Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/650 E. 2021/990 K. 22.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/650
KARAR NO: 2021/990
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ: 22/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- plakalı araç seyir halindeyken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi üzerine — plakalı araçlara çarparak durması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan — plakalı aracın kazanın meydana gelmesinde — oranında kusurlu olduğunu, davalılardan — poliçesini düzenleyen olduğunu, diğer davalı —- konumunda olduğunu, kaza sonrası müvekkilinin ağır yaralandığını, bir çok ameliyat geçirdiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin ekonomik geleceğinin sarsıldığını, dilinde ve çenesinde yaşadığı sıkıntılardan dolayı mesleğini tam olarak icra edemediğini, — tarihine kadar işe gidemediğini ve ücret alamadığını, —olmadığından — tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını ve —kazanç kaybı mevcut olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik tedavi giderleri için —çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar için—-maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalılardan —tahsiline, davalılardan — aşan oranda —birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna, — manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan —tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı — cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan — sayılı aracın müvekkili tarafından trafik sigortası ile sigortalandığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere kişi başı sakatlık hallerinde azami — sınırlı olduğunu, davacının tedavi giderleri ile geçici iş göremezlik taleplerinin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, bu taleplerin —-yöneltilmesi gerektiğini, kazaya ilişkin kusur tespitinin yapılması ve tarafların kazanın oluşumunda kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, dava konusu kazada hatır taşımacılığının mevcut olduğunu, davacının para ile taşınan bir yolcu olmadığını, davacının zararın oluşumu ve ağırlaşmasında kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafından müvekkiline tazminat başvurusu bulunmadığını, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, dolayısıyla kaza tarihinden faiz talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —-olduğunu, davacı beyanları aksine —– müteselsil sorumluluk bulunmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun— zararlarda ve yalnızca aşan kısım için söz konusu olabileceğini,—-aşmayan zararlardan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —-davaya cevap vermemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından doğan maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ——günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
— tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı yaralanmış ve bu nedenle tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücü kaybı, ekonomik geleceğin sarsılmasına ilişkin maddi tazminat talepleri yanısıra manevi tazminat istemiyle dava açmış yargılamanın devamında davacı vekili — günlü duruşmada ekonomik geleceğin sarsılmasına yönelik zarar taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili sunduğu —tarihli dilekçe ile de davalılardan — şirketi ile sulh olduklarını, —kapsamındaki tüm alacaklarının ödendiğini, bu davalı hakkındaki davadan feragat ettiklerini bildirmiş, diğer davalılar yönünden — limitini aşan kısım yönünden davaya devam ettiklerini belirtmiştir. Davalı —- dilekçesiyle davacının feragati nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Kazaya karışan araçların trafik tescil kayıtları, poliçeler, hasar dosyaları getirtilmiş, davacının içinde bulunduğu davalılardan — kullanımında olan — plakalı aracın —olduğu, davalı —tarafından trafik sigorta poliçesinin, davalı —tarafından da —poliçesinin düzenlendiği anlaşılmıştır. —plakalı aracın dava dışı — kullanımında bir kamyonet olduğu — plakalı aracın da kamyon vasfında olup —- tarafından kullanıldığı, trafik kayıtları ve kaza tutanağı ile belirlenmiştir.
Kaza nedeniyle davacıya uygulanan tedaviye ilişkin tüm tıbbi kayıtlar tedavi belgeleri dosyaya alınmış, davacının maluliyet durumunun belirlenmesi yönünden —- rapor alınmıştır. Raporda kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan—-uyarınca ve —- olduğu için davacının —- meslekte kazanma gücü kaybı olduğu ve iyileşme süresininde kaza tarihinden itibaren — aya kadar uzayabileceği tespit edilmiş bu belirlemeler tazminat hesabı yönünden mahkememizce esas alınmıştır.
Olayla ilgili olarak — dosyasında takipsizlik kararı verildiği, davacının içinde bulunduğu — plakalı araç sürücüsü —- aynı zamanda davacının arkadaşı olduğu, olay esnasında —alkolsüz olduğu, savcılık dosyası kapsamında uzlaşma olmadığı, davacının sağ ön koltukta oturduğu, birlikte —– doğru gittikleri dosya kapsamındaki ifadelerden ve belgelerden anlaşılmıştır.
—-yazı yazılmış, kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bilgisi verilmiştir.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, davacının müzisyen olduğu,—-bulunduğu, eşinin ev hanımı olup, hali hazırda çalışmadığı, oturduğu evin ailesine ait oludğu belirlenmiştir. Davacının ekonomik durumunun tespiti yönünden tanıklarda dinlenmiş, ayrıca ———- yapan davacının özelliklerine sahip bir sanatçının ortalama aylık ücretinin ne olabileceğinin bildirilmesi istenmiş, — bir belirleme olmadığı bildirilmiş, —-ödendiği bilgisi verilmiştir. Dinlenen tanık davacı ile sürekli çalışmadığını, aylık kazancına dair bilgisi olmadığını, kaza sonrası — sonunda da eski —- olmadığını, kazadan önce —yıl kadar birlikte sahne aldıklarını, program başına davacının ——-aldığını, eşlik ettiği sanatçıların stüdyo ve albüm kayıtlarına da eşlik ettiğini beyan etmiştir.
Dosya olaydaki kusur durumu ve tazminat hesabının yapılması yönünden bilirkişi heyetine verilmiş, alınan — tarihli bilirkişi heyeti raporunda kusur bilirkişisi olayın oluş biçimini değerlendirerek davacının içinde bulunduğu aracın sürücüsü —- olayın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olduğunu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ise kusursuz olduğunu, davacının aracın ön koltuğunda seyahat ettiğini, emniyet kemeri takma durumunun belirlenemediğini, ancak davacının içinde bulunduğu aracın önde duran araca arkadan ve yandaki seyir halinde bulunan diğer araca çarpma darbeleri ile çarpmanın etkisi ile yaralanmış olup emniyet kemeri takip takmamasının olayın sonucunu değiştirmeyeceğini, bu olayda her durumda yaralanmanın oluşacağını, yolcu olarak kendisi dışında gelişen olayda alabileceği bir tedbir de olmadığından kusursuz kabul edilmesi gerektiğini bildirmiş, kusura yönelik rapor mahkememizce de yeterli ve olayın oluş biçimine uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabını yapan bilirkişi tarafından ise —- seçenekli olarak tazminat hesabı yapılmış, ilk seçenekte davacının geliri asgari ücret kadar kabul edilmiş, ikinci seçenekte ise davacı gelirinin asgari ücretin —–katı olarak kabulü ile hesaplama yapıldığı görülmüştür.
Dosyada tedavi giderlerinin hesaplanması yönünden de ayrıca diş hekimi ve plastik rekonstrüktif ve estetik cerrahtan —-olarak hesaplanmıştır.
Tazminat hesabına yönelik rapora davalı sigorta şirketleri tarafından itiraz edilmiş olduğundan bu itirazların karşılanması yönünden tazminat hesabını yapan bilirkişiden ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bilirkişi düzenlediği ek raporda müterafık kusur ve hatır taşımasına yönelik itirazlar hususunda takdirin mahkemeye ait olduğunu belirtmek suretiyle kök rapordaki gibi iki seçenekli olarak hesap yapmış, her iki seçenekte de hatır taşıması ve müterafık kusurun kabulü halinde yapılacak indirimleri de ayrıca hesaplamış olduğu görülmüştür.
Davacı vekili alınan son rapor doğrultusunda davasını ıslah edip müterafık kusur ve hatır taşıması savunmalarını kabul etmediklerini belirterek raporda ikinci seçenekte belirlenen değer üzerinden davayı ıslah ettiklerini, davalı —-kapsamında kalan tüm ödemelerin yapıldığını, bu yüzden —– ıslah ettiklerini, avans faizi talep ettiklerini bildirmiş, ıslah ettiği tutar üzerinden harç yatırdığı anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller alınan bilirkişi raporları ile — tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı ve —ranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme süresininde — aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, olayın meydana gelmesinde kazaya karışan —kusurlu olduğu, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin ise kusurunun bulunmadığı, davalı —- düzenlediği ve bu nedenle davacının zararından sigortalının kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun bulunduğu, davalı ——- düzenlediği, —- teminatlarını aşan kısım yönünden sorumlu tutulabileceği diğer davalının ise araç sürücüsü olup davacının zararından sorumlu olduğu davacının arkadaşı olan sürücü — yaptığı sırada kazanın meydana geldiği, davacının ön koltukta oturduğu, dosya kapsamında emniyet kemerinin takılı olup olmadığına dair bir belirleme yapılamamakla birlikte bilirkişi tarafından yaralanmanın meydana gelmesinde emniyet kemerinin takılı olup olmamasının bir etkisinin olmadığının belirtildiği, dolayısıyla davacıya bu yönde bir kusur atfedilemeyeceği, araç sürücüsünün alkollü olmadığı ve ehliyetinin de bulunduğu anlaşılmakla davacı yönünden müterafık kusur indirimi yapılamayacağı ancak arkadaşının aracında yolculuk yapan davacı yönünden davalı yanın hatır taşımasına yönelik savunmasının değerlendirilmesi gerektiği, davacının arkadaşıyla—- seyahat ettiği sırada kazanın meydana gelmesi nedeniyle olayda hatır taşıması bulunduğunun kabul edilerek belirlenen tazminat tutarından %20 oranında indirim yapılması gerekeceği sonucuna varılmış, yine dosyaya yansıyan davacının gelir durumuna ilişkin delil ve belgeler değerlendirildiğinde de davacının gelirinin asgari ücret üzerinde olduğunu gösteren somut bir delil tespit edilemediğinden tazminat raporunda 1.seçenek hesaplama mahkememizce hükme esas alınmıştır. Buna göre davacının geçici/kalıcı iş göremezlik tazminat tutarı —-olup bu tutarın davalı —yönünden davadan feragat edilmiş olması nedeniyle—olduğu bu tutardan davalı —- olay tarihinden ve sigorta şirketinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı yanın bir diğer talebi de tedavi giderine ilişkin olup davalı—-tedavi giderininde —tahsiline ve olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Davacı olay nedeniyle yüzünde meydana gelen kalıcı iz ve yaralanmadan ötürü geçirdiği operasyonlar nedeniyle acı çektiğini, uzun süre sağlık problemleri yaşamış olduğunu belirterek manevi tazminat talep etmiştir. Manevi tazminat TBK 56.maddesinde düzenlenmekte olup bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özellikleri göz önünde bulundurularak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir. Duyulan üzüntünün parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. Manevi tazminat takdir edilirken tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olaydaki kusur durumu, olay tarihi itibariyle paranın alım gücü dikkate alınarak zarar gören için hak ve nesafet kuralları, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini sağlayıcı şekilde manevi tazminata hükmedilmelidir. Somut olayda davacının geçirdiği trafik kazası nedeniyle üzüntü ve acı duyduğu açıktır. Dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacının manevi tazminat istemi de kısmen kabul edilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılardan —- yönelik davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zarar talebinin feragat nedeniyle reddine,
3-Davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kısmen kabulüne,
—- müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, hükmedilen tutara davalı —yönünden dava tarihi olan —- tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazla talebin reddine,
4-Davacının tedavi giderlerine yönelik talebinin kabulüne, ıslah edilen hali ile— tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı—- tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, fazla talebin reddine,
6-Hükmedilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden karar harcı 4.288,53 TL.’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 309,61 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 2.050,00 TL.harcın mahsubu ile bakiye 1.928,92 TL harcın davalılar —- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Hükmedilen tedavi giderlerine yönelik karar harcı 4.648,42 TL.nin davalı —- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
Hükmedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan karar harcı 1.024,65 TL.nin davalı —- tahsili ile hazine adına irad kaydına,
7-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.359,61 TL harcın davalılar —- tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 621,85 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.800,00 TL bilirkişi ücreti, 1.124,00 TL.—– olmak üzere toplam 4.578,25 TL yargılama giderinden davadaki haklılık oranına göre (%22) 1.007,21 TL.nin davalılar —-şirketinden tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı —-yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 8.961,45 TL vekalet ücretinin davalılar —– alınarak davacıya verilmesine,
Kabul edilen tedavi giderleri talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 9.646,37 TL vekalet ücretinin davalı —– alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.100,00TL vekalet ücretinin davalı —- alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım gözönünde bulundurularak maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 5.582,93 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
12-Davalı —-yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediği bildirildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
13-Davalı —– tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
14-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ——– yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/12/2021