Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1064 E. 2018/292 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1064 Esas
KARAR NO : 2018/292

DAVA : Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Manevi Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; sağlık sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin ithal ettiği ‘….. isimli ürüne ait, müvekkiline … Bakanlığınca verilmiş olan ve her yıl yenilenen kontrol belgesi bulunduğunu, ne var ki 11/11/2014 tarihinde müvekkiline ……Bakanlığı’ndan gönderilen yazıda bu ürünle ilgili olarak ……’ndeki ihaleye verilen kontrol belgesi örneğinde ithalatçı firmanın ticaret ünvanı bölümünde …….’ yazılı olduğunun, bunun kurumlarınca onaylanan kontrol belgesi ile uyuşmadığının tespit edildiğinin bildirildiğini, yani müvekkili ünvanı kullanılarak resmi evrakta sahtecilik yapıldığının anlaşıldığını, bunun üzerine ……Bakanlığı’na müvekkili tarafından bu firmaya verilen kontrol belgesi olmadığının bildirildiğini ve …… Hastanesi’nden ve ….Bakanlığı’ndan bu belgenin fotokopisinin istenildiğini, ancak gönderilmediğini, bahsi geçen firmanın davalı adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalının müvekkilinin ünvanını kullanarak belgede tahrifat yaptığını, bu şekilde müvekkilinin ticari itibarının ve saygınlığının zedelendiğini, ihale bakanlık tarafından kendiliğinden feshedildiği için söz konusu belgenin kullanılamadığını ileri sürerek 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; müvekkilinin ….Devlet Hastanesi’nin bahsi geçen ihalesine katılmadığını, davacı ünvanının müvekkili tarafından kullanıldığı hususunun gerçek dışı olduğunu, üzerinde davacıya ait ünvan bulunmayan bir belgeyle davacıya zarar verilmesinin de mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, TTK’nun 56/1-e.maddesi uyarınca haksız rekabet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça sunulan bahsi geçen ürüne ait kontrol belgesi incelendiğinde, ithalatçı firma olarak davacı ünvanının yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan, …..Kurumu tarafından davacıya hitaben düzenlenen 12/11/2014 tarihli faks yazısı incelendiğinde, bahsi geçen ürüne ait….. Devlet Hastanesi ihalesine verilen kontrol belgesindeki ithalatçı firma ünvanı ile kurumlarınca onaylanan belgedeki ünvanın uyuşmadığı belirtilerek açıklama talep edildiği görülmüştür. Daha sonra yapılan yazışmalarda davacının belge fotokopisini talep ettiği, ancak talebe olumlu karşılık verilmediği görülmüştür.
….. Bakanlığı ……. Kurumu’ne müzekkere yazılarak olaya ilişkin tüm belgeler celp edilerek incelenmiştir.Cevabi yazıda söz konusu olaya ilişkin bilginin kurumlarına faks yazısı ile bildirildiği belirtilmiştir. Belgeler arasında bulunan davaya konu kontrol belgesi suretinde ithalatçı firma olarak davalı ünvanının yazılı olduğu görülmüştür.
……. İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’ne müzekkere yazılarak bahsi geçen ürüne ait kontrol belgesinin 2014 yılı için sadece davacıya mı verildiği hususu sorulmuş, cevabi yazıda ürün için ithalat izni sahibi davacının başvurusu üzerine kontrol belgesinin onaylanarak gönderildiği, davalı veya başka bir firma adına bu ürün için ithalat başvurusu yapılmadığı belirtilmiştir.
Davacı yanın şikayeti üzerine başlatılan her iki ceza soruşturma dosyası celp edilerek incelenmiş, …… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/2721 Sor. Sayılı dosyasında 12/10/2015 tarihli kararı ile belge aslının bulunmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, …… Sayılı dosyasında ise 10/03/2016 tarihli kararı ile de daha önce karar verildiğinden bahisle aynı yönde karar verildiği, bu karara itirazın Mahkemece reddedildiği ve kararın kesinleştiği görülmüştür. …. CBS’nın …. Sor. Sayılı dosyası incelendiğinde, davalının kollukta alınan beyanında ……. Devlet Hastanesi’nin alerji testi alımı için kendisiyle irtibata geçtiğini ve tedarik süreci hakkında bilgi istediğini, kendisinin de kontrol belgesinin gerekli olduğunu ve bir örneğini kendilerine ulaştırabileceğini bildirdiğini, istenilen dökümanı e-posta ve faks ile gönderdiğini, bu bilgilerin ihale dosyası için gönderilmediğini, bu yazı ile fiyat teklifi verilmediğini, tamamen şekil olarak bilgilendirme amaçlı gönderildiğini, ihale ve satın alma aşamasında ise ürünleri satın aldığı firmaya ait kontrol belgesinin verilmesi gerektiğini, ürünlerini sattığı davacı firmanın zaten istediğinde bu belgeyi kendisine verdiğini, bu belgeyi bir kurumu yanıltmak için kullanmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davalıya ait ticaret sicil kaydı celp edilerek incelenmiştir.
Davacı tanık deliline dayanarak tanık listesi sunmuş ise de, tanık beyanının esasa etkisinin olmayacağı düşünüldüğünden bu talep yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, TTK’nun 56/1-e maddesi uyarınca haksız rekabet iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı tarafın, sadece kendilerinin ithalat iznine sahip olduğu bir ürünle ilgili olarak davalının sahte bir kontrol belgesi düzenleyip bir hastane ihalesine girmeye çalıştığını ve bu amaçla hastaneye faks yoluyla sahte kontrol belgesini gönderdiğini ileri sürdüğü, davalı tarafın ise söz konusu hastanenin bahsi geçen ürünün tedarik usulünü kendilerine sorması üzerine bu ürün alımında kontrol belgesi aranması gerektiğinin bildirildiğini ve kontrol belgesinin şeklen nasıl olduğunu anlatmak için bilgilendirme amacıyla kendi firmalarının ünvanı yazılı olan kontrol belgesinin faks yoluyla hastaneye gönderildiğini, ancak bu belgeyle fiyat teklifi verilmesinin ve ihaleye katılmanın söz konusu olmadığını savunduğu, her ne kadar belgenin faks yoluyla gönderilmiş olması nedeniyle aslına ulaşılamamış ise de, davalı tarafın zaten davacının ithalat iznine sahip olduğu ürünle ilgili olarak ithalatçı firma kısmında davalı ünvanı yazılı olan kontrol belgesini ihale makamına faks yoluyla gönderdiğini kabul ettiği, her ne kadar amacın bilgilendirme olduğu belirtilmiş ise de bu beyanın hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dolayısıyla davalı savunmasına bu yönüyle itibar edilmediği, davalının kendisi, ticari işletmesi, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları hakkında gerçek dışı ve yanıltıcı açıklamada bulunma şeklindeki bu eyleminin TTK 55/1-a.2 maddesi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği kanısına varılmış ise de davacı tarafın bu davada TTK 56/1-a maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti yönünde hüküm verilmesine ilişkin bir talebinin olmadığı, TTK 56/1-e maddesi uyarınca manevi tazminat isteminde bulunduğu, ancak somut olayda TBK’nun 58.maddesi şartlarının oluşmadığı, zira söz konusu belgenin herhangi bir resmi işlemde kullanılmamış veya kullanılamamış olması nedeniyle davacının ticari itibarının zedelendiğinden veya toplumdaki saygınlığının azaldığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla davacı talebinin haksız olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 853,88 TL harçtan mahsubu ile 817,98 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 10/3 maddesi uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.