Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/290 E. 2021/211 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/290
KARAR NO : 2021/211
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/04/2015
KARAR TARİHİ : 17/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında ——- imzalandığını, bu sözleşmedeki ve sözleşme dışı işlerle ilgili davalı şirketteki alacaklarının ödenmemesi üzerine müvekkilinin davalı hakkında- ——sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu, icra takibinden önce davalı-borçluya ——– yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek davalının temerrüde düşürüldüğünü, davalının bu ihtarnameye ——- yevmiyeli ihtarı ile cevap verdiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmadığından avans faizinin temerrüt tarihi olan —— tarihinden itibaren hesap edilmesini talep ettiklerini, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre yapılacak işin tanımı, birimi ve miktarının cetvel halinde taraflarca belirlendiğini, sözleşmenin —- olarak belirlendiğini—— ilavesi ile sözleşme bedelinin —– işlerle ilgili ———- meblağlı faturaların müvekkili tarafından keşide edilerek davalı tarafa gönderildiğini, davalı tarafın işbu faturaları defter ve belgelerine işleyerek ——– beyannamelerinde de gösterdiğini, müvekkilinin sözleşme konusu işleri yapabilmesi için ——- numarası ile işyeri açılış numarası aldığını, iş bitiminde de —- tarihinde davalının bizzat —– müracaat ederek —— tarihinde müvekkilinin çalışmasının sona erdiğini beyan ederek prim ve hizmet belgesinin verilmeyeceğini kabul ettiğini, davalı tarafından ———- sözleşme konusu işlere ait kesin hakedişin kendilerine ödenmesi için talepte bulunulduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu işleri bitirmiş olmasına rağmen müteahhit-davalının bugün yarın diyerek müvekkiline ödeme yapmaktan imtina ettiğini, davalının takibe itirazında haksız olduğunu, müvekkilinin sözleşme konusu işleri yaptığının ve bitirdiğinin gerek idarenin kayıtlarından gerekse davalının yazılı beyanlarından açıkça anlaşıldığını tüm bu nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmenin imzalanmasından sonra müvekkilinin davacının işi yapamayacağını anladığını, davacının işi bitirme belgesi alabilmesi için sözleşmenin şeklen devam ettirildiğini, davacının sözleşmeye konu hiç bir işi yapmadığını, tüm işlerin müvekkili tarafından yapıldığını, davacının sanki işi yapıyormuş gibi —— davaya konu faturayı düzenleyip teslim ettiğini, faturaların muhasebesel olarak kapatılabilmesi için davacı adına çek düzenlendiğini, davacının da bu çekleri ciro edip alacaklılara verdiğini, tüm mal ödemelerinin müvekkili tarafından yapıldığını, işin yapımı sırasında davacının işi bitirme belgesi alabilmesi için müvekkilinin çalışanlarının bir kısmının davacı adına sigorta ettirildiğini, ücretlerini ise müvekkilinin ödediğini, işle ilgili 1.hakediş raporunun idareye verilmesinden sonra davacının düzenlediği faturaların müvekkilinin defterlerinde kayıtlı olmasına dayanarak alacaklı olduğunu iddia ettiğini, sözleşmenin feshedildiğinin davacıya bildirildiğini, karşılıklı görüşmelerden sonra davacının hakkı olmamasına rağmen uzlaşma sağlanıp protokol düzenlendiğini, bundan sonra düzenlenen faturaların muhasebe kayıtlarının kapatılması için davacıya çeklerin verildiğini, bu çeklerden ——— ait olduğunu, davacının ayrıca herhangi bir alacağı kalmadığına dair ibraname imzalandığını belirterek davanın reddi ile davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı davalı ile aralarında imzalanan eser sözleşmesi uyarınca gerek sözleşme gerekse sözleşme dışı tüm işleri tamamlayıp davalıya teslim ettiğini, davalının ödeme yapmaması nedeniyle ihtarname gönderdiğini ancak sonuç alamadığını, bu yüzden davalı hakkında başlattığı takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini taleple dava açmıştır. Davalı ise taraflar arasında sözleşme imzalandığını, ancak davacının işi yapmayacağının anlaşılması üzerine sözleşmenin sadece davacı tarafın ———alabilmesi amacıyla şeklen devam ettirildiğini, davacının sözleşme konusu hiçbir işi yapmadığını, tüm mal ve hizmetlerin karşılığının kendisi tarafından ödendiğini, tüm işlerinde kendisi tarafından yapıldığını, davacının işleri yapıyormuş gibi —– kesip teslim ettiğini, fatura karşılıklarının muhasebe açısından kapatılması için davacı adına çek düzenlendiğini, bu çeklerin davacı tarafından ciro edilip başkalarına verildiğini——- mal ödemelerinin böylelikle yapıldığını, yine davacının işi bitirme belgesi alabilmesi için kendi çalışanlarının bir kısmını davacı şirket adına sigorta ettirdiğini, bu işçilerin prim ve ücretlerini de ödediğini, tüm işlerin bu işçiler tarafından yapıldığını, davacının düzenlediği faturaların ticari defterlere kaydedilmiş olmasını fırsat bilerek alacağı için ihtar gönderdiğini cevabi ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, ihtarname ve takip sonrasında davacı ile bir araya geldiklerini, davacının hiçbir hakkı olmamasına rağmen uzlaşma sağlandığını buna göre bu işte kazanılan kar payından davacıya %50 pay verileceğine ilişkin protokol yapıldığını,—— protokolden sonrada davacının işi bitirme belgesi alması düzenlenen faturaların muhasebesel olarak kapatılması için davacıya bir takım çeklerin verildiğini ve teslim makbuzları düzenlendiğini —–davacının aldığı bu çeklerin bir kısmını gerçek alacağı olmadığı için iade ettiğini———– davacıda kalan bir kısım çeklerin ise protokol gereği davacı tarafından tahsil edilip kalan kısmın kesin hesap sonrası iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının bu aşamadan sonra başka bir alacağı kalmadığına dair ibraname verdiğini—–belirterek davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur. Davacı cevaba cevap dilekçesinde davalının sunduğu ibraname altındaki imzanın kendisine ait olmadığını yine davalının liste halinde sunduğu çeklerdeki kendilerine ait olduğu ileri sürülen imzaları da kabul etmediklerini, davalının davadan sonra ——– verdiğini, çeklerin gününde ödenmesi halinde borç miktarından tenzil edileceğini, dolayısıyla davalının bu çekler karşılığı —— tutarında borcunun bulunduğunu da ikrar etmiş olduğunu, tahsilat makbuzları ile çeklerdeki kaşe üzerindeki imza ve ciroların şirket yetkilisine ait olmadığını, davalının sunduğu ——– belgeye itiraz ettiklerini ancak bu belgede dahi davalının işin yapıldığını kabul ederek bedelin ödeneceğini beyan ettiğini, ödeme olmadığı için dava açtıklarını, yapılan işle ilgili düzenlenen faturaların davalıya gönderildiğini, davalının ticari defterlerine işleyip —— bildirimde bulunduğunu beyan etmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ——- inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktalarının tespiti ile tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanıp bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
—— sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı——– tahsili yönünde ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin tebliği ile davalının takibe süresinde itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan delil olarak taraflar arasında imzalanan ——- sözleşme nedeniyle davalı adına düzenlediği faturalara dayanmış ayrıca davalının —— tarihli yazıya dayanmıştır. Bu yazı da davalı —– düzenlenip ödenmesini talep etmiştir. Yine davalı tarafından —- yazı ile de taşeron olarak çalışmakta olan davacının çalışmasının —– tarihinde sona erdiğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı —– faturaları sözleşme kapsamı iş için —— hakediş bedelleri olarak düzenlemiş, borcun ödenmemesi üzerine davalıya—- yevmiye no.lu ihtarnamesini göndermiş ve —- gün süre vermiştir. İhtarnamenin davalıya —- tarihinde tebliğ olduğu anlaşılmıştır. Davalının ———- tarihli iade faturasını düzenlemiş olduğu ancak davacı tarafından bu faturanın davalı tarafa iade edildiği de belirlenmiştir.
Davalının sunduğu deliller incelendiğinde davacının gönderdiği ihtarnameye davalı tarafından —–cevabi ihtarıyla cevap verilerek aynı zamanda sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği ve —— tarihli iade faturasınında bu ihtarname ekinde davacıya gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalının sunduğu —— davalının protokol olarak dayandığı belge olup maliyet hesaplarının yapılacağı kar payının %50 olacağı, gelen paralardan önce maliyetlerin karşılanacağı sonra kar paylaşımı alınan ödemelerle pay edileceği, iki tarafında başlattıkları hukuki süreci sonlandıracakları, davalının davacının iş bitirme iptalini geri alacağı hususlarına ilişkindir. Bu belgeyi davacı adına —— imzaladığı görülmüştür.
Davalının ödeme makbuzu olarak sunduğu — ait dekont örneği olup alıcısı ——tutarlıdır. Davacı —– yapılan bu ödemeyi kabul etmemiş ——- yer alan ödemeleri aldığını kabul etmiş ancak bu ödemelerin takibe konu olmayan cari hesap alacağına ilişkin ödemeler olduğunu, takip sonrası yapılan ödemeler olup, dekontlarda cari hesaba mahsuben yazdığını, icra dosyası borcuna mahsuben yazılı olmadığını beyan etmiştir.
Davalının dayandığı ——– başlıklı belgedeki imza davacı tarafından kabul edilmemiş olup bu belgede de davacı kaşesi üzerinde —– adının yazdığı görülmüştür. İbranamede davacının sözleşme konusu iş nedeniyle tüm haklarını işverenden tahsil ettiği, herhangi bir hak ve alacağının kalmadığı hususlarının yazıldığı anlaşılmıştır.
Davalı ——- makbuzu sunmuş olup bu tahsilat makbuzları ile davacıya nakit ve çek ödemesi yapıldığını ileri sürmüş, davacı vekili ——tarihli duruşmada tahsilat makbuzlarına konu çeklerin kendilerine verilmediğini söylemediklerini, yalnızca tahsilat makbuzlarındaki imzaları kabul etmediklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili —- tarihli dilekçesinde müvekkili şirket yetkilisinin —-olduğunu ancak şirketin tüm işlemlerinin vekaleten —- tarafından gerçekleştirildiğini, itiraza konu ettikleri imzaların da —- imzasının taklit edilerek atıldığını beyan etmiş,———- cevabi yazı ve sunulan vekaletname ile de bu husus doğrulanmıştır.
Davalı tarafın dayandığı davacının imzasını inkar ettiği belge asılları mahkememiz kasasına alınmış, davacı şirket yetkilisi — ile vekaleten hareket eden —— tatbik imzaları alınıp başka yerlerden de düzenledikleri ıslak imzalı belgeler getirtilerek davalı delilleri olan —— belgelerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığının belirlenmesi yönünden——— tarihli rapor alınmıştır. Rapor ile davalının dayandığı —- imzanın davacıya ait olduğu, buna karşılık ———- imzaların ise davacı tarafa ait olmadığı belirlenmiştir. Her iki tarafın tacir oluşu göz önünde bulundurularak ticari defter ve dayanak kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş,——- tarihli- kök rapor alınmıştır. Bu raporda dosyaya gelen ——- formlarında davacı faturalarının bildiriminin davalı tarafından yapılmış olduğunun görüldüğü, davacının kendi defter kayıtlarında takip tarihi itibariyle davalıdan —–alacaklı olduğu, davalının kayıtlarına göre ise takip tarihi itibariyle davacı adına düzenlediği iade faturası nedeniyle —-alacaklı görünüp davacıya —–borçlu göründüğü, sonuç olarak takip tarihi itibariyle davacıya borcunun —– kayıtlı olduğu davalının takip tarihinden sonra da ——tutarlı iade faturasını düzenleyip davacıya gönderdiği ancak davalının daha önce düzenleyip gönderdiği —–bedelli iade faturası gibi bu faturanın da davacı defterlerinde kaydının bulunmadığı, davacının bu faturalara itiraz ettiği, davalının düzenlediği iade faturalarına konu alacağına ilişkin bir belge sunmadığı, dolayısıyla davalı adına doğmuş bir alacak olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir. Aynı raporda davalının ödeme belgeleri de değerlendirilmiş, davacının defterlerinde ödeme kaydı bulunanlar ile bulunmayanlar ayrı ayrı tespit edilmiş, yine davalının sunduğu tahsilat makbuzlarında kayıtlı çeklerde tek tek değerlendirilmiş, —- makbuzda yer alan – adet çek toplamı —tutarında ödemenin yapıldığı, bu makbuz ile teslim edildiği görünen – adet çekin davacı kayıtlarında yer almadığı —ancak diğer – çekin ise davacı kayıtlarında olduğu-belirlenmiştir. Davacı —— no.lu makbuzda yer alan kayıtlarında bulunmayan —-çeklerdeki imzalara itiraz etmiş, alınan ——çeklerdeki imzaların davacıya ait olduğu belirlenmiştir.
Yine kök raporda davalının sunduğu —- makbuzda yer alan—- ödemenin davacı kayıtlarında yer almadığı, bu makbuzda yer alan —– çekin davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, kalan —- çekin kaydının ise olmadığı tespit edilmiş, davacı bu makbuzda yer alan ——– imzaları inkar ettiğinden alınan — davacıya ait olduğu, —– çekteki imzanın ise davacının eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. —–bedelli çekteki imzada davacı tarafça inkar edilmiş, bu konuda inceleme yapılması amacıyla çek aslı muhatap bankadan istenmiş ancak mahkememize geliş aşamasında kaybolduğundan ve tüm aramalara rağmen bulunamadığından bu çekle ilgili inceleme yapılamamıştır.
Kök raporda ——-ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, çek ödemelerinin de kayıtlı olmadığı belirtilmiş, davacı bu makbuzda yer alan tüm çekler yönünden imza inkarında bulunmuş alınan —–bedelli çekteki imzanın davacıya ait olduğu aynı makbuzda yer alan —— dışındaki tüm çeklerde yer alan imzaların davacının eli ürünü olmadığı belirlenmiş, —–bedelli çek yönünden ise davacı vekili bu çeke yönelik itirazlarından vazgeçtiklerini ——günlü duruşmada imzalı olarak beyan etmiştir.
Kök raporda —– da yer alan çeklerde değerlendirilmiş, tüm çeklerin davacı kayıtlarında mevcut olduğu ancak —-ödenmeyip davalıya iade edildiği, her iki taraf defterlerinde iade kaydının yapıldığı, bakiye —–ödemenin ise davacının kabulünde olduğu tespit edilmiş, davalının takip sonrası dava öncesi yaptığı ödemelerde dikkate alındığında davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği tutarın toplam ——olduğu açıklanmıştır.
Kök rapor ile davacının defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilen çekler bakımından muhatap bankalara yazılar yazılmış, gelen çek fotokopilerine karşı davacı vekili —- tarihli dilekçe ile beyanda bulunarak tahsilat makbuzlarında yer alan —- adet çek yönünden imza itirazında bulunduğundan çek asıllarının temini ile——–tarihli raporu alınmıştır. Yukarıda kök raporun incelenmesi aşamasında her bir tahsilat makbuzu değerlendirilirken bu rapordaki tespitlere de yer verilmiştir.
Bilirkişi heyeti kök raporuna yönelik itirazların karşılanması, dosyaya gelen belgelerin, çek bilgilerinin değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan —- tarihli ek raporda, imzası inkar edilip de davacının eli ürünü olduğu tespit edilen çekler, davacının imza itirazından vazgeçtiği —-çek bedeli davalının ödeme tutarına ilave edilerek davacının takip tarihi itibariyle toplam alacağının ——-olduğu belirlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarıyla taraflar arasında eser sözleşmesine dayalı olarak ticari ilişki kurulduğu, davacının sözleşme kapsamında düzenleyip davalıya gönderdiği faturaların davalı tarafından ticari defterlerine kaydının yapılarak, —– bildirimde bulunulduğu, akabinde davacının borcun ödenmesi için davalıya —– tarihli ihtarnamesine gönderdiği, davalının bu ihtarname sonrasında davacıya ait —–bedelli iade faturasını düzenleyip gönderdiği, takipten sonra da ——-bedelli iade faturasını düzenlediği, her iki iade faturasının davacı defterlerinde kaydının bulunmadığı davacının itiraz ve faturaları iade ettiği, davacının açtığı dava da eser sözleşmesi uyarınca edimini yerine getirdiğini ileri sürdüğü, davalının ise işin davacı tarafından yapılmadığını, tüm işin kendisi tarafından yapıldığını, davacı işi bitirme belgesi alsın diye faturaları kaydedip muhasebesel olarak faturaların kapatılması için çek ödemesi yaptığını savunduğu ancak aynı zamanda protokol, ibraname, çek tahsilat makbuzları ve ödeme dekontlarıyla ödeme yaptığını ileri sürdüğü, bu ödemelerin takip sonrasında dahi devam ettiği dikkate alındığında davalının savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, işin davacı tarafından yapıldığının kabul gerektiği, işi yapmayan davacı ile protokol yapılması, ibraname alınması ve çek ödemelerinin sürdürülmesi karşısında, davalı tarafça işin kendileri tarafından yapıldığına dair dosyaya sunulmuş bir delilde bulunmadığından savunmalarına itibar edilemeyeceği kabul edilmiş, davalı vekilinin ——tarihli dilekçesi ve talepleri de davacının savunmanın genişletilmesine muvafakati bulunmadığını beyan etmesi karşısında —— tarihli duruşmada reddedilmiştir. Bilirkişi kök ve ek raporu ile davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği alacak miktarının ———-olduğu belirlenmiş, takip sonrası yapılan ödemelerde tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda her ne kadar temerrüd faizi hususunda —- gün esas alınmak suretiyle hesap yapılmış ise de davacının davalıya gönderdiği temerrüd ihtarı davalıya ——tarihinde tebliğ edilmiş verilen— sürenin —– tarihinde dolduğu bu durumda takip tarihine kadar ——-faiz talebinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır. Davacının takip tarihi itibariyle alacağı —— birlikte davacının takipteki ——asıl alacak talebiyle bağlı kalınmıştır. Yukarıda da değinildiği üzere davalı takip sonrasında da gerek çek gerekse banka kanalı ile ödeme yapmaya devam etmiş olup ———-kararında da açıklandığı gibi icra takibinden sonra yapılan ödemelerin tarih ve miktarı infazı mümkün olacak şekilde hüküm fıkrasında gösterilerek TBK 100 m.gereğince icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiş, alacak likit olmadığından, yargılamayı gerektirdiğinden davacının inkar tazminatı talebi reddedildiği gibi reddedilen kısım yönünden de davacının kötü niyetli olduğu ortaya konamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebi reddedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVAN—— dosyasındaki itirazının —– asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına,
Fazla talebin reddine,
Davalı yanın takipten sonra davadan önce yaptığı;
——– tutarlı ödemelerinin infaz aşamasında ——– nazara alınmasına,
2-Alacak likit olmadığından davacı tarafın inkar tazminatı talebinin reddine,
3- Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 51.397,42 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 9.131,09 TL ile icra dosyasına yatırılan 3.780,10 TL. harcın mahsubu ile bakiye 38.486,23 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 9.131,09 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk masraf, 1.279,40 TL tebligat ve müzekkere gideri, 4.000,00 TL bilirkişi ücreti, olmak üzere toplam 5.311,80 TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranı(%99,5) göz önünde bulundurularak takdiren tamamının davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 15,00 TL.yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 54.670,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.620,62 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10 -Davacı ve davalı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı ve davalı tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2021