Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1996 E. 2018/506 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1996 Esas
KARAR NO : 2018/506

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/12/2015
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili; …… tarihinde müvekkili nezdinde Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı araç ile davalı …’ın işleteni olduğu ve davalı şirket nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı aracın çarpışması sonucu müvekkiline sigortalı aracın hasarlandığını, sigortalıya 28/08/2015 tarihinde 53.980,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme ile müvekkilinin sigortalısının kanuni haklarına halef olduğunu, davalıya sigortalı aracın tam kusurlu olduğunu, müvekkili tarafından hasar bedelinin ödenmesi için davalıya başvuru yapılmış ise de davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 53.980,00 TL’nin başvuru tarihi olan 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA Davalı … vekili; öncelikle Mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini ,…… Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ayrıca müvekkilinin kusurunun olmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, ancak yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili; müvekkili sigortalısının kusurunun olmadığını, ayrıca talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davalı … vekilinin yetki itirazı haklı görülmemiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Her iki sigorta şirketinden de hasar dosyaları celp edilerek incelenmiştir.
Davalı … şirketinin hasar dosyası incelendiğinde davacının ilk olarak 31/08/2015 tarihinde tazminat talebiyle başvuruda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça kusurlu olduğu ileri sürülen aracın trafik sigorta poliçesinin, kaza tarihini de kapsar şekilde davalı … şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Hasarlandığı ileri sürülen aracın kasko sigorta poliçesinin ise kaza tarihini de kapsar şekilde davacı … şirketi tarafından düzenlendiği görülmüştür.
Kaza tespit tutanağında, her iki araç sürücüsünün de kusurlu bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça sunulan ödeme dekontundan, davacının 28/08/2015 tarihinde dava dışı sigortalı hesabına 53.980,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır.
Davalıya sigortalı aracın trafik tescil kaydına göre ticari araç olduğu tespit edilmiştir.
Davalı … vekili tanık listesi sunmuş ise de cevap dilekçesinde tanık deliline dayanılmadığından tanık dinletme talebi reddedilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları ile getirtilen hasar dosyası kapsamı birarada değerlendirilerek davacı tarafın talep edebileceği bir tazminat olup olmadığı ve varsa miktarının tespitiyle olaydaki kusur durumunun belirlenmesi bakımından bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. Raporda özetle, davacıya sigortalı araç sürücüsünün asli(%75 oranında) kusurlu olduğu, davalıya sigortalı aracın sürücüsünün tali(%25 oranında) kusurlu olduğu, hasar bedelinin 54.000,00 TL olduğu, buna göre davalı tarafın 13.500,00 TL‘den sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili kusur durumu, davalılar vekilleri ise kusur durumu ve tespit edilen tazminat tutarı yönünden rapora itiraz etmişlerdir.
Tarafların rapora itirazları dikkate alınarak(özellikle davalı … vekilinin hasar tutarının hesabında dikkate alınan araç piyasa rayiç bedeline ilişkin itirazı gözetilerek) ek rapor düzenlenmesi istenmiş, ek rapor da kök raporla aynı yönde düzenlenmiştir.
Bilirkişi ek raporunda, davalı … vekilinin aracın piyasa değerine ilişkin itirazlarının irdelenmediği, bilirkişi kök raporunun 6.sayfası 3.paragrafında pert durumundaki aracın hasar tutarının, kaza tarihindeki piyasa rayiç değeri ile hasarlı haldeki sovtaj değeri arasındaki farka eşit olduğu belirtildiği halde, aynı raporun 5.sayfasındaki aracın piyasa rayiç değerine ilişkin olarak hesaplamaya esas alındığı anlaşılan ilan metninin tarihinin 07/04/2017 olduğu, bu çelişkinin ek raporda giderilmediği anlaşılmakla, aracın kaza tarihindeki piyasa rayiç değerinin tespiti ile buna göre hesaplama yapılması için bilirkişi heyetinden 2.kez ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
2.ek raporda özetle, hasar bedelinin tespiti yönünden kök ve ek raporda çelişkili ifade bulunmadığı belirtilmiş, mahkememiz ara kararında belirtilen hususlara açıklık getirilmiştir.
Davacı vekili ile davalı … vekili itirazlarını tekrarlamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; 17/07/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıya Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı aracın hasar gördüğü, bu nedenle davacının 28/08/2015 tarihinde sigortalıya 53.980,00 TL ödeme yaptığı, kazanın oluşumunda davacıya sigortalı aracın sürücüsünün asli(%75) kusurlu, davalıya Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı aracın sürücüsünün tali(%25) kusurlu bulunduğu, davacıya sigortalı araçtaki hasar bedelinin 54.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, alınan raporun mahkememizce gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte görülerek hükme esas alındığı, davalı sigortanın trafik sigorta poliçesi kapsamında sürücünün kusuru oranında 13.500,00 TL tazminat ödemekle yükümlü olduğu, davalı …’ın da araç işleteni olarak bu tutardan sorumlu olduğu, davalı … şirketine 31/08/2015 tarihinde başvuruda bulunulduğu dikkate alındığında davacının 27/10/2015 tarihinden itibaren faiz talebinde haklı olduğu, diğer davalı yönünden ise taleple bağlı kalındığı, davalıya sigortalı aracın ticari araç olduğu dikkate alındığında davacının avans faizi talebinde de haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 13.500,00 TL tazminatın(davalı ….’nin poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olması kaydıyla) 27/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli karar harcı 922,18 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 921,85 TL’nin mahsubu ile 0,33 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 921,85 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 32,55 TL ilk dava masrafı, 347,90 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1780,45 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 445,28TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı … şirketi tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … tarafından yapılan 10,40 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 7,80 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan ………….. uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmiş olduklarından karar tarihinde yürürlükte olan …….. maddesi uyarınca 4.802,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9- Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde avansı yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, davalı …. vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı