Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1080 E. 2020/449 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2016/1080 Esas
KARAR NO:2020/449
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:11/10/2016
KARAR TARİHİ:24/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat), Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerden —– babaları Müteveffa—- olarak çalışmakta iken, Tarihinde ——— mevkiinde meydana gelen kazada, Davali—- kayıtlı ve —- yönetiminde trafik kurallarını hiçe sayarak hızlı bir şekilde seyreden —- Plakalı aracın, yol kenarında beklediği esnada kendisine çarpması sonucu vefat etmştir. Kaza sonrası—– Soruşturma Dosyası ile Davalı—-hakkında taksirle ölüme sebebiyet vermek suçundan soruşturma başlatılmış ve Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianame, ilgili Mahkemece kabul edilerek ——– Savılı Dosvası ile kamu davası açılmış olup işbu dava halen derdesttir. Meydana gelen kaza neticesinde Müteveffa—– vefatı ile Davacı-Müvekkillerimiz manen yıkıldıkları gibi maddi olarak da destekten yoksun kalmışlardır. TK.97.Maddesi gereği Davalı—–teminat dâhilinde maddi zararın tazmini için başvuru dilekçesi gönderilerek —- Tarihinde tebliğ edilmiş ve —— açılmışsa da Davacı-Müvekkillerin maddî tazminat taleplerinin çok altında sadece — ödeme yapılmakla Davacı-Müvekkillerin maddî tazminat taleplerinin gereği gibi yerine getirilmediği açıktır(EK:7-8). Dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle ruhsat sahibi Davalı—- konusu araç sürücüsü—- dava konusu aracın —- sigortacısı D avali—— gerekli destekten yoksun kalma tazminatının—— ve ayrıca ruhsat sahibi Davalı—–sürücüsü Davalı—-Davacı-Müvekkillerinin elem ve acılarının biraz olsun giderilebilmesi için gerekli manevi tazminatın tahsilini sağlamak için Mahkemeye işbu davanın hakkında talep edilmiştir.
Davacılar vekillerinin —- tarihli ıslah dilekçesinde dava dilekçesinde talep edilen birleşen dosyadaki tazminat talebi nazara alınarak —- ıslah ettiklerini, beyan etmiştir.
—— sayılı dosyasının birleştirme kararı gereğince davacı vekilinin —– tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ——— şoförü olarak çalışmakta iken —tarihinde ——-mevkiinde meydana gelen kazada, davalı —– kayıtlı ve davalı—– yönetiminde aracın trafik kurallarını hiçe sayarak hızlı bir şekilde —– plakalı aracın, yol kenarında beklediği esnada kendisine çarpması sonucu vefat ettiğini belirtmiş, fazlaya tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıkla şimdilik —- maddi tazminat ve —-manevi tazminatın davalılardan tahsiline, huzurdaki dosyanın davalıları, dayanaklarının aynı olması ve aralarındaki fiili-hukuki irtibat hususları gözetilerek usul ekonomosi gereği———- sayılı dosyası ile HMK. 166 mad. gereği birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı asilin yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle;Davacı tarafın ———– tarihli beyan ve itiraz dilekçesinde açıklanan hususlar tamamen hissi ve gerçeklerden uzak olup, henüz yargılamanın başlama aşamasında yasanın öngördüğü usul ve esasları açıklamama bile fırsat tanımaz özellikte olduğu, mahkemenize sunmuş olduğum ——– tarihli dilekçede, HMK.daki hükümler gereği yetki itirazında bulunulduğu ve yetkili mahkemenin ——-Mahkemeleri olması gerektiğini belirtilmiştir.. Bu belirlemeyi yaparken HMK:16.md.ile KTK:110 md.si gereği hareket edilmiş. Yasa koyucu yetki hususunu belirlerken, meydana gelen olayın en iyi şekilde aydınlığa kavuşturulmasını, zaman ve usul ekonomisini daima ön planda tutulmuştur. Davacı vekili bu durumu görmemezlikten gelerek, anlatımları farklı yönlere çekmeye ve olayları çarpıtmaya çalışmaktadır.Bu anlayışın yanlış olduğunu, Mahkemenizin bu hususu dikkate alacağma ve usul ekonomisi yönünden de davacı tarafin itirazlarına itibar etmeyeceği düşünülmüştür. HMK.30 md. gereğiM//flAim. yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür. “Söz konusu davanın —– mahkemelerinde açılması bu acıdan usul ekonomisine aykırılık teşkil edecektir.Bu davanın—– açılması, doğal olarak yargılamanın uzamasına neden olacağı gibi, masrafların daha fazla olmasına da sebep olacak ve Anavasa’nın 141/f.4 maddesine de aykırılık teşkil edecektir, ömeğin kazanın meydana geldiği yer olan —- ilinde keşif yapılması gerekmektedir.Çünkü kaza —- ilinde meydana gelmiştir. Bu kaza ile ilgili olarak ——– sayılı dosyasmda yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere söz konusu kazada; Müteveffa —— birinci derecede asli kusurlu olduğu, Davacının ikinci derecede tali kusur’lu olduğu ve bu kazada bilinçli taksir unsurunun oluşmadığı belirlenmiştir.
Gerek kaza tespit tutanağında ve gerekse keşif sonrası düzenlenen bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi; müteveffa —-ben aracı normal seyrinde kullanırken aniden yola atlladığı, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi,kazanın meydana geldiği yol,günün hemen hemen her saati yoğun olduğu, nedenle hızlı gidilmesi mümkün olmadığ, Taşıt yolunun kullanım hakkı öncelikli olarak bende iken müteveffamn kendi kusuruyla yola atlaması neticesinde bu kaza meydana gelmiştir. Söz konusu olayda asıl kusurlu müteveffadır. Kullanılan aracın sigortasından kendilerine ——tazminat ödenmiştir. Davacı tarafin iddialarının aksine, herkesin kusuru oranında sorumlu olacağı hukukun genel ilkeleri ve ——— kararları gereğidir.Meydana gelen bu acı olayda isnat edilebilecek kusur yoktur.Var olduğu,çok az da olsa, düşünülüyorsa,bunun bedeli, kullandığım aracın —–şirketince mağdurlara ödenmiştir.Anlatımlarımda çelişkili bir durum asla söz konusu değildir. Anlatımlarım gayet açık ve anlaşılır mahiyette olduğu, Müteveffanın gerçek ücreti—– kayıtlarında bellidir.Bu rakamı abartmanın yersiz olduğu ,—- resmi kayıtları geçerli olduğu, bu konuda hak aramaları gerekiyorsa, muhatapları ben değilim, işveren olduğunu bildirmiştirler. Davacı vekilinin bu konuda kendisini hem savunucu,hem de karar veren olarak görmesi doğru bir yaklaşım değildir.Resmi bir kurum olan —- kayıtlarını kendi anlayışına göre değerlendirmeye kimsenin hakkı olmadığını savunmuştur. Kaza anında, kullanılan araçta bulunan —– tanık olarak gösterilmiş. Bu kişiler,meydana gelen bu acı olayı bizzat gören ve birlikte aynı acıyı yaşayan kişilerdir. Olayı bizzat gören ve benimle birlikte yaşayan bu tanıkların yeminli anlatımlarından kimse rahatsız olmamalıdır.Bu nedenle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava ve birleşen dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Mahkememizin ön inceleme duruşmasında, dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek yargılamanın ön inceleme aşaması bitirilmiş, tahkikata geçilmiştir.
Hasar dosyası, müteveffanın ve davalı gerçek kişilerin kaza tarihi itibariyle ekonomik sosyal durum araştırma sonucu ve —–yazı cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Davalı —- düzenlenen hasar dosyası incelendiğinde asıl dava davacılarına ve birleşen dava davacısına,—– tarihinde gerçekleşen kaza nedeniyle davalı —- yaptıkları başvuru sonucunda, ——-şirketince ödeme yapıldığı görülmüştür.— plaka sayılı aracın—-davalı tarafça düzenlenmiş olup —- başlangıç tarihlidir. Olay tarihini de kapsamaktadır. Poliçe düzenleme tarihi ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan genel şartlar gözetilerek kusur ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Trafik kazası tespit tutanağında kazanın oluşumunda yaya—-araçlara ilk geçiş hakkını vermemek fiilini ihlal ettiğinden 1.Kusurlu olduğu ,araç sürücüsünün aracın hızını yük ve teknik özelliğe,görüş,yol,hava ve trafik durumuna uygun kullanmama fiilini ihlal ettiğinden 2.kusurlu(tali) olduğu belirtilmiştir.
———– sayılı dosyasına sunulmuş olunan bilirkişi raporunda özetle; yaya —– taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isterken, öncelikle kendi can güvenliği açısından yolu iyice kontrol etmesi,ilk geçiş hakkını taşıtlara vermesi, yolun tamamen boş olması durumunda karşıdan karşıya geçmesi gerektiğinden Asli Kusurlu, sürücünün ise kendi beyanında olduğu gibi yayanın yan yola yöneldiğini fark ettiği anda her an yola çıkabileceğini öngörüp daha dikkatli ve kontrollü araç kullanması, hız limitine dikkat etmesi, aracın hızını yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara göre ayarlaması gerektiğinden Tali Kusurlu olduğu bildirilmiştir.——- karar sayılı kararı kesinleşmiş olup gerekçeli kararında sanık —- —– plakalı aracı ile —- istikametine doğru seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan —– çarparak ölmesine sebebiyet verdiği olayda sanığın yola gereken dikkat ve özeni göstermemesi,aracının hızını mahal şartlara uygun hale getirip her an tedbir alabilecek şekilde seyrini sürdürmemesi nedeniyle tali kusurlu olduğu,müteveffanın ise karşıdan karşıya geçerken yayalar için ayrılmış yol bölümünü kullanmaması,karşıya geçmeden önce yolu yeterli şekilde kontrol etmemesi,aracın hızına ve mesafesine dikkat etmemesi nedeniyle asli kusurlu olduğu değerlendirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı, ceza dava dosyası birarada değerlendirilerek kusur durumu ve davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespiti bakımından trafik ve aktüer bilirkişilerinden rapor alınmıştır.
Kusur bilirkişisi raporunda özetle; —-tarihinde meydana gelen trafik kazasında müteveffanın, yayaların uyması gereken kural ve kaidelere aykırı hareket edip kendi can güvenliğini tehlikeye atarak 20 metre mesafedeki yaya üst geçidinden geçişini yapması gerekirken üst geçişi kullanmayarak taşıt yolundan karşıdan karşıya geçmeye çalışırken, sol taraftan gelebilecek araç trafiğini gerekli şekilde kontrol etmeyerek dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde yola girmekte acele edip ayrıca yoldan seyreden vasıtaya geçiş üstünlüğü tanımayarak ve bu hareketiyle kendi can güvenliğini tehlikeye düşürerek kazanın meydana gelmesinde %62.5 oranında Asli Kusurlu olduğu bildirilmiş olup, —— plakalı araç sürücüsünün, yerleşim yeri içinde seyir halinde iken hızını gece ve kendi beyanıyla da farkında olduğu üst geçidin altında bekleyenin yayanın yola inebileceği bilinciyle daha tedbirli ve hızını azaltarak seyir etmesi gerekirken hızını hava,yol ve görüş şartlarına göre ayarlamayarak o sırada kendi hareket şeridi üzerine inen yaya —– çarpmamak için etkili fren tedbirine başvurmayarak trafik kazasına sebep verdiğinden %37.5 oranında tali kusurlu olduğu bildirilmiştir.Kusur bilirkişisinin tespitleri mahkememizce de kabul edilmiştir.
Asıl dava için tazminat hesabını yapan bilirkişi —–genel şartlarındaki ilkeler ışığında hesaplama yapmak suretiyle asıl dava davacıları yönünden talep edilebilecek destek tazminatı tutarlarını tespit etmiştir.Birleşen dava davacısı açısından tazminat hesabının yapılması için dosya tevdi edilen aktüerya bilirkişisinden alınan raporda ,asıl dava ve birleşen dava için güncel asgari ücret verilerine göre yeni bir hesaplama yapılmış olup asıl dava ve birleşen dava davacıları yönünden talep edilebilecek destek tazminatı tutarları tespit edilmiş olup yapılan hesaplama gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup mahkememizce hükme esas alınmıştır.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ———- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Asıl dava ve birleşen davada somut olaya bakıldığında—— tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların murisi ——yaşamını yitirdiği,asıl ve birleşen davada davacıların müteveffanın eşi,çocukları ve annesi olduğu, kazanın davalı—- sigortalı ,malikinin davalı ——- ise davalı —- plakalı aracın, davalı—- sevk ve idaresindeki iken, yaya müteveffaya çarpması sonucu kazanın meydana geldiği, — plaka sayılı aracın —- poliçesi davalı tarafça düzenlenmiş olup —- başlangıç tarihli olup olay tarihini de kapsadığı görülmüştür. Ölen —- vefat etmesine yol açan olayda sürücü—- %37.5 oranında tali kusurlu olup müteveffa %62.5 oranında Asli Kusurludur. Maddi ve manevi tazminat davası için alınan bilirkişi raporları gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olup mahkememizce hükme esas alınmıştır. Olayın oluş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü birlikte değerlendirilerek ve denetime elverişli bilirkişi raporları esas alınmak suretiyle maddi ve manevi tazminat yönünden aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVANIN KISMEN KABULÜNE
1-Maddi tazminat davası yönünden;
—- tarafından açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
-Davacı eş —–
Davacı çocuk —-
Davacı çocuk .—- destekten yoksun kalma tazminatının davalı —- ödeme tarihi olan— tarihinden itibaren ,davalılar—- kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,fazla taleplerin reddine,
2-Manevi tazminat yönünden;
Davacı eş —-
Davacı çocuk —-
Davacı çocuk —-
Davacı çocuk —manevi tazminatın kaza tarihi olan — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,fazla taleplerin reddine,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin ıslah edilen haliyle KABULÜNE, —- ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren ,davalılar — kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,fazla taleplerin reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile —- kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar —- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Asıl dava yönünden;
a)Hükmedilen maddi tazminat yönünden karar harcı olan 661,08 TL nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Hükmedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan karar harcı 1.707,75 TL başlangıçta yatırıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c) Davacılar tarafından başlangıçta yatırılan 1.707,75 TL peşin harcın davalılar —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
d)Asıl davada davacılar maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin tüm davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
e)Asıl davada davalılar maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
f)Asıl davada davacılar manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalılar —– tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
g)Asıl davada davalılar —-manevi tazminat yönünden kendilerini vekille temsil ettiklerinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar —— verilmesine,
4-Birleşen dosya yönünden;
a)Hükmedilen maddi tazminat yönünden karar harcı olan 1.708,29 TL ile hükmedilen davacı tarafça başlangıçta yatırılan 290,32TL peşin harcın ve ıslah harcı 256,30TL olmak üzere toplam 546,62TL harcın mahsubu ile bakiye 1.161,67 TL harcın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b) Hükmedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan karar harcı 478,17 TL harcın davalılar —– müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
c)Hükmedilen maddi tazminat yönünden davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olmak üzere toplamda yatırılan 546,62 TL nin tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d)Birleşen davada davacı maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin tüm davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
e)Birleşen davada davacı manevi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden hükmedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. 13/2 maddesindeki esaslara göre belirlenen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalılar——– tarafa ödenmesine,
5-Asıl ve birleşen davada davacılar tarafından yapılan 1.124,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 850 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.975,90 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranı göz önünde bulundurularak 766,03 TL’nin maddi tazminata denk gelen kısmı 398,44TL nin tüm davalılar tarafından tahsili ile davacılara ödenmesine, manevi tazminata denk gelen 367,59TL nin davalılar ———- tahsili ile davacılara ödenmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacılar tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere Asıl birleşen dosya davacılar vekili ve Asıl birleşen dava davalılarından ——- yüzüne karşı diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2020