Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1048 E. 2018/554 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1048 Esas
KARAR NO : 2018/554

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 28/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili; davalının 18/05/2016 tarihinde tedbirsiz ve dikkatsizce yaptığı inşaat ve kazı çalışmaları sebebiyle müvekkiline ait kablo tv şebekesinin ve …. kablolarının hasarlandığını, davalıya gönderilen ihtarlı mektup ile oluşan 17.636,69 TL hasar bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.636,69 TL’nin hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı şirket yetkilisi yasal süreden sonra sunduğu beyan dilekçesinde;haksız fiili gerçekleştiren kişinin kendilerinin çalışanı değil ticari ilişki içinde olduğu kişiler olması nedeniyle üçüncü kişilerin eylemlerinden sorumluluklarının bulunmadığını, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER-İNCELEME ve GEREKÇE:Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
18/05/2016 tarihli hasar formunda davalının inşaat kazı çalışması nedeniyle …….kablolara zarar verildiğinin belirtildiği, formun davacı firma çalışanları ve davacıya bağlı taşeron firma çalışanları tarafından imza altına alındığı görülmüştür.
Davacı tarafça verilen hasara ilişkin fotoğraf ve belgeler sunulmuştur. …..firması tarafından davacı adına düzenlenen 16/06/2016 yazıda 06/06/2016 tarihinde hasarın giderildiğinin belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen 20/06/2016 tarihli belgede hasar bedelinin ödenmesinin talep edildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamı birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Raporda özetle, altyapı tesislerinin bulunduğu yerde altyapısı olan kuruluşlara müracaatla altyapı tesislerinin geçtiği güzergahların kazı yapılacak yerlara ait plan, proje üzerine işaret ettirilmesi ve nezaretçi talebinde bulunulması gerektiği, davalının bu konuda bir talebi olduğuna dair belgeye rastlanılmadığı, ayrıca altyapı tesislerinin bulunduğu yerlerde makine yerine elle kazı çalışması yapılması gerektiği, davacıya ait hatların teknik standartlara göre yapılmış olduğu, davalının tedbirsiz ve dikkatsiz çalışması nedeniyle davacı tesislerinin zarar gördüğü, dolayısıyla davalının %100 kusurlu olduğu, zararın hizmet alımı suretiyle giderilmiş olması halinde zararın 17.667,30 TL olduğu, hizmet alımı suretiyle giderilmemesi halinde ise işçilik hariç 5.247,35 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili, hasarın hizmet alımı suretiyle giderildiğini belirterek talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
Davalı şirket yetkilisi yasal süreden sonra duruşmada alınan beyanında, olay tarihinde kendilerinin inşaat kazı çalışmasının olduğunun doğru olduğunu, ancak bir kusurlarının bulunmadığını, kazı çalışmasını yola 5 metre mesafede yapmakta olduklarını, kendileri harfiyatı kaldırdıktan 3 gün sonra yolun uçtuğunu, bunun nedeninin zeminin bozuk olması olduğunu, bu nedenle yolun alt kısmında bulunan kabloların zarar gördüğünü belirtmiştir.
Davacı vekiline davalının ihtarnameye cevabi yazısını sunması, ayrıca hasar gideriminin hizmet alımı yoluyla yapıldığına ilişkin belgeleri sunması için kesin süre verilmiş, davacı vekilince gerekli belgeler sunulmuştur.
Hasar formunda ismi geçen tanıklar …, … ve … hasar tespit tutanağının içeriğinin doğruluğunu teyit etmişler, davacı iddialarını doğrular mahiyette beyanda bulunmuşlardır.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Davalı taraf yasal sürede davaya cevap vermemiş, ancak gerek dava öncesi ihtarnameye verdiği cevapta gerekse mahkememize sunduğu beyan dilekçesinde haksız fiili gerçekleştirenlerin kendilerinin çalışanı olmaması, ticari ilişki içinde olunan üçüncü şahıslar olması nedeniyle kendilerinin sorumluluğunun olmadığını savunmuş, bilirkişi raporunun sunulmasından sonra ise kazı çalışmasını kendi firmalarının yaptığını, ancak kusurlarının olmadığını, zeminin bozuk olması nedeniyle kazı çalışmasının 5 metre mesafesindeki yolun göçtüğünü ve hasarın meydana geldiğini savunmuştur. Bilirkişi raporu ile, kazı çalışması öncesinde davacıya müracaat etmemesi, altyapı tesisi bulunan yerde elle çalışma yerine makine ile çalışması nedeniyle davalı tam kusurlu bulunmuştur. Hasar tespit tutanağı tanıkları da davalının kazı çalışması yaptığı yerin yolun zarar gören kısmına çok yakın olduğunu, yolun ve kabloların hasar görmesine neden olabilecek başka bir etken bulunmadığını beyan etmişlerdir. Kaldı ki ilk savunması ile zımnen haksız fiili kabul eden ancak husumet itirazında bulunan davalının, daha sonra bu beyanı ile çelişecek şekilde husumeti kabul edip kusuru olmadığı yönündeki savunmasına da itibar edilmemiştir. Dolayısıyla olayda davalının tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Yine davalı tarafça talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğu savunulmuş ise de bilirkişi raporu ile hasarın hizmet alımı yoluyla gerçekleştirilmiş olması halinde bu tutarın kadri maruf olduğu tespit edilmiş, davacı tarafça hizmet alınına ilişkin belgeler sunulmuştur. Dolayısıyla alınan rapor mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas(hasar bedeli yönünden hizmet alımı yolu kullanıldığı kabul edilerek) alınmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, 17.636,69 TL’nin 18/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline,
2-Alınması gerekli karar harcı 1.204,76 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 301,20 TL’nin mahsubu ile 903,56 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 301,20 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk dava masrafı, 157,00 TL tebligat ve müzekkere gideri,1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.190,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.