Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/472 E. 2021/450 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/472 Esas
KARAR NO: 2021/450
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/04/2015
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı, aleyhine —- ödeme günlü bono ile—— sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlanıldığını, müvekkili ödeme emrini iyi niyetli olarak tebliğ aldığını, takibe konu edilen bonoda keşideci görünen —— ait imza yetkili kişi olan——– tarafından atılmadığını, yetkili kimse tarafından atılmayan imza sonucu müvekkili şirket kötü niyetli olarak borçlandırılmaya çalışıldığını, müvekkili şirket alacaklı tarafından yersiz yere borçlandırılmaya çalışıldığını, müvekkili şirketin hamil ———- hiçbir borcu bulunmadığını, dava konusu senette lehtar konumunda bulunduğunu,—- bonoyu ciro edip verdiği iddia edilen——- borcu olmadığını, cirodaki imza da yine —– yetkilisine ait olmadığını, icra takibine konu bonodaki keşideci imzası ——— yetkili kişisine atılmamış olması sebebiyle müvekkili davacının davalı ——— herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, müvekkili şirketin davalı tarafa herhangi bir borcu olmadığının tespitini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı aleyhine——-sayılı dosyasında takibe konu senedin —— edildiğini, müvekkilinin ciranta sıfatıyla icra takibi başlattığını, ——— senedi müvekkiline ciro etiğini, davalı tarafın takibe konu senetle ilgili olarak ——– borca, faize ve faiz oranına yaptığı itiraz mahkemenin ——— kararıyla reddedildiğini, davacının borcun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge ibraz etmediğini, bu nedenle davanın borçlu aleyhine sonuçlandığını, senedin davacı şirketin diğer bir iştiraki olan ———– dosya borcuna ve müvekkilinin davacının borçlu olduğu kişilerden alacağın temliki yoluyla temlik aldığı alacaklara ilişkin olarak yapılan takiple ilgili olarak haciz esnasında lehtarın vekillerine verildiğini, dava konusu senedin verilmesi karşılığında yapılan takipten ve hacizden vazgeçildiğini, müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, yargılama harç ve giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 72 maddesine dayalı menfi tespit davasıdır.
Davacı, mahkememizde açtığı menfi tespit davasında; dava ve—– takibe konu edilen bonoda keşideci görünen —- imzanın davacı şirket yetkilisi —– eli ürünü olmadığını beyan ettiği,
Davalı ise senedin davacı şirketin diğer bir iştiraki olan ——– dosya borcuna ve müvekkilinin davacının borçlu olduğu kişilerden alacağın temliki yoluyla temlik aldığı alacaklara ilişkin olarak yapılan takiple ilgili olarak haciz esnasında lehtarın vekillerine verildiğini, dava konusu senedin verilmesi karşılığında yapılan takipten ve hacizden vazgeçildiğini, müvekkili aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, davacının kendi beyanları ve bağlayıcı ikrarı ile çelişir şekilde dava açtığını savunduğu görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Davaya konu—- dosya aslı getirtilmiş, yapılan incelemesinde; alacaklı —– tarafından davalı borçlu———- bedelli bono hakkında kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile takip başlatıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Dava ve takibe konu bononun; davacı şirket tarafından dava dışı —— bedelli olup, senedin arkasında sırasıyla ———davalının cirosunun bulunduğu ve son hamilin davalı olduğu görülmüştür.
———– dosyasında; dava ve takibe konu senette düzenleme tarihinin sonradan yazılması sebebiyle takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece senedin düzenleme tarihinin bulunduğu, şekli şartların tamam olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
——- sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilmiş, yapılan incelemesinde; dava dışı alacaklı ———-dava dışı borçlu ——-aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla—-asıl alacak, —– işlemiş faiz olmak üzere toplam —–alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, borçlu vekilinin takibe, borca itiraz ettiği, alacaklı ——— sayılı dosyasında; borçlu tarafından yapılan itirazın iptalini talep ettiği, mahkemece davanın kabulü ile borçlu ——— icra takibine yönelik itirazın iptali ile, takibin devamına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi ile dosyada haciz yapıldığı,—– tarihli haciz tutanağında; hacze gidilen yerde firmada söz almaya yetkili şahsın; söz konusu yerin Borçluya değil, —- ait olduğunu, ——— ile bir alakasının olmadığını beyan ettiği, borçlu firma yetkilisi olduğunu söyleyen—— borcu kabul etmesi sonucu haciz işleminin yapılmadığı, daha sonra aynı gün şirket yetkilisi —- söz konusu yerdeki malların ——-ait olduğunu beyan ettiği, istihkak iddiasında bulunduğu, alacaklı vekilinin bu beyanı kabul etmediği ve haciz işlemlerine devam ettiği,————-sayılı dosyasında istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiasının reddine karar verildiği görülmüştür.
—– dosyasının —— üzerinden dosyası dosyamız arasındadır.
Her ne kadar——- esas sayılı dosyası mahkememizce istenilmişse de söz konusu dosyanın makememiz dosyası ile alakalı olmadığı anlaşılmıştır.
——— sayılı dosyası istenilmiş; icra müdürlüğünce tarafları tutmadığı bildirilerek dosya gönderilmemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunduktan sonra sunduğu beyan dilekçesinde; davacı —- her ne kadar ——— olarak görünmekte ise de şirketin fiili olarak eşi —– tarafından yönetildiğini, bu kapsamda davacı şirketin —-defterlerinin ve diğer evraklarının incelenmesini talep ettiklerini, davacının kabul etmediği borcunun sebebi ——-tarihli protokole dayandığını, bu protokolde davacı tarafın asıl borcu kefil sıfatıyla —–üstlendiğini, protokolün alacaklı vekili ile davacı şirket ortağı ve müdürünün eşi ——— arasında yapıldığını, davacının bu protokolün varlığını kabul ettiğini fakat, imzaya kötüniyetli olarak itiraz ettiğini, alacaklı vekili avukatın Haciz esnasında alacağa mahsuben aldığı davaya konu senedin alacaklı avukatı huzurunda imzalandığını beyan etmiştir.
Senedin düzenleme tarihi göz önünde bulundurularak, davacı şirket yetkilisi —– bu tarih öncesinde düzenlediği belgeler temin edilmiş, —— tatbik imzaları alınmış ve senet üzerinde yer alan davacının ciro ve imzaları yönünden bilirkişiden rapor alınarak dosyaya konulmuştur.
———sayılı raporunda özetle: borçlusu ——–kaşe izi üzerinde atılı——– borçlu imzası ile davacı şirket yetkilisi———- mukayese imzaları arasında; ——– derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel—— eli ürünü olmadığı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan ——– raporu ve taraf beyanları bir arada değerlendirildiğinde; dava ve takibe konu bonodaki davacı şirkete atfen atılan ciro ve imzanın davacı şirket yetkilisi — ürünü olmadığı sabittir.
Davalı vekilinin sunduğu —- tarihli protokolde; iş bu protokolün ——- dosyalarına mahsuben yapıldığı, icra dosyalarının tahsil harcı dahil toplam borcu — olarak anlaşıldığı, —–bu dosya borçlarına kefil olduğu, dosya borçlarına mahsuben bu protokolün yapıldığı ntarihte —- nakit ödeme yapacağı, kalan borca ilişkin ——– bedelli senetlerin kefil şirket tarafından düzenlenerek borca karşılık verileceği, bu senetler ile peşin para alındığında —————— tarihinde yapılan satışın düşürüleceği ve dosya borcunun kapatılacağı, bu senetlerden bir tanesi ödenmediğinde diğerlerinin de muaccel olacağının belirtildiği görülmüştür.
Davalı vekili de dava dışı—-yapılan haciz sırasında dava konusu senedin tanzim edildiğini, ———– yaptığı protokol sonucu borcu üstlendiğini, bu nedenle icra dosyasının kapatıldığını beyan etmişse de dava konusu senetteki imzanın davacı şirket yetkilisi ——- ait olmadığı, davalı tarafın söz konusu imzanın davacı şirket yetkilisinin eşi ve şirketi fiilen idare eden ———- ait olduğunu belirtmişse de taraflar arasında daha önce teamülen bu şekilde imzalanan ve davacı şirketçe itirazsız ödenen çek/bono vs bilgisi ileri sürmediği, bu nedenle söz konusu incelemeye mahkememizce girilmediği,———- sahte imza mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği anlaşıldığından davacı şirketin söz konusu bonodan dolayı sorumlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının takibe ve davaya konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerektiği
İİK’nın 72/5. Maddesi uyarınca davacı tarafın kötüniyet tazminat talebi bulunmadığından bu hususta bir değerlendirme yapılmasına gerek duyulmamıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
—- sayılı takibine ve davaya konu keşidesici ——– bedelli bono nedeniyle davacı şirketin davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Karar harcı—- davacı tarafça peşin olarak yatırılan 72,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 217,74 TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ve 72,58 100,28 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 307,95 TL tebligat ve müzekkere gideri, 960,00 TL —– rapor ücreti olmak üzere toplam 1.267,95 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kasaya alınan evrak asıllarının ilgili kurumlara iadesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021