Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/2032 E. 2022/633 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/2032 Esas
KARAR NO : 2022/633

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: —– tarihinde davalıların kusuru ile oluşan trafik kazasında davalılar ———plakalı aracın çarpışması sonucu davacı müvekkilinin — tıbbı müdahale ile giderilemeyecek,—- derecede etkileyecek şekilde yaralandığını ve vücudunda çeşitli kalıcı hasarlar meydana gelmesiyle oluşan zararlardan dolayı maddi ve manevi zararlarına ilişkin olarak şimdilik davacı müvekkili için—- manevi tazminat olmak üzere toplamda ——- tazminatın kaza tarihi olan —– gününden itibaren işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve —- vekaleti ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (—- sorumluluğunun poliçesindeki azami teminatıyla sınırlı kalması kaydıyla ) tahsili ile kazaya sebep olan —— devrinin önlenmesi amacıyla araçlar Üzerine teminatsız olarak İhtiyati Tedbir Koyulmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle: trafik kazası davacının eşi —- müvekkili —- ait aracı ——– için ——— için kiralayıp yola çıkıldığı anda meydana geldiğini, kaza nedeniyle araç hasar gördüğünden sözleşmeden dönüldüğünü, araçta bulunan davacı, araçta —- olmasına ve uyarıya rağmen —- takmayarak müterafik kusuruyla yaralanmasına sebep olduğunu, ondan başka araçta— daha olmasına rağmen sadece kendisinin yaralandığını, hiç kuşkusuz kendisi müterafik kusurlu olsa da trafik kazası sonucu davacının yaralandığını, ancak olayda müvekkili —- kusuru bulunmadığını, kendisine delilsiz ve dayanaksız olarak en fazla tali kusur atfedildiğini, bunu da kabul etmediklerini, — kaynaklanan risk oldukça yüksek olduğundan istenen manevi tazminat kusur,yaralanma;tarafların— durumu ile uyumsuz ve sebepsiz zenginleşmeye neden olacak derece de yüksek olduğunu, taktirin sayın mahkeme de olduğunu, ancak karayolunda — kaynaklanan — nedeniyle kusursuz sorumluluk ——–içtihatları gereğince diğer davalı— ait olduğunu, davacının maddi-manevi tazminat isteğine yol açan kazada müvekkili —–kusursuz olduğundan aracının kaydına teminatsız olarak ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulması isteği açıkça hukuka aykırı olduğundan talebin reddinin doğru olduğunu, açıklanan nedenlerle davalı-müvekkili — yönünden davanın reddini, masraf ve vekalet ücretinin davacıdan alınarak müvekkile verilmesini talep ve arz etmiştir.
Davalı—— vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili — etmektedir. —— araç müvekkiline ait olduğunu ve ———- kiraya verdiğini, müvekkili şirket kiracısı olan ———– sürücüsü — arasında gerçekleşen — tarihli trafik kazası müvekkili şirket—— işi ile iştigal eden bir şirket olduğunu, İşbu dava temelindeki somut olayda müvekkili şirkete atfedilebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, kiracı araç kendi fiili hakimiyetindeyken oluşabilecek her türlü zarardan sorumlu olduğunu kabul ederek kira sözleşmesini imzaladığını, işbu davanın tarafı olmadıklarından husumet itirazımızın kabulünü,— olup olmadığının araştırılmasını müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olacak bu ihtiyati tedbir talebinin kabul edilemez ve hakkaniyete aykırı olduğunu, haksız davanın müvekkili açısından reddini , ihtiyati tedbir talebinin reddini, ihbar talebimizin yerine getirilmesini ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve arz etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle:
davaya konu kaza hakkında kaza anında diğer davalıya ait araç içindeki —-tanık olarak dinlenilmesi gerektiğini, davacı——- kaza neticesinde yaralanmasının temel ve tek nedeni araç içinde —-takmamış olması olduğunu, davacının zarara —-olmasında asli kusurlu davacının yine kendisi olduğunu, davacının —– manevi tazminat talebinin tamamen haksız ve zenginleşme amacı taşıdığını, vaki davanın trafik ————- davaya dahil edilmesini, vaki davanın ———- davaya dahil edilmesini davacı da dahil olmak üzere—- inceleme yapılarak) tarafların kusur durumlarının ve oranlarının tespit edilmesini, davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı—–vekili cevap dilekçesinde özetle: kaza tarihinde —- plakalı —– sorumluluğuna gidilmesi gerekirken müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilmesi dayanaksız ve isabetsiz olduğunu bu nedenle kaza tarihinde konu plakalı aracın müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçesi olmadığından davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı ——- vekili cevap dilekçesinde özetle: dava öncesinde davacının müvekkili şirkete başvurusu bulunmadığını bu nedenle müvekkili şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini, —-alınmasının gerektiğini, maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun —– getirilmesi gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin —- kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, mezkur kazada hatır taşıması mevcut olduğundan—içtihatlarınca bu durum tazminatta indirim nedeni olduğunu, davacının söz konusu olaydan dolayı —herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; HMK.nun 107 maddesi uyarınca trafik kazası nedeniyle açılan maddi- manevi tazminat istemi ile ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip deliller toplanarak, bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonuca gidilmiştir.
Mahkememizce davaya konu—- kayıtları, —– hasar dosyası, davacının kaza nedeniyle gördüğü tedavi evrakları ve kazaya ilişkin açılan ceza dosyası ilgili yerlerden celbedilmiş; ——-yazılarak davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı sorulmuş; — vasıtasıyla davacının sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış, —- maluliyet raporu alınmış; dosya makine mühendisi, aktüer bilirkişisi ve doktor bilirkişisine tevdi edilerek kusur ve zarar raporu alınmıştır.
—— tarihli —- doğum tarihli ——–incelenmesi, meslek —–meslekte kazanma gücü kayıp oranına sahip olduğu, geçici iş göremezlik süresinin — olarak kabulü gerektiğini belirtilmiştir.
—– düzenlenen — raporunda özetle:—- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının,— yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ——- kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren —- aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
—— raporunda özetle: ——oranı hesaplaması yapılırken kişide mevcut olan —– dikkate alındığı, ——- tarafından ise kişinin Kurumumuzda yapılan muayenesi ile mevcut — belgelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda kişide —— —-mevcut olduğunun tespit edildiği ve mezkur— hesaplaması sırasında esas alındığı, bu yaklaşım nedeniyle Kararlar arasında — meydana geldiği belirtilmiştir.
Makine mühendisi, — bilirkişilerinden alınan raporda özetle:— kazası sonucu %18 oranında malul kalan davacı—- ile davalılar arasındaki uyuşmazlık noktaları yönünden; — plakalı aracın sürcüsü —– tali kusurlu (%25 oranında) olduğu, —–plakalı aracın sürücüsü — asli kusurlu (%75 oranında) olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının — olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının — sorumluğunda olmayan tedavi, bakıcı, —olduğu, davalı —- tarihinin —-, diğer davalılar yönünden ise 13.09.2014 tarihi ve işleyecek faizin ise yasal faiz olduğu belirtilmiştir.
Makine mühendisi, —- bilirkişilerinden alınan ek raporda özetle: kusur oranları hususunda varılan kanaatine değişmediği, kaza anında davacının koruyucu tertibat kullanıp kullanmadığının tespit edilemediği, zararın oluş şartına dayalı olarak koruyucu tertibat kullanmış olması durumunda koruyucu tertibatın zararın oluşumunu önleyemeyeceği için müterafik kusur değerlendirmesine yer olmadığı, kök rapordaki tıbbi değerlendirmenin aynen geçerli olduğu, davacının nihai ve gerçek geçici iş göremezlik maddi zararının — olduğu, davacının nihai ve gerçek sürekli iş göremezlik maddi zararının ——- olduğu,—– sorumluğunda olmayan tedavi, bakıcı, ——– olduğu, Davalı ——başlangıç tarihinin ———, diğer davalılar yönünden ise —- ve işleyecek faizin ise yasal faiz olduğu, İşbu ek raporda hesaplanan sürekli iş göremezlik maddi zarar tutarının — tarihi itibarı ile yasal asgari ücretin %26 oranında artması nedeniyle kök raporda hesaplanan maddi zarar tutarından fazla olduğu, bunun bir çelişki değil, doğal bir durum olduğu belirtilmiştir.
Müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, 6098 sayılı TBK.nun 162 ve 163. maddelerine göre borcun tamamından sorumludur. Nitekim, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 88/1 maddesinde trafik olayı nedeniyle müteselsil sorumluluk öngörülmüştür. 6098 sayılı TBK.nun 167. maddesi uyarınca, sorumluların iç ilişkide kusur oranına göre, birbirlerine rücu hakları da mevcuttur. Trafik kazasından kaynaklanan cismani tazminat ve manevi tazminat istemli davada,——müştereken ve müteselsilen sorumluluk bulunduğundan, davacı taraf zararını davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebilir. Zarar görenin — ve müteselsil talep edebileceği tazminat miktarı —- limiti ile sınırlıdır. Müşterek ve müteselsil borçlulardan birisi tarafından yapılan ödemenin sonuçları ise TBK’nın 166. maddesinde düzenlenmiş ilgili madde de, “(1)Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. (2)Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. (3)Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu çerçevede, davacının zararlarından sürücü, işleten ve ——- müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğundan yapılan ödeme kadar, diğer borçlularında borcundan kurtulması TBK’nın 166/1. maddesinin gereği olup, bu madde kapsamında diğer müteselsil borçluların ancak tazminat alacağına karşılık yapılan ödeme kadar borcundan kurtulacağı muhakkaktır. Yine TBK’nun 168. maddesinin 2.bendinde “alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır” hükmü düzenlenmiştir. Sürücü açısından; ——- arasında müteselsil sorumluluk olmakla beraber, sürücü haksız fiil faili olup, zarar en son sürücü üzerinde kalacağından, işletenin haksız fiil faili sürücüye rücu hakkı bulunmakta ise de, kaza araçtaki teknik arızadan dolayı meydana gelmediği sürece sürücünün araç işletenine zararı rücu hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle haksız fiil ve zararın asıl sorumlusu olan sürücü hakkındaki feragat, aracın işletenine sirayet edeceğinden, araç işletenini sorumluluktan kurtarır. Feragat, (6100 sayılı HMK 307. maddesinde belirtildiği üzere iki taraftan birinin (davacının) talep sonucundan vazgeçmesidir. Davasından feragat eden davacı, bununla, dava dilekçesinin talep sonucu bölümünde istemiş olduğu haktan kısmen veya tamamen vazgeçmektedir. Davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310/1mad.), davacının mahkemeye karşı yaptığı tek taraflı bir irade beyanı ile olur ve tamamlanır. Feragatin geçerliliği için, bunun davalı tarafından kabul edilmesine veya feragate muvafakat etmesine gerek yoktur. Feragat sözlü yapılabileceği gibi yazılı olarak da yapılabilir. HMK.’nın 311. maddesi gereğince davadan feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Davadan feragat maddi hukuk bakımından haktan da feragat anlamına gelir. Feragat edilen dava yeniden açılamaz.
Somut olayda, davalılar —– sürücüleri, diğer davalı şirket — davalı — maliki olup, tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsili talep edilmiştir. Davacı vekili — tarihli beyan dilekçesi ile ihbar olunan— davalılar yönünden maddi tazminat talebi yönünden sulh olunduğunu, davalılar yönünden ise maddi tazminat dışındaki manevi tazminat ile yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin taleplerinin aynen devam ettiğini bildirmiştir. Mahkememizin — duruşmasında davacı vekili davalılar —-manevi tazminat taleplerinin tamamına ilişkin sulh olduklarını beyan etmiştir. Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla, üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle manevi tazminatın bölünmesi, yeniden dava konusu yapılarak miktarının artırılması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminatın bölünemeyeceğine dair ilke nazara alındığında davacı vekilinin manevi tazminata ilişkin talebinin ———– karşılandığı anlaşılmakla diğer davalılar yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’den davacı tarafça yatırılan 174,20 TL peşin, 975,28 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.149,48 harçtan mahsubu ile bakiye 1.068,78 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı——-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —- esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı—-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———-esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı —-kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —-esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davalı ——– vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli — esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin, davalı —- vekilinin, Davalı— ve Davalı—— vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.