Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1554 E. 2018/158 K. 22.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1554 Esas
KARAR NO : 2018/158

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 22/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili; müvekkilinin davalı……. ile 02/01/2015 tarihinde çok sayıda ürün satışına ilişkin sözleşme düzenlediğini, bu ürünler karşılığında müvekkilinin davalıya 20/07/2015 keşide tarihli 29.000,00 TL bedelli bir çek keşide ederek teslim ettiğini, ancak davalının müvekkiline en geç 15/05/2015 tarihine kadar ürünleri teslim etmesi gerekirken teslim etmediği gibi çeki de iade etmediğini, daha sonra çeki davalı bankaya kullandığı kredinin teminatı olarak teslim ettiğini bildirdiğini, dolayısıyla davalı bankanın da rehin/teminat cirosu ile aldığı çeki haksız olarak elinde bulundurmakta olduğunu ileri sürerek müvekkilinin bu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili daha sonra sunduğu dilekçelerde, davaya konu çekin davalı banka tarafından diğer davalıya verildiğini, diğer davalının da müvekkiline teslim ettiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesini istemiştir.
SAVUNMA: Davalı ………; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Davalı banka vekili; müvekkili ile diğer davalı arasında akdedilen kredi sözleşmeleri uyarınca davalıya krediler kullandırıldığını, söz konusu kredilerin geri ödemeleri için tahsili halinde borcuna mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile davaya konu çekin verildiğini, rehin/teminat cirosunun söz konusu olmadığını, davacı ile diğer davalı arasındaki bedelsizlik definin iyiniyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin çeki iktisap ederken bile bile davacının zararına hareket ettiğinin ispat edilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, avans olarak verildiği ve daha sonra bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdatı istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Davacı taraftan davaya konu satış sözleşmesi sureti istenmiş, celp edilip incelendiğinde davalı kaşesi ile üzerinde imza bulunduğu, sözleşmede belirtilen ürünlerin 15/05/2015 tarihine kadar tesliminin taahhüt edildiği, sipariş karşılığında davalının davacıdan 20/07/2015 tarihli 29.000,00 TL bedelli çek aldığı, ürün teslim edilmemesi halinde çekin davacıya iade edileceği belirtilmiştir.
Bu sözleşme isticvap davetiyesi ile davalı şirkete gönderilmiş, ancak davalı adına duruşmaya gelen olmamıştır.
Dava konusu çek sureti incelendiğinde, keşidecisi davacı, lehdarı davalı ……olan, arkasında ….. temlik cirosu bulunan, 20/07/2015 tarihli 29.000,00 TL bedelli, süresinde ibraz edilmiş ancak mahkememizin ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamamış olan çek olduğu görülmüştür.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın, avans olarak verildiği ve daha sonra bedelsiz kaldığı ileri sürülen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çekin istirdatı istemine ilişkin olduğu, davacı yanın dava konusu çekin teslim edilecek mal karşılığı avans olarak davalı ……’ye verildiğini ancak davalı tarafından mal teslim edilmediğini, bu nedenle çekin bedelsiz olduğunu, ayrıca davalı bankanın çeki rehin/teminat cirosu ile teslim aldığını, bu nedenle yetkili hamil olmadığını ileri sürdüğü, davalı……..’nin davaya cevap vermediği, davalı bankanın dava konusu çekin müvekkiline diğer davalının kullandığı kredilere ilişkin borca mahsup edilmek üzere temlik cirosu ile verildiğini savunduğu, yargılama sırasında dava konusu çek aslının davacıya iade edilmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı, ancak dava tarihi itibariyle haklılık durumunun tespitinin gerektiği, 6098 sayılı TBK ‘nun 207/2. maddesi uyarınca, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine adet bulunmadıkça satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü oldukları, ayrıca kural olarak çekin bir borcun tediyesi amacıyla düzenleneceği, davacının çekin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispat etmesi gerektiği(Emsal Yargıtay ……Hukuk Dairesi’nin ….. tarihli … E., ….. K. sayılı kararı, 11/02/2016 tarihli …… E.,…… K. sayılı kararı), davacı tarafça sunulan satış sözleşmesi içeriğinden dava konusu çekin teslim edilecek mallara karşılık avans olarak verildiğinin anlaşıldığı, söz konusu sözleşmesinin isticvap davetiyesi ile davalı ……. A.Ş.’ye tebliğ edildiği, ancak davalı adına duruşmaya gelen olmadığı, dolayısıyla davalı……. A.Ş.’ye yönelik bedelsizlik iddiasının sübuta erdiği, bunun yanında davalı bankanın çeki diğer davalıdan temlik cirosu ile teslim aldığı, çek üzerinde rehin/teminat cirosu bulunmadığı, davacının bu yöndeki iddiasını ispat edemediği(Emsal:Yargıtay …….Hukuk Dairesi’nin….. tarihli …… E.,…… K. sayılı kararı; 28/09/2017 tarihli …… E., ….. K. sayılı kararı), bu durumda davacı ile davalı …… arasındaki bedelsizlik definin iyiniyetli hamil olarak kabul edilen davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceği, bu durumda dava açıldığı tarihte davalı bankanın haklı kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gereken 35,90 TL karar harcının başlangıçta yatırılan 495,25 TL’den mahsubu ile 459,35 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın davalı …….. A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 32,40 TL ilk dava masrafı, 227,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 259,40 TL yargılama giderinin 208,40 TL’sinin davalı ….’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, davalı bankaya yönelik yargılama giderleri toplamı 51,00 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümleri uyarınca 3.480,00 TL vekalet ücretinin davalı …….’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …. kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT hükümleri uyarınca 3.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’ye verilmesine,
8-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı …. vekilinin yüzlerine karşı, davalı … …… San. A.Ş.’nin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.