Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1021 E. 2020/155 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1021 Esas
KARAR NO : 2020/155

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/08/2015
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde; dilekçede açıklanan sebeplerle; fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalı firma tarafından üretilen ve içerisindeki yabancı maddeler sebebiyle müvekkilinin ticari itibarinin zedelenmesine sebep olan 200 ml lik cam gazlı içecek üzerinde konusunda uzman bir bilirkişi tarafından ivedilikle inceleme yapılmasını, hijyen koşullarına aykırı şekilde gerekli dikkate ve özen gösterilmeden iletilen ayıplı mal sebebiyle ticari itibari zedelenen ve maddi ve manevi kayıplara uğrayan müvekkili zararlarının tazmini için 5000 TL maddi, 50000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığnı, davanın derdestlik bakımından değerlendirilmesi gerektiği ve derdest-i niyet kapsamında reddine karar verilmesini, yetki bakımından davanın İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Daireleri’nin yetki alanına girdiğini, aktif husumet yokluğunun söz konusu olduğu ve davacı tarafın zarar gören konumunda olmadığını, dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiğini ve dava dilekçesinde tanık bildirilmediğini, davacının bildireceği tanıkların dinlenmesine muvaffakatlannın bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların açıkça belirtilmediğini, esasa ilişkin beyan ve itirazlarında, dava konusu ürünün mahkeme kasasında muhafaza edilmesi gerektiği, dava konusu üründe iddia edildiği gibi bir yabancı cisim bulunmasının mümkün olmadığı, iddia edilen yabancı maddenin ürünün ambalaj içerisine girişinin mümkün olmadığını, davada manevi tazminat talebinin oluşmadığını, davalı şirketin hiçbir tazminat sorumluluğunun bulunmadığını ve davacının talep ettiği tazminatın fahiş olduğununu, tazminat koşullarının oluşmadığını ve talep edilen tutarın mesnetsiz olduğunu ileri sürerek husumet, zamanaşımı ve diğer tüm usuli itirazlar dikkate alınarak davanın reddine, haksız ve mesnetsiz iddialara dayanılarak açılan davanın reddine, vekalet ücretinin ilgili kanun gereğince karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davalı firma tarafından üretilen ve davacıya satılan —-içinde yabancı maddeler bulunduğu iddiasıyla davacının ticari itibarının zedelenmesi sebebine dayalı açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
29.01.2019 tarihinde dava konusu — mahkememizce üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere tutanakla alınmıştır.
—- oluşan iki kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle;şişe kapağı üzerinde bir deformasyonun meydana gelmediği ancak buna rağmen kapağın daha önce açılıp açılmadığına dair bir görüşte bulunulamayacağı, ürünün son kullanma tarihi geçmiş olduğu için, kimyasal ,fiziksel veya mikrobiyolojik analizlerin dava konusu ile ilgili durumu yanıtlamasının mümkün olmamasından dolayı ürün analizinin yapılmamasına karar verilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı dava konusu — bulunan yabancı cisimlerin ürünün üretim ve depolanması sırasında mı yoksa son kullanma tarihi geçmesi sebebiyle mi mevcut olduğunun tespit edilmediği ve bilirkişilerin muğlak ifade kullandıkları ve olasılıklara dayalı açıklama yaptıkları ileri sürülerek bilirkişi raporuna itiraz etmiştir.Mahkememizce davacı vekilinin itirazlarının değerlendirileceği şekilde bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle;Yapılan mikroskop incelenmesinden elde edilen sonuçlara göre kapakta bir deformasyon olmadığı tespit edildiği bununla birlikte kapağın deformasyona uğramadan açılabileceğinin gözönüne alınması gerektiği, bu ifadenin muğlak olmadığı sadece olasılıklar üzerinden yapılan objektif bir değerlendirme olduğu dava konusu olayda olasılıklar dışında bir değerlendirme yapabilmenin geçen sürede göz önüne alındığında mümkün olmadığı, ürünün son kullanma tarihinin 11.12.2014 olduğu,son kullanma tarihi üzerinden yaklaşık 4 sene kadar geçmiş olduğu için,yabancı maddenin hangi nedenle ve hangi aşamada üründe varlığı ve oluştuğu konusunda fikir yürütmek veya belirlenmesinin mümkün olmadığı bu sebeple analiz yapılmasına gerek duyulmadığı, son kullanma tarihi geçen bir gazlı içeceğin kalitesinde değişikliklerin olmasının kaçınılmaqz olduğu, yapı,görünüş,renk,tat,kokusunda çeşitli fiziksel ve kimyasal değişmeler meydana geleceğibu tarz ürünlerde mikrobiyal gelişimin de kaçınılmaz olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu, tüm dosya kapsamına göre;Dava ,davacı şirketin müşterisine sunulan gazlı içecek şişesi içerisinde toz,böcek ölüsü ve başkaca yabancı cisimlerin bulunduğu iddiasına dayanarak ticari itibarının zedelendiği gerekçesine dayanarak açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Maddi ve manevi tazminat davasında davacı ispat yükü altındadır.Davaya konu yapılan gazlı içecek şişesi içerisinde bulunan yabancı cisimlerin şişeye üretim aşamasında girdiğini ve bu sebeple uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararın miktar ve kapsamının davacı tarafça ispatlanması gerekmektedir.
Davaya konu yapılan cam şişe içerisinde bulunan gazlı içeceğin son kullanma tarihi, şişe kapağı üzerindeki bilgilere göre 11.12.2014’tür.Yetkisiz mahkemede davanın açıldığı tarih 27.08.2015 olup mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki incelemenin tarihi 05.10.2018 ‘dir.Son kullanma tarihi üzerinden sekizbuçuk ay geçtikten sonra dava açılmış olup son kullanma tarihi üzerinden yaklaşık 4 yıl geçtikten sonra bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Mahkememizce alınan, gerekçeli ve denetlenebilir bilirkişi heyetinin kök ve ek raporlarında, dava konusu şişede yapılan mikroskop incelemeden elde edilen sonuçlara göre kapakta bir deformasyon olmadığının tespit edildiği bununla birlikte kapağın deformasyona uğramadan açılabileceğinin gözönüne alınması gerektiği, ürünün son kullanma tarihinin 11.12.2014 olduğu,son kullanma tarihi üzerinden yaklaşık 4 sene kadar geçmiş olduğu için,yabancı maddenin hangi nedenle ve hangi aşamada üründe varlığı ve oluştuğu konusunda fikir yürütmek veya belirlenmesinin mümkün olmadığı , son kullanma tarihi geçen bir gazlı içeceğin kalitesinde değişikliklerin olmasının kaçınılmaz olduğu, yapı,görünüş,renk,tat,kokusunda çeşitli fiziksel ve kimyasal değişmeler meydana geleceği bu tarz ürünlerde mikrobiyal gelişimin de kaçınılmaz olduğu, ürünün son kullanma tarihi geçmiş olduğu için, kimyasal ,fiziksel veya mikrobiyolojik analizlerin dava konusu ile ilgili durumu yanıtlamasının mümkün olmamasından dolayı ürün analizinin yapılmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirme sonucu; davacı tarafça davaya konu şişenin içindeki cismin şişeye üretim aşamasında girdiğinin kesin olarak kanıtlanamamış olup piyasaya sürüldükten sonra da şişenin içine girmiş olacağının mümkün olması dikkate alındığında davacının uğradığını iddia ettiği zararlarından davalıyı sorumlu tutmak mümkün değildir.Ayrıca davacının müşterisi gazlı içeceği henüz içmeden yabancı cismin fark edilmesi durumunda, davacının uğradığını iddia ettiği maddi zararlarının miktar ve kapsamının ve manevi zarara ne şekilde uğranıldığının da kanıtlanamaması sebebiyle dava reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın başlangıçta yatırılan 939,27 TL harçtan mahsubu ile 884,87 TL fazla harcın talep halinde karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça sarfedilen yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Hüküm tarihindeki tarife uyarınca 7.950,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.