Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/457 E. 2020/290 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/457 Esas
KARAR NO: 2020/290
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2015
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —— tarihinde ——— bulunan ——- markete alışveriş için saat —- sırasında yolun karşısına geçtiği sırada davalı—– adına kayıtlı ——plakalı aracın sürücüsü aynı zamanda eşi olan ——- yönetimindeki aracın müvekkiline çarptığını, araç için davalı —— tarafından ———-düzenlendiğini, kaza sonrası ——— beklenmeden ve ——tarafından kaza raporu tutulmadan kazaya karışan araç ile müvekkilinin —————- götürüldüğünü, müvekkilinin dizindeki parçalanmadan dolayı ameliyat edilmesi gerektiğinin belirtildiği ve ameliyat fiyatının yüksekliğinden dolayı, müvekkili davacının ——– gönderildiğini, müvekkilinin ———– tarihinde ameliyat yapıldığını, 7 adet platin takıldığını, birkaç gün sonra taburcu edildiğini, ancak müvekkilin halen ayağa kalkamamakta olduğunu ve yürüyememekte olduğunu ve tedavisinin devam ettiği, müvekkilinin kaza tarihinden beri yürüyememesinden dolayı kızının baktığını kızının bu yüzden bir iş yerinde çalışamamakta olduğunu, müvekkilinin doktor muayenesine gidip geldiğini, müvekkilin ———– prim ödemesinde bulunmakta olduğunu, müvekkilinin memleketinin ——- olduğunu ve çay bahçeleri olduğunu ve kaza sonucu kendisinin çalışamaz durumda olmasından dolayı işçi tutarak yaptırmak zorunda kalacak olduğunu, müvekkilinin yaşadığı trafik kazasından sonra büyük acılar çektiğini adeta bakıma muhtaç halde kaldığını, Öncelikle ——-plakalı araç kayıtlarına tedbir talebimizin kabulü, yargılama sonucunda, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ——- maddi,———- manevi tazminata davalılann mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile yasal avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı ——-vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kazada kusurunun olmadığını, kazaya sebebiyet verenin davacı olduğunu, davacının evinden acele ile markete gitmek üzere aniden yola çıkıp aracın olduğu yere atladığını ve nezkur kazanın vuku bulduğunu, müvekkilinin oldukça yavaş ve dikkatli bir şekilde araba sürmesine ve sola sinyal vermesine rağmen acele ile yola çıkan davacının kazaya sebebiyet veren taraf olduğunu, müvekkilinin kazanın ardından kendisine düşeni fazlasıyla yaptığını kazanın ardından müvekkilinin davacıyı kendi aracı ile özel bir hastaneye götürdüğünü ve gece boyunca yanında kaldığını, bütün ihtiyaçlarını karşıladığını, maddi ve manevi destek olduğunu, davacının kaza sebebi ile bacağında oluşan kırığın iddia edildiği gibi vahim olmadığını, hastane raporu ile bu durumun açığa kavuşacağını, haksız davının her iki müvekkil açısından reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; — plaka sayılı aracın müvekkili şirkete —– tarihleri arasında sigortalandığını, ——teminat limitlerinin ——- olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe kapsamında olmadığını, müvekkili şirketin düzenlenen poliçe sebebi ile sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında sorumlu olacağını, sigortalının kusur oranının tespiti için tüm delillerinin toplanmasını ve kusur tespitine gönderilmesini, davacıların maluliyetlerinin olup olmadıklarının belirlenmesi amacıyla ——— sevkine karar verilmesini, maluliyet raporunda kaza ile netice arasındaki illiyet bağının kurulmasını, kaza sonucu üçüncü kişinin malul kalması söz konusu olduğu takdirde ——– belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete müracaat edilmediğini, davaya konu uyuşmazlığın tamamen haksız fiilden kaynaklandığını, bu sebeple müvekkili şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını müvekkili şirket yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış olmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek yargılamanın ön inceleme aşaması bitirilmiş, HMK.nun 142.maddesi kapsamında hak düşürücü süre ve zaman aşımı itiraz ve def’i yönünden davanın incelemesine geçilmiştir.
Hasar dosyaları, ceza dosyası örneği, hastane evrakları, tarafların ekonomik sosyal durum araştırma sonuçları, ———-yazı cevabı, kusur raporu, maluliyet raporu, aktüer raporu, tarafların raporlara yönelik itiraz dilekçeleri, dosyamız arasındadır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davanın —– tarihinde davalı—— malik olduğu, davalı ——– diğer davalı ——- idaresindeki ———– plakalı aracın yaya konumunda bulunan davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığı, davacı vekilinin davacının çay toplayıcısı olduğunu beyan ettiği ve davacıya ait çiftçilik belgesini sunduğu, mahkememizce davacı tanıklarının dinlenildiği, tanıkların davacının çay topladığına ve çay bahçelerinin olduğuna ilişkin beyanda bulundukları, dolayısıyla davacının çiftçi olarak değerlendirilerek maluliyet raporunun alınması gerektiği, ———– alınan maluliyet raporunda; davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca E cetveline göre % 6 oranında maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 6 ay olduğunun belirtildiği, soruşturma dosyasında alınan —— tarihli trafik bilirkişisi raporuna göre şüpheli —— kusursuz, müşteki ——- tamamen kusurlu olduğunun belirtildiği ve şüphelinin kusursuz olması nedeniyle üzerine atılı taksirle yaralama suçundan Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin karar verildiği,————-SCH’nin——— Kararı ile müşteki vekilinin takipsizliğe yönelik itirazın reddedildiği, ———-Ceza Dairesinin ————– Sayılı kararında savcılık tarafından alınan bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranlarında herhangi bir isabetsizlik olmaması nedeniyle davacı müşteki tarafın kanun yoluna başvurma taleplerinin reddine karar verildiği, mahkememizce trafik bilirkişisinden alınan kusur raporunda; davalı sürücünün %75 oranında kusurlu, davacının % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, tarafların kusur oranına itiraz etmeleri nedeniyle —————- tarihli raporunda; davalı sürücünün %75 oranında kusurlu, davacının % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkememizce trafik bilirkişisinden ve ——— alınan raporla, savcılık tarafından yapılan soruşturmada alınan bilirkişi raporu arasında çelişki olması nedeniyle her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi ve tarafların kusur oranlarının belirlenmesi amacıyla ———– kusur raporu alınmasına karar verildiği, —————-raporunda; davaya konu olayın gündüz vakti yerleşim yeri içindeki kavşak mahallinde meydana gelmiş olması ve bu mahalde dönüş manevrası yapan araç sürücüsünün ilk geçiş hakkını kavşakta karşıdan karşıya geçmek isteyen yaya vermesi gerektiği hususları dikkate alındığında davalı sürücünün olayda kusursuz olduğunu belirtir bilirkişi raporuna iştirak edilmemiş ve ——– tarihli raporlardaki kusur oranlarına iştirak edildiği gerekçesiyle; davalı sürücü —— idaresindeki —- ile yerleşim yeri içindeki caddede gündüz vakti seyir halindeyken olay yeri kavşağa gelip sol tarafındaki sokağa girmek üzere sola dönüş manevrası yapmak istediği sırada yola gereken düzeyde dikkatini vermediği, ilk geçiş hakkını kavşak mahallinde karşıdan karşıya geçmeye çalışan yayaya verip sonrasında dönüşünü gerçekleştirmesi gerektiği hususuna riayet etmediği, dikkatsiz biçimde gerçekleştirdiği manevrası esnasında da geçiş için kaplamaya girmiş bulunan yayaya önlemsizce çarptığı olayda asli derecede % 75 oranında kusurlu olduğu, davacı ——– olay yeri kavşak mahallinde yaya olarak karşıdan karşıya geçmek istediği sırada , her nekadar burada dönüş yapmak isteyen araca karşı ilk geçiş hakkına sahip ise de kendi can güvenliği açısından taşıt yolu içerisindeki araçların hareketlerine, hızlarına ve mesafelerine dair gereli-yeterli kontrolleri yapması gerektiği hususlarına riayet etmediği, dikkatsiz geçişi sırasında da manevra yapan aracın çarpmasına maruz kaldığı olayda tali derecede % 25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, mahkememizce de —— raporu tüm raporları değerlendirdiği, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu ve — kusur raporundaki oranların Mahkememizce uygun görülmesi nedeniyle hükme esas alındığı, yargılama sırasında davacı taraf ile davalı——– anlaştıkları, davacı vekilinin maddi tazminat yönünden davadan feragat ettiklerini beyan ettiği, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinde yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri görülmekle maddi tazminat yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. ——günlü ve————- gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanması nedeniyle davacının manevi olarak zarara uğradığı, duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur oranları, kazanın meydana geldiği tarih ve paranın alım gücü, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyetinin oluştuğu, zararın boyutu göz önünde bulundurularak, davacı için —— manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve söz konusu tazminatın davalı sürücü ve malikten kaza tarihi olan———- tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Maddi tazminat açısından davanın feragat yönünden reddine,
2—– manevi tazminatın davalılar ——–kaza tarihi olan —— tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat için alınması gereken 54,40 TL karar harcı, manevi tazminat yönünden 239,08 TL olmak üzere toplam 293,48 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 218,85 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri davalı ——— tarafından karşılandığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafın ve davalı ——— maddi tazminat yönünden birbirlerinden vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar ———- tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalılar ——- kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar ——– verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şahıslar vekilinin ve davalı ———– vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/07/2020