Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/509 E. 2020/469 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/509
KARAR NO : 2020/469
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2015
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan————aralarındaki anlaşma uyarınca davalının, davacının yetkili satıcısı olarak ——-yılından beri —– ürünlerin satışını yaptığını, diğer davalının ise ——- aralarındaki ticari ilişki neticesinde doğmuş ve doğacak borçların teminatı olarak ipotek edilen taşınmazın şu anki maliki olduğunu, davalı şirketin müvekkiline———borcu bulunduğunu, davalılara hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olmasına rağmen borcun ödenmediğini, ihtara itiraz da edilmediğini, bu nedenle her iki davalı hakkında ——— sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, davalıların takibe haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek davalıların itirazının iptali ile davalıların alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı ———- vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, ipotek miktarının ——-olduğunu, davacının ipotek bedeli üstünde takip başlattığını, davacının usulsüz takip yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ———- cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu taşınmazın eski maliki olduğunu, taşınmazın davanın ikamesinden önce ipotekli olarak satıldığını, müvekkilinin davalı sıfatı bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, ipotek miktarı üzerinde takip başlatıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı —— cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip sonrası taşınmazı satın aldığını, müvekkili adına icra dosyasında ödeme emri gönderilmediğini, icra dosyasının tarafı olmadan itirazın iptali davasına dahil edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ipoteğin kesin borç ipoteği olmayıp üst sınır ipoteği olduğunu, müvekkili aleyhine dava dilekçesinde belirtilen tutarda dava açılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalılardan —————aralarındaki anlaşma uyarınca davalının kendisinin tek satıcısı olarak—- yılından itibaren —- ürünlerin satışını yaptığını, diğer davalı ——- ise davalı şirketin aralarındaki ticari ilişki neticesinde doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere taşınmazına ipotek tesis ettiğini, oluşan borcun ödenmemesi nedeniyle hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olmasına rağmen borç ödenmediği gibi ihtara itirazda edilmediğini, davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe haksız yere itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına ve davalıların %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ——— tesis edilen taşınmazın eski maliki olduğunu, dava öncesinde taşınmazı ipotekli olarak sattığını, bu nedenle davalı sıfatı kalmadığını belirterek husumet itirazında bulunmuş, ayrıca davacıya borcunun bulunmadığını, ipotek tutarının——-olduğunu, ipotek tutarını aşan kısmın kendisinden talep edilemeyeceğini savunmuştur. Diğer davalı da cevap dilekçesinde davacıya borcu olmadığını, takibin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ———– günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanmış, bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
———- sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalılar hakkında ——- tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip talebinde bulunduğu takip tutarının —–olarak gösterildiği davanın da bu değer gösterilerek harç yatırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır. Davacının takip talebinin dayanağının———bedelli davacı lehine tesis edilen ipotek akit tablosu ile ————-yevmiye no.lu ihtarnamesi olduğu görülmüştür. Ödeme emri davalılara tebliğ edilememiş ancak davalıların ayrı ayrı sundukları dilekçeler ile borca itiraz etmelerinden ötürü takip durmuştur. İtiraz dilekçeleri davacı tarafa tebliğ edilmediğinden mahkememizde açılan davanında süresinde olduğu kabul edilmiştir. İpotek akit tablosu incelendiğinde ———- parselde kayıtlı —— no.lu bağımsız bölüm üzerine tesis edildiği, taşınmaz ——— adına kayıtlı iken devirler sonucu davalı——–malik olduğu, taşınmaz üzerinde davacı lehine ——bedelli birinci derecede faizsiz———- ipoteği tesis edilmiş olduğu, ———– davacıdan satın aldığı veya satın alacağı emtia sebebiyle borçlandığı/borçlanacağı meblağın müteselsil kefil sıfatı ile ———– teminatını teşkil ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ——-beyanı karşısında ipotekli taşınmazın tapu kaydı getirtilmiş, taşınmazın davalı tarafından ———- tarihinde davadan —gün ——-devrinin yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı vekili sunduğu ——- tarihli dilekçe ile ipotekli taşınmazın yeni malikinin HMK 124 maddesi uyarınca davaya dahil edilmelerini talep etmiş, bu talebi HMK 124/4 maddesi uyarınca yerinde görülerek taşınmazın yeni maliki ——–dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiştir.
Davalı ——— tarafından sunulan cevap dilekçesi ile müvekkilinin taşınmaza sonradan malik olduğu, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte icra dosyasından ödeme emri gönderilmesi gerektiği, ödeme emri gönderilmeden icra dosyasına taraf olmadan, müvekkili hakkında itirazın iptali davasına devam edilemeyeceği, ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, bu nedenle ———–üzerinden dava açılamayacağı ileri sürülmüştür.
İpotekli taşınmazın tapu kaydının incelenmesinden az önce de belirtildiği üzere ——– tarihinde —— devredildiği, taşınmaz tapu kaydının şerhler hanesine İİK 150/c maddesi gereği ———sayılı dosyadan ipoteğin paraya çevrilmesi için takibe geçildiğinin —-tarihinde yani taşınmaz ———– satın alınmadan önce şerh düşüldüğü, ——- bu şerhi görerek taşınmazı satın aldığı anlaşılmıştır. İİK 150/c maddesi “İcra Müdürü ipoteğin paraya çevrilmesi hakkındaki takibin başladığını tapu idaresine haber vermeye mecburdur. Tapu memuru keyfiyeti taşınmazın siciline şerh verir. Taşınmazı bu şerh tarihinden sonra ihtisap edenlere icra veya ödeme emri tebliğ olunmaz” hükmünü getirmiş olup davalı —— vekilinin aksi yöndeki iddiaları bu yüzden mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili alacağın dayanağının —– yılından başladığını beyan ettiğinden —– yılından itibaren ———– yılı dahil olmak üzere tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten talep edebileceği alacağının olup olmadığı ve varsa miktarının belirlenmesi yönünde karar verilmiş, davalı tarafa gönderilen muhtıraya rağmen davalı ticari defter ve dayanak kayıtlarını ibraz etmemiştir. Davacının sunduğu ticari defter ve dayanak kayıtlarında davacının —- yılları arasında davalı adına ——– fatura düzenlediği yapılan tahsilatlar neticesinde ——-.alacaklı göründüğü, ancak söz konusu faturaların içeriklerinin davalı tarafa teslim edildiğinin sevk irsaliyeleri ile ispatı gerektiği bilirkişi tarafından açıklanmıştır. Bilirkişi bunun yanı sıra taraflar arasında devam eden ticari ilişkide davalının davacıya toplam ———-bedelli bono verdiğini, bonoların süresinde ödenmemesi nedeniyle iade edildiğini, davalının davacıya ———-ödeme yaptığını, bu bonoların mal bedeli karşılığı verildiğinin kabulü halinde mal tesliminin ispatlanmış kabul edilebileceğini de açıklamış, ancak bonoların taraflar arasındaki ticari ilişkide mal alım satımı nedeniyle verildiği, karşılığı malın tamamının davalı tarafa teslim edildiği hususlarının ispatı için yeterli olmayacağı, davacının mal teslimini ispatlaması gerektiği kabul edilerek, dayanak faturalara ait sevk irsaliyelerini sunması için davacı vekiline kesin süre verilmiştir. Davacı vekili sunduğu ——- tarihli dilekçesinde sevk irsaliyelerini temin etmelerinin mümkün olmadığını, bunun için ———— formlarının istenmesini talep ettiklerini bildirmiş, bunun üzerine her iki tarafa ait —-formları temin edilerek dosya içine alınmıştır.
Davalı şirket vekilinin ticari defterler yönünden tekrar inceleme yapılması talebi kabul edilmiş incelemeye sunulan ——- yıllarına ait davalı defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesi bilirkişi ——tarihli raporunda, davalının muavin kayıtlarını sunmadığını, — yılı detay mizan kayıtlarında davacının—— faturalarının kayıtlı olduğunu ve bu tutar ödeme yapıldığını,—–sonu itibariyle borç bulunmadığını,———— yılında fatura alım hareketi olmadığını bildirmiştir.
Davacı vekili davalı tarafın malları teslim almadığına yönelik bir itirazının olmadığını ileri sürerek davanın kabulünü talep etmiş ise de davalı taraf borcun olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş olup bu durumda davacı mal teslimi de dahil olmak üzere ispat yükünü üzerine almış olduğundan ve alacağın sebebini oluşturan fatura konusu malların teslimine ilişkin sevk irsaliyelerini sunamadığından getirtilen davalıya ait——- formları üzerinden inceleme yaptırılarak bilirkişiden tekrar ek rapor alınmış, davalının düzenlediği ———– yıllarında davacıdan toplam —-adet fatura karşılığı————– mal alımı bildirdiği, davacının davalı adına kestiği —— adet fatura ile arasında —– adet fatura karşılığı —–tutarında fark olduğu, bunlar için davacının sevk irsaliyesi yahut teslim belgesi sunmadığı, davacının kendi defterlerinde kayıtlı ödeme miktarı——-gözetildiğinde davacının davalının bildirdiği faturalardan bakiye ——–alacaklı olduğu sonucuna varıldığı raporda belirtilmiştir.
Yapılan yargılama toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile davacı ile davalılardan ——–arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalı şirkete mal satıp teslim ettiği, iki şirket arasındaki ticari ilişkide davalı şirketin davacıdan satın aldığı/alacağı emtialar karşılığı doğmuş/doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere davalı———— devri yapılan taşınmaz üzerine davacı lehine —— tarihinde ——tutarlı üst sınır ipoteği tesis edildiği, davacının alacağının tahsili için borçlu şirket ve takip tarihindeki tapu maliki davalı —- takip tarihindeki tapu maliki davalı——- ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığı, takibe itiraz üzerine de mahkememizde dava açtığı, dava tarihi itibariyle taşınmazın el değiştirmiş olduğu ve ——– tarihinde ——-tarafından satın alındığı, dolayısıyla davalı ——— davalı sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Taşınmazın el değiştirdiği icra müdürlüğüne bildirilmemiş, davacı icra dosyası bilgileri uyarınca açtığı davada cevap dilekçesi ile bu durumdan haberdar olmuştur. Bu nedenle HMK 124/3 maddesi uyarınca tapunun yeni maliki———-dava dilekçesi tebliği ile taraf sıfatı kazandırılarak yargılamaya devam olunmuş, ——– karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ancak davacının bu kişi aleyhine dava açmakta bir kusuru bulunmadığından lehine vekalet ücreti taktir edilmemiş, davacının bu davalı yönünden yaptığı masraflar üzerinde bırakılmıştır.
Öte yandan davacı ile davalı şirket arasında mal alım satımına ilişkin olarak kurulan ticari ilişkide davacının ispatlanabilen alacak miktarının ——— olduğu bilirkişi tarafından belirlenmiş olup, fazla talep mahkememizce yerinde görülmemiş, bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır. Bir an için alacağın davacının kendi defterlerinde kayıtlı tutar kadar olduğu düşünüldüğünde dahi dava ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali davası olup düzenlenen ipoteğin ———-bedelli üst sınır ipoteği olduğu gözetildiğinde davacının ipotek limitini aşacak şekilde davalıların itirazının iptali ile takibin devamına yönelik talebinin kabulünün mümkün olmadığı da açık olup, üst sınır ipoteğinde asıl alacak faiz ve diğer giderler toplamının ipotek bedelini geçmemesi gerektiğinden bu husus dikkate alınmak suretiyle karar verilmiş, davalıların takibe yönelik itirazlarında haksız ve alacağın likit oluşu gözönünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si tutarında inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya konu takip ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış olup takipten ve İİK 150/c maddesi uyarınca takibin tapuya —- tarihinde işlenmesinden sonra taşınmaz el değiştirerek ——- devredildiğinden bu davalı ile takip borçlusu diğer davalı———Yönünden davanın kısmen kabulüne,
——— sayılı takip dosyasında takibin ——— üzerinden devamına, bu tutara takip tarihinden itibaren ——– ve değişen azalan oranlarda avans faizi yürütülmesine, takibe konu ipotek üst sınır ipoteği olup asıl alacak, faiz ve diğer ferilen üst sınırı aşamayacağına,
Fazla talebin reddine,
Hükmedilen tutarın %20’si oranında —— inkar tazminatının bu davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
2- Davalılardan —– yönünden açılan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar harcı 21.114,29 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 19.386,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.727,46 TL harcın davalılar ———– tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 19.386,83 TL harcın davalılar ——— tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 342,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.300,00 TL. bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.674,65 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre (%27) 452,15 TL.nin davalılar ———— tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 30.086,66 TL vekalet ücretinin davalılar —— alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar ——– kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 58,356,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
8-Davalılar ——– tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Davacı ile ——— tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ———diğer davalılar vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020