Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/67 E. 2022/244 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/67 Esas
KARAR NO: 2022/244
DAVA: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/04/2015
BİRLEŞEN ———– DOSYASI:
DAVA : İtirazın İptali ( Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı )
DAVA TARİHİ: 18.05.2015
BİRLEŞTİRME KARARI
VERİLME TARİHİ: 19.07.2017
ASIL VE BİRLEŞEN DAVA:
KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Müvekkilinin Davacı——— Davalı Şirket arasında ——- akdedildiğini, işbu sözleşme uyarınca davalı şirketin sözleşmede belirlenen rotalarda müvekkil davacı şirket tarafından kendilerine taşıma yapılması için verilen malları teslimat adreslerine yine sözleşmede belirlenen —- uygun olarak teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiğini ve tarafların sözleşme yürürlük tarihinden —– tarihine kadar sözleşme ilişkisine konu taşıma işlerini yürütmeye devam ettiklerini, —- davalı —- keşide edilen —– İhtarnamesinde, müvekkil davacı şirketin davalı şirkete muaccel olmuş toplam —- borcu olduğu iddia edildiğini, ilgili tutarın—— şirket ile herhangi bir yazılı hesap mutabakatı yapmadan tek taraflı ve keyfi olarak yapılan kayıtlardan oluştuğunu, hiçbir hukuki dayanağı bulunmadığı gibi ——–gereği taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda —– geçerli olacağı hükmüne de açıkça aykırı olduğunu, Davalı—- tarihinde —— bulunan depodaki malları teslimat adreslerine dağıtımı yapmak üzere teslim edildiğini, Davalı —— teslim edilen mallar üzerinde taraflar arasında mutabık kalınmamış olan ve tek taraflı olarak beyan edilen cari hesap kayıtları uyarınca hukuka aykırı olarak hapis hakkını kullandığını, bu hakkın kullanılacağına ilişkin olarak herhangi bir resmi yol ile müvekkil davacı şirkete bildirimde bulunulmadığını, ilgili mallara el konulduktan müvekkil davacı şirkete mail yoluyla sözleşmeyi fesih ettiğini ileri sürdüğünü, bu el koymanın kaldırılması için yine haksız olarak ödeme talep ettiğini, müvekkil davacı şirketin müşterilerine verdiği taahhütlere aykırı davranmamak ve bunun karşılığında müşterileriyle yapmış olduğu sözleşmeler gereği cezai şartlarla karşı karşıya kalmamak için ve hiçbir surette borç ikrarı anlamına gelmemek üzere —- tarihinde davalı şirkete ——-ödeme yaptığını, davalı şirketin bu ödemeden sonra malları serbest bırakıp dağıtımına devam edeceği yönünde taahhütte bulunmuş olmasına rağmen yalnızca bir araçta bulunan malları serbest bırakarak dağıtımını yaptığını, diğer araçtaki malları ise dava tarihi itibarıyla elinde tutmaya devam ettiğini, hiçbir zaman davalının hapis hakkına haiz olduğunun kabulü anlamına gelmemek üzere, hapis hakkının belli, yani hapis edilen eşyanın taşıma işinden doğan alacaklara özgülenmiş olduğunu, hapis hakkı kullanılan taşımadan doğan bir alacağın söz konusu olmadığını, hapis hakkına konu taşımalar için henüz fatura düzenlenmemiş ve bu taşımalar ilişkin henüz bir borç doğmamış olduğunu, bu minvalde davalı yanın hapis hakkının gerekçesi bulunmadığını, hiçbir zaman davalı şirketin tek taraflı düzenlenmiş cari hesap kayıtlarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı alacak iddialarının ——olarak devam ettiğinin davalı şirket beyanlarından anlaşıldığını, müvekkil davacı şirketin —– kurulmuş bir grubun türkiye ayağı olup, —–büyük ölçekli müşterilere hizmet vermekte olduğunu, davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak el konulan malların müvekkil davacı şirketin — ait ve takriben——- tutarında olduğunu, müvekkil davacı şirketin bu el koyma nedeniyle telafisi mümkün olmayan zararlarla karşı karşıya olduğu gibi itibar kaybına da uğradığını, bu zararların davalı şirketin ticari hacmi ve sermayesi düşünüldüğünde hiçbir şekilde tazmin edebilmesi mümkün olmadığından müvekkil davacı şirketin uğrayacağı zararların telafisini imkânsızlaştırmakta olacağını iddia ederek, davanın kabulüne, davalı şirket tarafından haksız ve dayanaksız olarak iddia edilen müvekkil davacı şirketin —-borcu olmadığının müvekkil davacı şirket tarafından kesilen ——— sözleşme gereği delil olarak sayılacak müvekkil davacı şirket defter ve kayıtlarının incelenerek tespitine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerine tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA:
Davacı/Karşı Davalı vekilince dosyaya sunulan———— CEVAP dilekçesinde özetle; Müvekkil Davacı —–işiyle tüm dünyada faaliyet göstermekte olan —– operasyonlarını yürüttüğünü, Müvekkil Davacı —— taşıma —– müşterileri ile yapmış olduğu taşıma ve bağlı hizmetlere ilişkin sözleşmelerde taahhüt edilmiş olan hizmetleri —— yerine getirmekte olduğunu, Müşterilerin müvekki! davacı şirketle yapmış oldukları sözleşmelerde hiçbir zaman iş hacmi taahhüdü vermediklerinden Müvekkil davacı şirketinde yapmış olduğu sözleşmelerde tedarikçilerin hiçbirine——– münhasırlık yetkisi vermemekte olduğunu, Davalı şirket ile yapılan sözleşmenin birçok maddesinde bir iş hacmi ve münhasırlık taahhüdü olmadığı çok açıkça yazılmış olmasına karşın davalı yanın sözleşmenin bu maddelerini inkâr ederek Mahkemenin algısını açıkça yanıltmaya çalıştığını, Davalı Şirket ile Müvekkil davacı şirket arasında yapılan sözleşme uyarınca Davalı Şirketin —— müvekkil davacı şirkete hizmet verdiğini, Davalı Şirketin Müvekkil Davacı —- müşterileriyle yapmış olduğu sözleşmeler uyarınca—ait eşyaları——da bulunan deposundan teslim yerlerine teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davalı yanın bu eşyaları—- —- Davacı—– anlaşmalı olduğu depoya kendi araçlarıyla — naklettiğini, ——– eşyaların—–göre ayrıştırılıp, yine —- ait daha —– yapılacak ilçe ve illere teslim edilmek üzere yola çıktığını, Taraflar arasındaki yukarıda izah edildiği üzere operasyon uyarınca——her bir taşıma için iş emir vermediğini, operasyonun her gün belirlenen şekilde yürütülmekte olduğunu, Davalı Yanın, taraflar arasındaki—— belirlenen kendisi tarafından taşınan eşyaların teslim sürelerine ilişkin taahhütlerde bulunduğunu, fakat Davalı Yanın bu teslim sürelerine,——–yaptığı işten haksız kazanç ve kar sağlamak için yeteri kadar araç çıkarmadığından, birçok farklı teslimat adresine gidecek eşyayı aynı araca yüklediğinden uyamadığını, Davalı yan tarafından taahhüt edilmiş olan sürelerin —– tarafından müşterileriyle yapılan sözleşmelerde taahhüt edilen süreler olduğunu, Müvekkil Davacı——sözleşmelerde teslim sürelerine uymaması durumunda büyük cezai yaptırımların altına girmekle kalmayarak, bu teslim sürelerine uyulmamasının kar ve itibar kaybı gibi ——- dönülemeyecek zararlara da sokacağının ticari hayatının kaçınılmaz bir sonucu olacağını, Davalı Şirketin kendisine defalarca yapılan yazılı uyarılara uymaması, eşyaları teslimat adreslerine, teslimat yapılacak kişilere değil, eşyaları teslim yerinin yanındaki benzinci, arkasındaki ardiye gibi yerlere teslim ettiğini ve teslim sürelerine de uymadığını, Bu sebeple —– Davalı Şirket tarafından taahhüt edilen ve taraflarca planlanan teslim sürelerine ve operasyona uymadığı için, taraflar arasında imzalanan—- Paragrafında bulunan——— yapılacak taşıma işlerinin gerçekleştirileceğini taahhüt etmiş olsa da, bu taahhüdünü yerine getiremediği için müvekkil —–dışarıdan araç kiralayarak aradaki farkı —- fatura edebilir hakkını kullanmış olduğunu, Davalı — yerine getirilmeyen taahhütler sonucunda, —–bulunan ————–düşürmemek, aksamaları gidermek ve Müvekkil Davacı Şirketin müşteri şikâyetlerini ve karşı karşıya kalacağı cezai şartları ve kar/itibar kaybını engellemek adına Davalı —- tedarikçilerden araç talep etmek ve taşıma işi yaptırmak durumunda kaldığını, ——arasında Davalı —- hizmeti veremediğinden hem — tarafından hem de diğer tedarikçiler tarafından—– gerçekleştirildiğini, Yaşanan aksamalar sonrası —- sonra Davalı—– taşıma işleminin tamamen bırakılmış olduğunu, Taraflar arasında —– yılında——- olarak revize edildiğini, tarafların —– itibaren yeni indirimli fiyatların kullanılacağını kararlaştırmış olsalar da—– başında uygulandığını, Davalı—–olan ——taşıma yaparak haksız kazanç elde ettiğini, Davalı —— cevap dilekçesinde iddia ettiği üzere,—– eksik ve hatalı gönderildiği konusundaki asılsız ve kendileri tarafından verilen indirimli revize fiyatları inkâr etmek için ortaya atılmış çirkin ve etik dışı iddialardan ibaret olduğunu, Hiçbir zaman kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bir an için —— boyunca yanlış verdiğini düşünülse dahi her gün süren bir —-boyunca taraflarından verilen—— hiçbir itiraz etmemeleri ve taraflar arasında itilaf çıktığında bu yanlışlığı fark etmiş olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Kaldı ki, Taraflar arasında süregelen ——— fiyatlarının taraflarından verilmediğini, Davalı —- yaptığı taşımalara ilişkin detayları ve proformayı Müvekkil —– muhasebe departmanına göndermekte, — onaylanan proformaların Davalı Şirket tarafından faturaya dönüştürülerek —- gönderildiğini beyanla Dava Dilekçesindeki Taleplerini tekrarladıkları,
KARŞI DAVAYA İLİŞKİN OLARAK; Davalı-Karşı Davacı” nın belirttiği maddeler içerisinde herhangi münhasırlık taahhüdü bulunmamakla beraber, bu taşıma işlerinin kendilerinin belirttiği gibi başka 3. Kişi tedarikçilere yapılmasının istinası olarak belirtilen durumların da söz konusu olmadığını, —– yoruma açık olmayıp, kesin ve net ifadeler içermekte olduğunu, Müvekkil —- yaptığı işin mahiyeti gereği iş hacmi ve münhasırlık taahhüdü veremeyeceğini, Müvekkil —– müşterileri ile sözleşme ilişkisine girmekte ve bu Sözleşmelerde çok ağır yükümlülükleri taahhüt etmekte olduğunu, bir tedarikçi ile münhasırlık anlaşması yapamayacağını, çünkü Müşterisinin memnun kalmaması durumunda farklı tedarik yolları aramak zorunda olacağını, bu sebeple Davalı-karşı davacı veya farklı hiçbir tedarikçisi ile münhasırlık anlaşması yapmadığını, Öncelikle bu iddiaları ve iddialara bağlı kazanç kaybına ilişkin tüm talepleri külliyen ret ettiklerini, Davalı-Karşı davacının Müvekkil Davacı Şirketin fesih yetkisini haksız olarak kullandığı yönündeki iddialarının da asılsız ve mesnetsiz olduğunu, Müvekkil Davacı ——- olduğu uyarılara rağmen ilgili rotada teslim sürelerine ve kalite şartlarına uymayan Davalı-karşı davacıya bu rotada artık kendisiyle çalışmayacağını mail yoluyla iletmiş olduğunu, Bunun bir fesih olmadığını, Daha sonra sözleşmeyi fesih edip, haksız olarak mallara el koyanın ise davalı-karşı davacı şirket olduğunu, Bu sebeple feshe ilişkin tüm iddiaları külliyen ret ettiklerini, Yukarıda cevaba cevapların da belirttikleri üzere Davalı-Karşı Davacı tarafından talep edilen ——- bedellerine, buna ilişkin asılsız taleplerine külliyen itiraz ettiklerini, Davalı-Karşı Davacının karşı dava dilekçesinde bahis ettiği kendisi tarafından taşıma yapılırken hasarlanan ——–hasar bedellerinin kusurlu taşıma yapan davalı-karşı davacıdan tazmin edildiğini, —- hasarlı klimanın kendisine iade edilmesi konusundaki taleplerinin yersiz olduğunu, Müvekkil Davacı Şirket müşterilerinin dünyaca ünlü tanınmış markaların sahipleri olup, hasarlanan ürünlerinin yeniden piyasa sürülmesini yasaklamış olduklarını, bu sebeple hasarlanan ürünleri hasarı meydana getirene bırakmak yerine, alıp imha edilmekte olduğunu, Davalı-Karşı Davacı ile “aralarında yapılan Sözleşme uyarınca, hasara uğrayan hasarlı malların hasar bedeli ödendikten sonra kendilerine kalacaktır diye bir madde bulunmadığını, taşıma sırasında kusurlu olarak hasar verdikleri ürünlerin bedellerinin ürün sahibinin Müvekkil Davacı ——–kesmiş olduğu fatura bedeli doğrultusunda karşılayacak olmalarının Sözleşme ile kararlaştırılmış olduğunu, fakat bu hasarın ödenmesi karşılığında, hasarlanan ürünlerin hasarı yapana teslim edilmesi taraflar arasında kararlaştırılan bir durum olmayıp, Müvekkil Davacı Şirketin zaten bu ürünleri ürün sahibine teslimle mükellef olduğunu, ortada sebepsiz bir zenginleşme bulunmadığından bu taleplerin de haksız ve mesnetsiz olduğunu, Bu iddia ve talepleri de külliyen itiraz ettiklerini beyanla Davalı-Karşı Davacının mesnetsiz, hukuka aykırı, asılsız iddialarının ve davanın külliyen reddine, varsılama ücretleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, davacının davalıya —–borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup karşı dava ise kazanç kaybının, nakliye ve dağıtım fiyat farkının, klimaların teslim edilmemesi nedeniyle ileri sürülen zararın ve cari hesap alacağının tahsiline ilişkindir.
Birleşen dava —- dayanılarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olup , karşı dava ise, birleşen dava davacısının taşıma sırasında 3.kişiye verdiği zararların tazmin edilmesi ile tahsili için davacıya karşı düzenlenen faturalar ile davacıdan alacağına ilişkin düzenlenen faturaların oluşturduğu cari hesaptan kaynaklanan —-alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davada dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, taraf vekillerinin beyanları ve saptanan uyuşmazlık konuları uyarınca dosya üzerinde ve tarafların dava konusu uyuşmazlığa ilişkin tarihleri de kapsar tüm yıllara ait ticari defter ve belgeleri üzerinde ve dosya kapsamına göre tüm iddia ve itirazları karşılar şekilde rapor düzenlenmesi için dosyanın mahkememize resen seçilen —- raporda özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların sunduğu ticari defterlerindeki kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde, davacı —– menfi tespit talebi ile ikame etmiş olduğu işbu davada, davacı şirketin menfi tespit talebinin—-. yönünden ise yerinde olmadığı; bir başka deyişle davacı —— konu edilmiş olan, yük verilmemesi ve sair nedenlere dayalı kazanç kaybı, hasarlı malın iade edilmemesi, içeriği kesinleşmiş fatura muhteviyatına ilişkin ek taşıma ücreti ve benzeri türde taleplerin ise dayanak sözleşme kapsamında —– mesuliyeti altında olmadığı belirtilmiştir.
Davacı-karşı davalı vekilinin —- tarihli dilekçesi ve davalı-karşı davacı vekilinin—– tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna itiraz ederek ek rapor alınmasını talep ettikleri görülmekle mahkememizce taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarını karşılar mahiyette ek rapor alınmasına karar verilmiş olup hazırlanan —– tarihli ek raporda özetle; dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile tarafların sunduğu ticari defterlerindeki kayıtları ve dayanağı belgeler üzerinde heyetimize verilen görev doğrultusunda yeniden yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, ayrıntıları yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı /karşı davalı — davalı /karşı davacı —– Menfi Tespit talebi ile ikame etmiş olduğu işbu davada, davacı şirketin Menfi tespit talebinin —–yönünden yerinde, —-yönünden ise yerinde olmadığı; bir başka deyişle davalı/karşı davacı—- davacı/karşı davalı —-olduğu, davalı/Karşı Davacı ——– tarafından “Karşı Davaya” konu edilmiş olan, yük verilmemesi ve sair nedenlere dayalı kazanç kaybı, hasarlı malın iade edilmemesi, içeriği kesinleşmiş fatura muhteviyatına ilişkin ek taşıma ücreti ve benzeri türde taleplerin ise, dayanak sözleşme kapsamında davacı/karşı davalı ———- altında olmadığından yerinde olmadığı belirtilmiştir.
Dosyanın tüm kapsamının değerlendirilerek rapor hazırlamak üzere mahkememizce resen seçilen mali müşavir —- oluşan — kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile hazırlanan —- tarihli raporda özetle;Davacı karşı davalı — davalı karşı davacı —adına tanzim ettiği ve rapor içeriğinde ayrıntılı açıklanan faturalar ile ilgili ispat edici mahiyette vesaikin dosya kapsamında sunulu olmadığı, Mahkemenin —- tarihli duruşma tutanağının —– kararları doğrultusunda rapor içeriğinde değerlendirmelerin yapıldığı ve yine iş bu görevlendirme kararı doğrultusunda hesaplamaların yapılmış olduğu, davacının menfi tespit davasının açıldığı —- tarihi itibari ile davalı karşı davacı —- borçlu olduğu, Tüm bu açıklama ve değerlendirmelere göre davacının Menfi tespit dava tarihi itibari ile talep ettiği —– kısmı le ilgili kabulün yapılabileceği, Kalan —- borcun varlığı sebebi ile reddinin gerekeceği, davalı karşı davacının —- takip tarihi itibari ile davacı karşı davalı —- rapor içeriğinde açıklandığı üzere —- alacaklı olduğu, Davacı karşı davalıya ödeme ile ilgili ihtarın —- tarihinde tebliğ edildiği ve 3 günlük ödeme önelinin ilavesi sonrasında ise davacı karşı davalı —- mütemerrit sayılması gerekeceği, Bu itibarla davacı karşı davalının —- tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceği, davalı karşı davacının — karşı dava tarihi itibari ile davacı karşı davalı — firmasından rapor içeriğinde açıklandığı üzere —– alacaklı olduğu, Yine iş bu alacak ile ilgili yukarıda da ifade edildiği üzere davacı karşı davalıya ödeme ile ilgili ihtarın —- tarihinde tebliğ edildiği ve — günlük ödeme önelinin ilavesi sonrasında ise davacı karşı davalı —- mütemerrit sayılması gerekeceği, Bu itibarla davacı karşı davalının —— tarihi itibari ile temerrüde düştüğünün kabulünün gerekeceği, dosya kapsamında ki karşı dava dilekçesi yönünde yapılan kısmı inceleme ile ilgili yapılan değerlendirmelere göre davalı karşı davacının sözleşme feshi kapsamında zarar taleplerinin ispat edilemediğinden reddinin gerektiği, tarafımıza ibraz edilen dosyada sadece asıl dava ile ilgili evrakların olduğu, Tüm bu hususlar dahilinde değerlendirmelerin yapılmış olduğu, Diğer bir ifade ile —- dayanağı —– tarihli takip dosyasının içeriğine ilişkin vesaiklerin bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi heyetine hesap uzmanı bilirkişisi —- eklenerek, davacı vekilinin itiraz dilekçesinin değerlendirileceği şekilde, mahkememiz dosysası ile birleşen —-sayılı itirazın iptali davasında, takip tarihi olan—- tarihi itibariyle davacı —-davasına konu ettiği —- faturadan kaynaklanan alacak tutarının tespiti, mahkememiz dosysası ile birleşen —- sayılı dosyasında karşı davada, karşı davacı —- tarihi olan—–tarihi itibariyle cari hesap alacağı olup olmadığı tespiti yönünde mahkememizce daha önce seçilen ve eklenen bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup dosyanın tevdi ile hazırlanan —– tarihli ek raporda özetle;Davacı ve karşı davalının davasının kısmen kabulü ile dava tarihi itibariyle —- borçlu olduğunun ve sonuç olarak—- borçlu bulunmadığının tespiti,karşı dava bakımından davacının toplam talebini oluşturan alacakların talep edilemeyeceği ve cari hesap alacağının ise aynı konuda icra takibi yapılmış olması sebebiyle reddine,birleşen dava bakımından değerlendirildiğinde, — takip tarihi itibariyle — asıl alacak ve —- faizli alacağının olduğu,—- olduğu,— fazla talebin reddinin gerektiği,bu itibarla talebin ——üzerinden devamı ile davalının mütemerrit olduğu nazara alınmak suretiyle —– takip tarihinden itibaren talep doğrultusunda davacı asıl alacağı —- davacı talebi doğrultusunda ——tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranlarının üzerinden basit usulde temerrüt faizi tahakkukunun uygun olacağı belirtilmiştir.
—-tarihli bilirkişi raporunda mahkememiz dosyası ile—– sayılı dosyasında karşı davada karşı davacı —- dava tarihi olan —– tarihi itibari ile cari hesap alacağının olup olmadığının tespiti yönünde inceleme ve değerlendirme yapılmadığı görülmekle dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek ilgili hususta ve taraf vekillerinin rapora karşı beyan dilekçelerindeki itirazlarının değerlendirilmesi suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmekle hazırlanan —- tarihli —-ek raporda özetle;
Davacı ve Karşı Davacının İtirazları Değerlendirildiğinde;
Davacı ve karşı davalının özellikle davalı ve karşı davacının sözleşmeye aykırı davranışları bulunduğu, söz konusu davranışları sebebiyle her ne kadar kayıtlara göre bir borç bulunuyorsa da, bundan kendileri tarafından kesilen iki adet fatura ile üçüncü kişilere yaptırılan taşımalardan kaynaklanan alacağın mahsup edilmesi gerektiği yönünde açıklamaları açısından kök raporda bu husus ortaya konulduğu, davacının talebi borçlu bulunmadığının belirlenmesi olup bu kapsamda özellikle davacı tarafından kesilen———-faturanın dikkate alınması gerektiğini belirttiği, menfi tespit talebi bakımından gerek karşı davanın gerek birleştirilen davanın dikkate alınması gerektiği de açık olduğu, bu durumda öncelikle davacı tarafından belirtilen iki faturanın ele alınması gerekeceği, davacının itirazda ortaya koyduğu, delil sözleşmesi kavramının incelenmesinin gerektiği, delil sözleşmesi HMK 193’de düzenlenmiştir ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükmüne göre tarafların kanunen belirli delillerle ispatlanacağını öngördüğü hususların başkaca delillerle ispatına olanak sağlayabilecekleri gibi, ispatı zorlaştırıcı hükümler koymalarının da mümkün olduğunu ifade etmektedir. İkinci ispatı imkânsız kılan veya aşırı zorlaştıran kayıtların da geçersiz olduğu ifade edilmektedir. Taraflar arasındaki delil sözleşmesi niteliği gösteren —-hükmüdür. Burada ifade edilmek gerekirse; Taraflar iş bu sözleşmeden ve iş bu sözleşmenin ifasından oğabilecek ihtilaflarda, ——ticari defter ve kayıtları ile ilgisayar kayıtlarının geçerliliği, bağlayıcılığı ve kesin delil teşkil edeceğini, ve bu maddenin HMK 193 maddesi anlamında esin delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul, beyan ve aahhüt ederler. elirtilen düzenleme ışığında değerlendirildiğinde, davacının iki faturasının ayrı ayrı incelenmesi gerektiği, belirtilen her iki faturanın da ———-açıklaması ile kesildiğinin anlaşıldığı, söz konusu faturaların delil olarak değerlendirilmesi açısından incelendiğinde; bu faturaların tebliği üzerine itiraz gördüğü ve bu sebeple fatura olarak delil değerlerinin bulunmadığının anlaşıldığı, söz konusu faturaların davacı ve karşı davalı defterlerinde yer alması ve defterin delil kuvveti açısından -değerlendirildiğinde, iki – tarafın defterlerinin de kendi lehlerine delil niteliği taşımaları sebebiyle ispat edilmiş sayılmayacağı, bu durumda sadece davacı ve karşı defterlerinin bu faturaların kesilmesi bakımından değerlendirilerek, bu kapsamda delil özelliği gösterip göstermeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği, davacı ve karşı davalı tarafından kesilen bu faturaların gerekçesinin, —- Maddesinde yer alan——– bildirilen zamanda gerektiği şekilde araç tedarik edemediği durumlarda ——- dışarıdan üçüncü kişi veya kurumlardan araç tedarik edip, aradaki navlun farkını talep edebilecektir” hükmü olduğu, buna göre davacı ve karşı davalının davalı ve karşı davacıdan uygun araçların zamanında tedarik edememesi üzerine üçüncü kişiye yaptırdığı taşımalardan kaynaklanan farkı talep edebilmesine olanak sağladığı, bunun için iki hususun ispatı gerektiği, nakliyecinin planlanan ve kendisine bildirilen zamanda gerektiği şekilde araç tedarik edememesi,——— dışarıdan üçüncü kişi veya kurumlardan araç tedariketmesi, fiyat farkı oluşması, belirtilen üç şarttan iki ve üçüncüsünün davacının defterleri ile ispatının mümkün olduğu, buna karşın ilk hususu oluşturan————— ticari defterlerde yer alacak bir hukuki işlem değil, bir maddi vakıa olup bu vakıanın ticari defterle ispatı mümkün olmayıp sadece defterle bu amaçla kesilen faturaların bulunması, söz konusu durumun ispatı anlamına gelmediği, bu vakıanın gerçekleştiğine ilişkin ilk bilirkişi heyeti raporu ile ikinci bilirkişi heyeti raporu arasında da bir uyuşmazlık bulunmadığı, bu sebeple belirtilen iki fatura bakımından davacı ve karşı davalının hesaplamaya dâhil edilebilecek bir alacağının bulunmadığının kabul edilmesi gerektiği, dava bakımından borçlu bulunmadığının tespiti talep edildiğinden, bu husus karşı dava bakımından incelenen cari hesap alacağının belirlenmesi ile bağlantılı kabul edileceğinden bu aşamada dava bakımından ek bir inceleme gerçekleştirilmediği, ynı kapsamda değerlendirilmek üzere, davacı ve karşı davalı tarafından kesilen iki faturanın, üçüncü kişiye yaptırılan taşımadan kaynaklanan fiyat farkını içermesine rağmen, bu fiyat farkının hangi sebeple oluştuğuna dair bir bilgi ve belge sunulamadığının anlaşıldığı, davacı ve ———davalı tarafından sunulan mail yazışmaları ve müşteri şikâyetlerine ilişkin belgelerin incelenmesinde, somut bir biçimde olmak üzere hangi teslim alınmayan emtialar, hangi araç gönderilmeyen sevkiyatlar sebebiyle üçüncü kişilere hangi taşımaların yaptırıldığı hususunun belgelendirilmediğinin görüldüğü, bu hususun ticari defterlerde yer alabilecek bir husus olmadığı, tarafların iş emirleri, talimatları vs ortaya konabilecek bir fiil olduğu, bu sebeple taraflar arasındaki ticari defterlerin delil olmasına yönelik sözleşme hükmünün uygulama alanı bulması da mümkün görünmediği, keza benzer bir biçimde davacı ve karşı davalı vekili tarafından hasar yansıtma faturası olarak belirtilen, güvenlik kulübesine verilen zararı konu alan faturalara ilişkin de kök raporda açıklama yapıldığı, söz konusu açıklama ışığında, belirtilen zararın ispatlanamadığı, sadece davacı kayıtlarında yer alan böylesi bir hususun, kayıtların dayanağı bulunmaması sebebiyle, ticari defterlerin kesin delil olacağı vurgulanmış olsa dahi, karşı yana olan borçtan mahsup edilebilecek bir karşı alacak olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı,
Davalı ve Karşı Davacının Cari Hesap Alacağı Yönünden İtirazları Değerlendirildiğinde,
Kök raporda da belirtildiği gibi, davacı ve karşı davalı, Mahkemeniz dosyası ile birleşen —– esas sayılı dosyada, icra takibine konu — faturadan kaynaklanan alacağın talep etmiş olup huzurda bulunan davada ise davalı ve karşı davacı sıfatı ile şimdilik —kaydı ile cari hesaptan doğan alacağını talep etmiştir. —— heyeti raporu kök raporda da ortaya konulduğu gibi, birleşen dava davacısı ve asıl dava karşı davacısının söz konusu iki talebi, aynı kökten kaynaklanan talepler olup şöyle ki, davacı birleyen davada —– tarihinde yapılan takibe ilişkin itirazın iptali davası açarken dayandığı faturalar ile cari hesap alacak hesabının dayanağını oluşturan kayıtlar aynı kayıtlardır. Cari hesap alacağı —- altında talepte bulunduğu,——– tarihli karşı dava dilekçesinin sonraki tarihli olduğu, bu sebeple davacının söz konusu iki talebi bakımından bir ayniyetin söz konusu ortaya çıktığı, bu kapsamda olmak üzere davalı ve karşı davacının karşı davasında talep ettiği cari hesap alacağının, farklı bir alacak niteliğinde olmadığı, birleşen dava kapsamında talebinin içeriğinde yer alan hususları kapsadığı, bu sebeple birleşen dava talebi ile karşı dava talebi arasında ayniyet ve buna bağlı olarak derdestlik ilişkini bulunduğu, bu kapsamda olmak üzere —– tarihli kök —— Sayfasından itibaren incelenen, tarafların defter kayıtlarına göre ortaya çıkan alacak miktarları esasen karşılıklı olarak cari hesap alacaklarını gösterir miktarlar niteliğinde olup bu cari hesaba geçirilen kalemlerin, aynı zamanda davalı ve karşı davalı-birleşen dava davacısı kayıtlarına geçirilen faturalar ve buna karşı işlenen kayıtlardan oluştuğu , belirtilen kayıtlar, dayanakları ve bunların hangilerinin kabul görüp hangilerinin kabul görmediği ve alacağı belirlenmesine yönelik olmak üzere yapılan değerlendirmeler, — tarihli kök rapor———— itibaren incelenmdiği,
Birleşen Dava Davalı ve Karşı Davacısı Cari Hesap Alacağı,
Mahkeme tarafından ek rapor bakımından görevlendirmeye esas tutulan husus, birleşen dava karşı davalısı —– tarafından karşı dava dilekçesinde talep edilen —- alacağın değerlendirilmesi olup söz konusu alacak bakımından karşı dava dilekçesinde, cari hesap alacağı dökümüne dayanıldığı, söz konusu döküm incelendiğinde; —- dönemini kapsayan—– ayrı işleme dair kayıt sunulduğu görüldüğü, söz konusu kayıtların davalının defterlerine uygunluğu ile ilgili olmak üzere birleşen dosyaya sunulu —–tarihli bilirkişi raporunda ve heyetimiz tarafından sunulan —– sayfalarında açıklama yapıldığı, kök raporlarda belirtildiği üzere birleşen dosya karşı davalısı —– kendi kayıtlarında alacaklı olmasına sebep olan route farkına ilişkin iki fatura, güvenlik kulübesi tamirine ilişkin üç fatura ve —- ihlaline ilişkin —- fatura olmak üzere toplam altı ayrı fatura olduğu, oysa kök raporlarda da değerlendirildiği gibi, söz konusu faturalardan dolayı alacak iddiasında bulunması mümkün olmadığı, buna bağlı olarak birleşen dava karşı davasına konu —– alacak bakiyesinin oluşumuna sebep olan dayanak işlemlerin, gerçekte alacak oluşturmadıklarının kabulü, bu bakiyenin oluşmamasına, alacağın değil sonuç olarak borç bakiyesinin bulunmasına sebep olduğu, buna bağlı olarak görevlendirme ile değerlendirilmesi gereken husus, birleşen dosya karşı dava talebinin kabul edilebilir olmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; Asıl dava, davacının davalıya —— borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin olup karşı dava ise kazanç kaybının, nakliye ve dağıtım fiyat farkının, klimaların teslim edilmemesi nedeniyle ileri sürülen zararın ve cari hesap alacağının tahsiline ilişkindir. Birleşen dava ——-faturaya dayanılarak başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davası olup , karşı dava ise, birleşen dava davacısının taşıma sırasında 3.kişiye verdiği zararların tazmin edilmesi ile tahsili için davacıya karşı düzenlenen faturalar ile davacıdan alacağına ilişkin düzenlenen faturaların oluşturduğu cari hesaptan kaynaklanan —– alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Hükme ve denetime elverişli olan —-tarihli raporlar ile bilirkişi heyetinin değerlendirmeleri ve hesaplamaları mahkememizce kabul edilerek hükme esas alınarak, mahkememizin —sayılı dosyası yönünden;asıl davanın kısmen kabulüne; Davacının, davalıya ——borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine, karşı davanın reddine; karşı davacının kazanç kaybı,fiyat farkı,klima sebebiyle maddi tazminat talepleri yönünden ispatlanamayan davanın reddine, karşı davacının cari hesap alacağı talebi yönünden davanın derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine, Birleşen —- dosyası yönünden;asıl davanın kısmen kabulüne; davalının —– dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin —- faiz olmak üzere toplam —- üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —— oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmakla hüküm altına alınan ——alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Mahkememizin—-sayılı dosyası yönünden;
1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜNE; Davacının, davalıya —–borçlu olmadığının tespitine, fazlaya dair talebin reddine,
2- Karşı davanın REDDİNE;
—-Karşı davacının kazanç kaybı,fiyat farkı,klima sebebiyle maddi tazminat talepleri yönünden ispatlanamayan davanın reddine,
– Karşı davacının cari hesap alacağı talebi yönünden davanın derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine,
Asıl dava yönünden;
3-Karar harcı 5.561,02 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.480,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.080,19 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70TL başvuru, 3.480,83 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 3.508,53 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 169,00TL tebligat ve müzekkere gideri, 5.300,00TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 5.469,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.184,34 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 200,00TL yargılama giderinin 120,12TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 11.383,12 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 15.579,60TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Karşı Dava Yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 459,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 378,30TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Karşı davacının kazanç kaybı,fiyat farkı,klima sebebiyle maddi tazminat talepleri yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş olmakla bu talepler bakımından açılan karşı davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ deki esaslara göre belirlenen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4- Karşı davacının cari hesap alacağı talebi yönünden davanın derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olmakla, bu talebe dayalı açılan bu karşı davada davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ deki esaslara göre belirlenen 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Birleşen —— sayılı dosyası yönünden;
1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜNE;
-Davalının—— sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin — asıl alacak ve —işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10.50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 158.269,80 T Lalacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karşı davanın REDDİNE,
Asıl dava yönünden;
3-Karar harcı 10.811,41 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.155,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.656,28 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70TL başvuru,2.155,13 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 2.182,83 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 28,00TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 728,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 650,98TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 72,00TL yargılama giderinin 7,62TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye giderin davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 18.985,63TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Karşı Dava Yönünden;
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafça başlangıçta yatırılan 541,00TL harçtan mahsubu ile bakiye 460,30TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair ————–Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2022