Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/882 E. 2018/329 K. 17.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/882 Esas
KARAR NO : 2018/329

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı-borçlu şirketten ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağı bulunduğunu, davalı-borçlu şirket, müvekkilinin borcunu ödemediğini, davalı-borçlu hakkında bir kısım alacağın tahsilini teminen ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün 2014/5562 esas sayılı dosyasında 90.252,04 TL üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalı/borçlunun icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini, takibin durduğunu, davalı/borçlunun İstanbul Anadolu…….İcra Müdürlüğünün 2014/5562 esas sayılı dosyasına vaki icra takibine yapmış olduğu itirazının İptaline ve takibin devamına, kötü niyetli davalı-borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağından doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, bildirilen deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde; davacının davalı hakkında …… tarihinde cari hesap ekstresine dayalı olarak 90.252,04 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tacir oluşu göz önünde bulundurularak ticari defter ve kayıtları üzerinde mali müşavir bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş, belirlenen inceleme gün ve saatinde davalıya muhtıra tebliğ edilmiş olmasına rağmen ticari defter ve kayıtlar sunulmadığından yalnızca davacıya ait defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı şirkete ait gelir-gider durumlarının 20092 müşteri hesap kodu ile takip edildiği, cari hesap ekstresinin incelenmesine göre 21.11.2014 takip tarihi itibariyle davalı şirkete ait borç bakiyesinin ödeme emrinde yer alan asıl alacak tutarı ile örtüştüğii görülen 92.167,55.-TL’den oluştuğu tespit edilmişse de 17.05.2016 tarihinde şirket merkezinde gerçekleştirilen ticari defter ve belge incelenmesi sırasında Muhasebe Yöneticisi……..adlı çalışandan 30.05.2016 tarihine kadar; 25.10.2013 tarihinden başlamak üzere cari hesap ekstresiııe dayanak belgeler(fatuıa ve sevk irsaliyeleri), … referans numaralı kaydın detay açıklaması, taraflar arasında akdedilmiş sözleşme suretleri, talep edilmiş ancak söz konusu belgeler şirket vekili ile yapılan görüşmelerden sonra dahi sunulmadığı, takip konusu borç tutarınııı fiyat farkı faturalarından kaynaklandığı, davacı firmanın davalı firma tarafından eksik ifa edildiği iddia edilen işler sebebi ile fiyat farkı faturası düzenlediğini beyan ettiği ancak dosya ınünderecatında davalı şirket namına düzenlenen gerekçeli ihtarname bulunmadığı, davacı şirketin faturalandırmayı hangi kriterlere göre yapmış olduğunun anlaşılamadığı, anılan sebeple takip konusu tutara yapılan itirazın yerinde olup olmadığının belirlenemediği belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesinde; davalı tarafça faturalara bir itiraz olmadığını, davaya cevap vermediğini, ihtarnamenin temerrüt tarihi için gerekli olup, takip öncesi faizin zaten talep edilmediğini, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Mahkememizce defter incelemesine yönelik 29/03/2016 tarihli ara kararın davalı şirkete tebliğ edilmemesi ve davalı şirketin defter incelemesinden haberdar olmaması nedeniyle davalı şirketin defterlerinin incelenmesi için 30/03/2017 tarihli 5 nolu celsede tekrar ara karar kurulmuş ancak davalı taraf defterlerini ibraz etmediğinden inceleme yapılamamıştır.
Davalı şirkete ait BA formları ilgili vergi Dairesinden getirtilerek dosyamız arasına alınmış, davacı vekili cari hesabı oluşturan fatura, sevk irsaliyelerini, davalı şirket tarafından yapılan ödemeleri gösterir makbuzları dosyamıza sunmuştur.
Bilirkişiden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arası cari hesapta fiyat farkı uygulamasına ilişkin bir teamül olmadığı, daha önce fiyat farkı faturası düzenlenmediği, iade ve fiyat farkı faturalarının teslim alan kısımlarının boş olduğu, faturaların tebliğine ilişkin belge sunulmadığı, cari hesap ekstresinde alacak bakiyesi oluşturan 15 adet fatura gözükse de dosya kapsamında 6 adet fatura sunulduğu, faturaların hangi kriterlere göre düzenlendiğinin belirsiz olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili ek rapora karşı beyan dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrar etmiştir.
15/03/2018 tarih 30361 sayılı Resmi Gazede’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı İİK ve Bazı Konularda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 61.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4 üncü maddesinin 2.fıkrası değiştirilmiş “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli 6100 sayılı HMK hükümlerine tabidir; miktar veya değeri yüzbin Türk lirasını geçmiyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır”hükmü getirilmiş, Kanun’un 66.m.ile bu hükmün yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği kabul edilmiştir.
İş bu dava dosyasında dava değeri olarak bildirilen tutar 100.000 TL.nin altında olduğundan yargılamaya HMK 320.maddesi uyarınca basit yargılama usul kurallarına göre devam edilmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davanın cari hesap ekstresinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan itirazın iptaline ilişkin olduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtlar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının cari hesabını ve takibe konu borç tutarını oluşturan faturaların fiyat farkı ve iade faturalardan oluştuğu belirlenmiş ise de dosya kapsamında davacı alacağını oluşturan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı, davalı tarafın, icra dosyasına sunduğu itirazında borcu olmadığını ileri sürdüğü gibi, mahkememize herhangi bir beyanda bulunmadığından akdi ilişki dahil davacının tüm iddialarını inkar etmiş konumunda olduğu, davacının kendisine ait ticari defter ve kayıtlarda alacağının kayıtlı olması, alacağın varlığını tek başına ispata yeterli delil olarak kabul edilemeyeceği, taraflar arası cari hesapta fiyat farkı uygulamasına ilişkin bir teamül olmadığı, daha önce fiyat farkı faturası düzenlenmediği, iade ve fiyat farkı faturalarının teslim alan kısımlarının boş olduğu, faturaların tebliğine ilişkin belge sunulmadığı, cari hesap ekstresinde alacak bakiyesi oluşturan 15 adet fatura gözükse de dosya kapsamında 6 adet fatura sunulduğu, sunulan faturalarda açıklama kısmında “…sayılı faturaya istinaden fiyat farkı faturası” açıklaması yazılmış olmasına rağmen fiyat farkı oluşturduğu iddia edilen iş ve işlemlere dair açıklama yapılmadığı, yine davacının davalı şirket tarafından eksik ifa edildiği iddia edilen işler sebebi ile fiyat farkı faturası düzenlediğini beyan etmiş olmasına rağmen dosya kapsamında buna ilişkin somut bir delil bulunmadığı, davacı şirketin faturalandırmayı hangi kriterlere göre yapmış olduğu anlaşılamadığından takip konusu tutara yapılan itirazın yerinde olup olmadığı tarafımızca belirlenememiştir.
faturaların hangi kriterlere göre düzenlendiğinin belirsiz olduğu, tüm açıklanan nedenlerle davacının davasını ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 35,90 TL’ den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.090,28 TL harcın mahsubu ile bakiye1.054,38 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğuna kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.