Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1908 E. 2022/117 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1908 Esas
KARAR NO: 2022/117
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/12/2015
Birleşen — sayılı dosyasında:
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2016
KARAR TARİHİ :15/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekilinin Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili iş ortaklığının devlet idaresinden —–dahilinde muhtelif yollarda — sathi kaplama yapılması inşaatı işini aldığını, müvekkilinin aldığı bu işi alt yüklenici sözleşmesi ile davalı alt işveren şirkete verdiğini, müvekkili iş ortaklığı adına —- adet hakkediş hazırlandığını ve —- olduğunu, bu miktarın tamamını—– vekaleten tahsil eden davalı şirketin, bu miktar karşılığında müvekkili iş ortaklığına —- tarihli yapım işleri geçici kabul tutanağı ve — deneyim belgesine göre işin bitirildiğini, müvekkili iş ortaklığının, davalı şirket ile arasındaki sözleşmeler kapsamındaki alacaklarına karşılık olarak; —- adet faturayı davalı şirkete kestiğini, davalı şirketin, müvekkili şirkete bu faturaların bedeli olarak — ödeme yaptığını, davalı şirketten ödenmeyen —- tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile —- dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı şirketler tarafında kurulan adi şirket ile —– nolu ihale gereği alt işveren olarak anlaştığı, adi şirketin söz konusu taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemediğini, buna karşılık müvekkilinin —-yevmiye nolu ihtarnamesi ile ödemesini istediği fakat adi şirketin borcunu ödememekte ısrarcı olduğu için adi şirket ile birlikte adi şirketi kuran davalılar aleyhine—– tutarında icra takibi başlattığını, davalıların, iş bu icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı şirketlerin yapmış olduğu itirazın haksız ve hukuki yarardan yoksun olması sebebi ile dosyaya vaki itirazın iptali ile kötü niyetli itiraz nedeni ile davalı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı —- Mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile—– tarihli sözleşme imzalanarak iş ortaklığının aldığı —— müvekkili şirket tarafından Alt işveren olarak yapımı hususunda anlaştıklarını, söz konusu işin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak yerine getirildiğini, geçici ve kesin kabul tutanaklarının ilgili idare tarafından verildiğini, söz konusu işe ilişkin olarak tüm vergi ödemelerinin de iş ortaklığı adına müvekkili şirket tarafından gerçekleştirildiğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği alacağın gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin davacıya borcu bulunmadığını, aksine müvekkili şirketin iş ortaklığından alacaklı olduğunu, davacı tarafından gönderilen ihtarnameye de —-nolu ihtarnamesi ile itiraz edildiğini,—- müvekkili şirket ile imzaladığı sözleşmeden kaynaklı faiz ve masraflar hariç —- müvekkili şirkete borcu bulunduğunu, davacılar tarafından müvekkiline verilen taahhütnamede davacı şirketlerin müvekkiline ödemesi gereken meblağı —–mahsup hakkını vererek ödemeyi kabul ettiklerini, aksi halde müvekkili şirkete —- cezai şart ödeyeceklerini, ayrıca uğranılan tüm zararları da tazmin edeceklerini kabul ve taahhüt ettiklerini, ancak davacı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmediği gibi, müvekkili şirkete olan borcunu da ödemediğini, iş ortaklığı olduğundan davacının dava-taraf ehliyeti olmadığı yönündeki usuli itirazlarının kabulü ile davanın reddini ve her kalükarda mahkemeniz nezdinde müvekkili aleyhine ikame edilen haksız ve hukuki mesnedden yoksun davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin Mahkememiz dosyası ile —– dosyasında cevap dilekçesinde özetle; öncelikle müvekkilleri ve davacı arasında bir hukuki ilişki olmadığı için husumet itirazında bulunduklarını, davanın davalılar tarafından kurulan adi şirket aleyhine açılması gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketlerin adresinin —–olduğunu, sözleşmenin tarafı olan adi ortaklık aleyhine açılacak davanın da sözleşmede belirtilen yer mahkemesinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketler tarafından kurulan adi ortaklığın davacı ile aralarındaki sözleşme nedeniyle davacı aleyhine —- dosyada dava açtığını, bu davanın incelenmesi gerektiğini, müvekkili şirketlerin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddi ile davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmişlerdir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Asıl dava, taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davası, birleşen dava ise yine aynı sözleşmeden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
—- tarihinde mahkememiz dosyası ile birleştirilmiştir.
—- icra dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı takip alacaklısı şirket tarafından, adi iş ortaklığına ve ortaklığı oluşturan davalı takip borçlusu şirketler aleyhine cari hesap alacağı olan —asıl alacak, —— alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, ödeme emrini tebellüğ eden davalı takip borçlusu şirketler ve adi ortaklığın, ödeme emrine karşılık ilgili icra müdürlüğüne süresinde vermiş oldukları itiraz dilekçesiyle; takibe, borca, ferilerine itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mali müşavir —– alınan raporda özetle; davacının defterlerinin usulüne uygun olmadığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirketlerden oluşan adi ortaklığın dava tarihinde davalıdan —-alacaklı durumda bulunduğu, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirketlerden oluşan adi ortaklığın dava tarihinde davalı şirkete—- borçlu durumda bulunduğu, tarafların ticari defter kayıtları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde, davacı şirket defterlerinde kayıtlı olan — ödenmesine ilişkin banka dekontlarının sunulması ve ilgili tutarın da davalı tarafın defterlerinde yer almama nedeninin araştırılması gerektiği belirtilmiştir.
Mali müşavir —- alınan raporda özetle; davacı – tarafından dosyaya ibraz edilmiş bulunan —–defterinin noter açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmadığı, —- defterinin noter açılış tasdikinin ise yasal süresinde yaptırılmış olduğu, yasa gereği yapılması zorunlu yevmiye defter kapanış onamalarının ise yaptırılmadıkları, —–defterlerinin sunulmamış oldukları tespit edilmekle, gerek ——yevmiye defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmamış olması, gerek yevmiye defterleri kapanış onamalarının yaptırılmamış olmaları, gerekse d.kebir ve envanter defterleri sunulmadığından ticari defterlerin birbirlerini teyit etme şartının sağlanamamış olması gerekçeleriyle, nihai takdiri yüce mahkemeye ait olmak üzere, belirlenen bu durumlarıyla iş ortaklığına ait ticari defterlerin HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil olabilme niteliğinin bulunmadığı, aksine sahipleri aleyhine delil olma niteliği taşıdıkları, davalı şirket tarafından ibraz edilen—— yılları yevmiye, d-kebir ve envanter defterlerin noter açılış ve yasa gereği yapılması zorunlu noter kapanış onamalarının yasal sürelerinde usul ve yasaya uygun bir şekilde yaptırılmış bulundukları, kayıt nizamı bakımından —– sistemi uygulama genel tebliğlerine uygun ve dayanak belgeleriyle uyum içinde oldukları ve de birbirlerini teyit ettikleri görülmüş, davalının ticari defterlerinin HMK 222 uyarınca sahipleri lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı —- yılı ticari defter kayıtları incelendiğinde; alıcılar hesabında davalı şirketten kaydi olarak—– alacaklı durumda bulunduğu, satıcılar hesabında ise hesap bakiyesinin —– ödeme kaydı yapılmak suretiyle sıfırlanmış bulunduğu, dosya kapsamı incelendiğinde, dosyaya sunulan dayanak belgeler içeriğinde —–ödemenin yapıldığını kanıtlamaya elverişli herhangi bir banka ekstre kaydının bulunmadığı ve/veya dekont, makbuz vb. gibi hukuki nitelikli belgenin dosyaya sunulmadığı görülmekle davacı şirketin ticari defterlerinde yer alan bu kaydın dayanaksız olması gerekçesiyle yok hükmünde sayılması gerektiği, buna göre satıcılar hesabında davalı şirkete kaydi olarak —–yılları ticari defterleri ve sunulan dayanak belgeleri ile uyum içinde olduğu, davalı şirketin davacı — kaydi olarak —– asıl alacaklı durumda bulunduğu, yapılan incelemeler sonucunda, davacı —-ortaklığının ticari defter kayıtlarında yer alan;——- ödeme kaydının dayanağının bulunmadığı, bu ödemenin yapıldığını ispat yükü altında bulunan davacının bu ödemenin gerçekleştirildiğini kanıtlayamadığı, —— tutarlı ödemelerin dosyada mübrez dekontları incelendiğinde bu ödemelerin davalı şirketin yaptığı ödemeler olmadığı, dekontlar incelendiğinde söz konusu tutarların —– yapılmış ödemeler oldukları, davalı şirket ile ilişkilendirilmiş olmasının ve davalı şirket hesabına kaydedilmiş olmasının hatalı olduğu, davalı şirket tarafından ödenen sözleşme damga vergileri, stopajlar ve ——olarak yansıtılmasına karşılık yansıttığı tutarların karşılığını ticari defterlerinde kayıt altına almadığı, kaydına almadığı bu vergi — ödemelerini kayda almış gibi davalı şirkete yansıtarak buradan kaynaklanan tutarları alacak gibi talepte bulunduğu, davalı şirketin —– nolu hesap ekstresinde bu virman işlemin davalı tarafından davacının hesabına yapıldığının kayıtlı olduğu, açıklanan bu gerekçelerle dayanak belgeleri ile uyum içinde olmadığı ve hatalı/eksik kayıtların bulunduğu tespit edilen davacı ——-defter kayıtlarına ve bu kayıtların sonucuna itibar edilemeyeceği, bunun yanında klasör halinde bilirkişi incelemesine sunulan ve rapor ekinde dosyaya kazandırılan tüm müstenidatlarla—— ve de dosyada mübrez banka ekstre kayıtlarıyla uyum içinde olduğu tespit edilen, aynı zamanda usul ve yasaya uygun tutulduğundan sahipleri lehine delil olabilme niteliği taşıdığı görülen davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına itibar edilebileceği sonuç ve kanaatlerine varılmış olup, davalı şirketin davacı—– asıl alacağı bulunduğu, buna göre; — sayılı esas davada davacı —- davalı şirketten talep edebileceği herhangi bir alacağı bulunmadığı,—- bulunduğundan, işbu tutarın —— müştereken —- kaydıyla talep edilebileceği, temerrüt oluşup, oluşmadığı, davacının takip öncesi faiz talep edip, edemeyeceği hususu hukuki değerlendirmeyi gerektirdiğinden, davacının—– işlemiş faiz talebinin takdiri nin yüce mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatlerine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi ve daha önce alınan iki rapor arasında çelişki olduğunu iddia etmesi üzerine mahkememizce sözleşme uyarınca yapılan —– mahsupların kimin sorumluluğunda olduğunun tespiti ile davamızda yapılan ödemelerin kim tarafından yapıldığı, stopajlarının alınıp alınmadığı, alınmış ise kim tarafından alındığının tespiti amacıyla mali müşavir bilirkişi ile birlikte nitelikli hesaplama uzmanı görevlendirilmiştir.
Mali müşavir ve sözleşme hesap uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan heyet bilirkişi raporunda özetle; asıl dava davacılarının oluşturduğu iş ortaklığının ticari defterlerinin usulüne uygun olmadığı ve HMK 222 maddesi uyarınca aleyhine delil olabileceği, davalı şirketin ticari defterlerinin ise usulüne uygun olduğu ve lehine delil olabileceği, davacı — ortaklığının ticari defter kayıtlarında yer alan; —- tutarındaki ödemelere ait banka dekontlarının incelenmesi ile; bu ödemelerin davalı şirket tarafından yapılmış ödemeler olmadığı, bunların davalı —- tarafından iş ortaklığının ortaklarından olan —– ödemeler olduğu, bunun, davalı şirketçe yapılmış ödemeler gibi kayıt edilmesinin hatalı kayıt olduğu, ——–ödeme yapılarak borcun kapatılmasına yönelik ödeme kaydına dair ödeme dekontuna dosya kapsamı, banka hesap ekstreleri, banka dekontları ve/veya makbuz düzeyinde bir belgeye rastlanmadığından, önceki bilirkişiler tarafından buna dair dikkat çekilmesine rağmen bu güne kadar ibraz edilmediği anlaşılarak; hatalı kayıt olduğu anlaşılan söz konusu ödemenin, kayıtlardan çıkartılması ile; davacı —- davalı şirkete — borçlu olduğu sonucuna varıldığı, davalı şirketçe —- tarihinde davalı ———hesabına—– davacı ortaklığının ticari defterlerine kayıt edilmediği tespit edilmekle; —- sayılı dava yönünden; davacı —- davalı şirketten alacağı bulunmadığı, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre; davalı şirketin davacı —- alacaklı olduğu, —- davası yönünden; davalı şirketin davacı —– alacağı bulunduğu, alacağın iş ortaklığını oluşturan davalılar ——– müştereken ve tahsilde mükerrer olmamak kaydıyla talep edilebileceği, temerrüt oluşup oluşmadığı, davacının takip öncesi faiz talep edip etmeyeceği, icra inkar tazminatı ve yargılama giderleri konularının ve davacının — işlemiş faiz talebinin mahkemenin takdirine olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunda —– ödeme yükümlülüğünün hangi tarafta olduğu ve ödemelerin hangi tarafça yapıldığına ilişkin bir değerlendirilme yapılmadığı anlaşıldığından belirtilen hususlarda değerlendirme yapılmak üzere ek rapor alınmıştır.
Heyet bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasında — tarihinde karşılıklı imza altına alınan alt yüklenici sözleşmesinin güvenlik başlıklı —–başlamadan önce şantiye şefliğine bildirecek ve daha sonra işe başlanacaktır. —– primler ile her türlü resmi harç ve vergiler altyükleniciye aittir.” denilmek suretiyle alt yüklenici konumundaki davalı tarafın; sözleşmeden kaynaklı tüm —- her türlü harç ve vergilerden sorumlu olacağının kabul edildiği, davacı tarafça düzenlenen gider yansıtma faturalarında; —– üzere bir kısım gider ve ödemelerin davacı tarafça yapıldığından hareketle; söz konusu ödemelerin davalı tarafa yansıtıldığı, bu kapsamdaki faturaların davalı tarafından ticari defterlere kaydedildiği, davaya cevap dilekçesi ekinde ve birleşen dava dosyasına sunulan —– kayıtlarının davalı taraf delilleri olarak ibraz edildiği, söz konusu faturaların davalı taraf ticari defterlerine kaydedildiği gibi, yasal itiraz süresi içerisinde de itiraz edilmediği, buradan hareketle; söz konusu fatura ve içeriklerine yasal süre içerisinde itiraz edilmediğinden; davacı tarafından yapılan gider ve ödemeler karşılığında düzenlenen fatura ve içeriğinin davalı tarafından kabul edilmiş olduğu ve bu tespitlerle birlikte, kök raporda bir değişiklik olmadığı sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından; asıl davanın eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkin olduğu, birleşen davanın ise aynı sözleşmeden kaynaklı itirazın iptali davası olduğu, tarafların defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, davacı şirketlerin oluşturduğu iş ortaklığının ticari defterlerinin usulüne uygun olmadığı ve aleyhine değerlendirilmesi gerektiği, davalı tarafın defterlerinin usulüne uygun olduğu ve HMK 222 maddesi uyarınca lehine delil olarak değerlendirilmesi gerektiği, asıl dosya davacılarının ticari defterlerine göre davalıdan — alacaklı durumda bulunduğu, alınan bilirkişi raporları ile davacının ticari defter kayıtlarının hatalı olduğu, dayanak belgeleri ile uyum içinde olmadığı dolayısıyla hatalı/eksik kayıtların bulunduğu tespit edilen davacı—– kayıtlarına ve bu kayıtların sonucuna itibar edilemeyeceği, bunun yanında tüm dayanak belgeleri ve dosyada mübrez banka ekstre kayıtlarıyla uyum içinde olduğu tespit edilen, aynı zamanda usul ve yasaya uygun tutulduğundan sahipleri lehine delil olabilme niteliği taşıdığı görülen davalı şirket ticari defter ve kayıtlarına itibar edilebileceğinin tespit edildiği, mahkememizce alınan bilirkişi raporlarının gerekçeli ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, yapılan yargılama ve bilirkişi raporları ile asıl davanın davalısı- birleşen davanın davacısı—davacı- birleşen davalı —- asıl alacağı bulunduğunun tespit edildiği, buna göre; —-ortaklığının davalı şirketten talep edebileceği herhangi bir alacağı bulunmadığından asıl davanın reddine, —– sayılı birleşen davada; Davacı—— asıl alacağı bulunduğu tespit edildiğinden, birleşen davanın kabulü ile davalıların—- dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık —- oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine, alacağın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine, davacı tarafça her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de dava dosyasında asıl alacak üzerinden dava harcı yatırıldığı ve işlemiş faiz talep edilmediği anlaşıldığından bu hususta değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
a) Asıl dava ——-sayılı dosya yönünden;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karar harcı 80,70 TL’nin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 4.596,44 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.515,74 TL harcın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı şirketler tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı —— kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’ deki esaslara göre belirlenen —vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
b)Birleşen—– sayılı davası yönünden;
1-Davanın KABULÜNE,
2-Davalıların—- sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin —– asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
3-Alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Karar harcı 16.935,94 TL ‘den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 2.986,11 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.949,83 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Davacı —– tarafından peşin olarak yatırılan 29,20 TL başvurma harcı ve 2.986,11 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.015,31 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı—–tarafından yapılan 37,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 787,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Davalı şirketler tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı ——- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 25.804,94 TL vekalet ücretinin davalı şirketlerden alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
15/02/2022