Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/59 E. 2018/483 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/59 Esas
KARAR NO : 2018/483

DAVA : İtirazın İptali(Ticari Satımdan ve Taşıma İşinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 31/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Ticari Satımdan ve Taşıma İşinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkili ile davalı …….i. arasında 20/07/2013 tarihinden itibaren süregelen ticari ilişkide tarafların mal ve hizmet alışverişleri olduğunu ve karşılıklı faturalar kesildiğini, yine müvekkilinin davalının talebi üzerine düzenlemiş olduğu 23/05/2014 tarihli 015203 nolu sevk irsaliyesi ile 23.845,38 TL bedelli malı davalı … A.Ş. vasıtasıyla geri dönüşlü kargo hizmeti alarak davalı …….’ne gönderdiğini, akabinde buna ilişkin 30/05/2014 tarihli …… nolu 23.845,38 TL bedelli faturanın düzenlerenek gönderildiğini, davalı … A.Ş. tarafından malların 24/05/2014 tarihinde teslim edildiğinin beyan edildiğini ancak irsaliyenin imzalatılarak taraflarına geri getirilmediğini, faturaya ilişkin borcun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalıların haksız itirazları ile durduğunu ileri sürerek itirazların iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava konusu icra takibinin 24.276,87 TL asıl alacak ve 317,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.594,13 TL üzerinden başlatıldığı, davalıların borcun tamamına itiraz ettikleri, dava dilekçesinde itirazların iptalinin talep edildiği ancak harca esas değer olarak 23.845,38 TL gösterilmiş olduğu anlaşılmakla davacı vekilinden HMK 31.maddesi uyarınca bu konuda açıklamada bulunması istenmiş, davacı vekili 08/02/2017 tarihli dilekçesinde harç eksikliğini tamamladıklarını bildirmiştir.
SAVUNMA: Davalı……. vekili; öncelikle derdestlik itirazında bulunduklarını, zira davacının aynı iddiayla farklı bir icra takibi yapıp bu takibe ilişkin ayrı bir dava açtığını, bir çok banka ve büyük şirketlere elektronik güvenlik sistemleri hizmeti veren müvekkilinin davacıya mal satışı yaptığını, buna karşılık davacının ise müvekkili için teknik servis hizmeti verdiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, aksine borçlu olanın davacı olduğunu, davacının müvekkili adına vermiş olduğu bir hizmete ilişkin uhdesinde bulunan ve hizmeti alan dava dışı bankaya ait olup iade etmesi gereken güvenlik sistemi malzemelerini iade etmediğini, ancak davacının daha sonra dava konusu sahte faturayı düzenleneyerk müvekkiline gönderdiğini, ancak fatura içeriğindeki ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin faturada yer alan ürünlerin ana ithalatçısı ve satıcısı olduğunu, satıcısı olduğu ürünleri davacıdan satın almasının mümkün olmadığını, müvekkiline kargoyla gönderilen ürünlerin ise davacıya ait olmayan dava konusu fatura ile ilgisi bulunmayan güvenlik sistemi hizmeti verilen dava dışı bankaya ait olan ve iadesi gereken ürünler olduğunu savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı … A.Ş. vekili; müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, ayrıca davacının müvekkiline teslim ettiği ürünlere ne olduğu hususunun net bir şekilde tespit edilemediğini, davacının kargo içeriğinde gerçekten iddia ettiği ürünlerin bulunduğunu ispat etmesi gerektiğini, iddia edilen zararın varlığının da ispatının gerektiğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, ticari satımdan ve taşıma işinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davalı …… vekilinin itirazına konu Mahkememizin ……. E. sayılı dosyası incelendiğinde davacının davalı ….. hakkında cari hesap alacağının tahsili amacıyla ayrı bir takip başlattığı ve itiraz üzerine Mahkememizin ….. E. sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasını açmış olduğu, Mahkemece icra dosyasında geçerli bir itiraz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğunda usulden reddine karar verdiği, kararın 23/03/2016 tarihinde kesinleşmiş olduğu görülmekle derdestlik itirazı haklı görülmemiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalılar hakkında ‘….. nolu fatura ve ……. nolu sevk irsaliyesi ile gönderilen malların bedeli ve 3 adet ihtarname gideri’ açıklaması ile 24.276,87 TL asıl alacak ve 317,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.594,13 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların yasal sürede borca itiraz ettikleri, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu fatura incelendiğinde davacı tarafından davalı …….. adına düzenlenen 30/05/2014 tarihli 23.845,38 TL bedelli, açıklama kısmında bir takım ürünlerin yer aldığı, teslim alan kısmı boş irsaliyeli fatura olduğu görülmüş, sevk irsaliyesinin ise aynı ürünlere ait açıklama içeren 23/05/2014 tarihli olduğu görülmüştür.
Davalı … A.Ş. tarafından düzenlenen kargo faturasında ise 45 desi 3 paket ürün teslim edildiği belirtilmiştir.
Davalı ………. tarafından davacıya hitaben düzenlenen bila tarihli ihtarnamede dava konusu faturayı iade ettikleri bildirilmektedir. Buna karşılık davacı tarafından davalı ……..’ne hitaben düzenlenen 09/06/2014 tarihli cevabi ihtarnamede …. nolu faturanın iade faturası olmadığı, bu nedenle yeniden gönderildiği belirtilmiştir. Davalı tarafından düzenlenen 18/06/2014 tarihli ihtarda ise yine dava konusu faturaya itiraz edilmiş, içeriğindeki ürünlerin gönderilmediği, bankaya ait olan eski ürünlerin irsaliyesiz olarak gönderildiği belirtilmiştir. Yine davacı tarafından davalı … A.Ş.’ye hitaben düzenlenen 25/06/2014 tarihli ihtarnamede, kargonun akıbetinin bildirilmesi, teslim edilmiş ise geri dönüşümlü irsaliyenin teslimi, aksi halde kargonun veya bedelinin iadesi talep edilmiştir.
Davalı ……. vekilince sunulan (davacı tarafça… ile yazışma yapıldığından bahisle kabul edilmeyen) 2014 yılı Mayıs ayına ait e-posta yazışmalarında davacının ödeme sıkıntısı içinde olduğunu,……. için gelen ürünlerin davalıya ait olduğunu ve iade edileceğini belirttiği, davalı tarafın iadesi gereken ürünlerin listesini gönderdiği görülmektedir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacının işletme defteri tuttuğu, buna göre 11.517,15 TL cari hesap alacağı olduğu, davalı ………..’nin 2014 yılı sonu itibariyle borç-alacak bakiyesinin bulunmadığı, dava konusu kargonun kargo sistemi üzerinde yapılan takibinde kargonun ……..’a teslim edildiği ve bu bilginin 04/06/2014 tarihinde davacıya iletildiğinin görüldüğü, davacının dava konusu ürünleri hangi siparişe veya sözleşmeye dayanarak gönderdiğini açıklamadığı, davalıya gönderilen ürünlerin tespiti için teknik inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, önceki itirazlarını tekrarlamıştır.
Davacı vekili,raporda taşımaya konu 3 koli malın kimde kaldığı hususunun incelenmediğini, davalının gönderilen malların kullanılmış mallar olduğunu ileri sürdüğünü, ancak malları iade etme gereği duymadığını, müvekkili tanıklarının dinlenilmesi gerektiğini belirterek yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını istemiştir.
Davalı …….. vekili, davacı tarafın tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini, ayrıca teknik inceleme yapılmasının davanın esasına etkisinin olmayacağını belirtmiştir.
Mahkememizin …… tarihli ara kararı ile elektrik mühendisi bilirkişi tarafından davalı işyerinde inceleme yapılmak sureti ile dava konusu fatura ve sevk irsaliyesine konu ürünlerle, incelemeye konu ürünlerin aynı olup olmadığı, inceleme konusu ürünlerin orjinal ürün mü hurda ürün mü olduğu, ayrıca takdiri mahkememize ait olmak üzere … isimli kullanıcı tarafından…….. hitaben düzenlenen 16/05/2014 arihli e-postada sözü edilen tablodaki ürünlerle fatura konusu ve inceleme konusu ürünlerin aynı olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesi istenilmiş, teknik bilirkişi raporunda özetle inceleme konusu ürünlerin karton koliler içinde bulunduğu, getirilen bir kolinin incelendiği, ürünlerin eski kullanılmış hurda ürünler oldukları, üzerlerinde kesilmiş kablo uçlarının bulunduğu, e-postada sözü edilen ürünlerin dava konusu fatura ve sevk irsaliyesine konu ürünlerden ilk 15ini kapsadığı, sonraki 7 ürünü kapsamadığı, incelenen ürünlerin de ilk 15 sıradaki ürünlerle aynı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili, raporu kabul etmediklerini, ayrıca davayı sonuca götürecek bir delil olmadığını belirtmiştir.
Davalı………vekili, raporun savunmalarını desteklediğini belirtmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, önceki itirazlarını tekrarlamıştır.
Davalı … A.Ş. tarafından delil olarak teslim belgelerine dayanılmış olduğu, ancak dosyaya sunulmadığı görülmekle davalı şirkete müzekkere yazılarak tüm teslim belgelerinin gönderilmesi talep edilmiş, cevabi yazıda belirtilen tarihte davalı ……ne teslim edilen kargo bilgisine ulaşılamadığı belirtilmiştir. Davalı vekiline söz konusu belgeleri sunması için kesin süre verilmiş, ancak verilen sürede herhangi bir belge sunulmamıştır.
Bunun üzerine Mahkememizin 13/03/2018 tarihli ara kararı ile dava konusu 3 paket 45 desi ürüne ilişkin hasar tutarının ……. cinsinden tespiti için Mahkememizce seçilen taşıma alanında uzman bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, raporda özetle, kargo taşımalarında hacimsel ağırlık veya fiziksel ağırlıktan hagisi büyükse kargo ücretinin ona göre tespit edildiği, dolayısıyla fiziksel ağırlığı daha az olsa bile kargonun taşıma sorumluluğu desiye göre belirlendiğinden hesaplamada gönderinin 45 kg olarak esas alınması gerektiği, 23/05/2014 tarihi itibariyle …. TL karşılığı dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre tazminat sorumluluğunun 1.206,23 TL ile sınırlı olduğu belirtilmiştir.
Davalı … vekili, gönderinin 45 kg gibi kabul edilerek hesaplama yapılmasının doğru olmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili, raporu kabul etmediklerini, yeniden bilirkişi incelemesi talep ettiklerini bildirmiştir.
Davalı …… vekili, itirazlarını tekrarlamıştır.
Öncelikle davacı ile davalı……i. arasındaki ticari ilişkiyi irdelemek gerekirse, davacı taraf taraflar arasında mal ve hizmet alışverişi olduğunu ve karşılıklı faturalar düzenlendiğini, dava konusu mal satışına ilişkin faturanın da bu kapsamda düzenlenerek gönderildiğini ancak bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş, davalı taraf ise davacıya mal satışı yapıldığını, davacının ise müvekkili için bazı banka ve şirketlere elektronik güvenlik sistemi kurulumu yaptığını, faturaya konu ürünlerin müvekkiline teslim edilmediğini, zaten müvekkili tarafından satışı yapılan ürünlerin müvekkiline satılmasının mümkün olmadığını, müvekkiline kargo ile gönderilen malların dava dışı bankaya ait olup davacı uhdesinde bulunan ve iadesi gereken hurda ürünler olduğunu, davacıya borcun olmadığını savunmuştur.
Dava konusu fatura davalı……’nin ticari defterlerinde kayıtlı değildir. Dava konusu sevk irsaliyesinin ve malların davalıya diğer davalı … A.Ş. vasıtasıyla geri dönüşlü kargo olarak gönderildiği ileri sürülmüş, ancak kargo faturası incelendiğinde gönderi içeriğinin belirsiz olduğu, kargo takip sisteminde yapılan incelemede söz konusu kargonun davalıya teslim edildiğinin davacıya bildirilmiş olduğu görülmüştür. Bunun yanında davacı tarafça …. ile yapıldığından bahisle kabul edilmeyen ancak içeriği inkar edilmeyip davacı e-posta hesabından yapılan ve bu nedenle Mahkememizce hükme esas alınan (dava konusu fatura ve sevk irsaliyesi düzenlenmeden hemen önceki bir tarihte yapıldığı anlaşılan) e-posta yazışmalarında, davalı savunmasında belirtildiği gibi davalı taraf dava dışı bankaya ait olup iadesi gereken ürünler olduğunu belirterek listesini göndermekte, davacı ise iadesi gereken ürünler olduğunu kabul etmektedir. Mahkememizce yaptırılan teknik inceleme sonucu da incelenen ürünlerin hurda ürünler olduğu ve e-posta yazışmalarında belirtilen ürünlerle ve dava konusu faturada belirtilen ürünlerin ilk 15’i ile aynı türde ürünler olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak ispat yükü kendisinde olan davacı dava konusu faturaya konu orijinal ve kullanılmamış olduğu ileri sürülen ürünleri davalı ……’ne satıp teslim ettiğini ispat edememiştir, kaldı ki bu ürünlerin ne şekilde ve hangi amaçla kendisinin servis hizmeti vermiş olduğu davalı firmaya satıldığı hususuna da açıklama getirememiştir. Davalı taraflarca muvafakat edilmemesi ve davanın niteliği gereği davacı tarafın tanık dinletme talebi de haklı görülmemiştir. Dolayısıyla davalı ……..’ne karşı açılan davanın sübuta etmediği kanısına varılmıştır.
Davacının davalı … A.Ş. ile olan ticari ilişkisine gelince, davacı taraf dava konusu ürünleri davalı … A.Ş. ile geri dönüşlü olarak diğer davalıya gönderdiğini, ancak davalı … A.Ş’nin ürünleri davalıya teslim ettiğini bildirmesine rağmen sevk irsaliyesini imzalatarak müvekkiline teslim etmediğini, taşımaya konu ürünlerin akıbetinin meçhul olduğunu ileri sürmüş, davalı … A.Ş. ise taşıma işinin gereği gibi yerine getirildiğini savunmuştur, ancak taşımaya ilişkin herhangi bir belge sunmamıştır, bunun yanında diğer davalı ise söz konusu kargo taşıması ile kendisine ürün teslim edildiğini, ancak teslim edilen ürünlerin faturaya konu ürünler olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle……. A.Ş.’nin hiç ürün teslim etmediği söylenemeyecek ve ağır kusurlu olduğu kabul edilemeyecektir. Ancak taşıma işini gereği gibi yapmamış, davacı tarafça teslim edilen sevk irsaliyesini imzalatıp davacıya teslim etmemiş olması(veya en azından teslime ilişkin herhangi bir belge sunmamış olması) nedeniyle davacının zarara uğramasına neden olmuştur. Bunun yanında gönderi içeriği belirsiz olduğundan davalı … A.Ş.’nin sorumluluğu TTK’nun 882.maddesi uyarınca, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 ….. Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır. Özel Çekme Hakkı ise , eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, ….. Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir. Buna göre yapılan hesaplama sonucu davalı sorumluluğunun 1.206,23 TL ile sınırlı olduğu tespit edilmiş, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan rapor hükme esas alınmıştır.
Bunun yanında alacak likit olduğundan davacı icra inkar tazminatı talebinde haklı görülmüştür. Ayrıca icra takibinde 3 adet ihtarname masrafı ve işlemiş faiz de talep edilmiş ise de davalı … A.Ş.’ye hitaben 1 adet ihtarname düzenlendiğinden, ona ilişkin tebliğ şerhi ile masraf belgesi de sunulmadığından ihtarname masraf talebi ve işlemiş faiz talebi de haklı görülmemiştir. Yine davalı taraflarca kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de reddedilen kısımlar yönünden davacı icra takibi başlatmakta haksız ise de kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalı tarafların tazminat talepleri de haklı görülmemiştir. Ayrıca her iki davalıya yönelik red sebepleri farklı olduğundan her ikisi lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı ….i.’ne karşı açılan davanın reddine, davalı … A.Ş.’ye karşı açılan davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı ……….’ne yönelik açılan davanın REDDİNE,
2-Davalı …….. A.Ş.’ne yönelik açılan davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu ………İcra Müdürlüğü’nün 2014/26143 Esas sayılı takip dosyasında 1.206,23 TL asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin 1.206,23 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında faiz uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 1.206,23 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalı ……. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
5- Alınması gereken 82,39 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 284,32 TL harç ile tamamlama harcı olarak yatırılan 12,63 TL harçtan mahsubu ile 214,56 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
6- Davacı tarafça yatırılan 82,39 TL peşin harcın davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk dava masrafı, 87,30 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 2.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.319,10 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 113,74 TL’sinin davalı … A.Ş.’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına, ayrıca davalı ………’ne yönelik giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı ………. yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davalı … A.Ş. tarafından yapılan 8,20 TL vekalet harcı, 150,00 TL posta masrafı toplamı 158,20 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 150,44 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalı … A.Ş.’ye verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ….. uyarınca 1.206,23 TL vekalet ücretinin davalı … A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
11-Davalı…… kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ….T uyarınca 2.951,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ………..’ne verilmesine,
12-Davalı … A.Ş. kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan….. uyarınca 2.806,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
13-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.