Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/668 E. 2018/530 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/668 Esas
KARAR NO : 2018/530

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar vekili; ……… tarihinde davalı şirkete ZMMS ile sigortalı olan ve dava dışı……… sevk ve idaresindeki aracın direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi sonucu meydana gelen tek taraflı kazada, müvekkilleri……..’in babası ve …….. oğlu olan sürücü ……..vefat ettiğini, müvekkillerinin ölenin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili; kesin hüküm itirazında bulunduklarını, zira davacı tarafça daha önce müvekkili aleyhine dava açıldığını ve dava sırasında sulh olunduğunu, davacı tarafın haklarından feragat ettiğini, ibraname nedeniyle de davacı tarafın hak talebinde bulunamayacağını, ayrıca zamanaşımı definde bulunduklarını, sürücünün ehliyetsiz olduğunu, bu durumda borçlu ve alacaklı sıfatlarının birleşmesi nedeniyle de müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, kaldı ki müteveffanın aracın sürücüsü olması nedeniyle davacıların dava hakkının bulunmadığını, kusur oranının tespitinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER,İNCELEME ve GEREKÇE :Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davalı tarafın kesin hüküm itirazında bulunması üzerine Ankara ………ATM 2013/428 E. sayılı dosya sureti celp edilerek incelenmiş,davacısının dosyamız davacılarından ………… olduğu, aynı kaza nedeniyle anne ve babasının ölümünden dolayı tazminat talebinde bulunduğu,mahkemenin 02/04/2014 tarihli kararıyla davanın takipsiz bırakılma nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüş, dolayısıyla davalı tarafın kesin hüküm itirazının haklı olmadığı anlaşılmış,ayrıca davadan önce düzenlenen bila tarihli ibraname başlıklı belgeye göre davacı….. annesi ……. ölümü nedeniyle 5.879,00 TL ödeme yapıldığı, babası……….. ölümü nedeniyle ödeme yapıldığına dair belgeye rastlanılmadığı, dolayısıyla hak düşürücü süre definin yerinde olmadığı anlaşılmış, ayrıca ceza zamanaşımı süresi dikkate alındığında davalı tarafın zamanaşımı defi de yerinde görülmemiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Dava dışı ………….’e ait hususi aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı incelendiğinde, kazanın tek taraflı olduğu görülmüştür.
Ceza soruşturması sonucunda, kazada kusuru bulunan sürücü ………… ölümü nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir.
Davalı şirketten hasar dosyası celp edilerek incelendiğinde, davacı …………… dava öncesinde davalı şirkete 20/10/2012 tarihli dilekçesi ile başvuruda bulunduğu, davacı ………….’in başvurusuna ait belgeye rastlanılmadığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı, ceza dava dosyası birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Raporda olayın meydana geliş tarzı itibariyle…………….’in tam kusurlu olduğu açıklandıktan sonra davacı …..’in 33.161,43 TL, davacı …………’in 20.524,89 TL tazminat talep edebilecekleri belirtilmiştir.
Davalı vekili, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartlar uyarınca ….. tablosunun kullanılması gerektiğini, ayrıca davacı ………..l için 22 yaşına kadar hesaplama yapılması gerekirken 25 yaşına kadar yapılmasının hatalı olduğunu, raporda kullanılan destek oranlarının yüksek olduğunu belirterek yeni bir rapor alınmasını istemiştir.
Davacılar vekili, davacı …………. için destekten yararlanması yaşının 22 olarak esas alınması gerektiğini belirterek ek rapor alınmasını istemiştir.
Mahkememizce kaza tarihi dikkate alındığında, tazminat hesabında 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS Genel Şartları uyarınca …… ………. tablosunun uygulanamayacağı kabul edilerek davalı tarafın bu yöndeki itirazı haklı görülmemiş, ancak Yargıtay …..Hukuk Dairesi’in son içtihatları uyarınca ölen desteğin kızı olan davacı …………..’e 25 yaşına kadar değil 22 yaşına kadar destek olacağı yönündeki taraf itirazları haklı görülmüş ve itirazlar doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Ek raporda, davacı ………. için destekten yararlanması yaşının yaşadığı bölge koşulları dikkate alınarak 25 olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilmiş ve yeniden bu yaşa göre hesaplama yapılmış, kullanılan tablonun Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu belirtilmiş, ancak kök raporda destek pay oranlarının hatalı gösterildiği belirtilerek yeni pay oranlarına göre hesaplama yapılmış, buna göre davacı ………….36.888,59 TL ve davacı ………….. 25.656,11 TL tazminat talep edebilecekleri belirtilmiştir.
Davacılar vekili, 13/11/2017 tarihli talep artırım dilekçesi ile(davacılar vekili dilekçesini ıslah dilekçesi olarak nitelendirmiş ise de dava belirsiz alacak davası olduğundan kastedilenin talep artırım dilekçesi olduğu kanısına varılmış olmakla), taleplerini artırdıklarını belirterek davacı …………….. için 36.888,59 TL, davacı………………. için 25.656,11 TL tazminat talep ettiklerini bildirmiş ve tamamlama harcını yatırmıştır.
Bu kez takdiri mahkememize ait olmak üzere davacı …………….. destekten yararlanma yaş sınırı 22 olarak kabul edilerek ve hem kök rapordaki destek pay oranları dikkate alınarak, hem de ek rapordaki destek pay oranları dikkete alınarak hesaplama yapılması talep edilmiş, 2.ek raporda özetle, davacı ………. için destekten yararlanması yaşı 22 kabul edildiğinde ve kök rapordaki destek payları dikkate alındığında(ilk seçenek) davacı …………………. için 17.686,52 TL, ……………… için 27.305,24 TL tazminat talep edilebileceği, ek rapordaki pay oranları dikkate alındığında (2.seçenek) …………..l için 22.108,15 TL ve ……….. için 31.726,87 TL tazminat talep edilebileceği belirtilmiştir.
Davacılar vekili 2.ek rapora karşı beyan dilekçesinde, ek rapordaki 2.seçeneğin dikkate alınarak karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, 2.ek raporda esas alınan destek pay oranlarının hatalı olduğunu belirterek itiraz etmiştir.
Davacılar vekili 15/05/2018 tarihinde ıslah dilekçesi sunarak(dilekçe başlık kısmında talep artırım olarak nitelendirilmiş ise de içerik kısmında ıslah edilen tutardan söz edildiğinden 21/06/2018 tarihli duruşmada davacılar vekilince çelişkiyi giderici beyanda bulunulduğu ve dilekçenin ıslah dilekçesi olduğu açıklanmış olmakla, ayrıca 2.kez talep artırım dilekçesi verilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınarak mahkememizce de ıslah dilekçesi olarak kabul edilmiştir) davacı …………… yönünden taleplerini 31.726,87 TL olarak artırdıklarını bildirmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir. 25/07/2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde aracın sürücüsü olan aynı zamanda davacı …………’in babası davacı …………’in oğlu olan ……….. yaşamını yitirmiştir. Kazanın oluşumunda araç sürücüsü ………………… tam kusurlu olduğu tespit edilmiş, ancak ağır kusurlu olduğu yönünde bir kanıya varılmamıştır.
Yargıtay …………Hukuk Dairesi’nin yerleşmiş içtihatları uyarınca mirasçı olanlar, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla murisin sürücüsü olduğu aracın trafik sigortacısı olan şirketten tazminat talep edebilirler. Dava konusu sigorta poliçesinin ZMMS Yeni Genel Şartları’nın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce düzenlenmiş olması nedeniyle söz konusu içtihat dava konusu olayda da geçerli kabul edilmelidir. Bunun yanında davalı tarafın alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiği ve mirasçılara rücu şartlarının mevcut olduğu yönündeki savunması da haklı görülmemiştir. Zira Yargıtay ………….Hukuk Dairesi’nin 08/12/2015 tarihli ………… E.,……….. K. sayılı kararında belirtildiği gibi bir edimin rücu edilebilme şartlarının değerlendirilebilmesi için öncelikle o edimin ifa edilmesi gerekir, davacıların tarafın ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açmış olmasına, ölüm nedeniyle doğrudan davacı taraf üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacı tarafa yansıtılamayacak olmasına, dolayısıyla araç sürücüsünün tam kusurlu olması halinde bu hususun desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyecek olmasına göre, zarar gören üçüncü kişi sıfatıyla davalı sigorta şirketinden zararlarının tazminini talep eden davacılara karşı davada rücu iddiası ileri sürülemeyecektir.Çünkü davalının ileri sürdüğü alacak hakkı, davacı tarafın destekten yoksun kalma tazminatı hakkından sonra ve onun doğumuna bağlı olarak doğan bir haktır. Dolayısıyla davalı tarafın bu yöndeki savunmasına da itibar edilmemiştir.
Kök raporda ölenin, kızı olan davacı …………. İzmir’de yaşayanların ortalama evlenme yaşı olan 25 yaşına kadar destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de Yargıtay ………….HD’nin güncel içtihatları uyarınca yüksek öğrenim yaptığı yönünde bilgiye rastlanılmayan davacıya 22 yaşına kadar destek olacağının kabul edilmesi gerekir. Yine kök raporda Yargıtay ……..Hukuk Dairesince kabul edilen destek pay oranlarına göre hesaplama yapılmamıştır. Ek raporda bu hata düzeltilmiş ise de yine 25 yaş esas alınarak hesaplama yapıldığından ek rapor da yeterli görülmemiştir. Gerek kök ve gerekse ek rapordaki eksiklikler giderilerek düzenlenen 2.ek raporda ise ……. desteğin 22 yaşına kadar olacağını kabul eden ve doğru destek pay oranları esas alınarak yapılan 2.seçenek hesaplama uyarınca davacı …… 22.108,15 TL ve….. 31.726,87 TL tazminat talep edebileceği tespit edilmiştir, davalı vekilince 2.ek rapora destek pay oranları yönünden itiraz edilmiş ise de itirazı yerinde görülmemiş, 2.ek rapordaki 2.seçenek olan bu hesaplama denetime açık ve doğru bulunarak ve taraflarca kazanılmış haklara aykırı olmadığı kabul edilerek hükme esas alınmıştır.
Buna göre davacı ………………. için talep artırım dilekçesi ile talep edilen 36.888,59 TL ile mahkemizce haklı bulunan 22.108,15 TL arasındaki fark yönünden davanın reddi gerekmektedir. Davacı …………… yönünden ise talep artırım ve sonrasında ıslah dilekçesi ile talep edilen 31.726,87 TL haklı görülmüştür. Bunun yanında davacı……………n dava öncesinde 20/10/2012 tarihli dilekçe ile davalı şirkete başvuruda bulunmuş olması nedeniyle davalı şirketin bu davacının talebi yönünden 13/11/2012 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü kabul edilmiş, davalı ……….n ise dava öncesi başvurusuna ilişkin belgeye rastlanılmadığından dava tarihi itibariyle temerrüdün oluştuğu kabul edilmiştir. Ayrıca kazaya neden olan aracın ticari araç olmaması nedeniyle ancak yasal faiz talep edilebileceği kanısına varılmış, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın arttırılan ve ıslah edilen haliyle kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın artırılan ve ıslah edilen hali ile KISMEN KABULÜNE;
a)22.108,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının ………… tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı …………’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)31.726,87 TL destekten yoksun kalma tazminatının 25.656,11 TL’sinin dava tarihinden itibaren, 6.070,76 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacı ……………….. verilmesine,
2-Karar harcı 3.677,47 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70 TL, tamamlama harcı olarak yatırılan 207,00 TL ve ıslah harcı olarak yatırılan 21,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.421,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan toplam 255,70 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan 32,40 TL ilk masraf, 254,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.486,40 TL yargılama giderinin 1.171,54 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacılara ödenmesine, kalanın davacı …….. üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli …………… deki esaslara göre belirlenen 6.271,85 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli……….. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı ………… alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .