Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1638 E. 2020/149 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2015/1638 Esas
KARAR NO: 2020/149
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2015
KARAR TARİHİ: 18/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ———— tarafından, davalı şirketle imzaladığı iş sözleşmesinden kaynaklı bir takım tazminat ve ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini temin için, müvekkil idare ve davalı şirket hakkında ————İş Mahkemesi’nin ———— E. Sayılı dosyasıyla alacak davası açıldığını ve mahkemece davanın kabulüne karar verildiğini, söz konusu davada davacı konumda olan ilgili kişinin davalı şirketin elamanı olduğunu, anılan şahsın müvekkil idarede İşçi/Memur veya Sözleşmeli Personel olarak çalışmadığını, müvekkil idare ile arasında akdedilen bir sözleşme olmadığını, öte yandan müvekkil davacı idarenin dava dışı şahsın istihdam edildiği iş açısından İhale Makamı/İş Sahibi konumunda olduğunu, davalı şirketin ihale yoluyla müvekkil idareden iş aldığını ve anılan kişinin bu işlerde yüklenici firma tarafından istihdam edildiğini, ihaleye konu işlerin yürütülmesinde yer alacak personelin işe alınmasında, çalıştırılmasında, çalışmanın karşılığı olarak hak ettiği yasal haklarının ödenmesinde, mazeret veya izin işlerinin takibinde ve de işten çıkartılmasında müvekkil davacı idarenin dolaylı ya da dolaysız hiçbir etkisi bulunmadığını, ayrıca ihaleye konu iş ve hizmetlerin yürütülmesinde firmaca görevlendirilen kişilerin günlük işlerini teslim aldıklarını, işe giriş ve çıkış kayıtlarının tutulduğu, ikmali yapılan günlük işlerin teslim edildiği, sosyal ve fiziki ihtiyaçların giderildiği işyerlerinin kesinlikle müvekkil idareye ait olmadığım, müvekkil idarenin İhale Makamı konumunda olduğunu, yüklenici firmayla idare arasında akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca; yüklenici firmaların bahse konu işte çalıştırdığı işçilerin her türlü ücret ve tazminatlarından sorumlu olup, müvekkil idarenin sözleşme kapsamında bir sorumluluğu bulunmadığım, bahse konu işte çalıştırılan yüklenici firma işçileri tarafından açılan davalarda, iş hukuk kurallarınca idarenin sorumluluğu cihetine gidilmesinin yüklenici firmanın sorumluluğunu ortadan kaldırmadığını, hal böyle iken, iş davasının görüldüğü mahkemede müvekkil idarenin asıl işveren olarak kabul edildiğini ve davaya konu edilen ücret ve tazminatların müvekkil îdare ile davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verdiğini, davanın neticelenmesini takiben kararın —-İcra Müdürlüğü’nün —– E. Sayılı dosyası üzerinden işleme konularak icra takibi başlatıldığını ve — TL’ye tekabül eden borç miktarının idarece ödendiğini, işbu davayla rucuen tahsili istenen bedelin salt sorumlusunun davalı şirket olduğunu, ayrıca davalı şirketin müvekkil idareden hiçbir alacağı bulunmadığını, idarenin daha önce ödediği bedelleri bu sefer mahkeme kararı gereği mükerreren ödemek durumunda kaldığım, davalı firmanın müvekkil idare uhdesinde banka teminat mektubu ya da kesin hesap hak edişleri bulunmadığından haciz tazyiki altında İdareden tahsil edilen idare alacağının tahsilinin mümkün olamadığını iddia ederek, mahkeme kararı gereğince haciz tazyiki altında müvekkil idareden tahsil edilen —–TL’nin ödeme tarihi olan —— tarihinden itibaren, —-TL’nin ise ödeme tarihi olan ——— Tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketten rucuen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Şirketçe HMK’nın 116. Maddesi uyarınca ilk itirazda bulunulmadığı ve duruşmalara iştirak edilmediği tespit edilmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Davanın, asıl işveren alt işverenlik ilişkisi kapsamında davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacaklarına ilişkin bedelin davalı yüklenicinin bu bedelden sorumlu olduğu iddiasıyla açtığı rücuen alacak talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmış olmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenerek tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek yargılamanın ön inceleme aşaması bitirilmiş, HMK.nun 142.maddesi kapsamında hak düşürücü süre ve zaman aşımı itiraz ve def’i yönünden inceleme yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu dosyamız arasındadır. Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazla davanın tamamen kabulünü talep etmiştir.
——- İş Mahkemesi’nin —– K. — Tarihli ilamı, – Hukuk Daİresi’nin —– E. ——–K. ——— T.’li ilamı, davacı ile davalılar arasında imzalanan sözleşme ve ekleri,——. İcra Müdürlüğü’nün ——- E. sayılı icra takip dosyası dosyamız arasındadır.
—–. İş Mahkemesi’nin ———– K. sayılı kararında ; dava dışı ———– isimli işçinin alacaklarından davalı ile birlikte davacı kurumun da sorumlu tutulduğu, davalılar arasında organik bağ bulunduğunun iş mahkemesi kararında sabit olduğu, ————– adına ————– İcra Müdürlüğü’nün ——- E. sayılı dosyasından icra takibine geçildiği ve davacının fatura alacağından —– TL ve —– TL’nin cebri icra yoluyla tahsil edildiği, davalı ile davacı arasında imzalanan sözleşme hükümleri uyarınca işçilik alacaklarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürdüğü, —— İş Mahkemesi’nin ———— E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının —, davalının davamız davalısı … olduğu, kararda davacının ——– TL kıdem tazminatının, ——TL ihbar tazminatı, ———– TL yıllık ücretli izin alacağının davalıdan tahsiline karar verildiği, —– TL karar ve ilam harcının, —— TL yargılama gideri ve ——TL vekalet ücretinin davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın Yargıtay — Hukuk Daİresi’nin —- E. ——- K. sayılı ilamıyla onandığı ve kesinleştiği görülmüştür.
—— İcra Müdürlüğü’nün —– E. sayılı icra takip dosyasının incelenmesinden, —–. İş Mahkemesi’nin ——- E. —- K. sayılı kararına dayanılarak takibe geçildiği, faiziyle birlikte takip çıkış tutarının — olduğu, alacaklının talebiyle davacı …’nin ——– olan alacağına 89/1. Haciz İhbarnamesi gönderildiği, ——– tarafından —- TL —– tarihinde, ———- tarihinde icra dosyasına ödendiği görülmüştür.
Mahkememizce istenilen hususlarda rapor vermek üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, işçilik alacakları uzmanı Işıl Çetin ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavir bilirkişi ——— tarafından tanzim ve ibraz edilen raporda özetle ve sonuç olarak; davalıya rücu edilecek tutarların hesaplanmasında dava dışı işçi ——— çalışmasının bulunması sebebiyle dava dışı işçinin bu tarihlerde çalışmasına isabet eden işçilik alacakları —- İcra Müdürlüğü’nün ——- E. sayılı dosyasında davacının davalı …’den yarı yarıya rücu hakkı olduğu, yarı yarıya hesaplanan tutarların dava tarihi itibariyle davalı …’den rücu edebileceğini, davacı ile dava dışı alt işverenler arasında düzenlenen sözleşme/ teknik şartnamelere, BK 167. Maddesi ve yargısal içtihatlara göre, kıdem tazminatı gibi işçilik alacaklarından alt işverenlerinle birlikte davalı …’nin yarı oranda sorumlu olduğu belirtilmiş, heyet ek raporda aynı görüşünü tekrarlamıştır.
Davacı ile davalı arasında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca davalı kendi işçileriyle davacıya ait birtakım işleri yerine getirecektir. İşçinin davalının işçisi olduğu hususunda bir uyuşmazlık yoktur.
Mahkememizce yapılan yargılama, toplanan deliller ve yeni tarihli yargısal içtihatlar, ———- İş Mahkemesi kararı,———. İş Mahkemesi kararı ve ——- İcra Müdürlüğü dosyasına yapılan ödeme, hizmet alımı tip sözleşmeleri, ihale teknik şartnameleri ve tüm dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirildiğinde; her ne kadar bilirkişi raporu ile davacı …’nin yarı oranda sorumluluğunun olduğu belirtilmiş ise de dava dışı ve İş Mahkemesinde davacı olan ————- davalı şirketlerde işçi olarak çalıştığı ve işten çıkarıldığı, kanuni haklarının tam olarak ödenmemiş olduğu, akabinde iş mahkemesine dava açarak davayı kazanmış olduğu, ———- alacağının davacı idare tarafından ödenmiş olduğu, davacı idarenin alt işveren-taşeron firma konumundaki dava dışı şirkete ihale verdiği, taraflar arasında imzalanan hizmet alımları sözleşmesi ve genel şartname uyarınca işçilerle ilgili hukuki sorumluluğun davalı yüklenicide olduğu, sözleşme ücretinin içinde işçiye ait her türlü işçilik alacaklarının bulunduğunun aksi iddia edilmediğinden her türlü işçilik alacaklarından davalının sorumlu olduğu, İş mevzuatı gereği her türlü işçi alacağı ve haklarından üst işveren olarak dava açan işçiye karşı yüklenici ile birlikte sorumlu olması nedeniyle dava konusu bedeli ödemiş olan idarenin bu bedelin tamamını davalıdan sözleşme hükümlerine göre talep hakkına sahip olduğu, dolayısıyla dava dışı işçi lehine hükmedilen tazminatların davacı …’ye yüklenmesinin mümkün olmadığı, davacının davalı şirkete rücu hakkının doğmuş olduğu anlaşıldığından, bilirkişi raporunun hükme esas alınmadığı, …den tam rücu olmak üzere toplam ———- TL tazminatın ——- tarihinden itibaren, ——— TL tazminatın — tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur. Yargıtay —HD —— K, Yargıtay –. HD —- E. ————- K )
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
1——- TL tazminatın ——- tarihinden itibaren, — TL tazminatın ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 3.024,99 TL harcın davalıdan alınarak hazine adına irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 150,00 TL tebligat gideri ve müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.150,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. deki esaslara göre belirlenen 6.556,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/02/2020