili delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları hususunda duruşma zaptının tebliği ile uyarılmış olup verilen kesin sürede fiyat teklif fişi asılları davacı tarafça dosyaya sunulmadığından mahkememizce fiyat teklif fişleri davacı tarafın delili olarak değerlendirilmemiştir. Davacı vekilince dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmadığından yemin teklif hakkı hatırlatılmamıştır. Dosya kapsamında davacı tarafın davalı şirketin araçlarına hizmet verdiğine dair delil bulunmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 59,30TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 29,20TL harçtan mahsubu ile bakiye 30,10 TL’nin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfolunan 128,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar — vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.