Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/100 E. 2018/617 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/100 Esas
KARAR NO : 2018/617

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 17/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin uluslararası karayolu ile yük taşımacılığı yapan sektörde maruf bir şirket olduğunu, davalı şirketin de uluslararası nakliye işleri ile uğraşmakta olduğunu, davacının dava dışı ……., …….. firmasına nakletmek üzere ….. adet muhteviya…. kıymetindeki muhtelif dış giysi emtiasının taşınması işini dava dışı ………………….. Den alt taşıyıcı sıfatıyla üstlendiğini, taşıma için yüklemenin yapıldığını, ancak taşıma konusu yük henüz yurt dışına çıkmadan 27/09/2013 tarihinde İstanbul/Ataşehir ilçesi sınırları içinde, davalı şirketin şoförü…. uyuduğu sırada kimliği belirsiz kişi veya kişilerce söz konusu araçlarda hırsızlık olayı gerçekleştiğini, konuyla ilgili kolluk kuvvetlerince düzenlenen olay yeri inceleme raporları ve ifade tutanaklarını mahkemeye sunduklarını, hırsızlık olayı sonrasında yapılan incelemelerde taşımaya konu………….. marka elbisenin çalındığının anlaşıldığını, bu hususta üst taşıyıcı ……………. tarafından davacı şirkete talepte bulunulmuş, bu talep Kadıköy …….. Noterliğinin 11/02/2014 tarih ve 3741 yevmiye sayılı ihtarı ile nihai alt taşıyıcı durumundaki davalı şirkete derhal ihtar edildiğini, davalı şirketin söz konusu ihtara karşı ………… Noterliğinin 20/02/2014 tarih ve 1404 yevmiye sayılı ihtarı ile ………… tarafından herhangi bir talepte bulunulmadığı, kendilerinin bir kusuru bulunmadığı gerekçeleriyle itiraz ettiğini ve ödeme yapmaktan kaçındığını, davalı şirketin sorumluluğunda meydana gelen söz konusu hırsızlık nedeniyle meydana gelen hasar/zararın üst taşıyıcı tarafından İstanbul Anadolu ………… İcra Müdürlüğünün 2014/25388 E. Sayılı dosyası ile davacı şirketten talep edilmesi üzerine davalı şirkete İstanbul Anadolu ………. İcra Müdürlüğünün 2015/24527 E. Sayılı dosyasından aynı tutarın rücusu istemiyle takip başlatıldığını, davalının İstanbul ANadolu ……….. İcra Müdürlüğünün 2015/24527 E. Sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazın iptali, takibin devamı ile davalının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ile yükümlü kılınmasını istemek gerektiğini, davalı şirkete ait ………. ve…….. plakalı araçlar üzerine dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir konulmasını, takibe haksız itiraz ederek alacağın tahsilini geciktiren davalının takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak üzere inkar tazminatı ile yükümlü kılınmasını, yargılama gideri, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin aracı bir şirket olup oluşmuş hukuki olaylarla ilgili bir zararı olmadığını, davacı şirketin ödemesi gereken bir para söz konusu olmadığını, malların taşınmasını üstlenen dava dışı şirketin her nedense kendisi taşımadığını, davacı şirkete verdiğini, davacı şirketin kendisinin tırları vs. Araçları olmadığı için aracı şirket sıfatıyla bir komisyon bedeli alarak müvekkkil şirkete verdiğini…… firması malzemelerine nakliye ve sigorta dahil olarak sevk ettiğinden ortada bir zararın söz konusu olmasının mümkün olmadığını, müvekkil şirketin asla kötü niyetli olmadığını, müvekkil şirketin ancak çalınan belli bir malın nakliyesin gerçekleştiremediğini, bu konuda müvekkil firmaya herhangi bir tehlike durumunda sigorta yapılması yönünde bir bildirimde bulunulmadığını, bir sigorta bedeli de ödenmediğini, taşımalarda sadece nakliye bedeli olarak fatura kesildiğini, asıl kötü niyetlinin davacı şirket olduğunu, zira kendi üst nakliyecisinden aldığı sigorta dahil mavlun bedelini aldığı gibi hiçbir zararı ve gideri olmadan müvekkili şirketi icraya vererek haksız kanaç temin etmek istemekte olduğunu, bu nedenle müvekkil şirketin haklı ve yasal olarak kendisini icraya veren davacı şirketin icra takibine itiraz ettiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun iş bu davanın reddini, tüm mahkeme masraflarıyla vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; rü’cuen tazminat istemine ilişkin olup davacı dava dışı taşıtana yaptığı ödemenin davalıdan tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptaline ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında hasarın rücusuna dayalı olarak ……. asıl alacak ve … işlemiş faiz olmak üzere toplam ……… üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacının davalıdan rü’cuen talep edebileceği bir tutarın bulunup bulunmadığı, varsa miktarının belirlenmesi ve davalının olaydaki sorumluluğunun tespiti bakımından bilirkişi………… rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; sürücünün istirahat halinde iken park halinde olan araçtan yük çalınması durumunda taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerin herhangi birinden istifade edemeyeceği, davalının CMR’nin 29. Maddesine göre ağır kusurlu sayılmayacağı, bu nedenle davalının … ile sorumlu olduğu, ancak dava dışı…………’nin davacı alt taşıyıcıya “çalınan 24 koli malzeme – ……….Yüklemelerinin mal bedeli” açıklamasıyla… tarihli .. …………….. üzerinden takip konusu yaptığı yansıtma bedeli için dosyada …….’nin …………’ye malların karşılığı olan bedeli ödediğine ilişkin bir belge bulunmadığından davacının davalıdan bu bedeli talep edebilmesi için şartların oluşmadığı belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; ekinde ………….nin de müvekkili şirkete düzenlemiş olduğu yansıtma bedeli faturaları sunduklarını, taşıyıcının zarara kasten veya pervasızca hareketi sonucu sebep olduğundan sorumluluk sınırından yararlanamayacağını, sunulan belgeler ve faturalarla birlikte yeni bir rapor alınmasını talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili bu beyana karşılık; davacı tarafın sonradan sundukları belge ve delilleri kabul etmediklerini, iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında olduğunu beyan etmiştir.
Dava dışı ……………….den ilgili belgeler celbedilerek tarafların itirazlarının değerlendirilmesi açısından bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; taşıyıcının ağır kusurlu olmaması nedeniyle ödemesi gereken tazminat miktarının eksik brüt ağırlığın kilogramı başına………….. aşmayacağı, dava dışı üst taşıyıcı ……….nin hak sahibi ……… cari hesaptan mahsup yoluyla 17.667,39 TL ödemiş olsa da davanın kabulü halinde davalının karar tarihinde geçerli olan …………. kuru ile belirlenmek üzere . ………..ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekilleri ek rapora yönelik itiraz dilekçesi sunmuşlardır.
Davacı vekili son celse; “ek rapora karşı itiraz dilekçemizi tekrar ederiz, şoför malı 24/09/2013 tarihinde teslim almıştır, olay 27/09/2013 tarihinde meydana gelmiştir, şoförün bu 3 günlük sürede ne yaptığı, malı nerede ve ne şekilde muhafaza ettiği, aracın güvenlikli bir otoparka çekip çekmediği belirsizdir, ……………. gelen belgelerde malın 24/09/2013 tarihinde davalı şirket şoförüne teslim edildiği bellidir, bizim elimizde buna ilişkin başka bir belge yoktur, zaten ……………. cevap gelmiştir, ayrıca davalı güvenlikli bir otoparka çekmeden aracın içinde uyumuştur, bu da ağır bir kusurdur, araç hırsızlığa karşı donalımlıda değildir,yeni bir bilirkişiden rapor alınsın, davanın kabulünü talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamından, davanın, karayolu ile taşınan malın fiili taşıyıcıya tesliminden sonra meydana gelen hırsızlık sonucu üst taşıyıcının hasar yansıtma ve vade farkı faturasına dayalı alt taşıyıcısı aleyhine yürüttüğü icra takibine konu ettiği “hasar yansıtma bedeli için”, alt taşıyıcının fiili taşıyıcı aleyhine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkin olduğu, dava konusu taşımanın uluslar arası karayolu taşıma işi olması nedeniyle tazminat rücu şartlarının oluşup oluşmadığının …………. Konvansiyonu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği,…… md 17/1 uyarınca taşıyıcının kural olarak yükleme yerinden varış mahalline kadar taşıdığı mala gelecek zarardan mesul olduğu, yine …….. md 17/2 uyarınca ise eğer kayıp ya da hasar yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise ya da eğer kayıp veya hasar, hasara uğrayan malların ambalajlanmaması ya da hatalı ambalajlanmış olması, yükün gönderici, alıcı veya bunlar adına hareket eden kişiler tarafından alınması, yüklenmesi, yığılması veya boşaltılması yüzünden yahut da kırılma suretiyle kısmen veya tamamen zarar görebilecek malların özelliğinin doğal sonucu olan özel risklerden doğmuş ise, taşımacının zarardan sorumlu tutulamayacağı, davacının alt taşıyıcı olarak …………..” (DSV’nin 144 koli /1816 kg. muhtelif türde dış giysi için düzenlediği, 26.09.2013 tarih ……….. taşıma belgesine kayden) “……….” firmasına sevk ettiği giyim eşyasının taşınması işini “dava dışı üst taşıyıcı……….. İşleri ………’den” aldığı; davacının ………’ye karşı üstlendiği bu taşıma işi için davalı şirketle anlaştığı ve İstanbul’dan karayolu ile ……. gönderilen giysilerin davalı şirkete ait …)/….(dorse) plakalı araca yüklendikten sonra “22 kolisinin” 27.09.2013’de yüklendiği araç park halinde iken çalındığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık olmadığı, araç sürücüsü ……….müşteki sıfatıyla hırsızlık yapan şahıs ya da şahıslardan şikâyetçi olduğu, …….. dava dışı üst taşıyıcı …. 31/05/2014 tarihinde toplam 17.667,39 TL bedelli ……” faturası düzenlediği ve bu faturanın karşılığını cari hesap bakiyesinden düşmek suretiyle …. tahsil ettiği, böylece dava dışı akdi taşıyıcı …….fiilen zararı tazmin ettiği, dava dışı akdi taşıyıcı …….in de davacıya “çalınan 24 koli malzeme -…… Yüklemelerinin mal bedeli” açıklamasıyla 07/07/2014 tarihli ………üzerinden bu bedeli yansıttığı, bu hırsızlık olayı ile ilgili olarak davacı şirketin 11.02.2014 tarihi itibariyle davalı şirkete bir ihtarname keşide ederek, yapılan incelemede taşımaya konu giysilerden 22 koli muhteviyatı 2566 adet ……. markalı elbisenin çalındığını, çalınan elbiselerin maddi karşılığı olan ……..’nin üst taşıyıcı ……… tarafından davacıdan talep edildiğini bildirdiği ve davalıya bu meblağın ödenmesi için 2 gün süre verildiği; ancak davalının bu talebe, “somut olayla ilgili olarak taşıtanın herhangi bir talebi olmadığını” gerekçe göstermek suretiyle 20.02.2014’de olumsuz cevap verdiği, ilk etapta davalı şirkete davacı tarafından üst taşıyıcı………..’nin talebi ……… olarak bildirilmiş olduğu halde ………..’nin davacı şirket aleyhine …………. çalınan dava konusu 22 koli eşyası için …….. bedelle yansıtma faturasına bağladığı miktar ile dava dışı …… ait 19 kasa lastiğin gümrükleme ücreti için davacı şirket adına düzenlenmiş ……… bedelli fatura karşılığı ve toplam …. vade farkı faturası için (3 faturanın işlemiş faizleri dâhil) …. üzerinden Anadolu ………. İcra Müdürlüğünün 2014/25388E. Sayılı dosyası üzerinden 19.12.2014’de icra takibi başlattığı, bahse konu hırsızlık olayında sürücünün istirahat halinde iken park halinde olan araçtan yük çalınması durumunda taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerin herhangi birinden istifade edemeyeceği, ancak bu durumda davalının CMR’nin 29. Maddesine göre ağır kusurlu da sayılmayacağı, her ne kadar davacı taraf şöforun ağır kusurlu olduğunu savunmuş olsa da sürücünün aracı kendince daha güvenli olduğunu düşündüğü Belediye hizmet binasının önüne park ederek aracın içinde uyuduğu, Belediye binasının önünde güvenlik görevlilerinin bulunma ihtimalinin yüksek olduğu, şöforun aracın yanından ayrılmadığı, olayın meydana geldiği yerin hırsızlık olaylarında tabiri caizse ünlenmiş bir yer olmadığı, dolayısıyla meydana gelen olayda şöforun ağır kusurlu olmadığı, bu duruma göre, taşıma esnasında emtianın korunması için her türlü tedbiri alma kuralını ihlal etmesi ve tedbirsiz davranılması nedeniyle taşıyıcının somut olayın vukuunda (kasti bir eylemi bulunmasa veya kötü harekete eşdeğer sayılabilecek seviyede olmasa da) kusurlu olduğu, taşıyıcının kendisini sorumluluktan kurtarabilecek beyyinelerden istifade edemediği ve tazminat bağlamında mesuliyetinin doğduğu durumlarda CMR Konvansiyonunun 23/1. Maddesine göre; taşıyıcıyı yükün kısmen veya tamamen kaybmdan dolayı “yükün taşınmak üzere kabul edildiği yer ve zamandaki kıymetine” göre tazminat ödemekle sorumlu tutmuş ve aynı maddenin 3. fıkrasında taşıyıcının ağır kusurlu olmadığı durumlarda tazminat miktarının eksik brüt ağırlığın kilogramı başına 8.33 hesap birimini (……..i) aşamayacağı, 23/7-2. maddesi uyarınca da üst smırm belirlenmesinde kullanılacak olan ………. kurunun, taraflar aksini sözleşme ile kararlaştırmamış ise Mahkemenin karar verdiği tarihteki …. kuru olması icap ettiğini hükme bağlamış; bu konuda Y.ll.HD. 25.6.2009 Tarih, E. 2007/12693 – K. 2009/7793 Sayılı Kararında ağır kusur hali ile ilgili olarak kapsamlı açıklamalara da yer verilerek, taşıyıcının sorumluluğunun tayininde “CMR md.23’e göre belirlenecek sınırın üzerine çıkılmaması” gerektiğine vurgulama yapıldığı; Y.ll.HD. 23.03.2000 Tarih, E.2000/994 – K.2000/2205 Sayılı Kararında da taşıyıcının mesuliyet limiti belirlenirken taşınan malın tamamının brüt ağırlığına göre değil, hasarlı kısmın ağırlığına göre ………. hesabı yapılması gerektiğinin belirtildiği, bilirkişi tarafından bu zararın hesaplandığı ve 2.307,41 … ile sınırlı olduğu, bu kurun CMR’nin 23/7-2. maddesi uyarınca “karar tarihindeki” kur ile belirlenmesi gerektiği, karar tarihi 17/07/2018 tarihinde ilan edilen TCMB de “1,40789 olan S……………. olmak üzere 2.307,41 ………. karşılığının (………)= ……… yaptığı, davacının takip tarihinden önce davalıya 11/02/2014 tarihinde keşide ettiği ihtarname ile ihtarda bulunduğu, ihtarnamenin davalıya 20/02/2014 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu ihtarnamede davalıya bedeli ödemesi için 2 gün süre tanındığı, davalının 23/02/2014 tarihinde temerrüde düştüğü, davacının temerrüt tarihi olan 23/02/2014 tarihinden takip tarihi olan 08/12/2015 tarihine kadar maktu % 5 oranında faiz üzerinden toplam ……. işlemiş faiz talep edebileceği ( ………n) /……….), CMR sözleşmesinin 27. maddesi uyarınca yıllık maktu % 5 faiz uygulanması gerektiği (Emsal; Y.ll.HD. 14.07.2005 Tarih E.2004/9597 – K.2005/7642 Sayılı Kararı), davaya konu alacak tazminata ilişkin olduğu ve tazmini gereken gerçek bedelin mahkemece saptanması gerekeceğinden tazminat alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşımadığı anlaşıldığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi gerektiği (Emsal; Y.ll. HD. 04.07.2011 Tarih, E.2011/8434 – K.2011/7141 Sayılı Kararı), hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu uyarınca aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. (Yargılama gideri ve vekalet ücreti dava tarihi olan 26/01/2016 tarihinde Merkez Bankası döviz alış kuru 1 USD = 3,0208………… TL üzerinden hesaplanmıştır.)
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ………..İcra Müdürlüğünün 2015/24527 esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının…… asıl alacak, ….. işlemiş faiz olmak üzere ………………… üzerinden iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 5 oranında faiz işletilmesine, asıl alacak ve işlemiş faize yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmadığından ve yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı 713,53 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 443,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 270,33 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 443,20 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 156,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 756,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 273,85 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ……… deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli………. deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 2.208,70 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.