Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1814 E. 2018/302 K. 29.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1814 Esas
KARAR NO : 2018/302

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinde
KARAR TARİHİ : 29/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı …ve oğlu …….. ile birlikte iş arkadaşı …….. ziyaret etmek için hususi araçla seyahat ederken bir kahvede mola verdiklerini, müvekkili yanındakilerle birlikte kahveden ayrıldıktan sonra ise davalı ile kardeşi ……….n müvekkilinin de içinde bulunduğu aracın önünü keserek aracı durdurduklarını, davalı ile kardeşinin müvekkilini araçtan indirerek bir binaya götürdüklerini, buarada …ve …………. müvekkilini takip ettiklerini ve gelişen olaylara tanıklık ettiklerini, davalı ile kardeşinin müvekkiline hitaben ‘Damadın …………… borcu var, işte faturası, bunu bugün ödeyeceksin yoksa seni bırakmayız, buradan seni sağ çıkarmayız vs’ diyerek tehditle, zor kullanarak ve cebir ile müvekkiline senetler imzalattıklarını, müvekkilinin bu olay nedeniyle büyük bir korku yaşadığını ve 2013 yılı Haziran ayında kısmi felç olduğunu, akabinde 12/10/2013 tarihinde davalı ile kardeşinin müvekkilinin evine önüne gelerek yanında eşi de var iken senetleri ödemesi yönünde tehdit ettiklerini, müvekkilinin iddia edildiği gibi bir borç var ise damadının sorumlu olduğunu belirterek ödemeyi reddettiğini, rahatsızlanması üzerine eşinin müvekkilini evlerine götürdüğünü, ancak davalı ve kardeşinin onları takip ettiğini ve müvekkilinin eşinin bir olay yaşanmaması için davalı ile kardeşini evlerine almak zorunda kaldığını, evde davalı ile kardeşinin borcun………….. ait olduğunu, ancak onu bulamadıkları için müvekkiline zorla senetleri imzalattıklarını müvekkilinin eşi ve dava dışı ………….. huzurunda kabul ettiklerini, davalının kötüniyetli olarak bu senetleri icra takibine konu ettiğini, ancak müvekkilinin bu senetler nedeniyle davalıya borcunun olmadığını, davalı ve kardeşinin bu eylemleri nedeniyle suç duyurusunda da bulunulduğunu, ancak gerekli ve yeterli soruşturma yapımadan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, karara itiraz edildiğini, tanıklar …ve ……………. soruşturma sırasında alınan beyanlarında olay hakkında bilgi ve görgüleri olmadığını beyan etmiş iseler de daha sonra müvekkili tarafından kendilerine neden böyle beyanda bulundukları sorulduğunda davalının kendilerine de zarar vereceği korkusuyla bu şekilde beyanda bulunduklarını kabul ettiklerini, ayrıca soruşturma makamınca karara esas alınan tanık ve şüpheli ifadelerinin çelişkili olduğunu, kaldı ki senetlerde malen veya nakden kaydı olmasa da davalı ve kardeşinin senetlerin konusunun ……….. firmasına yaptıkları işten dolayı düzenlenen fatura olduğunu kabul ettiklerini, davalı tarafın bu beyanının vasıflı ikrar mahiyetinde olduğunu, dolayısıyla ispat yükünün davalıda olduğunu, müvekkilinin damadına ait olan bir firmanın borcu nedeniyle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, senetlerin ve takibin iptaline, senetlerin müvekkiline iadesine, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili;davacının tehdit ve cebir iddialarının gerçek olmadığını, davacının damadına ait firmayı kendi şirketi gibi göstermek suretiyle müvekkiline çelik kontrüksiyon işleri yaptırdığını, karşılığında 54.144,30 TL tutarlı bir fatura düzenlendiğini, ancak davacı fatura bedelini ödeyemeyince bono düzenlemek suretiyle ödemeyi teklif ettiğini, müvekkilinin de teklifi kabul ettiğini, ancak bonoların bedelleri ödenmeyince icra takibine konu edildiğini, kaldı ki borcun 3.bir kişi tarafından da ödenmesinin mümkün olduğunu, davacının iddiasını senetle ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, tehdit, şantaj ve cebir kullanılarak imzalatıldığı ve bedelsiz olduğu ileri sürülen icra takibine konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu bonolar incelendiğinde, ……….. keşide tarihli ……………………) ve ……..L bedelli) vade tarihli, toplam 54.000,00 TL bedelli, keşidecisi davacı, lehdarı davalı olan, nakden veya malen kaydı taşımayan bonolar olduğu görülmüştür.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davalının ……….. tarihinde davacı hakkında yukarıda belirtilen bonolara dayalı olarak 54.000,00 TL asıl alacak ve 6.385,97 TL işlemiş faiz üzerinden kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
Taraflarca sözü edilen fatura incelendiğinde, ……………… firması tarafından ……….. firması adına düzenlenen 22/02/2012 tarihli 54.144,30 TL bedelli ‘…imalat ve montaj bedeli’ açıklamalı açık fatura olduğu görülmüştür.
………………… Başsavcılığı’nın 2014/5225 Sor. Sayılı dosyası incelendiğinde, davacının 28/02/2014 tarihli şikayeti üzerine 2013 yılındaki yağma ve tehdit suçlaması ile başlatılan ceza soruşturması sonunda, davalı ile kardeşi hakkında delil yetersizliği ve tanıklar………………. beyanları doğrultusunda 01/06/2015 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, itiraz üzerine verilen 07/01/2016 tarihli mahkeme kararı ile kararın kesinleştiği görülmüştür, tanıklar …ve ………….. kollukta alınan beyanlarında evrakta ismi geçen şahısları tanımadıklarını, olay hakkında bilgilerinin olmadığını beyan ettikleri görülmüş, davacının eşinin ve ……………… davacı evindeki olaya ilişkin bilgilerinin alındığı, tanık …….. ise senetlerin davacı tarafından kendilerinin yanında davalının yazıhanesinde zorlama olmaksızın imzalandığını beyan ettikleri görülmüştür.
Davacı tarafın talebi üzerine davalı firması ile ……………. firmasına ait BA-BS formları celp edilmiştir.
Davacı tanığı …Mahkememizce alınan beyanında özetle, kendisinin eşi olan davacının rahatsızlandığı dönemde eşine zorla senet imzalatıldığından haberdar olmadığını, tam olarak hatırlayamadığı bir yılda ekim ayında evinin önünde eşinin yanında tanımadığı 2 şahıs gördüğünü, bu şahıslar eşine eski damadı ……… borcu nedeni ile senet imzalattıklarını ancak senet bedelinin ödenmediğini söylediklerini, kendilerini eve kadar takip ettiklerini, zorla eve girdiklerini, evde ” biz size göstereceğiz, paramızı almasın biliriz, aileni yok ederim” dediklerini, ayrıca şahıslardan birinin kendisine hitaben ” sana da senet imzalatmasını biliriz” dediğini, eşinden öğrendiğine göre bu şahısların ………… ve kardeşi olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tanığı …Mahkememizce alınan beyanında özetle, kendisinin … ve ………. komşusu olduğunu, birkaç yıl önce tam olarak hatırlayamadığı bir tarihte onların evinde bulunduğu bir sırada içeriye zorla tanımadığı 2 şahsın girdiğini, “parayı ödeyeceksiniz, damadınızın borcunu ödemek zorundasınız, siz ödemezseniz çocuklarınızdan alırız, bize bakmak zorundasınız, ödemezseniz sizi yok ederiz, ” diye bağırmaya bağırdıklarını beyan etmiştir.
Davacı tanığı …Mahkememizce alınan beyanında özetle,yaklaşık 4-5 yıl önce tam olarak hatırlamadığım bir tarihte daha önceden tanıdığı ve birlikte iş yapmış olduğu davacı ve kendisinin oğlu ………………. ile birlikte …………. arkadaş ziyareti için gittiklerini, orada bir kahvehaneye girdiklerini, ancak oğlu …… dışarıda yaklaşık 150-200 metre uzaklıkta otoparkta beklediğini, orada kendilerini tanımadığı 3 kişinin geldiğini, bunlardan bir tanesinin davacının üzerine saldırdığını, orada bulunan şahısların saldırıyı engellediklerini, kendileri araca doğru giderken yine bu şahısların davacıyı alarak kendi araçlarına götürdüklerini, kendisinin ve oğlunun bu aracı takip ettiklerini, araç durunca davacıyı içeri soktularını, kendisinin de peşlerinden gittiğini, ofiste davacıyı dövdüklerini, davacıya borcu olduğunu söylediklerini, davacının ise borcun damadına ait olduğunu söylediğini, sonra bir senet çıkardıklarını, davacının imzalamak istemediğini ancak zorla imzalattıklarını beyan etmiş, davalı vekilinin tanığın kolluktaki 22/12/2014 tarihli beyanı ile şuan vermiş olduğu beyanı arasındaki çelişkinin giderilmesini talep etmesi üzerine tanıktan sorulmuş, bunun üzerine tanık kollukta alınan beyanı sırasında şuan sorulan soruların sorulmadığını, sadece taraflar arasındaki borç-alacak ilişkisi hususundaki bilgisinin sorulduğunu,kendisinin de bu konuda bilgisi olmadığını söylediğini, aradan uzun zaman geçtiği için ne şekilde beyanda bulunduğunu, kendisine neler sorulduğunu da tam olarak hatırlamadığını, kendisine davacıyı tanıyıp tanımadığının sorulmadığını, kendisinin ismini bilmediği diğer şahısları tanımadığını söylediğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı ……………… Mahkememizce alınan beyanında özetle, yaklaşık 4-5 yıl önce kendisi, babası ve davacının ……… bir iş görüşmesine gittiklerini, kendisi kahvehane ortamını sevmediği için kahvehaneye yaklaşık 100-150 metre uzaklıktaki aracın içinde beklediğini, daha sonra 3 adamın davacıyı tartaklayarak arabaya bindirdiklerini gördüğünü, aracı takip ettiklerini, araç durunca babasının araçta beklemesini söylediğini ve öndeki araçtan inenlerin girdiği işyerine girdiğini, daha sonra babası ve davacının araca geldiklerini, davacının üstü dağınık vaziyette olduğunu ve yüzünün kıpkırmızı olduğunu, babasının alacak-verecek meselesi olduğunu davacıya zorla senet imzalatıldığını söylediğini, davacının konuşacak durumda olmadığını beyan etmiş, davalı vekilinin tanığın kolluk beyanı ile şu an ki beyanı arasında çelişki bulunduğunu belirtmesi üzerine tanıktan sorulmuş, tanık kollukta kendisine sadece şüpheli şahısları tanıyıp tanımadığının sorulduğunu, olay hakkındaki bilgisinin sorulmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili tanık beyanlarını kabul etmediklerini, çelişkiler içerdiğini beyan etmiştir.
Davalı taraf tanık deliline dayanmış ise de, 30/11/2017 tarihli duruşmada davalı vekili kendilerinin tanık dinletmeyeceğini, zira olay hakkında bilgisi olan kişilerin kollukta beyanlarının alınmış olduğunu, yeniden dinlenilmelerini gerekli görmediklerini beyan etmiştir.
Dava, tehdit, şantaj ve cebir kullanılarak imzalatıldığı ve ayrıca bedelsiz olduğu ileri sürülen icra takibine konu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Öncelikle davacı tarafın tehdit,şantaj ve zorla senet imzalatma iddiasını incelemek gerekirse; olayın tam olarak gerçekleşmiş olduğu tarih bildirilmemiş olmakla birlikte davacı yan beyanlarına göre 2013 yılı Haziran ayından önce gerçekleşmiş olduğu, davacının olay tarihinden çok sonra 28/02/2014 tarihinde şikayetçi olması üzerine başlatılan ceza soruşturmasında delil yetersizliği ve tanıklar……………… ile…………..n senetlerin zorla imzalatılmadığı yönündeki beyanları doğrultusunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, karara itirazın reddedildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Davacı yanca olaya bizzat şahit olduğu ileri sürülen davacı tanıkları …ve…………… ceza soruşturması sırasında kolluk tarafından alınan beyanlarında evrakta ismi geçen şahısları tanımadıkları ve olay hakkında bilgileri olmadığı yönünde beyanda bulundukları, Mahkememizde ise olaya ilişkin görgü ve bilgilerini beyan ettikleri, dava dilekçesinde tanıkların davalı yandan korkmuş olmaları nedeniyle bu şekilde beyanda bulundukları belirtildiği halde davacı tanıklarının Mahkememizde alınan beyanlarında korktuklarına ilişkin bir ifade kullanmadıkları, kolluk tarafından kendilerine olay hakkında soru sorulmadığını belirttikleri, bu hususun ise davacı iddiası ile çelişki oluşturduğu görülmüştür. Kaldı ki kolluk tarafından tanıklara olay hakkında soru sorulmamış olması hayatın olağan akışına da aykırıdır. Yine davacı yanca olay tarihinde kahveden ayrıldıktan sonra davalı yanca aracın önünün kesilerek aracın durdurulduğu, ayrıca her iki tanığın da zorla senet imzalatılmasına doğrudan şahit oldukları ileri sürülmüş ise de tanıkların beyanlarında kahveden çıkınca araca doğru giderken davalı ve kardeşinin davacıyı zorla kendi araçlarına bindirdikleri, ayrıca zorla senet imzalatma olayına sadece tanık …….. doğrudan şahit olduğu beyan edilmiş, bu husus da davacı iddiasına ilişkin çelişkilerden birini oluşturmuştur. Yine olaya bizzat şahit olduğunu ileri süren tanık …sadece cebir uygulandığından söz etmiş, davacı yanın tehdit iddiasına ilişkin beyanda bulunmamıştır. Dolayısıyla tanıklar …ve ……………… beyanları inandırıcı bulunmamış ve hükme esas alınmamıştır. Tanıklar …ve …. ise zorla ve tehditle senet imzalatma olayına şahit olmadıkları tarafların kabulündedir, tanık …kendi evlerine zorla giren davalı ve kardeşinin ‘sana da senet imzalatmasını biliriz’ şeklinde beyanda bulunduklarını belirtmiş ise de salt bu beyan da davacı iddiasını ispata yeterli görülmemiş, tanık ……… ise zorla senet imzalatılmasına ilişkin duyumunun dahi olmadığı anlaşılmıştır. Mahkememizce dinlenmeyen tanıklar ……………..(davacının görüşmeye gittiği ileri sürülen iş arkadaşı) ve …………… ise iddianın aksine davacının borcunu kabul ettiği ve senetlerin davacı rızasıyla imzalandığı yönünde beyanda bulunmuşlardır.Dolayısıyla ……………. Başsavcılığı’nın 2014/5225 Sor. Sayılı dosyasında verilen takipsizlik kararı ve gerekçesi, Mahkememizce dinlenen tanık beyanlarındaki davacı iddiasıyla çelişen hususlar ve tanıkların kendi beyanları içinde çelişen hususlar dikkate alındığında davacının tehdit, şantaj ve zorla senet imzalatma iddiasının sübuta ermediği kanısına varılmıştır.
Davacı yanın diğer bedelsizlik iddiasına gelince, davacı yan davalı yanın senetlerin davacının damadının firmasının borcuna ilişkin düzenlenen fatura nedeniyle alındığını kabul etmesinin vasıflı ikrar mahiyetinde olduğunu, dolayısıyla senetlerin zorla imzalatıldığının ortaya çıktığını, kaldı ki ispat yükü kendisinde olan davalının faturaya konu işi yaptığını da ispat etmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de, dava konusu senetlerin kambiyo senedi mahiyetinde olduğu, kambiyo senetlerinin sebepten bağımsız oldukları, bedelsizlik iddiası yönünden ispat yükü kendisinde olan davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, bu iddia yönünden tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı, ayrıca davalı tarafın gerek ceza soruşturmasında gerekse Mahkememizde borcun davacının damadına ait olduğu yönünde bir beyanının olmadığı,aksine borcun davacıya ait olduğunu savunduğu, senetlerde malen veya nakden kaydı da olmadığından yani senet metninin tâlili söz konusu olmadığından ispat yükünün yer değiştirmeyeceği(Emsal: Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 19/04/2017 tarihli 2016/5272 E., 2017/3178 K. sayılı kararı), davalı tarafın fatura konusu işin yapıldığını ispatla yükümlü tutulamayacağı, davacının bu iddiasının da sübuta ermediği anlaşılmıştır.
Bunun yanında davacı tarafın yemin deliline dayandığı görülmekle, davacının tehdit ve zorla senet imzalatma iddiası yönünden HMK’nun 226/1-c maddesi uyarınca yemin teklifi mümkün değil ise de , davacının bunun dışında kalan bedelsizlik iddiası yönünden davacı vekiline yemin teklif hakkı hatırlatılmış, davacı vekili 29/03/2018 tarihli duruşmada yemin teklifinde bulunmayacaklarını beyan etmiştir.
Dolayısıyla davanın sübuta ermediği, bunun yanında Mahkememizce 11/11/2015 tarihinde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmiş ise de karar infaz edilmemiş olduğundan İİK 72/4 maddesi uyarınca davacı aleyhine tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacı aleyhine tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edilmemiş olduğundan, İİK 72/4 maddesi uyarınca davacı aleyhine tazminat takdirine yer olmadığına,
3- Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 922,19 TL’den mahsubu ile 886,29 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan………….. hükümleri uyarınca 6.290,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.