Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/458 E. 2018/299 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/458 Esas
KARAR NO : 2018/299

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 14/04/2015
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacılar vekili; 15/06/2013 tarihinde davalı …… adına kayıtlı davalı ………. sevk ve idaresindeki aracın tek taraflı olarak kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin murisi …….. vefat ettiğini, aracın davalı şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekillerinin annelerinin daha önce vefat etmiş olduğunu, annelerinin ölümünden sonra babaları olan murisin de ölümünün müvekkillerine tarifsiz bir acı yaşattığını, ayrıca müvekkili ——— murisin desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline, ayrıca müvekkili —————— için 20.000,00 TL, müvekkili ————– için 10.000,00 TL ve diğer müvekkilleri için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılar————- müştereken ve müteselsilen dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacılar vekili 13/07/2017 tarihli duruşmada alınan beyanında, davalı sigorta şirketinin maddi tazminat tutarını ödediğini, bu talepleriyle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini istediklerini, bu talepleriyle ilgili vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını, manevi tazminat talepleri yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMA:Davalı —————— vekili; öncelikle yetki itirazında bulunduklarını, haksız fiilin gerçekleştiği yer olan Gebze Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca kazanın hatır taşımacılığı sonucu meydana geldiğini, müvekkiline ait minibüste şoför olarak çalışan davalı ———- mesai saatleri dışında müvekkilinin izni ve iradesi dışında amcası olan müteveffayı hatır taşımacılığı kapsamında aracına aldığını ve alkol almalarının da etkisiyle kazanın meydana geldiğini, dolayısıyla ortada yolcu taşımacılığı olmaması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun da bulunmadığını, müvekkiliyle olay arasındaki illiyet bağının kesildiğini, bu durumda KTK hükümlerine göre değil genel hükümlere göre sorumluluğun tespitinin gerektiğini, buna göre kusuru olanın sorumlu olacağını, ayrıca müteveffanın sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesi nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ————— Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, ayrıca haksız fiilin gerçekleştiği yer olan Gebze Mahkemelerinin yetkili olduğunu, olayda kendisinin kusurunun bulunmadığını, kazanın yol kusurundan meydana geldiğini, zira aracın düştüğü inşaat çukurunun bulunduğu yerde herhangi bir uyarı levhası olmadığını, ayrıca mütevaffanın vefat etmeden önce kanser hastası olduğunu ve ailesinin kendisiyle hiç ilgilenmediğini beyan ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili;yasal sürede davaya cevap vermemiştir. Davalı vekili 04/07/2017 havale tarihli dilekçesinde , davacı ile sulh olunduğunu, davacının müvekkilinin ibra ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını belirtmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava, trafik kazasına bağlı ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, KTK 110/2 maddesi ve HMK 6., 16 maddeleri uyarınca yetki itirazı reddedilmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Kazaya neden olduğu ileri sürülen aracın trafik sigorta poliçesinin kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Ceza dosyası incelendiğinde, olay tarihinde davalı ———— hakkında alkollü araç kullanmaktan cezai işlem yapıldığı,kaza tespit tutanağına göre davalının kusurlu bulunduğu, davalının savcılıkta alınan beyanında alkollü ve kusurlu olduğunu kabul ettiği, mütevaffa ile birlikte alkol aldıklarını, amcası olan müteveffayı eve bırakmak için giderken kazanın gerçekleştiğini beyan ettiği, otopsi raporuna göre müteveffanın kanında 243 mg/dl etanol bulunduğu, göziçi sıvısında 239 mg/dl etanol bulunduğu, ceza dosyasında alınan ATK raporunda davalının asli, mütevaffanın tali kusurlu bulunduğu(sürücünün alkollü olarak araç kulllandığını bildiği halde araçta bulunması nedeniyle), bu rapor esas alınarak sanık davalının hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 24/07/2017 tarihi itibariyle kesinleşmediği görülmüştür.
Tarafların sosyo-ekonomik durumları kolluk vasıtasıyla tespit edilmiştir.
Kusur durumunun tespiti ve davacı———— talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının tespiti için uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmış, raporda özetle, davalı —————– tam kusurlu olduğu, mütevaffanın sürücünün alkollü olduğunu bildiği halde yolculuk yapması hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davacı ——————– zararının 19.105,67 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı ————————-vekili önceki itirazlarını tekrarlamıştır.
Davacılar vekili destekten yoksun kalma tazminat talebi yönünden talep artırım dilekçesi sunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; 15/06/2013 tarihinde davalı ————ait olan ve davalı———- sevk ve idaresindeki aracın tek taraflı olarak kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacıların babası ——————-vefat ettiği, kazada davalı ——————- tam kusurlu olduğu, davalı —————- vekili müteveffanın olay tarihinde müvekkilinin izni ve rızası dışında hatır için taşınıyor olması nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını ileri sürmüş ise de öncelikle müteveffanın davalı işletenin izni ve rızası dışında taşındığına dair bilgi veya belgeye rastlanılmadığı, davalı ———— beyanı dikkate alındığında hatır için taşındığı kabul edilebilir ise de bu hususun davalı işletenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, ancak tazminatta indirim nedeni olabileceği, bunun yanında davacı ———– için talep edilen destekten yoksunn kalma tazminatının yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından ödenmiş olması nedeniyle bu talebin konusuz kaldığı, dolayısıyla bu talep yönünden dava açıldığı tarihteki haklılık durumunun tespitinin gerektiği, davacılar vekili ile davalı sigorta vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı, bunun yanında diğer davalıların kusurlu oldukları dikkate alındığında lehlerine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilemeyeceği, davacı tarafın manevi tazminat istemine gelince; manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesinin amaçlanması ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılması gerektiği, somut olayda tarafların sosyo-ekonomik durumları, davalı —————-alkollü ve tam kusurlu oluşu, ancak müteveffanın da alkollü oluşu ve sürücünün alkollü olduğunu bilerek yolculuk etmesi, ayrıca hatır için taşınıyor oluşu gibi hususlar dikkate alınarak her bir davacı yönünden 8.000,00’er TL manevi tazminat tutarının hak ve nesafet kurallarına uygun olduğu kanısına varıldığı, davacılar—————————– yönünden fazla talebin haklı bulunmadığı,diğer davacıların da talepleriyle bağlı kalındığı anlaşılmakla maddi tazminat talebine ilişkin olarak esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan maddi tazminat davasının esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; davacı Kezban Kolay için 8.000,00 TL, davacı ————- için 8.000,00 TL, davacı ————- için 5.000,00 TL, davacı ———————— için 5.000,00 TL, davacı ————— için 5.000,00 TL ve davacı ————- için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 36.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ——————- dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar harcı 2.459,16 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 177,61 TL ile tamamlama harcı 58,43 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.223,12 TL harcın davalılar ——————————–’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 236,04 TL harcın davalılar ———————————- müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 32,40 TL ilk masraf, 359,70 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.592,10 TL yargılama giderinin, kabul-red oranına göre 829,39 TL’sinin davalılar —————————-müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, kalan 762,71 TL’sinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat talebine ilişkin olarak davacının ve davalı —————————–Şirketi’nin vekalet ücreti taleplerinin olmaması nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ayrıca davalı ———————- lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat talebi yönünden, davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli—————— deki esaslara göre belirlenen 4.310,00 TL vekalet ücretinin davalılar ——————–dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Manevi tazminat talebinde reddedilen kısım yönünden, davalı—————————–kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —————–. deki esaslara göre belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı ———————— verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin, davalı ————— yüzlerine karşı, davalı ———————-Şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.