Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1734 E. 2018/349 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1734 Esas
KARAR NO : 2018/349

DAVA : İtirazın İptali(Eser Sözleşmesiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 19/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali(Eser Sözleşmesiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; davalıya alüminyum doğrama panel malzemesi ve montajı işi avans ödemesi olarak…..tarihinde 4.322,45 TL ödeme yapıldığını, ancak davalının edimini yerine getirmediği gibi avansı da iade etmediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı; husumet itirazında bulunduğunu, zira icra dosyasında itiraz eden kendisi olması rağmen davanın ……. karşı açıldığını, ayrıca taraflar arasında iş yapımına ilişkin anlaşma olmadığını, davacı tarafça ödenen tutar karşılığında malzemelerin irsaliyeli fiş ile teslim edildiğini, davacının iş anlaşmasını dava dışı ……. isimli şahısla yaptığını, bu şahsın işi bitirdiğini beyan etmesi üzerine davacı adına fatura kesildiğini ve kargo ile gönderildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, iş avansı ödemesinin iadesi talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Davacı tarafça sunulan 27/03/2014 tarihli banka ödeme dekontunun açıklama kısmında ‘…….yazılı olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça sunulan 24/11/2014 tarihli irsaliyeli faturanın açıklama kısmında ‘………yazılı olduğu, teslim alan kısmında … ismi ve imza bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 16/12/2014 tarihinde, iş avansı ödemesinin iadesi talebiyle 4.322,45 TL asıl alacak ve 372,45 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.694,90 TL üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ortak ve yetkililerini gösteren sicil kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
Davacı şirketin 2014 yılı çalışanları gösterir …… kayıtları celp edilerek incelenmiştir.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; davacı tarafın ticari defterlerini sunmadığı, davalı defterlerinde davacı adına düzenlenmiş 24/11/2014 tarihli 4.322,45 TL bedelli bir faturanın kayıtlı olduğu, tebliğine ilişkin belge sunulmadığı, davacı ….. kayıtlarında …. ismine rastlanılmadığı belirtilmiştir.
Rapor ekinde sunulan fatura incelendiğinde, davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş 24/11/2014 tarihli 4.322,45 TL bedelli kapalı fatura olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın yerinde inceleme talebinde bulunmuş olduğu, ancak talebi değerlendirilmeden rapor düzenlendiği görülmekle, bu kez davacı defterleri incelenerek ek rapor düzenlenmesi istenmiş, ek raporda özetle, davacı adına düzenlenen faturanın davacı kayıtlarında olmadığı, davacı kayıtlarına göre alacak talebinde haklı olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili ek rapora karşı beyan dilekçesinde, davalı tarafça düzenlenip gönderilen faturanın ihtarname ile iade edildiğini, davalının işi usulüne uygun yaptığını ispat etmesi gerektiğini belirtmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, eser sözleşmesi uyarınca ödenen avans bedelinin işin yapılmadığından bahisle iadesi amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, öncelikle davalının husumet itirazında haklı görülmediği, zira icra takibinde borçlu kısmında davalının şahıs işletmesi ile isminin birlikte yer aldığı, bunun yanında davalı yanın taraflar arasında iş yapımına ilişkin değil mal satışına ilişkin sözleşme olduğunu,malın da davacıya teslim edildiğini savunduğu, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından ilişkinin mahiyeti net değil ise de dava konusu ödeme dekontunun açıklama kısmında ‘…. ödemesi’ yazılı olmasının davacı iddiasını desteklediği, kaldı ki davalının malı davacıya teslim ettiğini dahi ispatlayamadığı, zira sunduğu irsaliyenin(ödemeden yaklaşık 8 ay sonra düzenlenen) teslim alan kısmında ismi bulunan …. davacı yetkilisi ve ortağı olmadığı gibi çalışanı olduğu(veya davalı savunmasındaki gibi davacı için iş yapan bir şahıs olduğu)hususunun da ispat edilemediği, yine davalı tarafından düzenlenen faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı tanık deliline dayanmış ise de savunmasının salt tanık beyanıyla ispatının mümkün olmadığı, kaldı ki duruşmalara katılmaması ve davayı takip etmemesi nedeniyle bu delilinin kendisine hatırlatılamadığı, buna göre ispat yükü kendisinde olan davalının davacı ödemesi sonrasında işi yapıp teslim ettiğini ispat edemediği, dolayısıyla itirazında haksız olduğu, bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinin haklı görülmediği, alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin ise haklı görüldüğü anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğü’nün 2014/25029 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacağa yönelik yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin 4.322,45 TL asıl alacak ve asıl alacağa 10,50 ve değişen oranlarda(%11,75’i geçmemek üzere) avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 4.322,45 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 295,26 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 80,18 TL harcın mahsubu ile 215,08 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yatırılan 80,18 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk dava masrafı, 471,10 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.202,98 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.107,55 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.