Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2015/612 Esas
KARAR NO : 2018/933
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/04/2015
KARAR TARİHİ : 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kağıt endüstrisi, basım ve matbaacılık sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin satış ilişkisi içerisinde olduğu davalı şirketten fatura karşılığı 92.167,55 TL tutarında alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için davalı tarafa yazılı ve sözlü olarak defalarca müracaat ettiğini, müvekkili şirket tarafından bugüne kadar herhangi bir olumlu netice elde edilemediğini, bunun üzerine davalı taraf aleyhine İstanbul Anadolu ——.İcra Müdürlüğü’nün 2014/22379 esas sayılı dosyası ile 92.167,55 TL için ilmasız icra takibine geçildiğini, davalı borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, yetkiye, borca, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini, davalının itirazlarının haksız olduğunu, takibin yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, davalı borçlunun yetki itirazının reddinin gerektiğini, takip konusu alacak ticari satış ilişkisi kapsamında davalı borçluya satılan kağıt ürünlerin bedellerine karşılık gelmekte olduğunu, borca itirazın haksız olduğunu, takip konusu alacağın likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla İstanbul Anadolu ———–.İcra Müdürlüğü’nün 2014/22379 esas sayılı icra dosyasına davalı borçlunun yaptığı haksız itirazlarının iptalini, davalı borçlu aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı şirkete ve davalı şirket tasfiye memuru …’a dava dilekçesinin tebliğ edildiği, cevap dilekçesinin sunulmadığı anlaşıldı.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağından doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 21/11/2014 tarihinde açık hesaptan kaynaklanan alacağa dayalı olarak 92.167,55 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; ihtarata rağmen taraf defterlerinin sunulmadığı, davacı tarafça sunulan defterlerin usule uygun olduğu, cari hesaba göre 21.11.2014 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 92.167,55 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili, davalının defterlerini ibrazdan kaçınması nedeniyle davalı yanın itirazlarını kanıtlayamadığını, rapor doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı rapora yönelik herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
———– davalı şirkete ait çalışan listesi celp edilmiştir.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydında; davalı şirketin tasfiye halinde olduğu, tasfiyesine 24/06/2015 tarihinde dava açıldıktan sonra karar verildiği ve tasfiye memurunun … olması nedeniyle dava dilekçesi, tensip tutanağı, duruşma tutanakları, bilirkişi raporu ve duruşma günü tasfiye memuruna tebliğ edilmiştir.
Davacı tarafça dava dilekçesinde davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına delil olarak dayanıldığından davalı şirkete ait BA formları ilgili Vergi Dairesinden celp edilmiştir.
Bilirkişi raporunda gösterilen davacı şirkete ait cari hesap kaydı incelendiğinde, cari hesabın davacı tarafından düzenlenen 12 adet faturadan oluştuğu, bu faturaların ve faturalara ilişkin sevk irsaliyelerinin davacı vekilince dosyaya sunulduğu, söz konusu sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında davalıya atfen imza bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu faturalara konu sevk irsaliyelerinde teslim alan imzaları yönünden davalı şirketin isticvabına karar verilmiş ve davalı şirket adına isticvap davetiyesi düzenlenerek davalı şirket tasfiye memuruna gönderilmiş, ancak davalı şirket adına duruşmaya katılan olmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesap alacağına dayalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, cari hesabın 12 adet faturadan oluştuğu, faturaların tamamının ———. Aylarda düzenlendiği, davalının davaya cevap vermemiş olması nedeniyle davayı inkar etmiş sayıldığı, bu durumda davacı satıcının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacı kendi ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan 92.167,55 TL alacaklı görünmekte ise de davalının ticari defterlerini sunmadığı, bunun yanında davacı tarafça sunulan faturalara konu sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarında (isim) ve imza bulunduğu, söz konusu sevk irsaliyelerinin isticvap davetiyesi ile davalı şirket tasfiye memuru …’a tebliğ edilmiş olmasına rağmen duruşmaya gelen olmadığı ve herhangi bir beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla sevk irsaliyelerinde teslim alan imzalarının davalı şirket yetkilisine veya şirket adına mal teslim almaya yetkili çalışanlarına ait olduğunun kabul edilmiş sayıldığı(Emsal: Yüksek Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 08/02/2016 tarihli 2015/11129 E., 2016/1805 K. sayılı kararı), ayrıca bundan hariç Mahkememizce celp edilen davalı şirkete ait BA formlarında davacının 2013 yılında davalı şirketten 12 adet belge karşılığı KDV hariç 96.792,00 TL tutarında mal veya hizmet aldığına ilişkin beyanda bulunduğu, KDV dahil bu BA ya konu edilen bedelin cari hesaptaki 12 adet fatura karşılığıyla örtüştüğü, davacının faturalara konu malları teslim ettiğini ispat etmiş olduğu, buna karşılık davalının ödeme yönünde bir savunmasının bulunmadığı, ancak davacının cari hesaba göre davalı tarafından bir kısım ödeme yapıldığının görüldüğü ve bu ödemeler de mahsup edildikten sonra davacının 92.167,55 TL alacağının kaldığı, her ne kadar davalı taraf icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olsa da 6098 sayılı TBK’nın 89. Maddesi uyarınca para borçlarında alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerindeki yer icra dairesinde de takip yapabileceği, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve davacının alacaklı olduğu ve yerleşim yerinin Ümraniye olduğu anlaşılmakla davalı tarafın icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verildiği, asıl alacağa yönelik davanın sübuta erdiği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalının icra takibinde asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak ve buna takip tarihinden itibaren % 11,75 ve değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, alacak likit olmakla hüküm altına alınan alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ——–.İcra Müdürlüğünün 2014/22379 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 92.167,55 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağı takip tarihinden itibaren yıllık %11,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 92.167,55 TL’nin % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar harcı 6.295,97 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.113,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.182,77 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma ve 1.113,20 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.140,90 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 251,35 TL tebligat ve müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 851,35 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— deki esaslara göre belirlenen 10.123,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirketin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.