Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/630 E. 2018/539 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/630 Esas
KARAR NO : 2018/539

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 21/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı müvekkili hakkında İstanbul Anadolu ……..İcra Müdürlüğü’nün 2014/23112 esas sayılı dosyasıyla ……………. müşteri………. numaralı sözleşme hesabına giden enerji tüketim bedelinin ödenmediğinden bahisle fatura numarası ve tarihini belirtmeksizin 6.152,22 TL asıl, 1.225,54 TL, 03/02/2015 tarihine kadar işlemiş faiz ve 220,59 TL KDV olmak üzere toplam 7.596,35 TL alacak üzerinden ilamsız icra takibi yaptığını, müvekkilinin kullanmakta olduğu enerji bedellerini düzenli olarak ödediğini, şimdiye kadar ödenmemiş enerji bedelinden dolayı herhani bir borcunun bulunmadığını, davalı şirkete yapılan başvuruda müvekkiline borç dökümünün verilmediğini, ödeme emrinin hangi döneme ilişkin olduğu belirtilmediğini, başlangıç tüarihi belli olmayacak şekilde faiz işletildiğini, kullanılmış enerji bedeli olduğu iddia edilen takibe konu borçtan dolayı dava açıldığını, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitini, müvekkili aleyhine haksız ve dayanaksız olarak başlatılan takibin iptalini, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, müvekkilinin aleyhine haksız olarak başlatılan takip nedeniyle zarar görmesinin engellenmesi bakımından İİK’nun 72.maddesi gereğince yargılama sonuna kadar müvekkili hakkındaki takibin teminat karşılığında durdurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının kaçak elektrik kullandığınını tespit edildiğini, İstanbul Anadolu …… İcra Müdürlüğü’nün 2014/23112 Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, dosya kapsamında asıl alacak miktarı olarak 6.150,22 TL ve temerrüt faizi ile güncel borç durumu 9.592,68 TL olduğunu, davacının elektrik kullanımına ilişkin herhangi bir sözleşme olmadığını, sayaçsız elektrik kullandığını, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği maddesi 26-“Gerçek veya tüzel kişinin; a) Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi, c) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.” amir hükümleri gereği kaçak elektrik enerjisi tükettiğini, davacı tarafın kaçak elektrik enerjisinin tüketmiş olduğunu, yine aynı yönetmelikte belirlenen ilkeler ışığında kaçak kullanılan kısım faturalandığını, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlandığını, 25 Eylül 2002 günlü Resmi Gazetede yayınlandığını, 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.üncü maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edildiğini, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleriyle diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek kuruma sunulacağını, kurul onayıyla uygulamaya konulacağı açıklandığını, 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik neticesinde karşılıksız yararlanma suçu, “abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi” ile de gerçekleştiğini, Kanun değişiklikleri ile desteklenen “karşılıksız yararlanma” genel olarak karşılığı verilmesizin bir hizmetten yararlanma olarak değerlendirildiğini, 5237 sayılı TCK, karşılıksız yararlanma olarak kabul edilen bir takım fiilleri ayrı bir suç olarak düzenlemiş ve madde metinlerinde bu fiilleri kapsayacak şekilde “karşılıksız yararlanma” terimini kullandığını, davacı şirketin merkezinde kullanmakta olduğu enerji bedellerini düzenli olarak ödemiş olduğunu iddia edildiğini, müvekkilininin davalı yetkililer tarafından ilgili yerde kaçak elektrik tüketimi tespit edildiğini, ilamsız icra takibi yoluna başvurulduğunu, kaçak elektrik enerjisi tüketimi söz konusu olduğunu, haksız ve yersiz davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile davalı hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine yöneliktir.
Takip alacaklısı davalı taraf borcun ………6 no lu müşteri, …….. no lu söz. hesabına ait enerji tüketim bedelinden kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu/davacı aleyhine 01.12.2014 tarihinde İstanbul Anadolu ………. İcra Müdürlüğünün 2015/630 E. sayılı dosyası ile 6.150,22 TL asıl alacak ve 220.59 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 7.596.35 TL alacağı için takibe geçtiği görülmüştür.
Mahkememizce tüm deliller toplanarak bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davacı şirketin defterlerine göre; davacı şirketin davalı ile ticari ilişkisinin 2012 yılı öncesinde başladığı ve 10.12.2013 tarihinde davacının 1.565,13 TL davalıdan alacaklı olduğu, davacının ……… Bankasından davalının faturaları için otomatik ödeme talimatı verdiği, 10.12.2013 tarihinde davacının davalıdan 1.565,13 TL alacaklı göründüğü, esasen davalı elektrik idaresinin bazı faturalarının davacı tarafından muhasebe kayıtlarına girilmediği (faturanın gönderilmemesi v.b.), davacı ve davalı arasında herhangi bir cari hesap ilişkisine dayalı bir ihtilaf bulunmadığı, davalının defterlerine göre;…………. tesisat no ile işyerine yönelik olarak, 31.07.2013 tarihinde …..no.lu “… Tespit Tutanağı” başlıklı bir tutanak düzenlendiği, ilgili tutanakta; “Zati (Kayıtsız) sayaçtan enerji kullanımı tespit edildi” açıklamasına yer verildiği, tespit anındaki güç bilgileri kısmında 6000 Watt olarak belirtildiği, davalı ……. görevlileri,………… (…. Teknisyen-3384) ve ….. (…… …..-2644) tarafından kaşeleri vurularak tutanağın düzenlendiği, tutanağın Abone veya Temsilcisi kısmında ise el yazısı ile “Alınamadı” diye yazıldığı, davalı tarafından 31.07.2013 tarihli tutanak tarihinde davacıya tutanağın tebliğ edilmediği, davalı idare tarafından inceleme sırasında taraflarına sunulan tabloya göre, davalının ………… kaçak no kayıtlarına aldığı, kaçak kullanımının abonesiz, kayıtsız sayaç ile ve ticari olduğu, kayıt başlangıç tarihinin 13.09.2012 (31.07.2013 – 13.09.2012 tarihleri arasında 322 gün) ve tespit edilen gücün 6,01 ve kaçak enerji miktarının …. olduğu, kaçak tespit tutanağında sayacın 11601 kwh yazdığı, tutanakta abone veya temsilcisinin adı-soyadı dolayısı ile imzasının bulunmadığı, bu durumda bu tutanağı tek taraflı olarak yorumlamayıp, tutanağın 2.sayfasındaki kaçak başlangıç tarihi (13/09/12) ile kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağının 31/07/2013 tarihi arasındaki 322 gün ve tespit edilen 6.01 kw kurulu güç esas alınarak hesap yapıldığı, davalının KDV ve gecikme zammı olarak toplamda 5.213,73 TL alacaklı olduğu, davacının toplam takip tutarının 2.382,62 TL sı kadar borçsuz olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora yönelik itiraz dilekçesinde; kaçak elektrik kullanımının olmadığını,…… nolu müşteri …..nolu sözleşme hesabına ait işlem dosyasının hiç incelenmediğini, 31/07/2013 tarihli kaçak elektrik tutanağının dava açıldıktan sonra sahte olarak düzenlendiğini beyan etmiştir.
Davalı vekili ise; kaçak kullanım yapılan tarihler arası günlük çalışma saati için baz alınan hesap tablosunun ….celbedilerek hesaplama yapmak üzere ek rapor alınmasını talep etmiştir. Faturaların üzerinde, otomatik ödeme talimatının ………ye verildiği ve davacının … hesabından ödendiği görülmektedir.
Mahkememizce……… nolu müşteri …… nolu sözleşme hesabına ait işlem dosyasının sunulması için …. müzekkere yazıldığı, ancak sunulmadığı, davalı vekilinin belirttiği tarihler arasına tekabül eden günlük çalışma saati için baz alınan hesap tablosu ………. celbedilmiş ve evraklar geldikten sonra sayaç üzerinde bizzat inceleme yapılması suretiyle bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; ……… tarihli kaçak elektrik tutanağında sözü edilen …… seri nolu …….. marka sayacın davacı şirket tarafından kullanılmadığı, raporda seri no ve tesisat numaraları listelenen 3 adet sayaç dışında başkaca bir sayacın mevcut olmadığı, davalı şirket nnezdinde imzalanmış bir perakende satış sözleşmesinin bulunmadığı, ……. nolu müşteri …… nolu sözleşme işlem dosyasının dosyaya sunulmaması nedeniyle incelenemediği belirtilmiştir.
Davalı vekili ek rapora itiraz dilekçesi sunmuştur.
Tüm dosya kapsamından; davanın davacı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit talebine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın davalı tarafından 31.07.2013 tarihli ………. no.lu “………..Tutanağından” kaynaklanan 13.09.2013 tarihinde davacı aleyhine 6.150,00 TL “Kaçak Elektrik Tüketim” bedelinin davalı tarafından tahakkuk ettirilmesi ve bu yapılan tahakkuk işleminin hukuki olup olmadığı noktasında toplandığı, davacı tarafın ………. tarafından Anadolu yakası ……….İcra Dairesinin……… no’lu dosyası ile 01/12/2014 tarihinde kendisinden borcu olarak talep edilen 6.150,22 TL asıl alacak +1.225,54 TL gecikme faizi (09/12/2014’e kadar)+220.59 TL KDV olmak üzere toplam 7.596,35 TL’nin tahsili amaçlı yapılan tebligatın doğru olmadığını ve böyle bir borcunun olmadığının tespitini talep ettiği, davalı tarafın ise borcun normal kullanımdan değil, idareye kaydı olmayan sayaç üzerinden yapılması nedeni ile kaçak elektrik enerjisi kullanımından kaynaklandığını, o nedenle yapılan resmi takibatın yerinde ve doğru olduğunu savunduğu, alınan kök raporda kaçak elektrik kullanıldığı varsayılarak hesaplama yapıldığı, sayaç üzerinde inceleme yapılması için ara karar kurulduğu, ek raporda davacı şirketin bina girişinde elektrik tesisatlarının kapağının kilitli bir dolapta olduğu, binanın girişinde bir elemanın görevlendirildiği, kilidin kapıdaki elemanda bulunduğu, davacı şirketin kapıdaki elemanın kilitli dolabı açması üzerine gereken incelemenin ve sayaç okuma işleminin yapılabileceğinin görüldüğü, dolabın içinde yalnızca 3 adet sayaç bulunduğu ve bunların da kaçak tespit tutanağında yazılı marka ve model sayaçlardan olmadığının belirtildiği, dolayısıyla her ne kadar kaçak elektrik kullanıma ilişkin tutanak resmi tutanak mahiyetinde olsa da tutanakta belirtilen sayacın davacının işyerinde olmadığı, elektrik dolaplarının kilitli olup, ancak görevliden anahtar teminiyle dolabın açılabileceği, tutanakta davacı şirket adına tutanağı imzalayan olmadığı, dolayısıyla 31/07/2013 tarihli kaçak usulsüz elektrik tespit tutanağı nedeniyle davacının borcunun bulunmadığı anlaşılarak davanın kabulü ile davacının İstanbul Anadolu…… İcra Müdürlüğü’nün 2014/23112 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine, takibin iptaline, davalı tarafın takip yapmakta kötüniyetli olmadığı, elemanlarınca hazırlanan tespit tutanağına göre işlem yaptığı anlaşıldığından davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davacının İstanbul Anadolu ……… İcra Müdürlüğü’nün 2014/23112 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine, takibin iptaline,
2-Davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
3-Karar harcı TL 518,91 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 129,73 TL harcın mahsubu ile bakiye 389,18 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvuru, 129,73 TL peşin harç olmak üzere toplam 157,43 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 158,50 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.986,50 TL bilirkişi ücreti (3 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 2.145,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli………’deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..