Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1549 E. 2020/213 K. 10.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2015/1549 Esas
KARAR NO : 2020/213

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2015
KARAR TARİHİ : 10/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın ——-müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığını, borçlunun aldığı kredileri ödememesi ve ödemelerini aksatması üzerine borçluya ve kefillerine kat ihtarnamesi gönderildiğini, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için İstanbul Anadolu—–. İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak borçluların borca ve ferilerine itirazı sonucu takibin durduğunu, davalı borçlu tarafından borca ve ferilerine yapılan itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek netice olarak; İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün —Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibine yönelik tüm itirazların iptaline, icra takibinin devamına ve davalıların haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, icra ve yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, özellikle müvekkil ile davacı banka arasında imzalanmış bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilin davacı banka ile hiçbir şekilde muhatap olmadığını, herhangi bir alacak borç ilişkisi içerisine girmediğini, muhtemelen imzasının taklit edilmiş olabileceğini, işbu haksız davanın reddi ve kötüniyetli davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek sonuç olarak; her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, zamanaşımı ve yukarıda açıklanan nedenlerle haksız davanın reddine ve davacı taraf aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ile yargılama ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile;İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır. Davacı banka dava dışı —- —– imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırdığını, davalınında sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilip ihtarname gönderildiğini ancak borcun ödenmediğini bu yüzden davalı ve ve dava dışı diğer kefil hakkında icra takibine girişildiğini, ancak davalının takibe haksız yere itirazı ile takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı borçlu için 148.863,95 TL tutarında alacağın tahsil tarihine kadar işleyecek faiziyle birlikte tahsilini temin için davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalının %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini taleple dava açmıştır. Davalı imzaya itirazda bulunarak sözleşme üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıyla herhangi bir sözleşme imzalamadığını belirterek davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur. Yargılama sürecinde davacı bankanın nakit alacakları —- tarihli alacağın devri sözleşmesi uyarınca—–devredildiğinden takipte talep edilen nakit alacak yönünden dava devir alan tarafça takip edilmiş alacağın devri sözleşmesi gayri nakit alacakları kapsamadığından davaya konu takipte talep edilen gayrınakit alacak kesimine ilişkin dava, davacı banka tarafından takip edilmeye devam edilmiştir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizce ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları saptanıp tahkikat aşamasına geçilerek deliller toplanmıştır.
İstanbul Anadolu —-.İcra Müdürlüğünün —. sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; temlik eden ——-tarafından davalı ve dava dışı —— aleyhine genel nakdi ve gayri nakti kredi sözleşmesine dayalı 148.863,95 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce öncelikle davalının imzaya itirazının incelenmesi kapsamında imza örnekleri toplanmış, mahkeme huzurunda yeterli imza örneği alınmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılmış, rapor denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davalının yeni rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 15.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İnceleme konusu Kredi Sözleşmesi’nde müşterek borçlu-müteselsil kefil———– ait karşılaştırma imzaları arasında grafolojik ve — unsurları bakımından çok önemli uygunluk ve benzerlikler saptandığından, inceleme konusu Kredi Sözleşmesi’nde müşterek borçlu-müteselsil kefil —— atfen atılmış imzanın, davalı —- olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dayanak sözleşmelerin incelenmesinden kredi asıl borçlusunun dava dışı ——. olup davalınında sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kullandırılan kredi borçlarının ödenmediği belirtilerek davacı bankanın —- 24/05/2013 tarihinde tebliği ile ihtarnamede verilen 7 günlük süre uyarınca temerrüdün 01/06/2013 tarihinde oluştuğu, davalıya gönderilen ihtarnamenin 15/07/2013 tarihinde tebliği ile ihtarnamede verilen 7 günlük süre uyarınca temerrüdün 23/07/2013 tarihinde oluştuğu anlaşılmıştır. Davalıların kat ihtarına itiraz ettiklerine dair bir beyanları olmamıştır.
TBK 586/1 maddesi uyarınca kefil müteselsil kefil sıfatıyla yahut bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmiş ise alacaklı borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak bunun için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Somut olayda da banka kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle kredi hesabı kat edilerek asıl borçluya ve müteselsil kefillere ihtarname gönderilmiş ve ihtar sonuçsuz kalmıştır. Bu yüzden davacının davalı hakkında takip yapma hakkı doğmuştur.
Takip talebinde nakit kredi yanısıra ticari çek karnesi kredisinden kaynaklanan gayrinakit alacak kapsamında hesap kat tarihi itibariyle 17 adet çek için 17.225,00 TL asıl alacak talebinde bulunduğu, davalının bu çek sorumluluk bedellerinden de sorumlu olduğu, 17 adet çekten tamamının sorumluluk tutarlarının ödendiği 28/02/2018 devir tarihi itibariyle gayrı nakit alacaklardan nakde dönüşen bir gayrı nakit alacak bulunmadığı da tespit edilmiştir.
Dosya davacının takip tarihi itibariyle davalılardan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı ve miktarının tespiti bakımından bilirkişiye verilmiş, kök ve ek rapor alınmıştır. Mahkememizce alınan ilk kök ve devamı 2 ek raporun denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olmaması, mahkememiz bilirkişi ara kararında belirtilen hususlarda tespit yapılamamış olması dolayısıyla yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir. İkinci alınan bilirkişi raporunda bilirkişi tarafından yapılan tespit ve hesaplamalar gerekçeli ve denetlenebilir nitelikte olduğundan rapor hükme esas alınmış, ve rapor dpğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve davalının itirazında haksız alacağın likit olması göz önünde bulundurularak hükmedilen tutarın %20’si oranında inkar tazminatının da davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Ayrıca ——– devir tarihi itibariyle gayrı nakit alacaklardan nakde dönüşen bir gayrı nakit alacak bulunmadığı da tespit edilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün ——Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin
95.000,00 TL asıl alacak,
51.018,90 TL işlemiş temerrüt faizi,
2.550,95 TL işlemiş faizin %5’i oranında BSMV,
148.569,85 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %54 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 i oranında BSMV işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alacak likit olmakla hüküm altına alınan 95.000,00 TL alacağın %20 si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya(devir alan) verilmesine,
3-Karar harcı 10.148,81 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.797,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.350,88 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 27,70 TL başvuru, 1.797,93 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 1.825,63 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacıya(devir alan) tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 222,10 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.600,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.822,10 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.816,52 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ———- deki esaslara göre belirlenen 18.064,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya(devir alan) verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli —— esaslara göre belirlenen ve reddedilen miktarı geçmemek üzere 294,10 TL vekalet ücretinin davacıdan(devir alandan) alınarak davalıya verilmesine,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı(devir alan) vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.