Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/772 E. 2022/901 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/772 Esas
KARAR NO: 2022/901
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/04/2015
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
—— Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, mahkememizin —– kaydının yapıldığı anlaşılmakla, mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —- davalılardan —— plakalı aracın kurallara aykırı olarak ters yola girmesi sonucu müvekkiline çarptığını, yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, sürücü bu kazada tam kusurlu olduğunu, bu hususunun kaza tutanağıyla ve kaza sonucu açılan —— sayılı dosyasından verilen kararla sabit olduğunu, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin ikemetgah adresinin—— olduğunu, —-kızının yanına misafir olarak geldiği dönemde yaralandığını, müvekkilinin kaza sonucunda yaşadığı süreçte çok ağrılı ve sancılı günler yaşadığını, aradan 2 yıl geçmiş olmasına rağmen müvekkilinin kazadan gördüğü zarar ve çektiği acı halen de devam ettiğini, kaza sonucu aldığı darbe ve yaralarına müvekkilinde kalıcı acı ve sakatlığa neden olduğunu, müvekkilinin yardımsız hayatını idame ettiremez hale geldiğini, yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini, davalılardan —- sevk ve idaresindeki —- plakalı kaza yapan araç —- adına kayıtlı olduğunu, bu araç davalılardan —– tarafından kiralandığını, diğer davalı sürücü —- ise —- çalışanı olduğunu, davalı — kaza sonrasında sürücü —- şoför olarak çalışmaya devam ettiği halde —– çıkışı verildiğini, işten ayrılmış olarak gösterildiğini, söz konusu kazadan ve müvekkilinin uğradığı maddi, manevi tüm zararlardan davalı —- sürücüyle birlikte sorumlu olduğunu, davalılardan —- kazalı aracı sigortalayan sigorta şirketi olduğunu, bu davalı da müvekkilinin maddi zararlarından diğer davalılarla birlikte sorumlu olduğunu, kazadan sonra hastaneden taburcu olana kadar geçen süre içinde gerek davalı sürücü ve yakınları, gerekse çalıştığı ——- değişik kişiler ve şirket avukatı olduğunu söyleyen —— müvekkili kızı —- aradığını, yardımcı olmak istediklerini bildirdiklerini, yapılan bu görüşmelerde müvekkilinin kızı annesinin ameliyat olma süresinin uzamasını istemediğini, protezin gelmesinin uzadığını bildirdiğini, biran önce ameliyat edilmesini istediğini, hemen yakınlarında bulunan —- beklemeden ameliyat olabileceğini bildirdiğini, bunun üzerine şirketin avukatlarından olduğu belirtilen —- hastaneden çıkış alınmasını ve — götüreceklerini bildirdiğini, bu konuşma üzerine müvekkiliminin hastaneden çıkış işlemleri başlatıldığını, ancak davalı şirket yetkililerine ve avukatları olduğu belirtilen kişilere ulaşılamadığı gibi yaklaşık 2 saat içerisinde de kendilerinden haber çıkmaması sonucu mecburen çıkış durdurulduğunu, şirket avukatıyla yapılan görüşmede —— kendisi dışında geliştiğini, sigorta şirketi ilebir sıkıntı çıktığını ve özel hastaneye sevk edemiyeceklerini bildirdiğini, müvekkilinin maddi imkanları özel hastane giderlerini karşılamaya yetmediğini, davalılardan yukarıda açıkladığı şekildeki duyarsızlıkları sonucunda daha önce ameliyat edilebilecek müvekkilinin ameliyat süresi uzamak zorunda kaldığını, doktorlar tarafından ameliyatla bir nebze de olsa acılarının dineceğine inandırılan müvekkilin acılar içinde kıvranarak, ameliyat edileceği günü beklediğini, davalıların bu konuda hiçbir hassasiyet göstermediklerini, ameliyattan sonra da yaklaşık 6 ay boyunca müvekkili ve yakınları hastaneye gidip geldiğini, kızı——– olması nedeni ile sürekli işinden izin almak zorunda kaldığını, evde annesine bakmak için yardımcı tutmak zorunda kaldığını, müvekkili yatağa bağlı kaldığını, en zorunlu ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale geldiğini, bu nedenlerle de kazadan dolayı sadece müvekkili değil, ayrı zamanda kızları ve yakınları da maddi manevi zarar gördüklerini, kazaya bağlı olarak müvekkili kızlarının da maddi kayıpları olmuş, yaşam kaliteleri düştüğünü, acılar içinde kıyranan annelerine bakmış, annelerinin acısını dindirememenin manevi yakımını yaşadıklarını, müvekkili —-ayında diğer kızının yanına ——- gitmiş ve bir süre de onun yanında kaldığını, müvekkilinin halen de ancak yardımla ayağa kalktığını, baston kullanarak yürüyebildiğini, sağ elini doğru düzgün kullanamadığını, yaşam kalitesinin düştüğünü, ihtiyaçlarını giderebilmek için yardıma muhtaç hale geldiğini, tüm bunlar müvekkilimin onurunun kırılmasına ve büyük bir manevi yıkıma neden olduğunu, bu manevi yıkımı dışında müvekkilimin ağrıları da aylarca dinmediğini, kullandığı ağrı kesicilerden de fayda görmediğini, ——kızı —— yanına geldiğini, ameliyat olduğu hastaneye yeniden gittiğini, yapıları tetkiklerde, protezin iltihaplardığı ve bu nedenle ağını yaptığı belirtiğini, müvekkili bu kez de yaklaşık 4 ay antibiyotik tedavisi gördüğünü, verilen ilaçlar alerji yaptığını, çok riskli durumlarla karşılaştığını, bu tedavi sürecinde 2-3 haftada bir hastaneye gidip gelmek zorunda kaldığını, tedavi sonucunda bazı kan değerleri sürekli değişiklik gösterdiğini, protezin tekrar çıkarılıp yenisinin konulması görüşü de olmasına rağmen doktorlar bu ameliyatın çok zor olduğunu, ameliyat sonrası dönemin çok meşaketli olduğunu, ameliyat edilmemesine ve muhtelif zamanlarda ağrılarının şiddetli olduğu dönemlerde antibiyotik tedavisi ile kat değerlerinin düzeltilmesinin ve ağrılarının azalmasının daha iyi olduğu görüşünü bildirdiğini, bu arada gidilen değişik doktorlar da /hemen ameliyat edilmesi gerektiği görüşünde oldukları bildirdiklerini, ameliyat edilemediğini, müvekkilinin halen bir yandan yardımsız hayatını idame ettirememesi nedeniyle yakınlarına yük olduğu düşüncesiyle manen yıprandığını, bu hukuksal düzenlemeler tazmin davaları haklılığını gösterdiğini, somut olaydaki kaza sonucunda müvekkilinin hem kişilik hakları bakımından zarar gördüğünü, hem bedensel zarar gördüğünü, hem de maddi zarar gördüğünü, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde günlerce hastanede yatmak zorunda kaldığını, fazlaya ilişkin her tür hukuksal talep alacak haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik—–maddi zararlarının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizleriyle birlikte davalıların tümünün müteselsilen sorumlu olacakları şekilde müvekkiline ödemelerini, —– manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle:———tarihli kararın temyiz edildiğini, ceza dava dosyasında müvekkiline atfedilen kusur oranının yüksek olduğunu, yolun durumu ve kazanın oluş biçimi doğru ve yeterli biçimde incelendiğini, yargılamanın başından beri müvekkili, kendisine yeşil ışık yandığını, yoluna devam ederken ve yol boş iken dikkatli ve özenli bir şekilde geriye doğru manevra yaptığını söylese de bu konuda hiçbir araştırma, inceleme yapılmadan müvekkilinin cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin daha yeni araç kullanmaya başlayan toy bir sürücü olmadığını, bunca senedir hiçbir kazaya karışmadığını, dikkatli ve özenli bir sürücü olduğunu, davada da müvekkilinin özen ve dikkat yükümlülüğünü yerine getirerek yolu kontrol ettiğini, geriye doğru manevrasını yaparken davacı yol üzerinde trafik ışıkları ve yaya geçidi olmasına rağmen geçiş üstünlüğünü araçlarda iken dikkatsizce yola atladığını, müvekkilinin sebebiyet verdiği iddia edilen yaralanma basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte hafif yaralama olmasına rağmen 1 yıl sonra alınan raporla basit tıbbi müdahale ile giderilemez ağır derecede yaralamanın varlığı kabul edilerek hüküm kurulması hukuka, yasalara ve hakkaniyete aykırı olduğunu, katılan hafifçe yere düştüğünü, kazadan sonra alınan hastane raporlarında da yaşamını tehlikeye sokmayacak basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif yaralanmanın şifa ile taburcu edildiğini, davacının hastaneden şifa ile taburcu olduğu yani sağlam bir şekilde taburcu olduğu kaza sonrası raporlarda görüldüğünü, buna rağmen hiçbir sağlık sorunu olmadan taburcu olan davacının daha sonra başına gelmiş olduğu bir olaydan dolayı yaralanmasının bedelini müvekkiline ödetilmeye çalışıldığını, müvekkilinin asgari ücretle çalışan ve iki çocukla evini geçindiren bir işçi olduğunu, eşinin çalışmadığını, hiçbir malvarlığının bulunmadığını, asla olmasını istemeyeceği bir kaza neticesinde böylesine ağır taleplerle karşı karşıya kalması üzüntü ve kaygısını daha da ağırlaştırdığını, kaza sonrası müvekkiline hiçbir talebinin olmadığını, şikayet de etmeyeceğini bildirdiğini, davacının zamanaşımına uğramış taleplerin reddini, kaza yapılan aracın varsa ——- istenmesine ve araç sahibi ile varsa —– şirketine davanın ihbar edilmesini, davacının tüm taleplerinin reddini, kabul edilecek bir kısım varsa öncelikle diğer davalılardan tahsilini, yargılama masrafları ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– vekili cevap dilekçesinde özetle: —– bitim tarihleri arasında geçerli olmak üzere —— adına maluliyet halinde kaza tarihi itibarıyla şahış haşına ——- kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, manevi tazminat talepleri poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacı vekilinin de usul ve yasaya uygun olarak manevi tazminat talebini münhasıran diğer davalılara yöneltildiğini, davacı vekilinin tedavi ve bakım giderleri ile ilgili maddi tazminat talebi bakımından davacıya karşı hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davacı vekilinin kaza tarihinden itibaren yasal faiz talebini müvekkili sigorta şirketine de yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, davacı dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine herhangi bir başvuruda bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketi davacı tarafa karşı temerrüde düşmediğini, müvekkili sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat ile sorumlu olduğu kanaatine varılması halinde müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini, dava dilekçesinin görev yönünden reddini, davanın esastan reddini, kalıcı sakatlıkla ilgili maddi tazminat talebi yönünden hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, tedavi ve bakım giderleri ile ilgili maddi tazminat talebi yönünden hesaplama yapılarak hüküm tesis edilmesini, tedavi ve bakım giderleri ile ilgili maddi tazminat taleplerinin reddini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin reddini, dava açılmasına sebebiyet vermedikleri için masraf, faiz ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmamalarını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi, davalı ————–dilekçeler tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, — tarihinde, davalı sigorta şirketine —– ile sigortalı, müflis şirketin kiracısı olduğu, davalılardan —-sevk ve idaresindeki —– plakalı aracın davacı yaya —- çarpması sonucu maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinde —– maddi tazminat talebinde bulunulduğu, dava dilekçesinin içerisinde 6098 sayılı TBK’nın 49 maddesi uyarınca zarar kalemlerinden bahsedilmiş olup, davacı vekilinden maddi tazminat taleplerinin her birini tek tek belirtmesi ve her bir talebi için —— ayrıştırarak değer belirtmesi gerektiğinden; bu hususta davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili talep ayrıştırma dilekçesinde; geçici iş göremezlik için şimdilik ——, sürekli maluliyet zararlarımız için şimdilik —-, bakıcı giderleri için şimdilik —, tedavi giderleri için —— refakatçi ve müvekkilin tedavi sonrası kontrol ve ayakta tedavi sırası ve sonrasında gıda, temizlik ve sair giderler ve zararlar için şimdilik —- giderken yapılan yol giderleri için şimdilik —- değer belirtmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Davalı—-vekili zamanaşımı def’ini ileri sürmüşse de kazanın —- tarihinde meydana geldiği, davanın —— tarihinde açıldığı, 8 yıllık ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından zamanaşımına yönelik itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Davacı ile davalı —- —–(manevi tazminat açısından) sosyal ve ekonomik durumlarının araştırıldığı, kazayı yapan araca ait kaza tarihi itibariyle tescil kayıtlar, —– kayıtları, davacı —— tedavi evrakları, ceza dosyası celbedilmiştir.
—- sayılı dosyasından alınan —- tanzim olunan —- tarihli kusur raporunda; davalı sürücü —– asli ve tam kusurlu olduğu, davacı yaya —– kusursuz olduğu, tespit edilmiştir.
—– tarafından düzenlenen maluliyet raporunda özetle: davacı—- tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen arızası, ——- hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak; E cetveline göre % 59.0(yüzdeellidokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresi) —— tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Tarafların maluliyet raporuna yönelik itirazları doğrultusunda itiraz dilekçelerinin incelenmesi amacıyla ——- rapor alınmıştır.
———— tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının ——- hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle —– tarihine kadar parsiyel protez nedeniyle; E cetveline göre % 59.0(yüzdeellidokuznoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresi) —- tarihinden itibaren 12(oniki) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Doktor bilirkişi— ve hesap bilirkişisi —– alınan raporda özetle; davacı ev hanımı olduğundan——doğrultusunda, ——-yapılmaksızın davacının yaşam süresinin sonuna kadar,—- İndirimi tenzil edilmiş net asgari ücretler esas alınarak işgücü kaybı tazminatı hesabı yapıldığı, hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya, —- tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından, davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, davacının geçici iş gücü kaybı tazminatı —- sürekli iş gücü kaybı tazminatı — olmakla işgücü kaybına ait toplam maddi zararının –olduğu, davalıların işbu zararın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının tedavileri sırasında ———- muayene katkı payları , pansuman malzemeleri gibi tedadavi giderleri için —– kadri maarufunda olacağı, davacının tedavileri sırasında yaşı ve———- konusu olayda meydana gelen yaralanması göz önüne alındığında şahsın tedavileri için hastaneye gidiş dönüş yol ücreti olarak —– kadri marufunda olduğu, davacının tedavileri sırasında osteomiyelit tanısı konulduğu —- itibaren 10 ay bakıma ihtiyaç duyacağı, davacının bakıcı giderine ait toplam maddi zararının —– olduğu, Davalıların işbu zararın tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, belirtilmiştir.
Yargılama sırasında davalı —– sayılı dosyasında iflasına karar verildiği anlaşıldığından —– müzekkere yazılarak iflas kararının kesinleşip kesinleşmediği, ikinci alacaklar toplantısının yapılıp yapılmadığı, davacının iflas masasına başvurusunun bulunup bulunmadığı, başvurusu var ise alacağının kabul edilip edilmediği hususları aşamalarda sorulmuş, —-yazı cevabında; tasfiyenin adi tasfiye olarak yapılmasına karar verildiği, iflas kararı henüz kesinleşmediğinden ikinci alacaklar toplantısı yapılmadığı, davacının alacak kaydı talebi bulunmadığı, —- memurları listesinin gönderildiği,—- olan ——dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tensip tutanakları, duruşma tutanakları, bilirkişi raporları, —– raporları tebliğ edilmiştir.
—- kesinleşmediğinden ve —–alacaklılar toplantısı yapılmadığından davanın—-alacaklar toplantısının yapılmasından —– sonrasına kadar durdurulmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili sunduğu dilekçe ile; davalı ——- maddi tazminat yönünden sulh olduklarını, sulh nedeniyle maddi tazminat yönünden taleplerinden vazgeçtiklerini, manevi tazminat yönünden sigorta şirketi dışındaki diğer davalılardan taleplerinin devam ettiklerini belirttiği, davalı —– vekilinin davacı taraf ile sulh olduklarını, karşı taraftan vekalet ve yargılama ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirir dilekçesi sunduğu, davalı — vekilinin ve davalı —-feragata yönelik beyanda bulunduğu, davalı —- iflas ettiği nazara alınarak maddi tazminat taleplerinden feragatları olduğu gözetilmekle manevi tazminat yönünden —- masaya kayıt yaptırmak suretiyle başvurmak üzere davacı vekiline süre verilmiş, davacı vekili manevi tazminat yönünden iflas masasına başvuruda bulunup dilekçesini mahkememize ibraz etmiştir.
——- tarihli yazı cevaplarında;——– dosyasının kesinleşmiştiği, iflas kararı ve kesinleşme şerhini yazı ekinde gönderdikleri, müflis masasında tasfiyenin İ.İ.K’nun 219 maddesi gereğince adi tasfiye olarak yapılmasına karar verilmiş olup birinci alacaklılar toplantısı neticesinde görevlendirilen ———– istifa ettiklerinden dosyanın resen müdürlük tarafından yürütüldüğü, ikinci alacaklılar toplantısının yapılmadığı, mahkemeniz dosyası davacı tarafı müflis masasına—-numarası ile —–alacak kayıt talebinde bulunmuş olup ——– alacak kaydı ile ilgili kabul veya red kararı verilmediği belirtilmiştir.
Davaya müflis şirket yönünden kayıt kabul davası olarak devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; —— tarihinde, davalı sigorta şirketine —– sigortalı, müflis şirketin kiracısı olduğu, davalılardan—— sevk ve idaresindeki—- plakalı aracın davacı yaya —- çarpması sonucu davacı —-yaralandığı, ceza dosyasında alınan kusur raporunda davacı yayanın kusursuz, davalı sürücü —– kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan bu raporun olayın oluşuna uygun gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle mahkememizce kabul edildiği ve yeniden kusur raporu alınmasına gerek görülmediği, mahkememizce maluliyet ve hesap raporu alındığı, maluliyet raporuna yapılan itiraz sonucu —–tarafından düzenlenen raporda davacının sürekli maluliyetinin % 59.0 oranında, geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 12(oniki) aya kadar uzayabileceği şeklinde olduğu,
Davacının geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, bakıcı gideri, tedavi gideri, refakatçi ve müvekkilin tedavi sonrası kontrol ve ayakta tedavi sırası ve sonrasında gıda, temizlik ve sair giderler, yol gideri ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, yargılama sırasında davacı taraf ile davalı sigorta şirketi sulh olduklarından davacı tarafın maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiği ve manevi tazminat yönünden davalı müflis şirkete ve davalı ——-yönelik davanın devam edildiğinin belirtildiği, yargılama esnasında davacının vefat ettiği, davacı vekilinin davacı —- mirasçılık belgesini ve mirasçılara yönelik vekaletnameyi ibraz ederek mirasçılar yönünden davaya devam edeceklerini bildirdiği, —- yevmiye nolu mirasçılık belgesi incelendiğinde; davacının mirasçılarının eşit oranla payla —– olduğunun görülmüş ve davaya davacının mirasçıları yönünden devam edilmiştir.
Davalı sürücü —– kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğundan, hem kendisi hem de araç işleten konumunda olan müflis ——meydana gelen zarardan sorumludur.
Maddi tazminat yönünden davadan feragat edildiğinden tüm davalılar yönünden maddi tazminat açısından feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı sigorta şirketi ve davacı taraf karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Diğer davalılar yönünden davacının zararının karşılanması nedeniyle davadan feragat edildiğinden esasen söz konusu zarardan davalılar sorumlu olduğundan davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Manevi tazminat açısından ise; —— göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. —– gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.————
Davacı müteveffa ———– kazada hiçbir kusurunun olmaması, kazada davalı sürücünün tam ve ağır kusurlu olduğu, diğer davalı işverenin ise hem işveren, hem araç maliki olarak kazadan doğan zararlardan sorumlu olduğu, davacı müteveffanın kazadan dolayı kalıcı olarak bedensel zarar gördüğü, maluliyet oranı ve geçici iş kalamaz kaldığı süre, kaza tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma sonuçları gözetilerek davacı —— yönünden—- manevi tazminat alacağına hükmetmek gerekmiş, söz konusu alacak haksız fiilden kaynaklandığından kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faiz işletmek gerektiği, hükmedilen —- davacı mirasçılara miras payları oranında (yarı oranda) verilmesine ve söz konusu manevi tazminattan davalılar Müflis ——-sorumlu tutulmuştur. Ancak davalı ——ettiğinden müflis şirket yönünden dava kayıt kabul davasına dönüştüğünden ve kayıt kabul davasında alacağın ——– itibariyle belirlenmesi gerektiğinden müflis şirket yönünden — manevi tazminat alacağı kaza tarihi olan —- ve iflas tarihi olan —– tarihi arası yasal faiz miktarı mahkememizce resen hesaplanmak suretiyle ——— itibariyle alacak miktarı belirlenerek kayıt kabul hükmü kurulmuştur. Davalı —– yönünden ise —— manevi tazminat alacağı kaza tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, hem—– kayıt kabul edilen hem de —-alınmasına karar verilen manevi tazminat alacağı yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar vermek gerekmiş, sulh protokolünde davacı tarafa yargılama gideri olarak —– ödendiği, mahkememizce —- yargılama gideri yapıldığı, davacıya ödenmeyen yargılama giderinin————- olduğu anlaşılmıştır. Manevi tazminat yönünden bakiye talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Maddi tazminat yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Manevi tazminat yönünden;
-Davacı —-mirasçıla—-manevi tazminat alacağı,—–işlemiş faiz olmak üzere toplam — alacağın Müflis———–KAYIT VE KABULÜNE (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla),
-Davacı —-mirasçıları —- yönünden —- manevi tazminat alacağının kaza tarihi olan —– tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı —– alınarak miras payları oranında davacı mirasçılara verilmesine ( Müflis —— kabul edilen alacak yönünden tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla), bakiye talebin reddine,
3——yevmiye nolu mirasçılık belgesinin kararın eki sayılmasına,
4-a)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli harç başlangıçta alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
b)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli karar harcı yine manevi tazminat alacağı yönünden 1.024,65 TL harcın davalılar Müflis —– alınarak ——– irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 1.038,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.700,00 TL bilirkişi masrafı (3 farklı bilirkişi), 815,00 TL——- ücreti, 612,90 TL —– ücret olmak üzere toplam 4.166,60 TL yargılama giderinden manevi tazminata isabet eden kısmı, kabul ve ret oranları gözetilerek 501,00 TL’sinin davalılar Müflis ——- tahsili ile davacı mirasçılara ödenmesine, bakiye giderin davacı mirasçıları üzerinde bırakılmasına,
7-Davalılar,— tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-a)Maddi tazminat yönünden; karşılıklı talep olmadığından ve hükmedilmemesi gerektiğinden vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
b)Manevi tazminat yönünden; davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar Müflis —- ve—— alınarak davacı mirasçılara verilmesine,
c)Manevi tazminat yönünden; davalı —– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı——-verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı —- vekilinin, davalı —- vekilinin, davalı ——vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.