Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1009 E. 2018/729 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/1009 Esas
KARAR NO : 2018/729

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 02/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sahte kambiyo senedi ve sözleşme düzenlemek suretiyle davacı hakkında İstanbul Anadolu ——- İcra Dairesi 2016/17415 E. sayılı dosya ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine geçildiğini, söz konusu icra dosyasında dayanak belge olan senet ve sözleşmenin müvekkili tarafından tanzim edilmemekle beraber imzaların da müvekkiline ait olmadığını, nitekim davacı ile davalı arasında alt işveren ilişkisi kurulup bu ilişkiden kaynaklı hiçbir borcu bulunmadığını, davalının açıkça davacıyı mağdur etmek kastıyla hareket ederek, sahte belge düzenlemek suretiyle icra takibine girişmesinin kendilerine maddi ve manevi zarara uğrattığını, ödeme emrinin muhtarlığa bırakıldığını, ancak herhangi bir haber kağıdı görülmediğini, diğer borçlu ——– müvekkili bilgilendirmesi sonucu ödeme emrinin muhtarlığa gittiği bilgisine ulaşılmış ve tebligat muhtarlıktan alındığında itiraz süresinin geçtiğinin görüldüğünü, bu sebeple menfi tespit davası açma zarureti hasıl olduğunu, İstanbul ——–İcra Müdürlüğü’nün 2011/19091 E. sayılı dosyasına konu olan faturayı kabul etmemekle birlikte kendilerinin davalı tarafa borcu da bulunmadığını, her ne kadar davalı yan tarafından kendilerine icra takibi yapılıp davacı hakkında hukuk ve adalete aykırı olan yapılan bu icra takibinin davacının daha fazla mağdur olmaması ve telafisi imkânsız zararların doğmaması adına mahkemenizin uygun göreceği bir teminat mukabilinde öncelikle hacizlerin fekkine daha sonra takibin iptaline karar verilmesi, davacı hakkında haksız olarak açılan icra takibi neticesinde, ticari hayatının olumsuz etkileneceği ve takip neticesinde zarara uğrayacağından, takibin teminata gerek kalmaksızın öncelikle durdurulmasını, aksi takdirde mahkemenizin uygun göreceği bir teminat mukabilinde öncelikle hacizlerin fekkine daha sonra takibin iptalini, söz konusu senet ve sözleşmede yer alan imzaların evleviyetle inceleme konusu yaptırılarak, sahteliklerin tespit edilmesini ve söz konusu icra dosyasındaki işlemlerin durdurulmasına karar verilmesini, hacizlerin fekkine daha sonra borçlu olmadıklarının tespitini ve yine davalı yana %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatını, yargılama giderlerine ve ücreti vekaletin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili arasında, —– dış cephesine yapılacak olan ısı yalıtım işleri için sözleşme imzalandığını, iş bedeli olarak 68.500 TL’de anlaşıldığını, sözleşmede de görüldüğü üzere dış cephe ısı yalıtımının alt yapı montaj fiyatı, m2 başına 13,5-TL, yüzey montaj fiyatının ise 13-TL olarak belirlendiğini, dış cephe işlerinin tahmini boyutunun 2.600 m2 olduğunu, yapılan iş ile verilen birim fiyatların hesabı ile ortaya çıkan alacak için senet hazırlandığını, borçlu olarak davacının kendisinin senedi imzaladığını, kefil olarak———— tarafından kaşelendiğini, imzalandığını ve müvekkile verildiğini, davayı kabul etmemekle birlikte, öncelikle basit bir şekilde; senedi ve iş sözleşmesini sahte olarak düzenlediği iddia edilen müvekkilinin; söz konusu konut projesinin dış cephe boyutunu, yapım başlamadan ve işin içinde olmadan bilmesinin mümkün olmadığını, davacının da, dava dilekçesinde müvekkil ile aralarında sözleşmede de belirtilen iş ilişkisinin kurulduğunu kabul ettiğini, davacının haksız ve kötü niyetli açmış olduğu davasının reddini, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere; davalının oluşacak zararının ortadan kaldırılması için davacının tazminata mahkûm edilmesini, İstanbul Anadolu ———–. İcra Dairesi’nin 2016/17415 esas sayılı icra takibi dosyası adına kasasında duran ve dava konusu olan kambiyo senedinin yaş ve parmak izi incelemesi için Adli Tıp Kurumu’na veya sayın mahkemece takdir edilecek başkaca bir inceleme kurumuna gönderilmesine karar verilmesini, dava masrafı ve ücreti vekâletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, davacının İstanbul Anadolu ——-. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17415 esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan tanzim tarihi 03/12/2014, ödeme tarihi 05/07/2014 olan 68.500,00 TL bedelli lehtarı davalı, borçlusu davacı, kefili dava dışı—- olan 1 adet bono ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, İİK’nun 72 ve devamı maddelerine dayanmaktadır.
İstanbul Anadolu——–. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17415 esas sayılı takip dosyasının celb olunarak yapılan incelemesinde; Davalı tarafından dosyamız davacısı ve dava dışı kefil ———- aleyhine davaya konu 1 adet bono nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu ————————. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/139 Esas sayılı dosyasının Uyap çıktısı dosyamız arasındadır. Yapılan incelemesinde; dosyanın halen derdest olduğu, soruşturma aşamasında alınan raporda; dava konusu senette davacıya atfen atılan imzanın davacıya ait olmadığı belirtilmiştir.
Davacı …’in imza incelemesine esas alınacak ıslak imzalarının bulunduğu mukayese imza örnekleri temin edilerek bonodaki imzanın davacı …’e ait olup olmadığı yönünde mahkememizce Adli Tıp Kurumu aracılığıyla inceleme yapılarak rapor alınmıştır.
Adli Tıp Kurumu raporunda; inceleme ve dava konusu senette borçlu …’e atfen atılmış imzanın davacıya ait olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın takibe konu 1 adet senetteki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle menfi tespit talebine ilişkin olduğu, her ne kadar davalı vekili, davacı ile müvekkili arasında ——– dış cephesine yapılacak olan ısı yalıtım işleri için sözleşme imzalandığını, iş bedeli olarak 68.500 TL’de anlaşıldığını, sözleşmede de görüldüğü üzere dış cephe ısı yalıtımının alt yapı montaj fiyatı, m2 başına 13,5-TL, yüzey montaj fiyatının ise 13,00 TL olarak belirlendiğini, dış cephe işlerinin tahmini boyutunun 2.600 m2 olduğunu, yapılan iş ile verilen birim fiyatların hesabı ile ortaya çıkan alacak için senet hazırlandığını, borçlu olarak davacının kendisinin senedi imzaladığını, kefil olarak İbrahim ———- tarafından kaşelendiğini, imzalandığını ve müvekkile verildiğini belirtmiş olsa da davanın yalnızca takibe konu senetteki imzanın davacıya ait olmadığından bahisle açıldığı, davacı vekilinin 25/09/2018 tarihli son celsede davanın yalnızca takip ve senet nedeniyle açıldığını beyan ettiği, hem soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporunda hem de Mahkememizce alınan ATK raporunda senetteki davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olmadığının belirtildiği, söz konusu ATK raporunun hükme esas alındığı, senetteki imzanın senedi düzenleyene ait olması hususu mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği, dolayısıyla davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, hükme esas alınan rapor uyarınca davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davacının kötüniyet tazminatı talep ettiği, senette davalının lehtar davacının ise keşideci olarak gözüktüğü, takibin davalı lehtar tarafından başlatıldığı, dolayısıyla davalının davacıya atfen atılan imzanın davacının eli ürünü olup olmadığını bilebileceği ve dolayısıyla takipte kötüniyetli olduğunun anlaşıldığı, davacının tazminat talebinde haklı olduğu (Emsal: Yargıtay ——–.Hukuk Dairesi’nin 21/09/2017 tarihli 2016/20166 E., 2017/6112 K. sayılı kararı) anlaşılmakla takip miktarının % 20 si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve davalının tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğü’nün 2016/17415 Esas sayılı icra takibi ve takip konusu bono nedeniyle davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Kötü niyet tazminat talebinin kabulü ile takip konusu alacak miktarı olan 81.761,75 TL’nin %20 si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Davalının tazminat talebinin reddine,
4-Karar harcı 5.585,15 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.396,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.188,86 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.396,29 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL ilk masraf, 323,40 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 310,00 TL ATK rapor gideri olmak üzere toplam 662,60 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——- deki esaslara göre belirlenen 9.290,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. –