Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1860 E. 2020/228 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1859 Esas
KARAR NO: 2020/227
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/11/2015
KARAR TARİHİ: 12/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalarının esasına yönelik taleplerinin; iş ilişkisinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde sadakat borcu da dahil olmak üzere tarafların sözleşmeden doğan borçlarının sona erdiğini, bu durumda işçinin önceki işverenin yanında edindiği bilgileri rakip bir işverenin işinde kullanması veya kendisinin açmış olduğu rakip işletmede söz konusu bilgilerden yararlanmasının işverene zarar vereceğini, bu ihtimali engellemek amacıyla işçi ve işverenin iş sözleşmesi sona erdikten sonra işçinin rakip bir işletmede çalışmayacağı veya rakip bir işyeri açmayacağına ilişkin sözleşme yapmasının mümkün olduğunu, bu sözleşmeye rekabet yasağı sözleşmesi adı verildiğini, iş bu gerekçe ile iş akdinin sona ermesi ile sözleşme hükümlerine sebebiyle iş bu davanın açıldığını, müvekkilinin inşaat ve iş makinaları sektöründe ticari faaliyetlerine devam ettiğini, —- yılının başında distribütörlüğünü yaptığı sektörün en önemli firmalarından ———- müvekkili ile olan distribütörlük anlaşmalarını sona erdirdiklerine ilişkin ihtarnameler gönderdiğini, anılan fesihlerin aynı sektörde faaliyet görmek üzere kurulan ————- isimli rakip firmanın ticaret odasında tescili ile ilgili gerekli işlemleri ve başvuruları yapması ile eş zamanlı olarak gerçekleştiğini, davalı firma ve Genel Müdürü ——– adına ayrıca Haksız rekabet hükümlerine ilişkin —– Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- E. sayılı dosya ile tespit, maddi ve manevi zararın Tazmini hususunda dava açıldığını, davalı ile müvekkili şirket arasında —- tarihinde imzalanan hizmet akdine istinaden davalının satış teknisyeni olarak hizmet verdiğini, ———— tarihinde istifa ederek müvekkili firma ile imzalamış olduğu iş akdinde mevcut rekabet etmeme yükümlülüğüne doğrudan aykırılık teşkil edecek şekilde müvekkili ile aynı faaliyet hatta aynı markalara ilişkin faaliyet gösteren ———– isimli firmada işe başladığını, davalının istifasını takiben müvekkilinin tüm iş potansiyelini lehine çevirme maksadı taşıyan ve müvekkiline karşı neredeyse kanunda tanımlı her türlü haksız ve rekabet fiilini gerçekleştiren ———– isimli firmada işe başlamakla kalmadığını, firmanın stok, maliyet ve diğer ticari sırlarını rakip firma da ifşa ettiği gibi aynı zamanda uzun yıllarca ticari hayatta gösterilen faaliyetin getirmiş olduğu ve kendisine aktarılan know how ve müşteri portföyünü de rakip firmaya doğrudan aktarmakla hizmet sözleşmesinin 4D maddesinde yer alan rekabet etmeme yasağını ihlal ettiğini, bu nedenle dava açma zaruriyetinin hasıl olduğunu belirterek, yukarıda anlatılan nedenlerle; davalının taraflar arasında düzenlenen ——- tarihli hizmet akdinin madde 4 diğer şartlar bölümünde rekabet yasağına aykırı hareket etmesi nedeni ile müvekkiline sözleşmede belirtilen — Net maaş tutarında cezai şartın fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile iş bu dava ile ——— kısmının söz konusu eylemin vuku bulduğu tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile ödemesine, harç, masraf ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde söz konusu ihtilafın mutlak ticari dava vasfından, rekabet etmeme sözleşmesinin, iş sözleşmesinin sona ermesinden sonra çalışan tarafından ihlali halinde, ilgili Yargıtay kararına da atfen; davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gereğinden söz edildiğini, bu çerçevede dava dilekçesi ve ek belgelerde yer alan beyanların çelişkili olduğunu, konu ile Yargıtay — Hukuk Dairesi———– sayılı karara göre davanın——— görülmesine karar verilmesini ve kararın Yargıtay tarafından onanması gerektiğini, davacı şirketin mali ve fınansal açıdan durumu son yıllarda hızla düşüş gösterdiğini bu kötüye gidişin davalının sebebiyet veremeyeceği kadar büyük ölçekte olduğunu, davacı kötüye giden mali durum karşısında küçülme kararı aldığını operasyon faaliyetlerinin kapasitelerini düşürme yönünde adımlar attığını, davacı şirket küçülme yolunda işçi ve personel azaltımı yoluna gittiğini, birçok çalışanın iş akdi “yurtdışı markalarında yaşanan azalma sebep gösterilerek” feshedildiğini, ——–bünyesinde davacı da dahil pek çok şirket barındırdığını, davacı şirketin yanı sıra diğer grup şirketlerinin mali durumu hakkında davacı şirketin sektörde hızla küçülmesi sebeplerini anlamak açısından önem arz etmekle olduğunu, davacı beyanlarının aksine davalı bireysel kararı neticesinde haklı nedenlere dayalı olarak istifa ettiğini, iş sözleşmesinin personel tarafından haklı sebeple feshi, işveren tarafından haksız ya da geçersiz sebeple feshedilmesi durumları istisna tutulduğunu ve bu durumlarda rekabet yasağı sözleşmenin sona erdiği TBK m. 447/2 de ifade edildiğini, bu çerçeve de davalının davacı şirketle ayrılması haklı sebeplere dayalı olduğunu ve bu yönden davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek; yukarıda anlatılan nedenlerle; davacı şirket kendinden kaynaklı sebeplerle ———- markaları ile ilgili olarak faaliyet alanını kaybettiğini, davacı şirketin bu markalar ile ilgili olarak korunmaya değer bir menfaati kalmadığını, davacının iddialarında yola çıkıldığında, illiyet bağının varlığından söz edilemeyeceğini, gelinen nokta ve distribütörlüklerin sona erdirilmesi davacı şirketin kendi yönetim politikalarının ve yanlış stratejilerin, şirketin içinde bulunduğu grubun mali açıdan geldiği noktanın, ticari yaşamda oluşturduğu güven kaybının bir sonucu olduğunu. Müvekkilin eylem ve işlemleri arasında kurulmak istenen illiyet bağı, suni bir bağ olmaktan öteye gidemeyeceğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; rekabet yasağının ihlali sebebiyle kararlaştırılan tazminatın ödetilmesi istemine; ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında, taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesi uzmanlık gerektiren yönleri olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi ——— tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre; davacı şirketin — yıllarına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin incelendiğini; taraflar arasında ——– tarihli ——– imzalandığını; bu sözleşmenin 4/d maddesinde coğrafi alan ve faaliyet alanı sınırlaması hususundaki hukuki değerlendirme ve kararın mahkemeye ait olduğunu; davalının, davacı şirkete —-tarihinde ayrılacağını bildirerek işten ayrıldığını ve ilgili dilekçede davalı — tarihinde başlamış olduğum satış teknisyenliği görevimden, —– tarihi itibariyle ayrılıyorum, istifamın kabulü ve gereğinin yapılmasını arz ederim.” şeklinde yazılı olarak beyanda bulunduğunu; davacının, davalıya ücret ödemelerinin düzenli olarak yapıldığının saptandığını; davalının, davacıya ödemesi gereken hizmet akdinin 4/d maddesinde bulunan en son aylık net ücretinin — katına tekabül eden tutarın ——– olarak hesaplandığı, mahkemenin takdirinde olmakla beraber, en son aylık net ücretinin – katına tekabül eden————– tutarın hükmedilebileceği yönünde görüş bildirildiği; incelenen bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Davacı vekilince verilen ıslah dilekçesi ile dava değerinin ——– arttırılarak toplam ———- çıkartıldığı; ıslah dilekçesinin bir nüshasının davalı vekiline tebliğ edildiği; görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında; —— tarihinde iş akdi yapıldığı; bu sözleşmenin 4. maddesi uyarınca rekabet yasağı kararlaştırıldığı ve rekabet yasağına aykırılığın müeyyidesinin saptandığı; davalı tarafından iş akdinin —- tarihinde sonlandırıldığı; davalının bilahare dava dışı/3.kişi ————- çalışmaya başladığı hususunda; uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının, dava dışı/3. Kişi ————- nezdinde çalışmaya başlaması nedeniyle; taraflar arasındaki rekabet yasağı sözleşmesini ihlal edip etmediği; bu kapsamda sözleşmedeki cezai şart koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması noktalarında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre;
Kural olarak; 6098 sayılı TBK.nun. 444. ve 445.maddeleri uyarınca, işverenin yer, zaman ve işlerin türü bakımından hakkaniyete aykırı olmamak koşulu ile işçisi ile diğer koşullarda ayrı bulunmak koşulu ile rekabet yasağı sözleşmesi imzalamasında hukuka aykırılık bulunmadığı; süre bakımından ise 2 yılı aşmayan rekabet yasağının hukuka uygun olarak görülmesi gerektiği; kaldı ki TBK.m. 445/2 gereğince rekabet yasağının süresi uzun olsa dahi hakim, aşırı nitelikteki rekabet yasağı koşullarını serbestçe değerlendirerek hakkaniyete uygun biçimde kapsam ve süre bakımından sınırlandırabilecektir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişiden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; davalının, davacı şirket nezdinde; ———— tarihleri arasında satış teknisyeni olarak çalışması sırasında işyerinin müşteri çevresini ve işverenin yaptığı işleri bilebilecek bir pozisyonda çalıştığı; davalının istifa sonrası davacı için çalıştığı esnada faaliyet gösterdiği adres ile aynı adres ve bina ile aynı faaliyet alanında faaliyet gösteren dava dışı —————- işinden ayrıldıktan sonra çalışmaya başladığı; davalı ve dava dışı — çalışanla birlikte dava dışı şirkete geçiş yapması sonrasında, davacının satışlarında büyük oranda azalma/düşme bulunduğu; davalının, davacı ile rakip olan firmada rekabet sözleşmesine rağmen çalışmaya başladığı; taraflar arasında düzenlenen, dava konusu işçi sözleşmesinde öngörülen rekabet yasağına dair 4. maddede rekabet yasağı faaliyet alanı ve yer yönünden sınırlarının açıkça belirlenmediğinden; yer ve faaliyet alanının davacı şirket nezdinde yapılan iş ve tüm ülke sınırları şeklinde kabulünün gerektiği; rekabet yasağının tüm ülke sınırlarını kapsaması sebebiyle aşırı nitelikte olduğu; ancak, TBK.nun. 445/2.maddesi uyarınca, süre ve coğrafi alan ile faaliyet alanı bakımından rekabet yasağının sınırlanmasında hakime takdir/uyarlama yetkisi verildiği de dikkate alındığında; taraflar arasındaki rekabet yasağının davalının çalıştığı ———-davacı işveren nezdinde yaptığı iş ile sınırlı bulunduğu kabulünün gerektiği; bu durumda, taraflar arasındaki rekabet yasağına ilişkin sözleşmenin yasal unsurları aykırılığı bulunmadığından davacının, davalı aleyhine işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının da bulunduğu görülmekle; davalının, davacıya ödemesi gereken hizmet akdinin 4/d maddesinde bulunan en son aylık net ücretinin — katına tekabül eden tutarın—— olarak hesaplandığı; bilirkişi raporunda ise ——cezai şarta hükmedilebileceğinin belirtildiği, davacı vekili mahkememize sunduğu ıslah dilekçesiyle talebini——— çıkardığı, cezai şartın davalı tarafından alınan en son aylık net ücretin 1/2’si olarak kabulünün taraflar arasındaki menfaatler dengesine/hakkaniyete uygun olacağı kabul edilerek; davacı tarafından, davalı aleyhine açılan işbu davanın sübut bulduğundan kabulü ile ——- cezai şart alacağının, —- tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar vermek gerekmiş olmakla; aşağıdaki hüküm kurulmuştur. —-
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1——–TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar harcı 1.139,27 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 284,66 TL harcın mahsubu ile bakiye 854,61 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 284,66 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı taraf ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL ilk masraf, 206,80 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.434,50 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2020