Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1704 E. 2018/505 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1704 Esas
KARAR NO : 2018/505

DAVA : İtirazın İptali(Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 07/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin davalıya ait bir inşaatta kullanılan makineninbakım ve onarımını yaptığını, buna karşılık iki adet fatura düzenleyerek davalı şirkete teslim ettiğini, ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili; davacının müvekkiline ait olup arızalanan bir adet makineyi tamir ettikten sonra takibe konu faturaları düzenleyerek gönderdiğini, ancak makinenin 09/02/2015 tarihinde tekrar arızalandığının müvekkilinin iş yaptığı dava dışı firma tarafından gönderilen ihtarla bildirildiğini, bu durumun davacının tamir işini ayıplı yaptığını gösterdiğini, yapılan araştırma sonucu davacının hiçbir parçayı değiştirmediğinin tespit edildiğini, davacıya gönderilen 17/03/2015 tarihli ihtarla değiştirilen parçaların iadesi ile oluşan zararın tazmininin talep edildiğini, davalının ihtara cevap vermediği gibi dava konusu icra takibini başlattığını, müvekkilinin makineyi tekrar farklı bir firmaya tamir ettirdiğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında 15/01/2015 tarihinde 2 adet faturaya dayalı olarak 18.562,58 TL asıl alacak üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu görülmüştür.
Dava dışı……. firması tarafından davalıya hitaben düzenlenen 25/02/2015 tarihli ihtarda, ..makinenin 09/02/2015 tarihinde arızalandığının bildirildiği görülmüştür.
Davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen 17/03/2015 tarihli ihtarnamede, makinenin tamirden sonra 3 ay gibi bir süre geçmeden tekrar arızalandığı, davacının kusurlu olduğu belirtilerek değiştirilen parçaların iadesi ile zararın tazmini talep edilmiştir.
Dosya içinde yer alan mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, buna göre davacının 18.562,58 TL alacaklı olduğu, davalının defterlerini sunmadığı belirtilmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan raporda ise özetle; mahkeme ara kararına rağmen davalı tarafça makinenin bulunduğu yerin bildirilmemesi nedeniyle dosya üzerinde inceleme yapıldığı, davalının davacı tarafından hiçbir parçanın değiştirilmediği yönündeki iddiasına yönelik teknik veri bulunmadığı,25/09/2014 tarihinden 09/02/2015 tarihine kadar makinenin kullanımının davalıda olduğu,bu esnada davalının yağ değişimi, hava filtresi değişimi gibi bakımların yapıldığını gösteren delil sunmadığı, dosyada mevcut fotoğraflara istinaden arızanın yağ ve hava filtrelerinin değiştirilmemesi, inşaat şantiyesi ağır şartlarından dolayı mevcut kapasitesinden fazla çalıştırılmış olmasından kaynaklanmış olabileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Taraflar bu rapora itiraz etmemişledir.
Mahkememizin talebi üzerine davacı taraf servis formlarını sunmuş, ancak teknik raporda bu formlar değerlendirilmemiştir. Ayrıca hem davalı şirkete hem de davalı vekiline muhtıra çıkarılarak dava konusu makinenin bulunduğu yerin bildirilmesi, aksi halde dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiş, davalı vekilince makinenin bulunduğu yerin bildirilmesi üzerine Mahkememizin 01/03/2018 tarihli ara kararı ile yeniden makine üzerinde inceleme yapılması ve servis formlarının değerlendirilmesi suretiyle teknik bilirkişinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Ek raporda özetle; davalı tarafça bildirilen adreste makinenin bulunmaması nedeniyle inceleme yapılamadığı, faturaların servis formlarına istinaden düzenlenmiş olabileceği, davalının kullanımı esnasında makinin düzenli bakımlarının yapıldığına dair delil sunmadığı, davacının ilk tamir işleminden sonra bir müdahalesinin olmadığı belirtilmiştir.Taraflar ek rapora yönelik itirazda da bulunmamışlardır.
Dava, makine bakım ve onarımına ilişkin faturalardan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Eser sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda akdî ilişkinin varlığı ile yapılıp teslim edilen işleri kanıtlama yükümlülüğü yükleniciye, ödemeleri ispat yükümlülüğü ise iş sahibine aittir. Somut olayda davacı tarafça davalı için makine bakım ve onarım işi yapıldığı hususu uyuşmazlık konusu değildir. Ancak davalı iş sahibi makine bakım ve onarımı işinin gereği gibi yapılmadığını, ayıplı yapıldığını,zira makinenin bakım ve onarımı yapıldıktan yaklaşık 3 ay sonra tekrar arızalandığını, yapılan araştırma sonucu davacının hiçbir parçayı değiştirmediğinin tespit edildiğini savunmuştur.
Dava konusu faturalar 22/08/2014 ve 25/09/2014 tarihlidir ve davalı tarafın kabulünde olduğu üzere düzenlendikten sonra davalıya teslim edilmiştir. Davalı 25/09/2014 tarihinden makinenin tekrar arızalandığını bildirdiği 09/02/2015 tarihine kadar makineyi sorunsuz kullanmıştır. Bu sürede makinenin düzenli bakımlarının yapılıp yapılmadığı belirsizdir, zira davalı taraf bu yönde delil sunmamıştır. Davalı tarafça dava konusu makinenin bulunduğu yer muhtıraya rağmen mahkememize doğru bildirilmediğinden makine üzerinde inceleme de yapılamamıştır. Dolayısıyla davalının makineyi teslim aldıktan yaklaşık 5 ay sonra ortaya çıkan arıza nedeniyle davacının bakım ve onarım işini ayıplı yaptığı yönündeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Kaldı ki aksi düşünülse bile, bilindiği üzere eser sözleşmelerinde açık ayıplarda makul süre içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması durumunda iş sahibi eseri mevcut açık ayıpları ile kabul etmiş sayılır. Gizli ayıpların ise sonradan ortaya çıktığı tarihten itibaren derhal ihbarı gerekir. Makine incelenemediğinden işin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise açık mı gizli mi ayıplı olduğu hususu tespit edilememiştir. Ancak gizli ayıplı olduğu kabul edilse bile davalının cevap dilekçesindeki beyanından işin ayıplı olduğunun 25/02/2015 tarihinde öğrenildiği(zira ayıbın öğrenilmesi üzerine mahkemeden delil tespiti talebinde bulunulduğu belirtilmiş ve sunulan karara göre delil tespiti talep tarihi 25/02/2015dir.) anlaşılmaktadır. Ancak davalı derhal ayıp ihbarında bulunmamış, 17/03/2015 tarihinde ihtarname düzenlemiştir. Dolayısıyla davalının ayıp ihbar süresine de uymadığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının işi gereği gibi yapıp teslim ettiği, davalının ayıp savunmasına itibar edilemeyeceği, dolayısıyla davanın sübuta erdiği kanaatine varılmış, ayrıca alacak likit olduğundan (fatura bedelinin çok büyük bir kısmı değiştirilen parça bedelleri olmakla) davacının icra inkar tazminatı talebi haklı görülmüş, ancak takip tarihi dikkate alınarak %20 oranında tazminat talebi haklı görülmüş ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davalının İstanbul Anadolu …….İcra Müdürlüğü’nün 2015/626 Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın İPTALİNE, takibin devamına,
2-Alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 18.562,58 TL’nin %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3- Alınması gereken 1.268,00 TL karar harcından başlangıçta yatırılan 317,01 TL harcın mahsubu ile 950,99 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yatırılan 317,01 TL peşin harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 31,80 TL ilk dava masrafı, 219,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.400,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.651,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan…….. uyarınca 2.227,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.