Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/303 E. 2018/880 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

KARAR
ESAS NO : 2015/303 Esas
KARAR NO : 2018/880

DAVA : İtirazın İptali (Sözleşmeden doğan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2015
KARAR TARİHİ : 28/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sözleşmeden doğan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı sözleşme, fatura ve cari hesap alacağı nedeniyle müvekkili tarafından İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün 2015/2238 sayılı dosyasıyla davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığını ve davalının itirazı üzerine durduğunu, taraflar arasında 04/03/2011 tarihli danışmanlık ve hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 5. maddesine göre müvekkili tarafından yüklenilen iş karşılığında müvekkiline 700.000,00 TL + KDV ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, sözleşme ücretine mahsuben müvekkilinin 08/08/2011 tarihinde 150.450,00 TL tutarlı fatura keserek davalıya gönderdiğini ve fatura bedelinin ödendiğini, bakiye alacağa fatura düzenlenmediğini, müvekkilinin 30/12/2014 tarihli ——-numaralı 675.500,00 TL tutarlı faturayı düzenleyerek fatura aslını Kadıköy ———. Noterliğinin 16/01/2015 tarih ————- yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya gönderdiğini, davalının Beşiktaş —————– Noterliğinin 20/01/2015 tarih ——– sayılı cevabi ihtarnamesi ekinde faturayı müvekkiline iade ettiğini ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yerleşim yeri itibariyle davanın yetkili mahkemede açılmadığını taraflar arasında 04.03.2011 tarihinde “proje yönetimi, mühendislik ve danışmanlık hizmetlerine” ilişkin bir sözleşmede akdedildiğini, sözleşmede davacının taahhüt ettiği tüm hizmetlere karşı 700.000,00-TL + KDV sözleşme bedeli kararlaştırıldığını, davacının tanzim ettiği 08.08.2011 tarihli fatura bedeli olarak 150.450,00-TL ödendiğini, davacının yükümlülüklerinin çok kapsamlı olduğunu, davacının bunları gereği gibi ifa etmediğini, 2011 yılında müvekkilinin ————– olarak bilinen ve 2008 yılından beri ——– devam eden spor salonu kompleksinin mekanik tesisat işlerini yapmak üzere dava dışı ————————– ile bir anlaşma imzaladığını, çok detaylı olan teklif şartnamesi uyarınca müvekkilinin dava dışı ————— ücretini almak için 7 tane hak ediş raporu hazırlama yükümlülüğü altına girdiğini, müvekkili ile davacının 2011 yılından önce de farklı inşaat projelerinde beraber çalıştıklarını, davacının ——— yüklenici olarak müvekkiline danışmanlık hizmeti vermeyi teklif ettiğini, eğer yüklenici olarak müvekkili için çalışabildiği takdirde karşılığında alacağı ücret ile iflas süresince de gelir kazanabileceğini belirttiğini, müvekkilinin projenin ticari açıdan kendisi için çok önemli olduğunu ve davacının tarafların akdedecekleri sözleşmedeki kapsamlı iş yükünü yerine getirip getirmeyeceğini sorduğunu, davacının da yüklenici olarak taahhütlerini yerine getireceğini, sözleşmenin de kayyım denetiminde olacağını söylediğini, bu nedenle taraflar arasında sözleşme yapıldığını, davacının iddia ettiği gibi alacağı olması halinde sözleşme uyarıca alacaklarına ilişkin hakediş raporu hazırlanmış olması ve her bir hakediş için de zamanında fatura kesilmiş olması gerektiğini, davacının alacaklarını ispat etmek zorunda olduğunu, davacının hiçbir belge ile alacağını ispat edemediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş tur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile İİK 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı davalının takibe itirazının iptali ve takibin devamı ile davalının inkar tazminatına mahkum edilmesi talebiyle dava açmış imzalanan danışmanlık ve hizmet sözleşmesi kapsamında üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz olarak yerine getirdiğini, kısmi ödeme aldığını, bakiye iş bedelinin ödenmediğini bu nedenle düzenlediği faturanın davalı tarafça iade edilip itiraz edildiğini ileri sürmüş, davalı ise taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini kabul etmekle birlikte, davacının sözleşme gereği üzerine düşen edimleri gereği gibi yerine getirmediğini, yaptığı işin karşılığının ödendiğini, sözleşmenin 2 ve 3. Maddesinde davacının yapacağı işlerin sıralandığını, davacının bu hizmeti verdiğini ispat edemediğini, alacak talebinde bulunduğu hizmetleri gösteren herhangi bir hak ediş hazırlamadığını ve kendilerine teslim etmediğini, sözleşmenin sona ermesinden 3 yıl sonra gönderilen fatura ekinde de herhangi bir hakediş olmadığını, sözleşme kapsamında davacının yapması gereken işlerin kendi çalışanları tarafından yerine getirildiğini, davacının düzenlediği ilk faturadan sonra sözleşmede kararlaştırılan işleri yapmadığını savunmuş davanın reddi ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasında imzalanan 04/03/2011 tarihli davacının, davalının yapımını üstlendiği mekanik tesisat işlerinde proje yönetimi, mühendislik ve danışmanlık hizmetini vermeyi kabul ettiği sözleşmeden doğmaktadır. İş bu sözleşme, vekalet ve eser sözleşmesinin unsurlarını taşıyan karma bir sözleşme olup, davacının bu sözleşme kapsamında düzenleyip davalıya verdiği 08/08/2011 tarihli KDV dahil 150.450,00 TL bedelli fatura karşılığı işin yapıldığı davalının da kabulündedir. Bu fatura bedeli davalı tarafça ödenmiştir. Uyuşmazlık takibe konu edilen 20/01/2015 tarihli 674.711,10 TL bedelli fatura ve cari hesap alacağına ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin 14/10/2015 günlü ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenip taraf delilleri toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınıp sonuca gidilmiştir.
Davalı tarafça mahkememizin yetkisine itirazla yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu ileri sürülmüş ise de, talep danışmanlık hizmet sözleşmesinden doğan bir miktar para alacağının tahsili istemine ilişkin olup sözleşmenin icra yeri de gözetilerek davalının itirazının reddine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu ———— İcra Müdürlüğü’nün 2015/2238 sayılı takip dosyasında davacının davalı hakkında fatura ve cari hesap alacağına dayalı olarak başlattığı ilamsız icra takibinde ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 2.maddesinde “sözleşmenin konusu” başlığı ile işverenin ana yüklenicisi olduğu————– mekanik tesisat işlerinin ve oluşabilecek diğer sair işlerinde proje yönetimi, mühendislik ve danışmanlık hizmetlerinin yasalar, teknik ve idari şartnameler, ekli projeler, iş programı diğer sözleşme ekleri ve işverenin talimatları doğrultusunda yüklenici tarafından yaptırılması işi olarak yapılacak iş tanımlanmış, 3.maddede yüklenicinin yani davacının yükümlülükleri düzenlenmiştir. Maddede ” YÜKLENİCİ, sözleşme konusu iş ile ilgili her türlü mühendislik hizmeti çalışmasını yapacak, imalata yönelik aplikasyon krokileri (—————–), ——— çözümler, proje revizyonları, blok bazında————-, ataşman düzenlemesi ile ilgili çalışmaları yapacak, sahada işçilik taşeron ekiplerin çalışmalarını koordine edecek, malzeme seçimi ve proje müelliflerine ve yatırımcıya malzeme spesifikasyonlarının onaylatılmasını sağlayacak ve bunlarla ilgili tüm dökümanter çalışmayı yapacaklardır.
Ataşman düzenlemesi ile İŞVEREN’in belirleyeceği düzende aylık hakedişlere yönelik ölçümler YÜKLENİCİ tarafından yapılacaktır. İşçilik taşeron hak edişleri ve yatırımcıya verilecek İŞVEREN hak edişlerinin düzenlenmesi ve onaylatılması da YÜKLENİCİ’nin sorumluluğundadır.
İş bitiminde —————- projelerinin hazırlanması ve yatırımcıya teslimi ve proje müellifine onaylatılması YÜKLENİCİ ’nin sorumluluğundadır.
YÜKLENİCİ, işbu Sözleşme kapsamında tanımlanmış olan İŞ’leri, İŞVEREN’in, Sözleşme, şartnameler ve onaylı projeler çerçevesindeki direktiflerine uygun olarak, iş bu Sözleşme içerisinde belirlenmiş olan süre içinde taşeronlara ifa ve ikmal ettirmeyi kusursuz, noksansız ve işler vaziyette teslim edilmesini sağlamayı kabul ve taahhüt etmiştir.
İşyerinde, işçilik taşeron ekiplere yaptırılan tüm imalatların, ekipman ve malzemelerin korunmasının sağlanması, her türlü mevsim şartlarına göre koruma önlemlerinin alınmasının sağlanması, işçilik taşeron ekiplerin imalatlarında oluşacak her türlü zarar ve ziyanın tespitinin yapılıp zarara sebep olan firma ile mutabakata varılmasının sağlanması, YÜKLENİCİ’nin sorumluluğundadır. İşçilik taşeron ekiplere yaptırılan tüm imalatlarda, ekipman ve malzemelerde oluşabilecek her türlü zarar ve ziyanın, İŞ’in süresinde bitirilmesini etkilememesi için gerekli önlemler YÜKLENİCİ tarafından alınacaktır.
YÜKLENİCİ, İŞ’in yapımı esnasında İŞVEREN tarafından talep edilebilecek veya YÜKLENİCİ firmanın uzman firma olması nedeniyle yapması gereken, her türlü mühendislik çalışması, özel ve periyodik raporlama, proje ve detay hazırlanması ve metraj çalışmalarını, işbu Sözleşme’nin 8.maddesinde belirtilen imalatların bitiş tarihlerinde herhangi bir gecikmeye neden olmaksızın, temin edecektir.
İŞVEREN tarafından, YÜKLENİCİ’nin kullanımına tutanakla verilen demirbaşların korunması, varsa zarar ziyanının karşılanması YÜKLENİCİ’ye aittir.”
4.madde ise projelere ilişkin düzenleme içermekte olup içeriği “YÜKLENİCİ ihtisas firması olması ve performans sorumluluğu nedeniyle verilen projelerde veya işin yapımı esnasında İŞVEREN tarafından verilen ilave çizimlerde ve talimatlarda teknik ve uygulama açısından uyumsuzluk ve sakınca görürse, bunlarla ilgili açıklayıcı bilgileri ve alternatif tekliflerini, dokümanların kendilerine iletilmesinden itibaren en geç 10 gün içinde onay için İŞVEREN’e bildirecektir. Aksi takdirde tüm sorumluluk YÜKLENİCİ’ye ait olacaktır.
Tüm, imalata yönelik aplikasyon krokileri (——————), —— çözümler, proje revizyonları, blok bazında ————– ataşman düzenlemesi ile İŞVEREN’in belirleyeceği düzende aylık hakedişlere yönelik ölçümler YÜKLENİCİ tarafından yapılacaktır. ——— projelerin proje müellifine onaylatılması YÜKLENİCİ’nin sorumluluğundadır.” şeklindedir.
Sözleşme bedelinin 700.000,00 TL + KDV olduğu, avans verilmeyeceği, ödemelerin işverenin hakedişine paralel olarak düzenlenecek aylık hakediş faturalarını müteakip işverenin yapacağı tahsilata paralel yapılacağı da kabul edilmiştir.
Tarafların sunduğu deliller ve iki yanın ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan kök raporda, davacının yapması gereken işlerin belirlenmesi bakımından 2. ve 3.maddelerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, 3.maddede davacının yapacağı işlerin tek tek sıralandığı, bu durumda sözleşmenin sadece danışmanlık sözleşmesi niteliğinde olmayıp teknik mühendislik çalışmaları konusunda da davacının görevlendirildiği, mahkemece her iki tarafın sözleşme uyarınca yaptığı ileri sürülen işlere ilişkin belgelerin sunulması talep edilmiş ise de davacının yalnızca mali tabloları sunduğu, sözleşmedeki mühendislik hizmetlerine konu imalata ilişkin, aplikasyon projeleri,————– çözümler, proje revizyonları, blok bazında —- projeler, ataşman düzenlenmesi ve proje çizimleri yahut ücrete hak kazanmak için sunması gerekli hak ediş raporlarını veya bu işlere ilişkin herhangi bir belgeyi sunmadığı, buna karşılık davalı tarafından dava dışı asıl iş verene sunulan hakediş raporlarının ibraz edildiği, bu raporlarda davacının kaşe ve imzasının bulunmadığı, dosyaya davacının 3.madde kapsamında yer alan raporları, çalışma, çizim, proje, hakedişleri hazırladığını gösteren hiç bir belge sunulmamış olması karşısında iddia edilen ücrete hak kazandığının ispatlanamadığı belirtilmiş yalnızca cari hesabi oluşturan 839,90 TL tutarın talep edilebileceğini bildirmişlerdir. Bilirkişi heyetince her ne kadar tarafların cari hesabında 839,90 TLolarak kayıtlı tutarın davacı tarafça talep edilebileceği ifade edilmiş ise de davacı defterlerine 675.550,00 TL tutarlı faturayı kaydettikten sonra 839,90 TL’yi alınan avans devri olarak kaydedip borçtan düştükten sonra kalan bakiyeyi 674.710,10 TL olarak takipte talep ettiğinden bilirkişi heyetinin aksi yöndeki görüşüne mahkememiz katılmamıştır.
Bilirkişi heyeti raporuna itiraz üzerine alınan ek raporda bilirkişilerce sözleşmenin 2.maddesinde geçen “yaptırılması” fiilinin, sözleşmenin 3.maddesinde yüklenici olarak davacıya yüklenen işlerin kapsamını ortadan kaldırmadığını, davacının bizzat kendi çalışanları ile 3.madde kapsamındaki işleri yaptığını kanıtlayamadığı gibi, söz konusu işleri 3.kişilere yaptırdığını da kanıtlayan herhangi bir delil sunmadığını, gerek tanık anlatımlarının gerekse sunulan e mail yazışmalarının davacının sözleşme kapsamında verdiği danışmanlık hizmetine ilişkin olup, 3.maddenin özellikle (i) ve (vi) maddesi kapsamında işleri tamamladığını gösteren hiç bir belge mevcut olmadığından bakiye iş bedeline hak kazandığının davacı tarafça ispatlanamadığı ifade edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile davacının dayanak sözleşme kapsamında takibe konu edilen fatura içeriği edimlerini yerine getirdiğini ispata yönelik delil – belge sunmadığı, sözleşme kapsamındaki görevinin sadece denetleme ve koordine etme olarak tanımlanamayacağı, bu görevlerin yanı sıra, sözleşmenin 3.maddesinde düzenlenen mühendislik hizmetlerinden de sorumlu olduğu, bunu kendisinin yapması yahut 3.şahıslara yaptırmasının ücret hak kazanma bakımından farklılık yaratmayacağı, alınan raporun gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu gözetilerek, davacı vekilinin yeni bir heyetten rapor alınması talebi reddedilmiş davacı vekili 19/09/2018 günlü duruşmada yemin deliline dayandıklarını beyan etmiştir. Dosyaya sunulan delil listesinde davacı tarafın yemine delil olarak dayandığı, davacı vekilinin vekaletnamesinde yemin teklif etme yetkisinin bulunduğu görülmüş, sunulan yemin metni davalı şirkete tebliğ edilmiş, davalı şirket yetkilisi katıldığı 28/11/2018 günlü duruşmada yeminli olarak alınan ifadesinde, davacının dayanak sözleşme kapsamındaki hizmetleri sadece 08/08/2011 tarihli faturanın ödemesi yapılana kadar yerine getirdiğini, bu fatura bedelinin ödenmesinden sonra işin bırakıldığını, davacının şantiyeyi terk etiğini, davacının bakiye iş bedelini hak etmediğini, davacıya 675.550,00 TL borçları olmadığını beyan etmiştir.
Davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanı da dikkate alınmak suretiyle ispatlanamayan davanın reddine, davacının takipte haksız olmakla birlikte kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2- Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar harcı 35,90 TL ‘nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 8.236,06 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.200,16 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan 16,50 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ——— deki esaslara göre belirlenen 41.061,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.