Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1743 E. 2022/760 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1214 Esas
KARAR NO: 2022/799
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/10/2018
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: , davacının —– yaptığı, davalı ile oluşan ticari ilişki kapsamında —————- mal siparişinde bulunulduğu, —— ödeme şartları başlığında fatura tarihinden ibaren —– vade açıklamasının yer aldığı, bilahare aynı şartlar altında ——verildiği, davacının ——uygun bir biçimde yerine getirdiği ve faturaları düzenlediği, bu faturalara tarafların anlaşmalarına uygun olarak —- ödeme tarihlerinin yazıldığı, faturaların fatura tarihi itibariyle —– çevrildiği, davalının söz konusu faturaları olması gerekenden çok sonra ödediği, sipariş bedelleri ——-olarak belirlenmesine rağmen faturaların yasal düzenlemeler sebebiyle fatura tarihi itibariyle ——- halinde düzenlendiği, ödemelerin Zamanında yapılmaması sebebiyle——- ve paranın değer kaybından dolayı zarar meydana geldiği, bu sebeple—–sayılı ihtarnamesi ile yaşanan gecikmeden dolayı ödenmemiş cari hesap borcunun ve zararın — gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, bunun üzerine davalı tarafından—– yevmiyeli ihtarnamesi ile cevap verdiği, burada cari hesap ilişkisinden dolayı bakiye ——— yapıldığının bildirildiği, başkaca bir ödemenin de yapılmadığı, davalıdan —— farkından ve paranın değer kaybından dolayı zararın oluştuğu, bu sebeple —-faiz alacağı, —- munzam zarar ve verilen ticari zararlar sebebiyle ——- olmak üzere tazminat talebinde bulunulmuştur.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalının proje imalatlarını gerçekleştiren bir yüklenici olduğu, kullanılan ürünlerin uygunluk şartlarını taşıdıkları belirlendikten sonra ödeme yapıldığı, davalıya yapılan ödemelerin mal alınan kişileri de etkilediği, davacının —– işinde yüklenici olduğu, davacıya bu kapsamda dava konusu siparişlerin verildiği, temin edilen malzeme için testler yapılacağının kararlaştırıldığı, davacının—— faturaları konusunda talebinin haksız olduğu, sipariş formlarında fatura tarihinde —-kurunun dikkate alınacağının açıkça ifade edildiği, —–söz edilmesinin mümkün olmadığı, davacının vade farkı talep edebilmesi için taraflar arasında ayrıca bir sözleşme veya teamül haline gelmiş bir uygulama olması gerektiği, davacının munzam zarar talebinin de haklı gerekçelerinin bulunmadığı, davacının sipariş formlarındaki teslimatları dahi gecikmeyi yaptığı, testler tamamlanmadan ödeme yapılmasına gerek bulunmamasına rağmen davacıya —- tarihine kadar —— ödeme yapıldığı, davalının temerrüt ihtarında bulunmadığı, davalı tarafından avans ödemeleri yapıldığı, bu avans ödemeleri sebebiyle herhangi bir faiz veya vade farkı da uygulanmadığı, davacının munzam zarar iddiasının doğru olmadığı, munzam zarar konusunda ayrıca delil sunulmadığı belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir. Davacı vekili tarafından verilen —– tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle, fatura —– vadenin belirlendiği, ödemenin ürün testlerinin yapılmasından sonra gerçekleştirileceğine yönelik iddianın doğru olmadığı, gecikme var ise bunun davalının işi gereğince yapmamasından kaynaklandığı, faturaların itirazsız olarak alındığı, vadelerinde ödeme yapılacağı hususunun ayrı bir yazı ile taahhüt edildiği, malın —–üzerinden satıldığı, faturaların yasal zorunluluk sebebi ile—– düzenlendiği, mal teslimatlarında bir gecikme bulunmadığı, avans ödemesine ilişkin iddialının açıklanabilir olmadığı, ——- cinsinden sipariş verildiğinin açık olduğu, davacının zararının giderilmesi gerektiğini ifade ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava; Taraflar arasında kurulan ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından malların tam ve eksiksiz teslim edildiği, davalı tarafından ise belirlenen vade olan ” fatura tarihinden itibaren —- gün içinde” ödemelerin yapılmayıp geç yapıldığı iddiasıyla vade tarihinden ödemenin gerçekleştiği tarihe kadar oluşan ——zararının tespiti ve tazmini ve faiz alacağının ve faizin tespiti ve tazmini ve faizin karşılamadığı munzam zararın tespiti ile davalının haksız kazanç elde etmek suretiyle davacıya vermiş olduğu ticari zararın tespiti ve tazminine ilişkin davanın açıldığı ve tarafların uyuşmazlık içinde olduğu görüldü.
Mahkememiz dosyası bir bütün olarak incelendiğinde; —– tarihli ara karar ile tarafların iddia ve savunmalarının tümünün değerlendirilerek —- tarihlerini kapsayacak şekilde tarafların ticari defter ve dayanak kaynaklarını incelemek üzere ve banka hesap dökümlerinin incelenerek her bir faturaya ilişkin yapılan ödeme gününün tespit edilmesi için rapor alınmasına karar verilmiş olup; ——-tarafından verilen raporda özetle; taraflar arasında temerrüt faizi alacağının doğum şartlarının incelendiği, taraflar arasındaki sipariş formlarına göre fatura tarihini takip eden ——– alacağın muaccel olacağı ve bu tarihte ödememe halinde temerrüt ortaya çıkacağı, temerrüt durumunda borçlunun temerrüt faizini de ödemek zorunda olduğu, asıl alacağın tahsili durumunda faiz alacağının saklı tutulmaması halinde temerrüt faizi alacağının düşeceği, somut olayda davacının bu faize yönelik alacağını saklı tuttuğuna yönelik bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle temerrüt faizi alacağına hak kazanılmamış olduğu, davacının akdi ilişki sona erene kadar bu yönde bir beyanda bulunmayarak karşı tarafta bir güven oluşturduğu, kur farkının “temerrüt faizi ile karşılanamayan zarar “ olarak nitelendirilmesi gerektiği, esasen bunun munzam zarar olduğu, davacının çelişki davranış yasağı sebebiyle — farkı talep etme imkanının da bulunmadığı, —- göre —-talep edilebilmesi için taraflar arasında sözleşme veya uygulama olması gerektiği, bu yönde bir uygulamanın bulunmadığı, davacının değer kaybından alacağı ile ilgili talebinin anlaşılamadığı, ——– zarar olarak nitelendirilmesi halinde bunun talep edilebilmesinin mümkün olmadığının beyan ve mütalaa edildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davacı vekili tarafından verilen—— tarihli itiraz dilekçesinde davalı tarafından sunulan satın alma genel şartları başlıklı sözleşme metninin davacı tarafından imzalanmış bir metin olmadığından uyuşmazlığın çözümünde kullanılamayacağı, bilirkişilerin görevlendirmeye aykırı olarak hesaplama yapmadıkları, buna dayanak olarak imza bulunmayan sözleşmeyi kullandıkları, davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunu kabul ettiği ve bu sebeple borcun tamamının henüz tahsil edilmemesi sebebiyle faiz alacağından feragat edildiğinden söz edilemeyeceği, borç tamamlanmadan vade farkı talebinin saklı tutulduğu, vadenin belirli olması karşısında temerrüt faizi hesaplamasının gerekli olduğu beyan edilerek itirazda bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından verilen —-tarihli beyan dilekçesinde taleplerinin munzam zarar olduğu, sipariş edilen ürünlerin —- vadeli olarak ödenmesi gerekirken ödenmediği, davalının geç ödemesinden dolayı zarar ortaya çıktığı, bunun talep edildiği, bilirkişi raporunda temerrüt olgusuna haklı olarak yer verildiği, temerrüt faizinin talep edilmesi bakımından ihtirazi kayıt ileri sürülmesine gerek bulunmadığı belirtilerek tekrar inceleme yapılması talep edilmiştir.
Bunun üzerine —– tarihli ara karar ile, itirazların değerlendirilmesi amacıyla dosyanın ek rapor alınmak üzere yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup; —- tarihli ek raporda özetle; kök raporda öngörülen hususlar saklı tutulmak üzere, kesilen fatura tarihleri, miktarları ve yapılan ödemelerin karşılaştırılması neticesinde, davacının yaklaşık —–günlük gecikme ile ödeme yaptığının anlaşıldığı, buna göre —- vade farkı alçağının ortaya çıkacağı, bu rakamın temerrüt tarihinden itibaren — faiz işleyerek alacağın —— olacağının beyan ve mütalaa edildiği görülmüştür.
—– tarihli duruşma ara kararı ile; tüm dosya kapsamının, mevcut bilirkişi raporları ve bu raporlara karşı tarafların itirazları incelenerek tarafların tüm iddia ve itirazlarını değerlendirecek şekilde yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup;
Bilirkişiler —- tarafından hazırlanan ——- tarihli bilirkişi raporu ile özetle; Davacının kur farkı talebinde bulunmasının davalı ile aralarında ödemelerin —- olarak yapılacağına yönelik anlaşma sebebiyle mümkün olmadığı, Davacının işin yüzde yirmisi oranında avans aldığı, ödemelerde gecikme olsa bile avans uhdesinde olduğu sürece temerrüt faizi talep etmesinin mümkün olmadığı, belirtilen ilke ışığında davacının talep edebileceği temerrüt faizi miktarının —— olacağı, davacının fazla tahsilat yapması sebebiyle mahsup edildiğinde alacağının —– olacağı, alacak kaleminin temerrüt faizi olması sebebiyle buna faiz işlemeyeceği, kur farkı dışında munzam zarara ilişkin dosyada hesaplama yapılmasına uygun bir veri bulunmadığını beyan ve mütalaa etmişlerdir.
Davacı vekili tarafından sunulan —- tarihli dilekçe ile davalı vekili tarafından sunulan —-tarihli beyan dilekçesi ile rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerinin mevcut olduğu görülmekle; —— tarihli ara karar ile dosyanın ek rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup;
—–tarihli ek rapor ile özetle; sunulan kök rapordan farklı bir sonuca varılmadığı şeklinde beyan ve mütalaa da bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından —- tarihli ıslah dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla; dava dilekçesinde belirtilen yalnızca —faiz taleplerini —-tutarında ıslah ederek arttırdıkları ve toplam —- faiz talebinde bulundukları———– zarar ve —–ticari zarar taleplerini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak arttırmadıkları anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde;
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki sonucu ödemelerin geç yapıldığı iddiasıyla vade tarihinden, ödemenin gerçekleştiği tarihe kadar oluşan——–zararının tespiti ve tazmini ve faiz alacağına ilişkin faizin tespiti ve tazmini ve faizin karşılamadığı ——- zararın tespiti ile davalının haksız kazanç elde etmek suretiyle davacıya vermiş olduğu ticari zararın tespiti ve tazminine ilişkindir.
Taraflar arasında yapılan sözleşme incelendiğinde; ——-kapsamında pano imalatı işi için ——- kararlaştırıldığı görülmüştür. Bilirkişiler tarafından mahkememizce verilen yetkiye istinaden tüm dosya kapsamında sunulan deliller birlikte incelenerek rapor hazırlanmış; yapılan iş, ödemelerin ne zaman yapıldığı, ödemenin yapıldığı tarihe göre oluşan temerrüt faizi ve miktarı,——– zararının ve munzam zarar ile ticari zararın oluşup oluşmadığı ile bunların değeri bilirkişi heyet raporunda gösterilmiştir.
Bilimsel verilere ve maddi gerçeğe uygun, denetime elverişli bilirkişi raporlarında; ——, davalı ile aralarında ödemelerin açıkça yabancı para olarak belirlenen fiyatların fatura tarihindeki —— üzerinden ——- çevrileceği ve ödemenin ——– olarak yapılacağına dair anlaşma bulunması sebebiyle talep edilemeyeceği, davacının işin %20’si oranında avans alması sebebiyle bu avans uhdesinde bulunduğu sürece ödemeler gecikse bile temerrüt faizinde fazlaya ilişkin talepte bulunulamayacağı, taraflar arasındaki iş ve bu iş sonucu yapılan ödemelere ilişkin oluşturulan cari hesaba göre —- günlük gecikme nedeniyle talep edebileceği temerrüt faizi miktarının —- olabileceği ancak davacının ——fazla tahsilat yapması nedeniyle fazla tahsilatın mahsubuyla davacının talep edebileceği —— temerrüt faizi nedeniyle alacaklı olduğu anlaşılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmesi ile ayrıca alacak türünün temerrüt faizi olması nedeniyle buna faiz işletilemeyeceği ve davacının munzam zarar ve ticari zarar talebine yönelik dosyaya somut olarak zararının oluştuğuna dair bilgi ve belge sunmaması nedeniyle somutlaştırılmayan ve delillendirilmeyen bu taleplerin yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığından taleplerinin reddine dair aşağıda gösterildiği şekilde karar verilmiştir.
HÜ K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacının——- temerrüt faizi alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine,
2-Alınması gereken 5.559,47 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 68,31 TL harç ile ıslah harcı olarak yatırılan 1.500,00 TL harç olmak üzere toplam 1.568,31 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭3.991,16‬ TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90 TL başvuru, 68,31 TL peşin nispi harç ve 1.500,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam ‭1.604,21‬ TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 200,00 TL tebligat, posta ve müzekkere gideri ile 3.600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.800,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 3.683,27 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 111,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 3,41 TL’nin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen 12.621,76 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 2.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
HMK 345. Maddesi hükmü uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022